Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

türk polisi bu mu ???

Konuyu Kilitleyin
Old 20-04-2006, 19:02   #1
Av. R. Onur ÇINAR

 
Varsayılan türk polisi bu mu ???

merhabalar;

bugun kanal d öğle haberlerinde ankara'nın çankaya semtinde c.başkanlığı köşküne oldukça yakın bir yerde, bir sokak kavgasının vuku bulduğu haberi vardı...

haberde 15-20 kişilik bir grubun gecenin geç bir saatinde bu şekilde sıkı korunması gereken bir semtte, hem ateşli hem de ateşsiz silahlarla birbirleriyle kıyasıya kavge etmeleri anlatıldı.

buraya kadar her şey normal, kalsik bir olay gibi gözüküyor...

türk polisi burda devreye giriyor, olaya müdahale ediyor. belki vaktinde belki biraz geç kalıyor(polisin kameralardan daha önce olay yerinde olması haberde iddia edildiğinin aksine geç kalmadığının bir göstergesidir bence, çankaya bölgesinde medya organlarının ne kadar yoğun olduğu tahmin edilir)...

polisi görerek kaçmaya başlayan zanlıların polis de peşine düşüyor doğal olarak, polis kameraların gayet net bir açıyla kaydettiği, bir inşaat sahasında zanlılardan dördünü kıstırıyor.

ancak yakalayabilmek ne mümkün??

zanlılar silahlı ve sivil halk için son derece tehlikeli... polis de uygun olarak havaya uyarı ateşi açtı fakat dinleyen kim, onlarda polisin kendilerine doğru ateş açmasının çok zor olduğunun farkında...

burda eski bir özdeyiş aklıma geldi, OLUR BÖYLE VAKALAR, TÜRK POLİSİ YAKALAR...

olayımızda ise hiç oyle olmadı

acaba türk polisi niçin bu şekilde davranıyor, ya da bu şekilde davranmak zorunda...

değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkürler
Old 20-04-2006, 19:27   #2
Admin

 
Varsayılan

Ne kadar güzel bir konu açmışsınız, uzun zamandır ben de içimi dökmek için böyle bir konu açılsın diye bekliyordum!

Meslektaşların (özellikle de ceza alanında çalışanların) bir çoğunun bana karşı çıkacağını düşünüyorum ancak ben sizinle tamamen aynı fikirdeyim ve Türk Polisin son yıllarda olması gerektiğinden çok daha fazla pasifize olduğunu düşünüyorum. Bunda şüphelileri bence gereğinden fazla koruyan yasal düzenlemelerin, polisin her silah kullandığı olayı haklı haksız ayrımı yapmaksızın eleştiren medyanın, sanık haklarını korumak adına, suç mağdurlarını korumaktan fedakarlık eden hukukçuların büyük payı olduğunu düşünüyorum.

Yurtdışında polisin bu kadar pasifize edilmediğini izlenimine sahibim. Amerika'ya gidip araba kiralayan bir yakınımı anlatmıştı: Arabayı yolda "rutin kontrol" nedeniyle bir trafik polisi durduruyor ve yakınım niye durdurduğunu sormak amacıyla polisin yanına gitmek için arabasının kapısını açıp, inmeye teşebbüs ettiğinde, polisin silahını çektiğini ve lütfen yerinizde kalın uyarısı yaptığını söylemişti. Biz de ise 2 polisin gözü önünde bir kadın 41 yerinden bıçaklanıyor ve polisler bıçaklayanı "ikna" etmeye çalışıyor. Veya yasadışı gösteri sırasında bir sivil polisin polis olduğu anlaşıldığı için 20 kişi tarafından sopalarla dövülerek linç ediliyor ama polis soruşturma açılır korkusuyla silahını çekemiyor.

Ben ne hukukçu olarak, ne de vatandaş olarak bu pasifliği içime sindiremiyorum! Her gün artan suç oranları da haklı olduğumun göstergesi olsa gerek!
Old 20-04-2006, 19:51   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Bizim ülkemizde ne yazık ki işkence ile polisin güç kullanması karıştırılıyor. Bu karışıklık sadece medyada değil, bizzat biz hukukçular için de geçerlidir.

Yakalanıp, etkisiz hale getirilen bir şüpheliyi polisin güç kullanmak suretiyle hırpalaması elbette ki yanlış olur ve duruma göre işkence bile sayılabilir. Ancak, polisin etkisiz hale getirmek için şüpheliyi dövmesi, gerektiğinde hayati tehlike yaratmayacak bölgelere ateş ederek yakalaması hiç bir zaman kötü muamele sayılamaz. Gelişmiş yabancı ülkelerde, POlis inanılmaz derecede yetkili ve etkilidir. Ancak orada yakalanıp, etkisiz hale getirilen kişiye polis (genelde) güç kullanmaz. Yakalayana kadar ise her türlü güç kullanımını yapar.

Ben de yazdıklarınıza aynen katılıyor, polisin halen var olan yetkisini çekinmeden kullanmasını diliyorum. Polisi döven adamın hukuktan ve hatta insan haklarından bir şey beklemeye hakkı olmamalıdır. Polisi döven aslında bizatihi hukuku dövmektedir.

