Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Balık Pişirme Tarifleri

Yanıt
Old 16-10-2008, 22:51   #91
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Biz yarın akşamüstü açık havada (denize karşı) mangalda lüfer yapıyoruz. Çatlayan çatlasın.
Old 16-10-2008, 22:57   #92
Gülümse

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Biz yarın akşamüstü açık havada (denize karşı) mangalda lüfer yapıyoruz. Çatlayan çatlasın.

Bu bir davet mi?
Old 16-10-2008, 23:02   #94
Nur Deniz

 
Varsayılan

Ama ben de buyrun anlamında anlamıştım..

Hatta anca giderim diye kapıya çıktım..
Old 16-10-2008, 23:07   #96
Nur Deniz

 
Varsayılan

Ya bu durumda gelemeyenler yine çatlar, maksat çatlatmaksa yiyerek çatlasak olmaz mı?

Yiyemeyerek çatlamaktansa...
Old 16-10-2008, 23:10   #97
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Bu forumları açıp THS'ni sabote ediyorsunuz. Bir baktım; meslektaş sorularına verilen yanıtlar (en azından benim için) azalmış.
Neyse, lüfer zihni açar.
Old 16-10-2008, 23:12   #98
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Bu forumları açıp THS'ni sabote ediyorsunuz. Bir baktım; meslektaş sorularına verilen yanıtlar (en azından benim için) azalmış.
Neyse, lüfer zihni açar.

Pişman değiliz..Yine olsun yine yaparız..
Old 16-10-2008, 23:20   #99
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Pişman değiliz..Yine olsun yine yaparız..

Biz de lüferden sonra aynısını diyeceğiz yarın...
Old 21-10-2008, 16:26   #100
Gülümse

 
Varsayılan

Balık pişirmenin en güzel tarifi; istediğiniz malzemelerden güzel bir salata yaparsınız, sonra bir balıkçıdan seçtiğiniz balığı pişirmesini istersiniz. Ne eviniz balık kokar, ne de onun bılaşığı ile uğraşmak zorunda kalırsınız.

(Son apartman toplantısında, mutfak bacalarının çekmediği o yüzden balık pişirildiğinde tüm apartmanın balık koktuğu şikayeti üzerine, komşularımızdan bir tanesi bu yöntemi önerdi de... Ben de sizinle paylaşayım dedim)
Old 22-10-2008, 18:34   #101
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gülümse
Balık pişirmenin en güzel tarifi; istediğiniz malzemelerden güzel bir salata yaparsınız, sonra bir balıkçıdan seçtiğiniz balığı pişirmesini istersiniz. Ne eviniz balık kokar, ne de onun bılaşığı ile uğraşmak zorunda kalırsınız.

(Son apartman toplantısında, mutfak bacalarının çekmediği o yüzden balık pişirildiğinde tüm apartmanın balık koktuğu şikayeti üzerine, komşularımızdan bir tanesi bu yöntemi önerdi de... Ben de sizinle paylaşayım dedim)

Eve gidene dek soğur. Balık ısıtıldığında tadından çok şey yitirir. Bu yüzden bir balıksever atasözü şöyledir: "Balığı seven, kokusuna katlanır."
Old 22-10-2008, 18:37   #102
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Eve gidene dek soğur. Balık ısıtıldığında tadından çok şey yitirir. Bu yüzden bir balıksever atasözü şöyledir: "Balığı seven, kokusuna katlanır."

Balığı bu atasözünü söyleyenden çok seven bir ata da ''Balık baştan kokar!,, demiş.

Bu durumda balığın kafası koparılınca hiç kokusu kalmıyor.
Old 22-10-2008, 19:31   #103
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Neslihan
. Çocuk olsaydım kayıp üyelere ' ...... pabucu yarım, çık dışarıya oynayalım ' diyecektim ama diyemiyorum.


Aaaa, neden..??? Ben bu sözü kızıma sık sık sarfediyorum, gün içinde normali aşan kayıplık hallerinde. Ve dahi orjinal melodisiyle ))) O da duyunca pek memnun oluyor galiba ki muzur bir tebessümle arz-ı endam ediveriyor hemen.

