Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Seni seviyorum! Aşkım!

Konuyu Kilitleyin
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-04-2009, 21:02   #61
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Saim
Yok telif ücreti öderim siz yeterki yazın! Ama öncelikle teliflik bir şeyler olmalı, ücreti de makul...

Diğer yandan ben alev alev yanmıştım çocukluğumda... Sevdiğim kıza karşı inanılmaz bir aşk vardı içimde ama asla şununla bir çiftleşsem ne güzel olur diye düşünmedim... Çünkü gerçekten aşıktım ona.

Ama aradan çok yıllar geçti. Zaman gibi aşkım eridi, bitti. Belki görsem yolda hatırlamam. Hayat böyledir, insan gibi nankördür...

Bence yazmaya devam edin. Sizin aykırı yanınız okuyucu çekiyor. Tıpkı bir dönem şiir yazan "Stajyer Avukat Emin" kardeşimiz gibi, mıknatıs etkisi var sizde de... Bu arada Stajyer Avukat Emin kardeşimi özledim. Hiç göremiyorum. Umarım işleri ve şiirleri iyi yoldadır.

Sevgiler, selamlar...



Old 14-04-2009, 21:15   #62
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Saim
Diğer yandan ben alev alev yanmıştım çocukluğumda... Sevdiğim kıza karşı inanılmaz bir aşk vardı içimde ama asla şununla bir çiftleşsem ne güzel olur diye düşünmedim... Çünkü gerçekten aşıktım ona.

Old 14-04-2009, 21:16   #63
duyurucu1

 
Soru 31-Aşık olmak için,iki bireyin özellikleri birbirine uygun mu olmalı?

31-AŞIK OLMAK İÇİN İKİ BİREYİN ÖZELLİKLERİ BİRBİRİNE UYGUN MU OLMALIDIR?

Hayır .İki bireyin özelliklerinin birbirine uygun olması onların aklı kullanarak sun’i birlik yapmalarının nedenidir.Bu birlik doğallığa ve aşka değil akla ve mantığa dayanır.Bu birlikteliğe halk arasında “tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş”denir.

Oysa doğallığa dayanan aşk yönelmelerinde ve birliklerinde çoğu zaman tencere yuvarlanıp kapağını bulmaz.Çoğu zaman da bu yönelmeler tek taraflıdır.Bu nedenle de sadece tencere yuvarlanır ve aşık olurken kapak tencereye karşı hiç bir şey hissetmez.Zaten aşk kavuşamama halinin insanı içine sürüklediği bir ruh halidir.Kavuşma olsa aşkta bitecek.

Aşk yönelmesi ile oluşturulan doğal evlilikler ile akıl yönelmesi ile oluşturulan sun’i evlilikler karşılaştırıldığında birey daha çok sun’i evlilikte huzur ve rahatı buluyor.Ancak sun’i evliliklerde de oluşturulan çocuklar türün ideal bireyleri olamıyorlar.Defolu oluyorlar.Türün uzun zaman içerisinde bozulmasına ve dayanıksızlaşmasına sebep oluyorlar.Oysa aşk yönelmesi sonucu oluşturulan evlilikler veya birleşmeler sonucu oluşan çocuklar türün ideal bireylerinin oluşmasına ve türün sonsuza kadar devamına hizmet ediyor.Sun’i evliliklerde birey belki kısacık ömrü boyunca huzuru ve rahatı buluyor ama tür tehlikeye atılıyor.Oysa aşk yönelmeleri sonucu oluşturulan birleşmelerde birey huzursuz oluyor.mutsuz oluyor eziyet ve acı çekiyor. Ama bütün bunlar, çok onurlu bir görev olan türün devamı için katlanmaya değer bulunuyor.Hem de aşık birey, acılara ve ızdıraplara gönüllü olarak katlanıyor.Hatta aşk halindeyken çekilen acı ve ızdırap insana haz veriyor.Bu tıpkı acı biber turşusu yemek gibidir.Yerken insan hem acı duyar hem de bu acıdan haz duyar.Aşk halide öyle bir şeydir.Bu hali ancak aşık olanlar bilir.İnsanların tümü de aşık olduğu için bu acıyı ve hazzı anlarlar.
(DEVAM EDECEK)
Old 15-04-2009, 22:14   #64
duyurucu1

 
Mutlu 32-Aşk ve anne-çocuk bağlantısı

32-AŞK VE ANNE-ÇOCUK BAĞLANTISI

Bebek yeni doğduğunda iç güdüsel olarak anne memesini bulur ve emer.Bu davranış kendisine öğretilmemiştir.Ve bebeğin anneye karşı bağlanması sadece süt emmekten ibaret de değildir.Çok sayıda iç güdüler sonucu anne bebeğe ,bebek de anneye bağlanır.Ancak dışardan görünen sadece bebeğin süt emmesidir.