Saygılarımla.
Old 20-04-2006, 20:04   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Eskiden polisin iki görevi vardı :
1- SUÇU ÖNLEME
2- SUÇLUYU YAKALAMA

Şimdi ise iki öneri var :
1- Sakın suçu önleme !
2- Sakın suçluyu yakalama !!
Old 20-04-2006, 20:52   #5
baks

 
Varsayılan böylemi olmalı

merhabalar
Hikayenizde yazdıklarınızdan da anlaşılıyorki;Polis mevcut yetkileri dahilinde ne yapması gerekiyorsa onu yapmış.
Peki böylemi yapması gerekiyordu?Elbetteki böyle olmamalıydı.Ancak ülkemizde Polis teşkilatında görev yapan değerli polislerimizin bir çoğunun yeterli eğitimi alamadıkları bir gerçektir. Toplum olarak ta öyleyiz.Elinde silahıyla olaylar karşısında agresifleşebilen polislerimizin duygusal olarak hareket etme ya da egosunu tatmin edebilme ihtimali çok fazladır.Bu düşünce telafisi imkansız zararlar doğurabilir.
Geçmişte yapılan uygulamalar deneyim ve tecrübeler polisimizin yetkilerinin kısıtlanmasını zorunlu kılmıştır.Bu yıllardır içine girmeye çalıştığımız AB de de böyledir. İnsan suçlu da olsa önce insandır. yaşama hakkı vardır.Anayasamıza göre de suçlu olduğu ispatlanana kadar kimseye suçlu muamelesi yapılamaz.Oysa geçmişte bazı Polislerin şüpheli şahıslara yaptıkları işkenceleri hepimiz biliriz. ya da duymuşuzdur.Sonuç olarak, polislerin zor kullanmadan bu tür olayları bastırabilmesi çok zordur. Zorluk ta soyut bir kavram olduğuna göre ve ölçülebilir,tartılabilir bir yanı olamdığına göre; böyle hassas bir konu insanların vicdanlarına bırakılmamalıdır.diye düşünüyorum. Saygılar...
Old 20-04-2006, 23:43   #6
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
...burda eski bir özdeyiş aklıma geldi, OLUR BÖYLE VAKALAR, TÜRK POLİSİ YAKALAR...

olayımızda ise hiç oyle olmadı

acaba türk polisi niçin bu şekilde davranıyor, ya da bu şekilde davranmak zorunda...

Şimdiye kadarki mesajlardan polisin davranması gerektiği gibi davranmadığı veya davranamadığı sonucunu çıkarıyorum. Nasıl nasıl davranması gerekirdi acaba?

Saygılarımla
Old 21-04-2006, 09:12   #7
gabin21

 
Varsayılan

Aslinda ülkemizde sadece polis degil diger memurlar da görevlerinde etkisiz kalabiliyorlar.Bir devlet hastanesi doktoru ya da özellikle kredi ve yurtlar kurumlarindaki memurun tavirlari ayni bence.(Bizzat basima gelmisti.Memur mynette oyuna daldigi için o gün yurda giris yapamadim.)Demek ki aslinda bu keyfiyet memurlugun getirdigi bir rahatliktir.Bir de polislik zor is.Çünkü cani pahasina görev basinda olmasi gereken kisiler onlar.Maaslarina zam yapimali bence.Böylece bazen hirsizla isbirligi yapyorlar vs.gibi suçlamalardan da kurtulurlar.



Old 21-04-2006, 09:51   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Gemici

Polisten şikayetimiz şu ki, polis artık olaylara yaklaşmıyor. Uzaktan seyrediyor. Örneğin geçende haciz sırasında bir avukat ayağından vurulduğunda orada polis memurları vardı; görevleri böyle bir olayın engellenmesi olduğu halde olay meydana geldi.

Hacizlere giderken karakollardan tedbiren polis memuru istendiğinde ''yeterli memurumuz yok" denerek memur verilmiyor.

Belediye Zabıta Memurları'nın zor kullanma yetkisi olmadığından, seyyar satıcıların kümelendiği yerlerde operasyon yapılacağında polisten yardım istendiğinde, aynı biçimde yardım alınamıyor.

Ayrıca polisin halk arasında otoritesi kalmadı: polisin dur dediği adam durmuyor; polis tutarak durdurmaya kalkarsa polise vuruyor. Dün gece trafikten men edilmesi gereken motosikletini trafik polisinin elinden zorla alıp gitmeye çalışan bir vatandaşı izledik yine TV'de. Polis vatandaşı tutmaya çalışınca vatandaş polisi tutup yere çarptı. Bu adam bu cesareti kendinde görebiliyorsa bir şeyler eksik demektir.

Araba takipleri görüyoruz yine TV haberlerinde: polis kaçan pek çok arabayı takip edemiyor ve yakalayamıyor. Bu konuda TV habercileri polisten daha başarılı oluyorsa bir şeyler eksik demektir.

Bütün bu gözlemler namuslu vatandaşın polise güvenini azaltıyor. Suç işlemeyi itiyat edinmiş olanlara da cesaret veriyor. Bir sendikanın izinsiz gösterisinde aralarında kalan üniformalı bir polisi sopalarla döven sendikacılara karşı polisler kendi arkadaşlarını koruyamıyor.