Yaşlanıyorum diye üzülüyordum, oysa demek daha büyümem gerekiyormuş
Old 22-10-2008, 23:06   #104
Gülümse

 
Varsayılan

Çocuklarım küçükken, haftanın bir kaç günü muhakkak balık pişirirdim. O gün çocuklarımla yaşıt yeğenlerim yemekte balık olduğunu öğrenince yüzünü ekşitti. Ben de balığın içinde fosfor olduğunu beyin gelişime için yararlı olduğunu haftanın belli günlerinden balık yenmesi gerektiğini uzun uzun anlattım. Bizim yeğen beni dikkatli bir şekilde süzdükten sonra, "pişirdiğin balıklar ziyan olmasın diye bizi kandırıp balık mı yedirmeye çalışıyorsun ?" diye sordu. Ötesi de avaz avaz bağırmaya başladı. "Bu balık bana çok kötü bakıyor"
Old 22-10-2008, 23:12   #105
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gülümse
Bizim yeğen beni dikkatli bir şekilde süzdükten sonra, "pişirdiğin balıklar ziyan olmasın diye bizi kandırıp balık mı yedirmeye çalışıyorsun ?" diye sordu. Ötesi de avaz avaz bağırmaya başladı. "Bu balık bana çok kötü bakıyor"

İlk yeğeninizin balık yemeye pek de ihtiyacı yok gibi görünüyor İkincisine gelince, genellikle balıklar değil ama, çocuklar balıklara pek kötü bakıyor. Balık düşmanlığı benim asla anlayamayacağım gereksiz bir durum
Old 22-10-2008, 23:31   #106
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gülümse
(Son apartman toplantısında, mutfak bacalarının çekmediği o yüzden balık pişirildiğinde tüm apartmanın balık koktuğu şikayeti üzerine, komşularımızdan bir tanesi bu yöntemi önerdi de... Ben de sizinle paylaşayım dedim)

Ben yöneticiniz olsaydım her eve yeni mutfak bacası projesine destek olunması yönünde teşvik ve telkinde bulunurdum ))

Koku meselesi bana stajyerken yaşadığım bir olayı anımsattı. İzmir'deydim ve bir teyzenin evinde pansiyoner kalıyordum. Benim dışımda 2 kız daha vardı, buzdolabı bir tane olduğu için hepimizin gıda stoğu da ayrıydı, teyzeninki dahil. Tabii pek bir stoğumuz da yoktu, stajlarını süren meslektaşlarım nedenleri konusunda eminim bana katılacaktır. Hal böyle olunca, aile evinden koli gönderimi üniversitedeki gibi devamlılık arzetmese de arada yaşanırdı. Balıkkolik durumumu bilen -ve bunda yüzde ikiyüz müsebbib de bulunan- babam, posta yoluyla Ayvalık sahillerinin taze balıklarından kendince yaptığı bir demet balık ikramında bulunmuştu. Balıkları görünce teyzenin yüzü buruştu "Kokacak şimdi buzluk!" ... Bu yakınmayla tahmin edeceğiniz üzere hiç alakadar olmadım. İlk gün pişenlerde konuğum oldu. Sonra araya bir kaç gün girdi. Aklıma yine balıklar düştü. Akşam yorgun eve geldim, aa baktım balık kokusu, yaşasın dedim kendi kendime Aaa, eve girdim, daha da yoğun bir balık kokusu... Neyse buzluğu açtım, balıklar masal olmuş. Teyzeye akibetlerini sordum, baktım, bozulmuştu onlar, ben de hepsini attım dedi. Sahiden "attığı" kesindi
Old 23-10-2008, 01:24   #107
Gülümse

 
Varsayılan

Derin dondurucumda her zaman bir tane cupra, bir paket de karides bulundururum. Ne zaman balık krizim tutacağı belli olmaz da.
Old 06-11-2008, 19:08   #108
ParanoidAndroid