Bunun gibi insan da karşı cinse yönelirken(aşk)ve yöneliş ruh hali içerisinde bulunurken, çok sayıda iç güdünün etkisi altındadır.Bu iç güdülerin içerisinde en görüneni ve belirgin olanı çiftleşme arzusudur.Ama aşk sadece çiftleşme arzusundan ibaret değildir.Çiftleşme arzusu bireyin hedefidir.Bu hedefi çok sayıda iç güdünün faaliyeti sağlar,ortaya çıkarır.

(DEVAM EDECEK)
Old 15-04-2009, 22:24   #65
üye8180

 
Varsayılan

Şu ' çiftleşme ' kelimesi, gerçekten de biraz kaba kaçmıyor mu meslektaşım.
Old 16-04-2009, 10:28   #66
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Neslihan
Şu ' çiftleşme ' kelimesi, gerçekten de biraz kaba kaçmıyor mu meslektaşım.

bir kere sevdaya tutulmaya gör;
ateşlere yandığının resmidir.
aşık dediğin, mecnun misali kör;
ne bilsin alemde ne mevsimidir.

dünya bir yana, o hayal bir yana;
bir meşaledir pervaneyim ona.
altında bir ömür döne dolana
ağladığım yer penceresi midir?

bir köşeye mahzun çekilen için,
yemekten içmekten kesilen için,
sensiz uykuyu haram bilen için,
ayrılık ölümün diğer ismidir...

Cahit Sıtkı..

İç güdüsü yüzünden ölümü göze aldı mı diyelim...Demeyelim... Aşk çok güzeldir...
Old 16-04-2009, 21:07   #67
duyurucu1

 
Neşeli Bu konuda kibarlık olmaz

Alıntı:
Yazan Av. Neslihan
Şu ' çiftleşme ' kelimesi, gerçekten de biraz kaba kaçmıyor mu meslektaşım.

Sevgili Neslihan,

Daha Önca Sevgili Cengiz Aladağ da bu konuya değinip rahatsızlığını dile getirmişti."Çiftleşme hayvanlar için kullanılan bir kelime oysa insanlar için bu kelimeyi kullanmak çok çirkin olur"anlamında yazmıştı.

Evet yerden göğe kadar haklı.Sen de haklısın .Çok çirkin bir kelime.Hatta ayıp.Hatta belki birazda argo.

Ama hadi onun yerine başka kelime koyalım."Cinsel ilişki" diyelim."Çocuk yapma eylemi" diyelim."Dereden leylek getirdi operasyonu" diyelim.Neticede ne değişir?

İnsanda(erkek ve kadın) diğer hayvanlar gibi ve hayvanca hislerle içgüdüsel olarak bağıra çağıra,oflaya puflaya,terleye terleye,gözü hiç birşey görmemecesine bir şey yapıyor.Bunun adını ne kadar kibarlaştırısanız kibarlaştırın yapılan işin niteliğini değiştirmek olası değil.

Ben cinsel tacize yada saldırıya uğramış çocukların CD yede alınan ifadelerinde bulunurken onları konuştururken herşeyi halk arasında bilinen adıyla tutanaklara yazıdırıyorum.Bu çok da yararlı oluyor.Hakimler karar verirken olayı tüm detayları ile görebiliyorlar.

Hem ne kadar olaya nezaket,kibarlık elbisesi giydirirsek giydirelim bu elbiseler içgüdülerimizin etkisine ve kabalığına dayanamaz paramparça olur.Neyse ben daha fazla konuşmayayım yoksa beni ahlaka mugayyir yazılar yazıyorum diye şutlarlar.