İşte şikayetimiz bu.. Polis rasgele sağa sola ateş açsın istemiyoruz. Önüne geleni coplasın demiyoruz ama hiç olmazsa dayak da yemesin. O bizim polisimiz. Haydutların polisimizi dövmesinin acısını kendi yüreğimizde duyuyoruz.

Saygılarımla
Old 21-04-2006, 11:20   #9
recep71

 
Varsayılan

Ülkemizde polisin psikolojisinde bir sorun var ne yazıkki. Doğru yer ve zamanda doğru tepkiyi vermesini beceremiyor bir türlü. zavallı bir alkoliği eğer çevrede kimse yoksa öldüresiye döverken kendi arkadaşına sopa ile saldırana yada kendisine silah çekene ve hatta ateş edene karşı nasıl bir tepki vereceği konusunda kararsız kalıyor. Sırf kararsızlık nedeniyle arkadaşını öldürten polis memurları var ne yazıkki..
Old 21-04-2006, 13:01   #10
enver sedat

 
Varsayılan

Polislerde artık uyanmaya başladı.Vursalar suç.Joplasalar suç.Göz göre göre polis dayak yiyor medya ona bişi demiyor.Aynı anda polis birine vuruyor polis medyada suçluymuş gibi gösteriliyor.Ne yapsınlar ? onlarda heral yeni bir teknik geliştirdi.Olay yerinde hayalet gibi geziniyorlar.Polis şu anda bence Türkiyede görevini nasıl yapacağını şaşırmış durumda.Destek bulamazlarsa bence haklı olarak belki olay yerine de gitmeyeceklerdir.Polisin her yaptığı haksızmış gibi gösterilirse ve polise karşıt kişilerinde desteğiyle olaylar abartılırsa böyle olur.Sonuçta onlarda yaralanıyor belki vuruluyorlar.Ben hiç polisi vuranın afişe edildiğini görmedim.Ama polis elini kaldırsın çok sert ve hukuk dışı davranmış oluyor.Bence görevi dahilinde çok aşırıya kaçmayan müdahalelerinde polisin
desteklenmesi ve kamuoyunun da bu yönde cephe alması gerekiyor.Haksız ve hukuk dışı müdahalelerin karşısında olmakla beraber polisin son zamanlarda hukuki müdahale hakkını da kullanamadığı görüşündeyim...
Old 21-04-2006, 14:43   #11
Av. R. Onur ÇINAR

 
Varsayılan

değerli yanıtlarınız için çok teşekürler;

acıklık getirilmesi gereken bir nokta gözüme çarptı kısaca değinmek isterim;

polisin nasıl eğitildiği konusunda..

ben d.eylul uni 2.sınıf ögrencisi ve de bir polis çocuguyum. gectiğimiz sene de polis yardımlaşma vakfının yurdunda kaldım. bu yurt bornova polis meslek y.o. bahçesi içerisinde bulıunmaktaydı. dolayısıyla polis adayları ile çok yakın ilişkilerimiz oldu.

almış oldukları eğitim içerisinde beden ve meslek içi derslerin yanında çok sayıda hukuk dersleri de mevcut...

anayasa, idare, ceza, ceza muhakemeleri hukuku dersleri ve ayrıca insan hakları eğitimi, sosyoloji ve psikoloji gibi ...

bir lise mezunu polis olabilmek için önce sınava giriyor daha sonra mülakatı geçiyor ve adha sonra 2 yıllık bu eğitimden geçiyor. daha sonra kurası çekilip ataması yapılıyor...

ama şunu da belirtmek gerekir ki bu derslerden kalan yok , evet iki sene boyunca bu derslerden kalan yok...

ayrıca yapmış oldukları baraj sınavı şartları öss'de dogru düzgün puan alamayan bir insanın kazanması için yeterli...yani bir genç öss kazanamayınca 2 ay oturup des çalıştıgı zaman rahatlıkla bu sınavı geçebiliyor, geri kalan şartlar ise sağlık ve mülakat...

bu niye böyle ?? bence bu ayrı bir tartışma konusu...

sonuç olarak lise mezunu olarak polis okullarına kabul edilen gençlerin kalitesi, ''öss'yi kazanamadım bari polis olayım'' ve ''bu sınavdan da kim kalmış ki ben kalayım'' derecesinde..

son olarak mesleğe kabul edilen 4 yılık uni mezunu polis memurlarını bu grup dışında tutmak mutlak surette gereklidir...

o yaşın vermiş oldugu olgunluk ve hayat şartlarının onlaara verdiği eğitim bence 6 aylık polis m.y.o. eğitiminden çok daha değerli...

bu siteye üye olan çok değerli polis şefleri ve memurlarına soruyorum,
gönül rahatlığıyla almış olduğunuz eğitimden memnun olduğunuz söyleyebilir misiniz??

