Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Muhtesatın aidiyeti

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-05-2012, 15:33   #1
Ahmet KURNAZ

 
Varsayılan Muhtesatın aidiyeti

Değerli Meslektaşlarım,takıldığım bir konu hakkında görüşlerinizi almak istiyorum.
Müvekkilim, miras malı bir taşınmazı harici satış senedi ile,mirasçılardan birisinden satın almış,diğer mirasçılar satan mirasçıya tapu devri için vekâletnâme vermişler ancak daha sonra bölgede baraj inşaatı başlayıp taşınmaz yüksek fiyatla kamulaştırılacağı için vekâlet veren mirasçılar vekil tayin ettikleri mirasçıyı azletmişler ve taşınmazın yüksek fiyatla kamuşlaştırılacağını gören satış yapam mirasçı da satışı kabul etmemiş ve harici satış senedindeki imzasını inkâr etmiştir..Müvekkil bu taşınmaz üzerine hatırı sayılır sayıda ağaç dikmiş,sulama ve içme suyu getirmiş hatırı sayılır bir miktarda masraf yapmıştır. Biz müvekkilin iyiniyet ve malik sıfatıyla bu masrafları yaptığı iddiasıyla taşınmaz maliklerine karşı "sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat" davası açtık. Aslında bizim bu davada ispat edeceğimiz nokta müvekkilin iyiniyetli olarak hareket ettiğidir. Çünkü taşınmaz köyün hemen girişinde ve yol üstündedir. Yani tapu maliklerinin her an görebileceği yerdedir ve müvekkil taşınmazı 8 yıldan beri malik sıfatıyla kullanmaktadır. Ancak Hakim, harici satış senedindeki imza inkârına kafayı taktı ve adli tıp dan imza incelemesi istedi ve keşif talebimizin imza incelemesinden sonra değerlendirilmesine ve 9. aya duruşma günü verdi. Zaten 9. aydaki duruşmada keşif kararı verse de o tarihten sonra mevsim şartları nedeniyle keşif yapılması imkansız olduğu gibi, baraj su tutmaya başladığında taşınmaz ve muhtesat su altında kalacağından,keşif de yapılamayacaktır. Bu durumda daha çabuk sonuçlanacak bir dava açabilirmiyim veya mahkemeden muhtesatın aidiyeti konusunda tesbit isteyebilirmiyim.
Görrüş ve önerileriniz için şimdiden teşekkür ediyor saygılar sunuyorum...
Old 17-05-2012, 15:53   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Medeni Yasamıza göre mirasçıların adi yazılı belge ile birbirlerine miras payını devretmeleri mümkündür. Müvekkiliniz harici sözleşme ile bu payı satın aldığına göre bu satış geçerlidir. (M K m 612) Bu konuda dava açarsanız kazanırsınız.
Old 17-05-2012, 16:39   #3
Levent Cirit

 
Varsayılan

Sayın Hatun Olguner,
Benim anladığım kadarı ile gayrimenkulü alan kişi mirasçı değil. gayrimenkul, mirasçıların elinde olduğu için mirasçılardan biri ile anlaşıp satın almış anladığım kadarı ile.
Old 17-05-2012, 17:11   #4
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ahmet KURNAZ
Değerli Meslektaşlarım,takıldığım bir konu hakkında görüşlerinizi almak istiyorum.
Müvekkilim, miras malı bir taşınmazı harici satış senedi ile,mirasçılardan birisinden satın almış,diğer mirasçılar satan mirasçıya tapu devri için vekâletnâme vermişler ancak daha sonra bölgede baraj inşaatı başlayıp taşınmaz yüksek fiyatla kamulaştırılacağı için vekâlet veren mirasçılar vekil tayin ettikleri mirasçıyı azletmişler ve taşınmazın yüksek fiyatla kamuşlaştırılacağını gören satış yapam mirasçı da satışı kabul etmemiş ve harici satış senedindeki imzasını inkâr etmiştir..Müvekkil bu taşınmaz üzerine hatırı sayılır sayıda ağaç dikmiş,sulama ve içme suyu getirmiş hatırı sayılır bir miktarda masraf yapmıştır. Biz müvekkilin iyiniyet ve malik sıfatıyla bu masrafları yaptığı iddiasıyla taşınmaz maliklerine karşı "sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat" davası açtık. Aslında bizim bu davada ispat edeceğimiz nokta müvekkilin iyiniyetli olarak hareket ettiğidir. Çünkü taşınmaz köyün hemen girişinde ve yol üstündedir. Yani tapu maliklerinin her an görebileceği yerdedir ve müvekkil taşınmazı 8 yıldan beri malik sıfatıyla kullanmaktadır. Ancak Hakim, harici satış senedindeki imza inkârına kafayı taktı ve adli tıp dan imza incelemesi istedi ve keşif talebimizin imza incelemesinden sonra değerlendirilmesine ve 9. aya duruşma günü verdi. Zaten 9. aydaki duruşmada keşif kararı verse de o tarihten sonra mevsim şartları nedeniyle keşif yapılması imkansız olduğu gibi, baraj su tutmaya başladığında taşınmaz ve muhtesat su altında kalacağından,keşif de yapılamayacaktır. Bu durumda daha çabuk sonuçlanacak bir dava açabilirmiyim veya mahkemeden muhtesatın aidiyeti konusunda tesbit isteyebilirmiyim.
Görrüş ve önerileriniz için şimdiden teşekkür ediyor saygılar sunuyorum...