Selam ve sevgiyle kalın

Old 16-04-2009, 21:11   #68
duyurucu1

 
Varsayılan Ayrılık ölümün diğer ismidir

[quote=Nur Deniz]
ayrılık ölümün diğer ismidir...
Old 16-04-2009, 21:29   #69
duyurucu1

 
Soru 33-Kadın neden aşık olmaz?

33-KADIN NEDEN AŞIK OLMAZ?

ERKEK;hayatı boyunca aşık olduğu yada olacağı kadını arar durur.Amacı türün ideal bireyini oluşturmak üzere genlerine montajlanmış kutsal tür amacını gerçekleştirmektir.Bu arada aşık olmasa dahi spermalarını başka kadınlara saçabilir.Bu biyolojik bir boşalmadır.Dışkı atılması gibidir.Spermaların aşık olunmadan atılmasıdır.Duygusallığa dayanmaz.Diğer taraftan erkek ister aşk sonucu olsun ister doğal ihtiyacı sonucu kadının yumurtasını döllesin,oluşan çocuğa bakmaz.Onun pisliğini temizlerken zevk duymaz.Gece bir yarı kalkıp ona süt vermez.Çocuğun beslenme ve barınmasını sağlamaz.Erkekte bu doğal içgüdüler yoktur.Ama erkekte aileyi koruma kollama,besleme,barındırma içgüsü vardır.Yeni doğan çocukta diğer çocuklarla ve kadınla birlikte hiçbir ayrıcalığa ve önceliğe sahip olmadan onlarla beraber koruma şemsiyesinin altına alınır.Bunu erkek sağlar.

KADIN’ın ise bu lüksü yoktur.Çok sayıda yumurtası yoktur.Yumurtalarını çarçur ederek tüketemez.Yumurta türün devamı için çok değerlidir.Ayda bir defa atılmaktadır.Bir kadının ortalama 45 yaşında menepoz dönemine girip yumurta üretemediği var sayılırsa ve yumurta üretmeğe 15 yaşında başladığı varsayılırsa yumurta atma süresi 30 yıldır. Her ay sağlıklı yumurta atılırsa bir yılda yani 12 ayda 12 yumurta atılır.30 yılda ise; 30x12= 360 adet yumurta atılma şansı vardır. Yani en iyimser hesaplarla kadın 360 adet yumurtasını hayatta tutmak zorundadır.Kadının elinde, türün ideal bireyini oluşturmak için 360 defa şansı vardır.Yani kadın hayatı boyunca ancak 360 defa aşık olabilir.

Oysa erkek her atımda 4-5 milyon sperma atabilir.Üstelik hayatı boyunca da sperma atabilir.Erkeğin türün ideal bireyini oluşturmak için 5 milyonXhayatı boyunca= ne kadar çıkarsa o kadar aşık olma seçeneği vardır.Yani aşık olmak için erkek avantajlı kadın ise avantajsızdır.İmkanları 360 adet ile sınırlıdır.Bu nedenle erkek hayatı boyunca aşık olacağı kadını bekleyebilir.Ve bulduğunda da aşık olabilir.Hatta aşık olduğu kadını hayatı boyunca bekleyebilir.Ama kadın aşık olacağı erkeği hayatı boyunca bekleyemez.360 adet şansını iyi değerlendirmelidir.Çünkü kadının önünde yumurtaların döllenmesi görev olarak konmuştur.Kadın bu görevi ya aşık olmak suretiyle yapacaktır –bu çok zayıf bir ihtimaldir,yada aşık olmadan yumurtalarını döllettirip bireyi defolu da olsa oluşturacaktır.Bu nedenle kadın ikinci seçeneği iç güdüsel olarak kullanır.Aşık olmak kadın için lüks olur.Ve kadın aşık olmadan döllenir ve bireyi oluşturarak görevini yapmış olur.