diğer üyelerimizde lütfen grüşlerini eksk etmesinler

saygılarımla
Old 21-04-2006, 18:19   #12
NİLGÜN SEYMEN

 
Karar --kadinin EzİlmİŞlİĞİ..ve Polİs..!!!!!!!!!!!!-

Öyle bir olay canlandırın gözünüzde..
bir kadın ..,--eşi ile çok çetin sorunlar --yaşıyor..bir gün erkek,.. alkolün dozunu aşırı kaçırdığı bir gün ,..eşini aşırı boyutlarda kırıyor..ve ayrı yaşam kaçınılmaz oluyor..
İşte o dönemde kadın //-kendi ayakları üzerinde sendelemeden yaşama mücadelesi içindeyken //-..bir haftasonu ,..erkek-koca -oluyor bu zat-ı muhterem..,
kapıları camları kırarak eve giriyor..ve zorbalıkla evliliğini geri kazanma savaşını başlatıyor..
Ardından kadın muhitine en yakın karakolu arayarak
-Acil gelin ..!..evimde bir cani..! var ..diyor..
ekip sirenlere basa basa kadının evine geliyor..
önce kadından ve erkekten de -kimlik-istiyor..
ardından içlerinden en babacan olanı..
-ya ayıp değil mi..!siz karı kocasınız..biz size hiçbir işlem yapamayız..
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
************************************************** *****
KAN OLMALI-DARP OLMALI..
SONRA DA KADINA DÖNEREK..
-bayan hani nerde yara ,..bere,.. çürük,.. çarık -var mı..?
diye alaycı bir ses tonuyla soruyor..
YARA VAR AMA YÜREĞİNDE..
göremezsiniz ki..!
çürük var benliğinde..
bere var umutlarında..!
*********************************
kadın çaresiz- koca adayını- oğlunun da tahrikleriyle eve alıyor..
içi burkuk..kalbi kırık..
ve hayata yenik düşmüş olmanın verdiği ezilmişlikle..
kaldığı o enkaz üzerine bir halı atarak- oturuyor-...gelecek yıllarının köhne düzenine...
İŞTE POLİSLER İLE CANLI CANLI bizzat yaşadığım bir dram..
zerre kadar bir yalan yoktur..kayıtlarda da mevcuttur..
***************************************
evliliğimin felç geçirdiği..
2004-2005 yılları arasından yaşanmış bir hikayedir..

Şayet bir daha eşimle öyle uç noktalarda bir kavga yaşayacak olursam eğer..
asla asla karakola gitmeyeceğim..
çünkü alacağım cevap beynimden hala daha silinmedi..
TOPLAYIP PILIMI PIRTIMI..BURSA DAN firar bedeceğim..
kimsenin beni bulamayacağı bir tatil köyüne..
neresi olursa olsun ama asla <<..siz karı kocasınız- size müdeahale edemeyiz- diyen bir düşünceye sığınmayacağım..>>..
bundan eminim..
bu değişebilir mi..ataerkil sistemde bunun değişmesi bir 50 yıl sürer ben de hayatta olmam zaten..
************************************************** ********************
Ben gerçekten bu olayları yaşadım ve korunmamış olmanın acısını çok derin hissettim yüreğimde..
Dilerim kimse ..,hiçbir kadın bunları yaşamak zorunda kalmaz..
************************************************** ********************
***********************************************
nilgün çakıcı/21.04.2006
Old 22-04-2006, 16:45   #13
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Admin,

Eskiden sitenin girişinde "Bırakınız adalet yerini bulsun da, isterse kıyamet kopsun" ya da buna benzer bir vecize vardı(yanılmıyorsam). Sitenin bu halinde de o vecizeyi görmek isterim doğrusu...

Saygılarımla
Old 22-04-2006, 17:01   #14
NİLGÜN SEYMEN

 
Karar

Yargı mercii <<<Haklının ayırd edilerek korunması>>>
demektir..Haksızlıkların -TÖLERE -edildiği bir şiddet toplumunun tam ortasında..
yaşamaktayken ..YAŞAM KALİTEMİZDE VE ADALET mekanizmamızda hiçbir sorun yaşanmamaktadır ..demek ..insanın kör,sağır,ve de taraflı olduğunun ayakseslerinin çağrışımıdır..
nilgün çakıcı.
Old 22-04-2006, 17:01   #15
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Sayın Admin,

Eskiden sitenin girişinde "Bırakınız adalet yerini bulsun da, isterse kıyamet kopsun" ya da buna benzer bir vecize vardı(yanılmıyorsam). Sitenin bu halinde de o vecizeyi görmek isterim doğrusu...

Saygılarımla
Aslında ben de isterim. Ama o vecizeyi bizden o kadar çok kopyalayan oldu ki (neredeyse açılan her yeni hukuk sitesi ve avukat sayfası bunu kullanıyor), sonunda sıkılıp ben THS'den çıkardım. Keza aynı durum "GÖREVİMİZİ YAPARKEN HİÇ KİMSEYE, NE YARGICA, NE MÜVEKKİLE NE DE İKTİDARA BAĞIMLIYIZ. BİZİM AŞAĞIMIZDA KİŞİLERİN VARLIĞI İDDİASINDA DEĞİLİZ. HİYERARŞİK HİÇ BİR ÜST DE TANIMIYORUZ.
EN KIDEMSİZİN EN KIDEMLİDEN YADA ÜN YAPMIŞ OLANDAN FARKI YOKTUR.
AVUKATLAR HİÇ BİR ZAMAN KÖLE KULLANMADILAR. AMA EFENDİLERİ DE OLMADI" vecizesi için de aynen geçerli.
Old 25-04-2006, 21:46   #16
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın Muzaffer Erdoğan'ın naklettiği Ziya Paşa'nın sözü kadar anlamlı bir söz duymadım:

" Nadan* ile muhabbet cehennem azabından beterdir."

