bono hamiline karşı menfi tespit davası

Değerli meslektaşlarım,

Öncelikle vakit ayırıp cevap yazabilen üstadlarıma sonsuz şükranlarımı sunarım.

Müvekkil tüketici tarafından, adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında emre muharrer senet (bono) düzenlenip inşaat firmasına veriliyor.

İnşaat firması da, bu senetleri borçlarına karşılık banka ve faktoring şirketlerine ciro ediyor.
Biz, inşaat firmasına karşı ödediğimiz bedellerin ve senetlerin iadesi, senetlerin iptali için dava ikame edecek ve tedbir talep edeceğiz.

Sorum ise şu: bu menfi tespit davasını, hamil olduğunu öğrendiğim; ancak teyit ettiremediğim banka ve faktoring şirketlerine de yöneltmeli miyim? Aşağıdaki kararlar uyarınca, yetkili hamillere menfi tespit davası açmam gerektiği sonucuna ulaştım; ancak husumet konusunda emin değilim ve yok yere karşı vekalet ücreti ödeme riskine girmek bana mantıklı gelmiyor. Bunun yanında inşaat firması da batık durumda ve sağlıklı bilgi alamıyoruz ne yazık ki.

‘Lehdar ile keşideci arasındaki menfi tespit davasında verilen karar, dava dışı alacaklı cirantayı bağlamaz’ Yargıtay 12. HD. 2012/5061 Esas, 2012/24034 Karar ve 09.07.2012 T.

‘İhtiyati haciz isteyen vekili, çeke istinaden ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur. İhtiyati haciz isteminin reddi kararına gerekçe olarak kabul edilen ihtiyati tedbir kararı, çekin keşidecisinin lehtara karşı açmış menfi tespit davası sırasında verilmiş olup, söz konusu tedbir kararı ancak davanın taraflarını bağlar. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin, söz konusu tedbir kararının verildiği menfi tespit davasının tarafı olmayan ve çeki ciro yolu ile devralan yetkili hamil vekilinin ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir.’
YARGITAY 19. HD. E: 2012/7581 K: 2012/13070 T: 18.09.2012

Hamili taraf göstermez iseniz alacağınız ilam ona karşı hüküm ifade etmez. Lehtar dışında hamile karşı da olumsuz tespit davasını kazanabilmeniz için bononun karşılıksız kaldığını lehtara karşı ispatlamanız ve hamilin kötüniyetli ciro ettiğini ayrıca ispatlamanız; Ya da bedelsizlik şahsi definin hamile karşı ileri sürülebildiği istisnai durumlardan birinden faydalanmanız gerekir.

Faktoring yasasına göre şirkete karşı keşideci ile önceki hamiller veya lehtar arasındaki şahsi defi ileri sürülemez.Ne var ki bunun için de kambiyo senedine dayalı hukuki ilişkinin fatura vb belgeye dayalı olması ve keşidecinin de temel ilişki bakımından alacağını almış olması gerekir.

Banka bakımından ise şahsi definin ileri sürülebilmesi cironun niteliğine göre değişir. Ciro türleri ve şahsi defiler şeklinde bir araştırma yapmanızı salık veririm.

Alıntı: Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar Hamili taraf göstermez iseniz alacağınız ilam ona karşı hüküm ifade etmez. Lehtar dışında hamile karşı da olumsuz tespit davasını kazanabilmeniz için bononun karşılıksız kaldığını lehtara karşı ispatlamanız ve hamilin kötüniyetli ciro ettiğini ayrıca ispatlamanız; Ya da bedelsizlik şahsi definin hamile karşı ileri sürülebildiği istisnai durumlardan birinden faydalanmanız gerekir. Faktoring yasasına göre şirkete karşı keşideci ile önceki hamiller veya lehtar arasındaki şahsi defi ileri sürülemez.Ne var ki bunun için de kambiyo senedine dayalı hukuki ilişkinin fatura vb belgeye dayalı olması ve keşidecinin de temel ilişki bakımından alacağını almış olması gerekir. Banka bakımından ise şahsi definin ileri sürülebilmesi cironun niteliğine göre değişir. Ciro türleri ve şahsi defiler şeklinde bir araştırma yapmanızı salık veririm.

Üstadım, cevabınız için çok teşekkür ederim.

Konu hakkında yeterli kaynağa ne yazık ki ulaşamadım. Umarım değerli tecrübelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.

Olayımda tüketici olan Müvekkil tarafından adi yazılı bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile birlikte 50 adet emre muharrer senet düzenlenip (sözleşmede atıf vardır, ödeme planında da senetlerden bahsedilmektedir) satıcı müteahhit firmaya teslim ediliyor. Bu firma da senetleri ortağı olduğu diğer firmaya ciro edip (beyaz ciro), bu firma tarafından da Banka'ya beyaz ciro ile ciro ediliyor.

Müvekkiller tarafından Banka'ya yapılan ödemeler var, aynı zamanda Banka tarafından bir sonraki yıla ait senetler faktoring şirketlerine beyaz ciro ile ciro edilmiş.

Açacağım davada sözleşmenin geçersiz olduğunu, geçerli olsa bile feshini, senetlerin teminat senedi olduğunu, aynı zamanda nama yazılı olarak düzenlenmediği için geçersiz olduğunu iddia edeceğim.

Bu konu hakkında değerli tecrübelerini paylaşabilir misiniz? Banka'ya ödediğim senet bedelleri geri alabilir miyim, faktoring firmasına karşı açacağım menfi tespit davasını kazanabilir miyim sizce?

Cevabınızla birlikte değerlendirdiğimde Banka'ya ödediğim bedelleri geri isteyemeyeceğimi; ancak faktoring şirketine karşı açacağım menfi tespit davasını kazanabileceğimi anlıyorum.

Saygı ve selamlarımla,

AA