Bu nedenle kadınlarda aşık olma katsayısı çok düşüktür.Ve bu hem doğaldır hem de doğrudur.Çünkü kadın ancak aşık olamadan döllenirse bireyi oluşturup hayatta tutabilir.Doğacak yada doğan çocuklar aşk ürünü olmasalar dahi onları sever ve bakarak korur.Aksi halde aşk katsayısı yüksek olsaydı,yani “doğacak çocuk aşk ürünü olursa bakarım” gibilerden bir güdüsü olsaydı, aşık olmadan doğurduğu çocuğa nefretle bakarak onun pisliğini temizlemez,uykusundan fedakarlık ederek beslemez,korumaz ve korunmasız çocuğun ölümüne sebep olurdu.Bu ise türün sonu olurdu. Diğer taraftan kadın yeni doğan çocuğa diğer birazcık büyümüş çocuklarından daha fazla özen gösterir.Diğer çocuklardan daha fazla besler,korur ve bakar.Ona öncelik tanır.Onu hayatta tutmaya çalışır.

İşte erkekte ve kadındaki birbirine ters özellikler sonucu türün bireyleri sonsuza kadar yetkinleşerek yaşamlarını devam ettirirler.

Aksi olsaydı kadında aşık olsaydı türün devamı tehlikeye düşerdi.O zaman kadın sadece aşk ürünü olan çocukları besler ve barındırır aşk ürünü olmayanlara ise bakmazdı.Kadının önünde 360 ihtimal olduğu da her zaman göz önünde tutulmalı.
(DEVAM EDECEK)
Old 16-04-2009, 21:59   #70
üye18721

 
Varsayılan

Bu forumdaki tüm iletileri okuduktan sonra söylemlerimi geri alıyorum. Zira; Bu kadar da materyalist olunmaz diyorum.
Aşk duygusunu, çiftleşme duygusu gibi hayvanlar dünyasında yer alan bir kavrama indirgemek hiç de hoş değil.Canlılar dünyasında birleşen güdüler olabilir.Bu demek değildir ki; İnsanlar ve hayvanlar arasındaki kesişim noktası; çiftleşmek!...
Old 17-04-2009, 08:54   #71
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Future
Aşk duygusunu, çiftleşme duygusu gibi hayvanlar dünyasında yer alan bir kavrama indirgemek hiç de hoş değil.Canlılar dünyasında birleşen güdüler olabilir.Bu demek değildir ki; İnsanlar ve hayvanlar arasındaki kesişim noktası; çiftleşmek!...

Sayın duyurucu1'in,
yazdıklarını kritize edenlerin neden 'çiftleşme' kavramına taktıklarını anlıyamadım bir türlü. Yazılanlar doğruysa, doğruların nasıl tanımlandıklarının önemli olmaması gerekir bence.

Erkek bir çiftçi gibi tarladan tarlaya gidip tohumunu serpen birisi midir örneğin?,

Aşk cinsel arzu, istek ve temel güdülerin bir başka adı mıdır?

Kadın aşık olur mu?

Sayın duyurucu1'in derin bilimsel yaklaşımını paylaşan herhangi bir psikolog, sosyolog veya başka bir bilim adamı veya kadını var mıdır?

İnsanlık, tabiatta olduğu varsayılan, güçlü olanın yaşama hakkı olduğu düşüncesine dayalı olarak mı varlığını sürdürür?

Kadın ve erkek cinsel yaklaşımının temel amacı güçlü kuvvetli çocuk yapmak mıdır?

Sayın duyurucu1'in yazdıklarını şimdiye böyle bir düşünce süzgecinden geçirmeden okuyanlara: Günaydın!

Saygılarımla
Old 17-04-2009, 09:38   #72
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan duyurucu1
Sevgili Neslihan,

Daha Önca Sevgili Cengiz Aladağ da bu konuya değinip rahatsızlığını dile getirmişti."Çiftleşme hayvanlar için kullanılan bir kelime oysa insanlar için bu kelimeyi kullanmak çok çirkin olur"anlamında yazmıştı.

Evet yerden göğe kadar haklı.Sen de haklısın .Çok çirkin bir kelime.Hatta ayıp.Hatta belki birazda argo.

Ama hadi onun yerine başka kelime koyalım."Cinsel ilişki" diyelim."Çocuk yapma eylemi" diyelim."Dereden leylek getirdi operasyonu" diyelim.Neticede ne değişir?

İnsanda(erkek ve kadın) diğer hayvanlar gibi ve hayvanca hislerle içgüdüsel olarak bağıra çağıra,oflaya puflaya,terleye terleye,gözü hiç birşey görmemecesine bir şey yapıyor.Bunun adını ne kadar kibarlaştırısanız kibarlaştırın yapılan işin niteliğini değiştirmek olası değil.