(* Nadan=Cahil,bilgisiz. )

Bu sözü özellikle hukuk soruları ile ilgili bir yerlere ekleyebilsek inanılmaz derecede mutlu olurum.

Saygılarımla.
Old 29-04-2006, 18:44   #17
NİLGÜN SEYMEN

 
Varsayılan

Bu sözü bizim sokağın girişinde biryerlerine de board yaptırıp assam kaça malolur acaba..bir bilen var mıdır?

...Benim sokağımın kadınları yaz geldiğinde kapı önlerinde oturur dantel örerler..
bol bol dedikodu ederler..
...Benim sokağımın kadınları ,4-5 çocuk doğurmakta asla bir sakınca görmezler..sonra da çok matah bir işmiş gibi tarhana yufka erişte açıp dururlar..
Sanırsın ki ertesi gün 3. dünya savaşı çıkacak da ona bu hazırlıklar..
...Benim sokağımın kadınları,gazete okumaz,kitap okumaz,tv.de prozak etkili afyonlu sabah programları izlerler.
...Benim sokağımın kadınları her hafta kabul günlerine giderler..
En çık şaşırdığım da nedir biliyor musunuz?bunu ciddi bir memleket meselesiymiş gibi büyük bir ciddiyetle ele alırlar..
15.dk.geç kalınmamalı,çeyrek altın alınmalı,kekler börekler fırında kıvamında yapılmalı..
************************************************** ******
Uyarmaya kalktığımda da beni aykırı bulurlar ve <tabi senin durumun iyi çevren iyi
biz senin gibi olamayız..>
diye saldırırlar.
************************************************** *******
Gerçekten de bu yazı hem benim evin hem de sokağın girişinde mutlaka bulunmalı..

sağolun sn.dikici.
Old 30-04-2006, 14:41   #18
suigeneris6126

 
Varsayılan olmaz böyle şey

böyle birşey olmaz kabul edilemez
Old 30-04-2006, 14:43   #19
suigeneris6126

 
Varsayılan

mesajıma lütfen cevap yazmayın arkadaşımın muzurluğu üzerinde.ÖZÜR DİLERİM.
Saygılarımla...
Old 01-05-2006, 16:24   #20
NİLGÜN SEYMEN

 
Varsayılan

Oluyor işte..
********************
gelişememişliğimizin nedenlerini ;niçin; gizleyerek hasır altı etmekteyiz..bunlar utanılacak işler..
Hatta size daha da fazlasını yazabilirim..
bir ay içinde çeyrek altınlı gün-kesmeşeker günü-mercimek nohut çiçek yağı gününü 4-5 kulvarda yürüterek kocasını ,sağmal inek yerine koyan e az 50 kadın tanıyorum..
Olmamalı ama oluyor..
*****************************
Yazma derseniz yazmam bunları..ama Bunlar bizim meselelerimiz..kaçsak da peşimizden adım adım bizi kovalar ve açamadığımız kapıların ardında
beklemediğimiz bir anda karşımıza çıkıverirler..
Yazma derseniz yazmam..

Görme derseniz görmem tüm bu aksaklıkları..
*********************************************
Ama birilerinin uyanması ve suyun akışını değiştirmeleri gerekmiyor mu artık..
Boşa geçen zamanlar paralar..bilgiye ..gelişime harcanmalı..
sevgiler..
nilgün çakıcı.
01-05-2006-17.24
Old 03-05-2006, 13:33   #21
sibelniko

 
Varsayılan

Hiç birşey olamadım bari polis olayım mantığı ile mesleğe giren insandan ne beklersiniz? Bu insandan polis olur mu? Kendisinin polis olduğunun dahi farkında olmayan insandan polis olur mu? Polisiye bir olay karşısında "polis gelsin müdahale etsin" diyen insandan polis olur mu? Olay yerinde cinayet ile karşılaşıp "gecenin bu saatinde savcı sabaha kadar gelmez en iyisi biz bu cesedi alıp hastaneye götürelim yaralıydı yolda öldü der nöbeti teslim ederiz" diyen adamdan polis olur mu? Benim maaşım az onun için görevimi yapmam diyen insandan polis olur mu? Yanında bir el ateş edilince kalp krizi geçirip ölen polis olur mu? vs.
Arkadaşlar bu soruların hepsinin cevabı evet ve bu polislerin hepsinden ülkemizde bol miktarda var.
Old 03-05-2006, 14:03   #22
Av.AygülKat