 
Varsayılan

Levrek, kilic, lagos, istavrit, cipura, lufer, karides, kalamar, yengec, istakoz, midye :
HEPINIZI COK SEVIYORUM! ah hele dil baligi enfes! Yalniz muhim bir konu var, balik denildi mi, tuzlu su (deniz ya da okyanus) baligi olacak! ciftlik hayatta yemem! Baligin da gozlerine gozlerine bakacaksin alirken, bir de solungaclarina, derisinin parlakligina..
Evde balik beslemeyi de sevmem. O zaman vicdan yapiyorum.. Keske hicbir hayvanin tadina bakmamis olsaydik; o zaman kolay olurdu hersey..Hayvanin tadina bakmak dedigim an tuhaf hissettim; cunku onlari besin olarak satin aldigimizda onlar hayvan olmaktan cikiyor, et oluyor.. Yani arada dertlenip 'vejeteryan olsam' desem de, olamayacagimi biliyorum..
Manik depresif bir mesaj oldu bu; neseli baslamistim ama aglayacagim simdi
Old 06-11-2008, 20:15   #109
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan



Son yıllarda ben de sizin gibi, gerçek bir balıkkolik olup çıktım. Mesajınızı okuyunca, balık, bildiğimiz et kategorisinde sayılmaz ve hatta hatta vejeteryanlığa engel olmaz, diyecektim.Hani meşhur balık hafızası meselesi ve bir de acı duyma eşiklerinin diğer canlılara oranla inanılmaz yüksek olması, gibi nedenlerle.

Sonra şu balık hafızası meselesi kuyruklu bir yalan olabilir mi diye düşündüm. Neden derseniz, ben evde balık besliyorum, iki sevimli japon ve her nasıl oldu ise, taşındık taşınalı -onları arkadaş edinme tarihimize eş- yaşıyorlar Sabah evden çıkmadan ve akşam eve gelişlerde beslemek sorumluluğu hissettiğim ilk canlılar da kendileri oluyor. Adeta saatleri biliyorlar, yüksekçe bir vazo şeklindeki evlerinde, sair saatlerde derinlere de seyahat etmekte iken, her ne hikmetse o saatlerde ağızları suyun dışında, tepede bekliyor oluyorlar. Bir nevi pavlov durumu yani )) E hani hafızaları saliselerle ifade ediliyordu? En azından şartlanmayı anımsayacak kadar hafızalılar Neyse, konumuz bu değildi. Ama bence konuştuğumuz balıklar fanustakiler değil, sofra konukları olanlar; sizin de dediğiniz gibi tuzlu suda yaşamakta olanlar zaten

Ne küçükbaş ne büyükbaş hayvanların tüketimine ilgim var artık, ne de yok olsalar yokluklarına tahammülsüzlüğüm. Ama balıksız bir yaşam... Zor
Old 31-10-2010, 13:22   #110
Nur Deniz

 
Varsayılan

Herkes öğrenmiş balık pişirmeyi, salatanın inceliklerini...
Tuzda Balıktan bahseden olmamış.

Hafif oynar, can çekişen, az sonra ölmek üzere olan kocaman bir alabalık seçilir. Büyükse çupra da olabilir.Balık temizlenirken, uzun zamandır görmediğiniz sohbetini sevdiğiniz, balığı mundar etmeyecek sınırlı sayıda dostlara haber verilir. Eve giderken tüm balığı kaplayacak kadar kaya tuzu alınır. Büyük ve derin bir tepsinin içine balık tuza gömülür. Buzdolabına saklanır. Salata malzemeleri hazırlanır, suyunun süzülmesi için bir kenara bırakılır.

Fırın kontrol edilir, ev bahçeliyse anne işi davlumbaz fırın dışarıya çıkarılır, kablosu çekilerek evden uzaklaştırılır ama görüş mesafesinden çıkarılmaz. Mahallenin kedilerini uzak tutmak için onlara yiyecek birşeyler hazırlanır.Gider uyursunuz 2-3 saat. Arkadaşlarınız gelince sizi uyandırır. Hemen kedilerin yiyeceği verilir ve balık tepsiyle beraber ısınmış fırına yerleştirilir. Bu arada ayak üstü sohbetler edilir, gülünür, daha gelmeyen arkadaşlar çekiştirilir. Eksik kalan birşey varsa gelecek olanlara sipariş edilir. Balığa en çok yakışan içeceği getiren günün konuğu seçilir. Baş köşeye oturtulur, elini birşeye sürdürülmez. Buzlar çıkarılır, çok az zeytinyağlı ayakta atıştırılır.