Ben cinsel tacize yada saldırıya uğramış çocukların CD yede alınan ifadelerinde bulunurken onları konuştururken herşeyi halk arasında bilinen adıyla tutanaklara yazıdırıyorum.Bu çok da yararlı oluyor.Hakimler karar verirken olayı tüm detayları ile görebiliyorlar.

Hem ne kadar olaya nezaket,kibarlık elbisesi giydirirsek giydirelim bu elbiseler içgüdülerimizin etkisine ve kabalığına dayanamaz paramparça olur.Neyse ben daha fazla konuşmayayım yoksa beni ahlaka mugayyir yazılar yazıyorum diye şutlarlar.

Selam ve sevgiyle kalın



Sayın Duyurucu1 ; Yukarıda altını çizdiğim ifadenizle, insanlar sanki cinsel ilişkiye girmiyor da birbirine işkence ediyormuş gibi bir izlenim edindim. Oysa bu duygu da en az "aşk" kadar yücedir. Tabi yaşayan ve yaşamasını bilenler için... Bu bağlamda, " cinsellik; niceliğin niteliğe dönüşümüdür" diye bir düşünceye sahibim. Tarafınızca da bilindiği üzere, insanların yaşadıkları ve gördükleri olaylar karşısında çıkardığı sesler içgüdüseldir. Seks yaparken o sesi çıkarır, komedi seyrederken bir şekilde kahkaha atar. Sonuç itibariyle her ikisi de yaşadıklarımıza ve gördüklerimize verdiğiimiz bir tepkinin sonucudur. Bu nedenle bizleri hayvan kategorisine koymanızı; şiddetin hertürlüsüne karşı olmakla birlikte şiddetle red ediyorum.


Yazdıklarınıza kısmen katılıyorum. Ancak; cinsellik konudaki düşünceleriniz için, l don't think the same with you.

Saygılarımla.
Old 17-04-2009, 11:50   #73
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın duyurucu1'in,
yazdıklarını kritize edenlerin neden 'çiftleşme' kavramına taktıklarını anlıyamadım bir türlü. Yazılanlar doğruysa, doğruların nasıl tanımlandıklarının önemli olmaması gerekir bence.

Erkek bir çiftçi gibi tarladan tarlaya gidip tohumunu serpen birisi midir örneğin?,

Aşk cinsel arzu, istek ve temel güdülerin bir başka adı mıdır?

Kadın aşık olur mu?

Sayın duyurucu1'in derin bilimsel yaklaşımını paylaşan herhangi bir psikolog, sosyolog veya başka bir bilim adamı veya kadını var mıdır?

İnsanlık, tabiatta olduğu varsayılan, güçlü olanın yaşama hakkı olduğu düşüncesine dayalı olarak mı varlığını sürdürür?

Kadın ve erkek cinsel yaklaşımının temel amacı güçlü kuvvetli çocuk yapmak mıdır?

Sayın duyurucu1'in yazdıklarını şimdiye böyle bir düşünce süzgecinden geçirmeden okuyanlara: Günaydın!

Saygılarımla


Günaydın, Sayın Gemici.
Old 17-04-2009, 12:18   #74
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Hem ne kadar olaya nezaket,kibarlık elbisesi giydirirsek giydirelim bu elbiseler içgüdülerimizin etkisine ve kabalığına dayanamaz paramparça olur.

Sayın Duyurucu1,

Havalar ısınınca, baharın gelişi ile birlikte ağaçlar çiçek açtı,güzellikler gizlendikleri yuvalarından çıktılar. Çiçekler bile sevildiklerinin, etrafa güzellikler saçtıklarının farkındalar. Yoksa bu kadar kolay günyüzüne çıkamazlardı.

Hayvanlarla insanların arasındaki farkları araştıran bilim adamları, farklılıklardan en önemli olanlar içinde aklın önemli bir yer tuttuğunu tespit etmişlerdir. İnsanın daha akıllı olduğunu, iyi ile kötüyü ayırt etme yeteneğine sahip olduklarını kitaplarına yazmışlardır.