 
Varsayılan

"...ülkemizde Polis teşkilatında görev yapan değerli polislerimizin bir çoğunun yeterli eğitimi alamadıkları bir gerçektir. Toplum olarak ta öyleyiz.Elinde silahıyla olaylar karşısında agresifleşebilen polislerimizin duygusal olarak hareket etme ya da egosunu tatmin edebilme ihtimali çok fazladır.Bu düşünce telafisi imkansız zararlar doğurabilir.
Geçmişte yapılan uygulamalar deneyim ve tecrübeler polisimizin yetkilerinin kısıtlanmasını zorunlu kılmıştır.Bu yıllardır içine girmeye çalıştığımız AB de de böyledir. İnsan suçlu da olsa önce insandır. yaşama hakkı vardır.Anayasamıza göre de suçlu olduğu ispatlanana kadar kimseye suçlu muamelesi yapılamaz.Oysa geçmişte bazı Polislerin şüpheli şahıslara yaptıkları işkenceleri hepimiz biliriz. ya da duymuşuzdur.Sonuç olarak, polislerin zor kullanmadan bu tür olayları bastırabilmesi çok zordur. Zorluk ta soyut bir kavram olduğuna göre ve ölçülebilir,tartılabilir bir yanı olamdığına göre; böyle hassas bir konu insanların vicdanlarına bırakılmamalıdır."
...

bu konuda, sayın baks'ın yukar alıntı yaptığım görüşlerine katıldığımı söylemek istiyorum. polis tarafından dövülmüş, işkenceye uğramış birçok insanın şikayeti takipsizlikle sonuçlanırken, polise taş atarak direndi diye ( sıfır isabet..., yara bere, hiçbir şey olmadığı halde) insanlar aylarca tutuklu kalmaktadır.
burda, polise taş atılmasını normal karşılıyorum, gibi bir sonuç çıkarılmasını istemiyorum. zaten kanunların ve uygulamanın polisten yana olduğunu söylemeye çalışıyorum.

sevgiler...
Old 03-05-2006, 18:08   #23
NİLGÜN SEYMEN

 
Varsayılan

Güzel vatanımızda her meslekte olduğu gibi polislik mesleğinde de işini çok fazla özveri ve inanç ile yapan insanlar var..öğrenci olaylarında izinsiz mitinglerde masum bir propoganda gibi başlayarak ,pkk.sloganlarına dönüşen siyasi arenalara -dur-denilmese rejimde demokrasi ayakta kalabilir miydi?..

Elbette zayıf kalan boşluklar var..zaaflar var..toplumda aile kavramlarında , kadına ilişkin yaklaşımlarda..dokunulmazlık saplantıları var..
tabular var..aileyi dağıtmamak parçalamamak korumak ve koca olan erkeğe biraz daha geniş imtiyazlar tanıyarak;..Yanlış ve soğuk bir uygulamadır elbette..
ama;
Sosyolojik anlamda ele almak gerekirse olayı;
Her meslekte var bazı pürüz ve aksaklıklar....ama polislik mesleği olmasaydı genel asayişin ve huzurun
ayakta kalması zorlaşırdı.
Bunlar aşılamayacak çok büyük zorluklar da değil ayrıca..
nilgün çakıcı/bursa-
Old 03-05-2006, 18:24   #24
arif0275

 
Varsayılan

Arkadaşlar meselenin sosyal yönü ve diğer boyutları oldukları kesin.Ancak özellikle son TCK ve CMK değişiklikleri sonrası basında çokça söylenen kolluk hiçbir yetkiye sahip değil bakışı hukuken doğru mu acaba?Bu konuyu sınırlı ve yüzeysel sayılabilecek bir araştırmaya dayanan bir bilgiyle irdelemek istiyorum .Bu konuya ilişkin mevzuatımıza baktığımızda cmk 90.maddede Yakalama konusu düzenlenirken özellikle meşhud suç durumunda yakalama yetkisinin herkeste olduğunu söylüyor.Aynı maddenin 4.fıkrasında kolluk için bir düzenleme de var bu yetki kullanılırken kolluk kuvvetlerinin failin kaçmasını,kendisine veya başkalarına zarar vermesini önleyecek tedbirleri alma yetkisi mevcuttur.Kanımca bu tedbirler hal ve koşullara göre kolluk tarafından belirlenecek ancak ölçülülük ve orantılılık ilkesi de göz ardı edilemeyecektir.Yine somut olayda kolluğun olası bir müdahalesi olsa idi TCK 24-25 Hukuka Uygunluk sebeplerinin varlığının kolluk için kabul edilebileceğini düşünüyorom.Yine PVSK'ya göre:
"Ek Madde 6 - (Ek madde: 16/06/1985 - 3233/7 md.)
Polis, yakalanması gerekli kişi veya dağıtılması gereken topluluğun direnmesi, saldırıya yeltenmesi veya saldırıda bulunması hallerinde, bu fiilleri etkisiz hale getirmek için zor kullanabilir.
Zor kullanma, direnme ve saldırının mahiyetine ve derecesine göre etkisiz hale getirilecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedeni kuvvet, maddi güç ve kanuni şartları gerçekleştiğinde her çeşit silah kullanma yetkilerini ifade eder.
Toplu kuvvet olarak müdahale edilen durumlarda, zor kullanmanın derecesi ile kullanılacak araç ve gereçler müdahale eden kuvvetin amiri tarafından tayin ve tespit edilir." hükmü görülmektedir.Somut olayda arkadaşlarımızın kolluktan beklediği müdahale tarzı için bu hukuki dayanaklar yeterli mi değil mi?Bunu da takdirinize bırakıyorum. Saygılarımla...
Old 05-05-2006, 15:30   #25
Av.Elvan Akkaya

