Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Muhdesatın tespitinin mülkiyete etkisi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-03-2016, 17:51   #1
Av.Ilgaz DİLEK

 
Varsayılan Muhdesatın tespitinin mülkiyete etkisi

iyi çalışmalar sayın meslektaşlarım.
Elimdeki olayda muris A hayattayken A'nın arsasına oğlu B bina vasıflı taşınmaz yaptırmaya başlıyor.Binaya parayı denkleştirebildikleri ölçüde geçen 30 yıl içinde 4 kat çıkabiliyorlar.4.kat tuğla halinde ve tamamlanmamış sayılmakta.
Kat mülkiyeti kurulmaksızın A, tapuda arsa gözüken taşınmazı önce C'ye,C de B'ye satıyor.A öldükten sonra A'nın kızı E muris muvazaası gerekçesiyle açtığı davayı kazanarak B'nin taşınmazdaki tam payını yarıya bölüyor.Devamla ortaklığın giderilmesi davası açıyor.Mahkeme B vekiline muhdesatın aidiyeti davası açması için süre veriyor ve dava derdest.
Araştırdığım Yargıtay kararlarında ağız birliği etmişcesine muhdesatın arsa maliki dışında başkası adına tesciline karar verilemeyeceği, 3402 sayılı kanun gereği yalnızca beyanlar hanesine şerh düşeceği işaret edilmekte.Bu şerh yalnızca ortaklığın giderilmesi veya tescil davasında muhdesatın B tarafından meydana getirildiğine kanıt olarak ileri sürülebiliyor.
B'nin ısrarla binanın mülkiyetini istediği göz önüne alındığında, ortaklığın giderilmesi yoluyla satışta E'nin payına yönelik bir önalım hakkı olabilir mi?Ya da B arsanın yapı dışında kalan kısmının bedelini karşılamak kaydıyla E'yi tescile zorlayabilir mi?Konuya dair elinde Yargıtay kararı olan varsa paylaşabilirse sevineceğim.Zira mülkiyet sonucu doğurmadığından muhdesatın aidiyeti davası sonucu bir işe yaramayacakmış gibi gözüküyor.
Old 13-03-2016, 14:13   #2
thanatos

 
Varsayılan

B muhdesatın aidiyeti davasını kazanırsa zaten binanın mülkiyetini kazanacak. ortaklığın giderilmesi davası sonucu tüm taşınmaz ve üstündeki muhdesatlar birlikte ihaleye çıkacak ama ihale bedeline göre B nin hissesine ana taşınmazın yarısı ve bina değerinin tamamı düşecek. dolayısıyla B ihaleye alacağa mahsuben girerek E nin ana taşınmazdaki hissesini satın alabilir.
NOT: olayın ön alım hakkı ile hiçbir alakası yok.
Old 13-03-2016, 16:23   #3
Av.Ilgaz DİLEK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan thanatos
B muhdesatın aidiyeti davasını kazanırsa zaten binanın mülkiyetini kazanacak. ortaklığın giderilmesi davası sonucu tüm taşınmaz ve üstündeki muhdesatlar birlikte ihaleye çıkacak ama ihale bedeline göre B nin hissesine ana taşınmazın yarısı ve bina değerinin tamamı düşecek. dolayısıyla B ihaleye alacağa mahsuben girerek E nin ana taşınmazdaki hissesini satın alabilir.
NOT: olayın ön alım hakkı ile hiçbir alakası yok.

Üstadım öncelikle cevabınız için teşekkürler.
Ortaklığın giderilmesi davasında paylaşımın muhdesatı meydana getiren yararına dediğiniz şekilde yapılacağı konusunda hemfikiriz.Buna dair Yargıtay kararları elimde mevcut.
Ancak B'nin muhdesatın aidiyeti davasını kazansa dahi mülkiyet hakkı kazanabileceğine dair kafamda soru işaretleri var.Bunun nedeni gerek H.G.K. gerek özel daire kararlarında 'muhdesatın mülkiyetinin kime ait olduğuna dair bir tespit yapılamayacağı,yalnızca kim tarafından meydana getirildiğinin tespitiyle yetinileceği' görüşünün defalarca vurgulanması.