Bu nedenlerle olsa gerek, insanlar tuvalet ihtiyacını gidermek için tuvaletler inşa ederlerken, hayvanların böyle bir kaygısı olmamıştır. Gerçi bazı hayvanların bile tuvaletlerini yaptıktan sonra etrafındaki topraklarla üstünü örtmeye çalıştıkları bilinen bir gerçektir. (örnek olarak, kediler gibi) insanlar tuvalet ihtiyacını giderirken görünmemeye dikkat etmelerinin en basit gerekçesinin nezaket ve görgü kuralları olduğunu söylemeye bile gerek yoktur.

Yine insanlar giyinme ihtiyacı duyarken, sadece kış mevsiminde soğuktan, yaz mevsiminde ise sıcaktan korunmak için değil, mahrem yerlerini örtmek için giysiler giymek istemişlerdir.

Bütün bunlar, içgidülerimizden yahut kabalığımızın saklanmasından kaynaklanmış şeyler değildir. Kanaatimce İnsan olmamızın, başka bir deyişle hayvanlardan farkımızın bir gereğidir.
Old 09-05-2009, 23:18   #75
duyurucu1

 
Mutsuz 34-İdeal insan nasıl olmalıdır?

34-İDEAL İNSAN NASIL OLMALIDIR?

Aşık olmak yani karşı cinse yönelmenin nedeni , türün ideal bireylerini oluşturmaktır.

Türün ideal bireyinin özellikleri nelerdir.?Yani hangi özelliklere sahip insan , türü ideal olarak temsil etmektedir?Bu insanın deri rengi nasıldır?Saç özellikleri,iskelet özellikleri,beyin,kalp,mide özellikleri nasıldır.Boyu posu,göz rengi vs.binlerce özelliği nasıldır? Kuvvet derecesi,hastalıklara karşı dayanıklılığı,tabiatta hayatta kalabilmesi için fiziksel gücü,sorunlarla başa çıkabilmesi için aklını kullanma becerisi nasıldır.Bunun gibi binlerce özelliği nasıldır bu ideal insanın?

Bu bilinmiyor?İlerde belki bilinebilir.Gen biliminin gelişmesi bu sorunlara teker teker ışık tutacaktır.Keza oluşacak yeni neslin özellikleri eğer ideal insan tipine yakın olursa insan türü devam edecek, uzak olursa dünyada insan türü yok olacaktır.

(DEVAM EDECEK)

Old 09-05-2009, 23:47   #76
duyurucu1

 
Mutlu aşkın kuralları değişmedi

Sevgili Saim,

1)Havaların ısınmasıyla birlikte dünya üreme moduna girer.Bu doğal bir döngüdür.Çiçeklerin açması hayvanların kızışması hem bu doğallığın sonucudur.Ççekler kendileri koklansın diye açmaz.Üremek için açarlar.Erkek organdaki erkek üreme hücresi polen’in dişi organ üzerine düşmesi ve döllenmenin olması için açarlar.Arılar ve böceklerde çiçeklerin bu tuzağına düşerler.Doğal ihtiyaçları olan besin almak için çiçekten çiçeğe dolaşırken erkek üreme hücresini dişi üreme organının tepesine(dişicik borusı ucuna)koyarlar.Erkek üreme hücresi yumurtayı döller ve ortaya o bitkinin devamını sağlayacak olan ve içinde çekirdeği(tohumu)olan bir meyve çıkar.Bu meyvede” aman beni insanlar yesinler “diye oluşmamıştır.Türümü nasıl devam ettirebilirim”diye oluşmuştur. Yani demem o ki çiçekler güzeldir,böceklerde öyle güzeldir.Ama hiç biri romantiklik olsun diye değildir.

2)İnsanla hayvanlar ve diğer canlılar arasında aklın insanlarda daha fazla olduğu görüşünüze katılıyorum.O zaman soru:akıl nedir?Akıl nasıl kullanılır.Bu konudaki görüşümü sayfalar dolusu buraya aktarabilirim.Ama o zaman aşk konulu yazı hadefinden şaşar.

3)yazınızın 3 üncü paragrafınızda “kurallar” diyorsun.Nezaket ve görgü kuralları,yazılı ve yazısı kurallar.Bu kuralları kim koydu?İnsan.Ne zaman koydu?Binlerce seneden beri insan sürekli kural koyuyor.Koyduğu kuralı kaldırıyor,ihtiyaca göre yeni kurallar koyuyor.Daha 150 sene önce avrupada bir senyöre toplum içinde hakaret etmek düllo ile karşılanmıştı.Ama bu kural değişti kaldırıldı.