 
Karar Polİsİn Yetkİlerİ

GEÇENLERDE HİZMET İÇİ EĞİTİM AMACIYLA BİR EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDE SEMİNERİM VARDI.
KONU: İNSAN HAKLARI
SEMİNERE BAŞLARKEN ASLINDA NE İLE KARŞILAŞACAĞIMI DA BİLİYORDUM.
KONUYA GİRİŞİ İNSAN HAKLARININ TARİHİ GELİŞİMİNE AYIRMIŞTIM.
BİR KAÇ CÜMLEDEN SONRA POLİS ARKADAŞLAR KONUYA DAHİL OLDULAR:
İNSAN HAKLARI BİLDİRGESİNİ BİLİYORUZ.AMA BİZ BİZİM HAKLARIMIZI BİLMİYORUZ.YETKİLERİMİZ YENİ KANUNLARLA SINIRLANDIRILDI.ARTIK ARAMA BİLE YAPAMAZ HALE GELDİK.VATANDAŞ POLİSİN ELİ KOLU BAĞLI DİYE KALE BİLE ALMIYOR HAKLI OLARAK.KANUNLARIMIZ AVRUPAYA UYUMLU HALE GETİRİLİYOR AMA AVRUPADA POLİSİN KARŞISINDA ELİNİZİ BİLE KALDIRAMAZSINIZ.ÖYLEYSE BİZİM KANUNLARIMIZ NERDEN ALINTI???
HAKLILARDI.ONLARA İNSANLARIN HAKLARINDAN SÖZETMEK YERSİZDİ ASLINDA.GECE YARISINA KADAR NÖBET TUTAN ÇOCUKLARININ YÜZÜNÜ GÖREMEYEN 2 SAATLİK UYKUSU DA YENİ BİR VAKA İÇİN BÖLÜNEN BİR MEMURA BU İNSANLARIN HAKLARI VAR DEMEK HAVADA KALDI.YAŞAMA HAKLARI SINIRLI ÇÜNKÜ ONLARIN.VAZGEÇTİM ANLATMAKTAN.VE DİNLEDİM SADECE.EVİMİZDE RAHAT UYUMAMIZI SAĞLAYAN BU İNSANLARIN YAŞADIKLARINI...
TÜRKİYE BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR.BU SÜRECİ İYİ DEĞERLENDİRİP UYGULANABİLİR YASALAR GETİRMEK GEREKLİ. AMA NASIL???
Old 05-05-2006, 20:51   #26
Av. R. Onur ÇINAR

 
Varsayılan

sayın sibelniko;

söyledikleriniz çok ağır ithamlar...

ben de bir polis çocuğuyum, ve babam da hiç öyle bir polis değildi...

söyledikleriniz çok ağır ithamlar ve benim kanıma dokundu...iddialarınızdan bir kaçına kanıt gösterebilirseniz mutlu olurum..

saygılarımla
Old 07-05-2006, 09:45   #27
seyyah7272

 
Varsayılan

Haklısınız polis pasifize edildil.pasifize edilmesini eleştirmeye geçmeden önce arkadaşlarımı şu konuda düşünmeye ve cevap aramaya davet ediyorum.polisin yetkileri neden sınırlandırıldı.neden pasifize edildi.bana göre bunun tek nedeni bir kısım polislerin yetkillerini suistimal etmesi ve insan hak ve hürriyetlerine karşı sergilemiş oldukları kötü muameledir. bunun önüne geçmek içinde polis pasifize edilmiştir. bence bu aşama şimdilik devam etmeli ancak bu süreçte polis adaylarının artık fakültelerde yetiştirilmeye başlanması ve iyi bir eğitim verilmesi gerekmektedir. Böylece artık karşımızda eğitimli ve karşısındaki insana sırf insan olduğu için değer veren polisleri görmek istiyoruz. i
Old 07-05-2006, 13:29   #28
34hha34

 
Varsayılan

Bencede bazı konularda pasif kalıyorlar bence düzenin korunması için aktif olmak şart.Herkes hakkını alır.Kimisi ödüllendirilir kimisi de cezasını çeker bunun için de AKTİF olmak şart.
Old 07-05-2006, 15:56   #29
34hha34

 
Varsayılan

Sayın Onur Çınar bunun sebebi bence polis elinde birşey olmaması öncelikle yetki hiç yok sert hareketler yok ateş yok ne bu ya böyle kişilere karşı biraz daha sert tavırlar kullanılmalı diye düşünüyorum hatırlarsan diyarbakırda TSK terörle mücadele esnasında kimyasal silah kullanıldı iddası vardı bence düzeni sağlamak için sert müdahalelerde(gerektiği müddetçe)bulunulmalıdır.Tabiki herşeyin bir sınırı var ama bukadar da olmaz. Gerektiğinde gerektiği şekilde müdahale edilmelidir.
Old 07-05-2006, 17:01   #30
ozbeksoner

