Hayat T T !

Çoğumuzun bildiği bir öyküdür belki ama hatırlatma olması açısından paylaşmak istedim...
Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı.Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi.Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı."Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye cevap verdi.Usta kıkırdayarak, çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi.Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
"Tadı nasıl?"
"Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak.
"Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam,
"Hayır" diye cevapladı çırağı.
Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve söyle dedi:
"Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış."

peki tuz miktarı gölde tadını alacak kadar ise,okyanus mu olunacak;

peki haksızlıklara karşı , geniş mi olacağız;

şöylemi düşüneceğiz;

a belediye başkanının akrabası belediye ihalesinden ,şu miktarlarda yolsuzluk yaptı;

biz o zaman şöyle mi diyeceğiz;

ne olmuş canım ,geniş olmak lazım az götürmüş mü diyeceğiz;

Abd ve ab ey türkiye soykırımı kabul et; ermeni,süryani,rum pontuslar için;

biz o zaman ney se canım geniş olalım,

hint,arap,yamyam,rus için soykırımı kabul etmemizi istememişler,

genişleyelim,geniş olalım;

ay olalım,gezegen olalım ;aldıkça alalım genişleyelim.

Sayın Taslak görüşünüze saygı duyuyorum.
Sizin gibi düşündüğümüzde şu sonuçlara da varırız sanırım. Çok basit ve klasik bir örnek: Bıçak günlük hayatta işimize çok yarayan bir alet ama; onu farklı amaçlarla kullandığımızda çok kötü sonuçlar doğurabiliyor veya ateş içinde aynı şeyi söyleyebiliriz. Bu hikayeye de o gözle bakabiliriz. Bu hikayede de ıstıraplarımıza karşı biraz sevecen olmak yani ıstıraplarımızla Pollyanna cılık oynamamız gerektiğini anlamıştım ve anlatmaya çalışmıştım. Bu Pollyannacılık çoğu zaman bizim yararımıza olur ama; olmayan durumları da sizin belirttiğiniz durumlar sanırım. Yani ben işimize yarayan durumlar için kastetmiştim. Saygılarımla....

yazarın amaçladığı şekilde ;yorumlarsak

anlatılmak istenen husus ;

bardağın dolu tarafını da gör;

her zorlukta yılma;

mücadele azmin kırılmasın;

bir setle karşılaştığında geri dönme seti aşmaya çalış;

kötü bir duruma düştüğünde,sen den daha kötüleri düşünerek durumunun o kadar vahim de olduğunu görmeyerek ,umutlu bir şekilde her ne yapıyorsan devam et;

azim ve kararlılık ile ,engelleri bir bir yıkarak hedefe ulaşılabilir.bunun için yeniden ve sabır ile harekete geç ve moralini daima yüksek tut.

hayatta hep başarılı olmak veya başarızıs olmak diye bir şey yoktur.olsaydı zaten hayatın bir anlamı olmazdı.
önemli olan düştüğünde kalkmasını bilmektir.