Giyinme kuralları da öyle.Zamanımıza değişerek geldiler.İnsan giyinmeyi de temizlenmeyi daha yeni öğrendi.Buna ilişkin kurallar daha 2-3 bin yıllıktır.

Ancak değişmeyen aşk oldu.Diğer cinse yöneliş oldu.Zamanımızdan 6437 yıl önce aşk nasıl idiyse şimdi de aynıdır.

4)İlk olarak,niçin giyindiğimizi bilmiyorum.Ancak coğrafi koşullara uyum yapmak için giyindiğimizi zannediyorum.Aksi halde tüğsüz yapımız,diğer hayvanlardan dayanıksız vücudumuz ile hayatta kalamazdık.Aklımızı kullanarak elbise yaptık ve hayatta kaldık.

Selam ve sevgiyle kal
Old 10-05-2009, 15:10   #77
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Erkek: "Aşkım, senle çiftleşip ideal bireyi oluşturalım mı?"
Kadın: "Yetti artık, en kısa zamanda boşanacağım senden."
Erkek: "Ama aşkım, türü kurtarmamız gerek."
Kadın: "Ben senden kurtulayım, yeter."
Old 11-05-2009, 19:55   #79
duyurucu1

 
Neşeli alfabede 25 harf daha var

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Erkek: "Aşkım, senle çiftleşip ideal bireyi oluşturalım mı?"
Kadın: "Yetti artık, en kısa zamanda boşanacağım senden."
Erkek: "Ama aşkım, türü kurtarmamız gerek."
Kadın: "Ben senden kurtulayım, yeter."
Sevgili Cengiz,
Sen "D" şıkkını işaretlemişsin ama daha dur bakalım alfabede 25 harf daha var.
Old 11-05-2009, 20:16   #80
duyurucu1

 
Mutlu Dilerim en kısa zamanda aşık olursun

Alıntı:
Yazan REFERANS
offf ya daraldım bu konudan
Sevgili REFERANS,

Dünyanın en önemli konusunu konuşuyoruz.İnsanoğlunun var olmasından beri olan konuların en önemlisini konuşuyoruz.Açlık ,susuzluk,savaş,barış,kitlesel ölümler,yaygın hastalıklar,hızlı nüfus artışıuzaya gidilecek mi?Ne olacak bu dünyanın sonu...gibi konular konuştuğumuzun yanında incir çekirdeği kadardır.

İnsan hiç bu konular konuşulurken sıkılır m?Daralır mı?Anlaşılan sen hiç aşık olmamışsın.O zaman dur daha önünde çok zaman var.Kesinlikle aşık olacaksın.Ve gerçekten dünyanın en önemli konusunu konuştuğumuzu anlayacaksın.

Dilerim en kısa zamanda aşık olursun.

Selam ve sevgiyle kal.

Old 11-05-2009, 20:23   #81
duyurucu1

 
Mutsuz 35-İnsan düşünen hayvan mıdır?

35-İNSAN DÜŞÜNEN HAYVAN MIDIR?

İnsanın biyolojik özellikleri başka hayvanlarla benzeşir.İnsan biyolojik olarak en çok maymunlara benzer.Ayılar,kediler ,yunuslar,koyunlar da insan yapısına benzer.Bazılarında işkembe ,bazılarında başka ek organlar olsa da biyolojik yapı olarak organlar aynı işleve sahiptirler.Mide ve bağırsaklar besinin –enerjinin kana karışmasını sağlar.Kan besini organlara kadar ulaştırır.Organlar kan yoluyla aldıkları enerji sayesinde çalışırlar.Organlar uyum içerisinde çalışırsa canlı birey oluşur.Organlar arasında uyumsuzluk olursa bireydeki düzen yerini kaosa bırakır.Organların toplamının adı olan birey yaşayamaz.