 
Varsayılan neyi tartışıyoruz biz arkadaşlar

Bu sitedeki birçok hukuki konuya bu kadar fazla cevap verilmezken polislerle ilgili olan bu konuya bu kadar yanıt verilmesi çok düşündürücü.Polisin neden etkisizleştirildiğini anlamak için uzun uzun düşünmeye gerek yok.Avrupa'yla Amerika'yla da kıyaslamayacağım ülkemizi.Ancak bu konuda görülmesi gereken en önemli olgu polisimizin eksiğinin ne olduğudur.Polisimiz şu anda en büyük eksikliği ne maaş azlığı ne eğitim eksikliğidir.Polisimiz şu anda özlük haklarının iyileştirilmesini istiyor,kamu güvenliğini sağlayabilmek için sağlam yetkiler ve devletinin kendisine güvenmesini bekliyor,şüpheli bir aracı kovalarken benzin limitini aşma korkusundan uzaklaşmak istiyor...Arkadaşlar evinden aldığı zanlıyı karakola götürmek için zanlıdan benzin parası isteyen bir polis düşününüz.Günlük benzin limitini tükettiği için gece vakti benzini bitmek üzere olan bir ekip düşününüz.Sizce bu durumda polis ne yapmalıdır arkadaşlar ya cebinden benzin parası verecek,ya benzincilere sıcak davranıp 3-5 litre fazla benzin alabilmeye çalışacak ya da gözaltına aldığı zanlıdan benzin parası isteyecek.Son zamanlarda ülke çapında yaygınlaşan özellikle İstanbul'da yoğunlaşan terör olayları üzerine Sn.Celalettin Cerrah çıkıp açıklama yapıyor " tehlikeli bölgelerde çalışan otobüslere sivil polis yerleştireceğiz " diye.Düşünün otobüsün önü 40 kisilik bir grup tarafından kesiliyor ellerinde molotof kokteylleri var ve bu sivil polis o anda devreye girip 40 kişiyi etkisiz hale getirecek veya silahını çekecek;göstericilere karşı kullanamaz çünkü ertesi gün hakkında soruşturma açılır kullanmayıp havaya ateş etse üzerine atılan bir molotof sonucu yanarak can verir.Bunlar kulağa komik gelen ama gerçek hayatta her gün yaşanan acı trajediler.15 yaşını doldurmadan 200üncü gasp suçunu kutlayan çocukların olduğu bir ülkede siz polisten nasıl dört dörtlük hizmet beklersiniz.daha önce 40 kez gözaltına alıp savcılığa sevkettiği hırsızı suçüstü yakaladığında ona nasıl yaklaşmasını beklersiniz.Biraz gerçekçi olalım arkadaşlar polislerle ilgili konuşurken PVSK'nın CMK'nın değil insanların,yaşanan hayatın gözünden bakalım lütfen.Polisin yaşadığı sıkıntılardan bihaber şekilde burada kimse atıp tutmasın çünkü bir arpa boyu ileri gidemezler.Polisin ağzından " biz suçüstü yakalayıp savcılığa götürüyoruz,adam aynı akşam serbest kalıp evine gidiyor " cümlesinin çıkmadığı bir hukuk sistemi kurmadan,meslekte yaşadığı sıkıntılardan ötürü bunalıma girip intihar eden polislerin sayısını sıfıra indirmeden,16-17 saat çalışan bir insanın çalışma süresini 8 saate indirmeden,çaldığı halıları kurtarabilmek için görev başındaki polisi ezerek kaçan hırsızın 6 ayda sokaklara dönmesine engel olamadan bu ülkedeki hiçbir polisi eleştirme hakkımız yok arkadaşlar.Onlara insanca bir çalışma ortamı sağlayamadığımız sürece bu forumlarda yazdıklarımız sedece arşivlerde kalır.
Onlardan dört dörtlük hizmet bekleyenler aslında öncelikle onlara dört dörtlük çalışma ortamı yaratılmasını istemelilerdir.
Hepinize iyi günler dilerim
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Türk Ticaret Kanununda ve tasarı halindeki Türk Ticaret Kanununda şirket birleşmeleri demokres Ticaret Hukuku Çalışma Grubu 12 28-09-2012 12:19
polisi ilgilendiren yönü ile insan haklarında hukuki gelişmeler Av.Elvan Akkaya İnsan Hakları Hukuku Çalışma Grubu 4 24-11-2007 01:00
İstanbul polisi günde 337 kişi yakaladı Seyda Hukuk Haberleri 0 26-12-2006 12:16
Kanunlarımızı Polisi koruyamamakta ve devletimizin gücünü zayıf bırakmaktadır. erknea Hukuk Sohbetleri 3 24-08-2006 13:05
1917 Hukuki Aile Kararnamesinden günümüz Türk Medeni Kanununa kadar Türk aile yapısı tulinunal Hukuk Soruları Arşivi 1 23-05-2006 19:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09069395 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.