Sorunuzdan açıkça anlaşılmıyor ama kamulaştırma davası sonuçlanmadı ise, muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açıp, bu davayı delil göstererek kamulaştırma davasına katılma talebinde bulunabilirsiniz.
Old 17-05-2012, 17:37   #5
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Evet Levent Bey. Dikkat etmemişim. Satın alan mirasçı değil galiba.

YALNIZ ŞU DA VAR ; Harici satış sözleşmesi yapılmış ve karşılıklı edimler ifa edilmişse artık şekil eksikliğini ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması sayılacaktır. Bu satış gmenkul hissesi teslim edilip alıcının zilyetliğine geçtiğine göre karşılıklı edimler ifa edilmekle hukuken geçerlilik kazanmıştır.

--Sağlığınca bakma sözleşmesinin varlık kazanabilmesi ,miras sözleşmesinin biçiminde(resmi şekilde) yapılmasına bağlıdır. Burada biçim geçerlilik koşuludur. Ne var ki edimin yerine getirilmesine karşın biçim eksikliğini ileri sürmek MK m 2 ile çelişir.
Davacılar yanlar arasında kurulan sözleşme ilişkisi uyarınca üçüncü kişiyi sağlığınca bakıp gözetmiş ve böylece edimlerini yerine getirmiş iseler,artık somut olayda biçim eksikliği tartışma konusu yapılamaz. MK m 2 buna engeldir. Üstelik MK m 2 bu olasılıkta biçim eksikliğini giderir. (13.HD 10.11.1980 T 5020-5684)

Aynı doğrultuda,kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ile ilgili karar : (14.HD 7.5.1985 T 8820 E 3269 K ve
15.HD 6.11.1980T 2148 E 2279 K)

Evlatlık Sözleşmesi ile İlgili :

" ... genel kural böyle olmakla birlikte şekil eksikliği veya bozukluğu nedeniyle sözleşmenin iptali isteminde bulunmak hakkında Medeni kanunun 2. maddesinin :
... herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir.. hükmü uyarınca dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacak bir biçimde kullanılmaması zorunludur. Olayda evlatlık sözleşmesi resmi şekilde yapılmamış ise de taraflar evlat edinenin ölümüne kadar sözleşmenin gereklerini (adi yazılı sözleşme) geçerli olduğu düşüncesi ile yerine getirmişler ve davacılar ancak evlat edinenin ölümünden sonra sözleşmenin sözleşmenin iptali için mahkemeye müracaat etmişlerdir. Davacıların bu davranışı hakkın kötüye kullanılması olup yasal bakımdan korunmaya değer görülemez. " (HGK 2.10.1970 1971/2-180-1043)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
muhtesatın aidiyeti tespiti koseogluhukuk Meslektaşların Soruları 0 06-12-2011 12:40
Muhtesatın aidiyeti mi tapu iptali mi muzio Meslektaşların Soruları 2 01-08-2011 03:54
muhtesatın aidiyeti muzio Meslektaşların Soruları 0 16-03-2010 19:57
tapu iptal-tescil mi? Muhtesadın aidiyeti mi? Av. Hamza Meslektaşların Soruları 0 14-08-2009 16:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04223490 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.