Sık sık pişmekte olan balığa bakılır. Ağır ağır pişeceği için ağırdan alınır. Derin ve büyük olan diğer tepsi el altına hazırlanır. 2 saat kadar sonra balık mümkünse tek hamlede tuzlu tepsiden alınarak diğer tepsiye yerleştirilir. Bu işleme bütün herkes katılmak zorundadır. 15-20 dakika kadar daha sade balık fırında tutulur. Devasa salata kabının yanına fırından çıkan balık tepsisiyle birlikte yerleştirilir. Bir süre seyredilir. İçecek getiren muhterem kişi ilk lokmayı eliyle alır. Diğerleri peşinden devam eder.

Herkes doysa bile, sofradan gecenin çok ileri saatlerine kadar kalkılmaz. Ayıptır. Sofrada balık bırakmak hiç doğru bir davranış değildir. Son yarım saatte iyice demini almış mis gibi çay, tahin helvası ile servis edilir. Arzu edenlere bundan sonra kahve yapma konusunda becerikli kişi, canı isterse kahve yapar. İstemezse gönüllü olması için ikna edilir.

Kalacak arkadaşlar yer beğendikten sonra, gidecek olanlar güvenli bir şekilde arabalarına yerleştirildikten sonra, sofra toplanıp mutfağa öylece bırakılır.(Bunun için bu işlemin mutlaka ya cuma ya da cumartesi yapılması zorunludur)

Uyunur...

Sabah kahvaltısı hazırlarken mutfak mutlaka temizlenir.
Old 31-10-2010, 13:28   #111
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Atahun
Valla balık-rakı deyip geçmeyin. Önemli bir konu. Yıllar önce duymuştum, adamın biri rakının yanında pekmez getirdi diye karısını boşamıştı.

E hak etmiş artık.
Old 31-10-2010, 13:32   #112
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Eve gidene dek soğur. Balık ısıtıldığında tadından çok şey yitirir. Bu yüzden bir balıksever atasözü şöyledir: "Balığı seven, kokusuna katlanır."


Çağdaş atasözü ise şöyledir: "Oğul!, Balık seviyorsan, etrafına saygı duy! Havalandırma sistemini iyice gözden geçir. Yoksa, etrafın seni gözden geçirir!"
Old 31-10-2010, 18:39   #113
Gülümse

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Herkes öğrenmiş balık pişirmeyi, salatanın inceliklerini...
Tuzda Balıktan bahseden olmamış.

Canım sen balığı fırınla ben iki vakte oradayım...
Old 31-10-2010, 23:09   #114
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gülümse
Canım sen balığı fırınla ben iki vakte oradayım...

Sen iste yeterki Ablacım, senin için kavaktaki balığı bile ellerimle tutarım.
Old 01-11-2010, 11:43   #115
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Çağdaş atasözü ise şöyledir: "Oğul!, Balık seviyorsan, etrafına saygı duy! Havalandırma sistemini iyice gözden geçir. Yoksa, etrafın seni gözden geçirir!"

Hatta gözden çıkarır!
Old 01-11-2010, 12:00   #116
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk
Hatta gözden çıkarır!
İlla ki...
Old 05-11-2010, 15:01   #117
supernatural

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
İlk yeğeninizin balık yemeye pek de ihtiyacı yok gibi görünüyor İkincisine gelince, genellikle balıklar değil ama, çocuklar balıklara pek kötü bakıyor. Balık düşmanlığı benim asla anlayamayacağım gereksiz bir durum

Asla biz düşman değiliz o ka seviyoruz ki yemeğe kıyamıyoruz yaşasınlar istiyoruz
Old 05-11-2010, 16:44   #118
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan supernatural
Asla biz düşman değiliz o ka seviyoruz ki yemeğe kıyamıyoruz yaşasınlar istiyoruz

Her şeyin fazlası zarar biliyorsun.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Balık yağının yararları Ahmet Turan Site Lokali 32 08-09-2008 11:08
Japonlar, Balık Ve Felsefe deniz75 Site Lokali 3 23-01-2007 23:44
sudan çıkmış balık gibiyim e_s_r_a Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 1 05-11-2006 01:05
Atabeyler, dinamitle balık tutacakmış ahmetsacit Hukuk Haberleri 1 20-09-2006 02:39
Balık ile Hukuk Hamdi Sırrı Duyguseli Hukuk Sohbetleri 0 03-05-2003 18:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08672810 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.