Yargıtay H.G.K. 2009/7-217 E. 2009/276 K. 17/06/2009
'İlkin belirtilmelidir ki, taşınmaz mülkiyetinin kapsamını düzenleyen, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 718. maddesinde yer alan <Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer.> hükmü karşısında, taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça nitelikli muhtesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyete konu olması olanaklı değildir.

Durum bu olunca aksine bir hüküm bulunmadıkça kural olarak; taşınmaz üzerindeki muhtesatların mülkiyetinin veya aidiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhtesatların taşınmazı arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması da olanaklı değildir.

Davacı, dava dilekçesinde sonuç talebini <taşınmaz üzerindeki binanın kendisine ait olduğunun tespiti> şeklinde açıklamış ise de, dilekçenin bütünü ele alındığında, davacının taşınmazın paydaşlarından olması ve paydaşlar arasında görülmekte olan paydaşlığın giderilmesi davasının varlığı karşısında; gerçek amacının <taşınmaz üzerindeki binanın kendisi tarafından inşa edildiğinin tespiti ve bu yolla paydaşı bulunduğu taşınmazın satışına karar verilmesi halinde muhdesatın bedelini talep edebilme olanağını elde etmek> olduğu anlaşılmaktadır.
'

Burada Genel Kurul'un davacının dilekçesinde ne talep ettiğini yorumlayarak mülkiyet değil binayı kimin meydana getirdiğinin tespitini talep ettiğini belirtmesi çok garip geldi.Bu içtihadın taleple bağlılık ilkesini çiğnediğini düşünüyorum.

Yargıtay 8.H.D. 2014/9812 E. 2015/13025 K. 11/06/2015
'4-Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davacılar tarafından yapıldığı iddiasıyla açılmıştır. Toplanan delillerden muhdesatın davacılar tarafından meydana getirildiği sabit olmuş mahkemece de böyle kabul edilmiştir. Bir taşınmazın üzerindeki yapı, bitki ve ağaçlar yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere arzın mülkiyetine tabidir. Bu nedenle mahkemece davaya konu muhdesatın davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespiti kararıyla yetinmek gerekirken, muhdesatın mülkiyetinin davacılara ait olduğunu belirtir şekilde "aidiyet" kararı verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.'

Yani sonuç olarak muhdesatın aidiyeti davası açan B, yalnızca muhdesatı meydana getirdiğinin tespitine karar verilmesi hâlinde fazlaya ilişkin talebin reddi ve karşı vekalet ücretiyle karşılaşacak.

Binayı elde tutma bakımından şöyle düşünelim:
Bina vasıflı muhdesatın değeri 100.000 TL,arazi 40.000 TL olsun.İhalede araziye muhdesatla beraber 140.000 TL ödendiğinde toplamda B'ye 120.000 TL E'ye 20.000 TL kalacak.B ortaklığın giderilmesi davasından kaynaklı alacağına mahsuben ihaleye katıldığında E'ye 20.000 TL ödeyerek taşınmazın üzerindeki muhdesatla beraber mülkiyetini elde edebilir mi?Aslında Medeni Kanun'un 724.maddesindeki yola uyan bir çözüm gibi duruyor ama ihaleye giren 3.kişiler risk oluşturabilir.Ön alım konusunu bu nedenle sordum ama konuya uymuyor tabi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Elbirliği ile mülkiyetin,paylı mülkiyete çevrilmesi,izale-i şuyunun etkisi Av.Alper Fırat Depmeci Meslektaşların Soruları 14 22-08-2014 14:24
Delil Tespitinin reddi Onur Özsoy Meslektaşların Soruları 0 27-06-2013 16:04
Kusur tespitinin yapılmaması-İçtihat av.kadirpolat Meslektaşların Soruları 0 07-04-2011 09:44
Hizmet tespitinin zamanaşımı Av.MehmetSelimDemir Meslektaşların Soruları 2 17-12-2010 17:45
Maillerin tespitinin istenmesi çınar Meslektaşların Soruları 4 11-01-2007 12:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02794504 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.