Beyin yada beyin yerine geçen başka organlar bütün türlerde vardır.Beynin çok sayıda işlevlerinden biri akıl yürütmedir.Akıl yürütme neden?nasıl? sorularına cevap vermek için yapılan bir beyinsel faaliyettir.İddia-karşı iddia-yargı şeklinde olur. Artıya karşı eksi seçeneği karşı karşıya getirilir ve sonunda artı ile eksinin çarpıştırılmasında bir yargıya varılır.Bu faaliyete akıl yürütme(muhakeme)denir.

Akıl yürütme faaliyetini en çok insan denen tür kullanır.Hatta insan türü akıl yürütme faaliyetini diğerlerinden çok fazla kullandığı için,kendini diğer türlerin hakimi olarak algılamış ve diğer türlere egemen olmuştur.Ancak insan türü neticede diğer hayvan türlerinin sahip olduğu biyolojik özelliklere sahip olan bir hayvan türüdür.Diğer hayvan türlerinin gösterdiği doğal davranışları gösterir.

Aşk açısından insan türüne bakıldığında, diğer hayvan türlerinin gösterdiği doğal davranışı insan türünün de gösterdiği görülür.

Ancak insan çok uzunca bir zaman hayvanlar gibi yaşamasına rağmen,aklını kullanarak ve muhakeme ederek bazı kurallarla kendi doğal davranışına sınırlamalar getirmiştir.Neden insan türü aklını kullanarak diğer hayvanların arasından sıyrılmıştır?Onlar yerlerinde sayarken ve en eski atalarının davranışını tekrar ederken ,insanda aklını kullanma ve muhakeme etme yeteneği neden gelişmiştir?Bilmiyoruz.Bu konuda ileri sürülen varsayımlar çeşitlidir.

Ancak insan da çiftleşmek için diğer hayvanlarla aynı olan usulleri kullanır.Onların tabi olduğu kurallar dahilinde çiftleşir.Onların tabi olduğu kurallar dahilinde eşini bulur ve birliğini oluşturur.

Ancak insan bütün doğal davranışlarına sınırlamalar ,kısıtlamalar getirdiği gibi çiftleşmesine ve çifleşmek için eşine yönelmesine de bazı kısıtlamalar getirmiş ve bu işi de kurallara bağlamıştır.Bu kurallar dahilinde oluşturulan yönelme aşk değildir.Akla dayanan yönelmedir.Oluşturulan birlik de doğal birlik değildir.Akla dayanan sun’i birliktir.Adı ise evlilik birliğidir.
(DEVAM EDECEK)
Old 02-06-2009, 22:52   #82
duyurucu1

 
Varsayılan 36-acaba İnsanlarda OlduĞu Gİbİ DİĞer Hayvanlarda Da AŞk Varmidir?

Asıl aşk hayvanlardadır.İnsan doğal davranarak aşık olur.Ancak çoğu kez bu yönelme hali olan aşkı cinsellikle taçlandıramaz.Ama hayvanlar belli ve periyodik zamanlarda hormonlarının artması sonucu kızan olurlar.Karşı cinse şiddetle yönelirler.Aşk birliği oluştururlar.Çiftleşirler veya görev tamamlanınca birliği doğal olarak dağıtır yada güvercinlerde olduğu gibi devam ettirirler.

İnsanlar ise çok ender olarak aşık olduğu eş ile birlik oluşturur ve bileşirler. İnsanlar genellikle akıl yoluyla karşı cinse yönelirler.Kullandıkları birlik oluşturma yöntemleri budur.Bu yöntemle akla dayanan birlik oluştururlar.Adınada evlilik derler.Sonra akla dayanarak birliğin devamını sağlarlar yada doğal davranıp birliği dağıtırlar.

Aşık olmak insanların hayvansal özelliğinin su yüzüne çıkması halidir.İnsanın hayvansal olmayan özelliği yoktur.İnsanların, hayvansal özelliklerinin kısıtlanması veya kurala bağlanması şeklinde oluşturulmaya çalışılan sun’i kuralları ve davranışları vardır.Yani bizim insanca dediğimiz davranışlar,hayvani olan,doğal olan davranışların akıl yoluyla sınırlanmasıdır,kurala bağlanmasıdır.Temelde insan içinde her zaman ilkel bir hayvan saklar.
(DEVAM EDECEK)
Old 03-06-2009, 13:01   #83
üye8180

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan REFERANS
offf ya daraldım bu konudan

Old 03-06-2009, 13:48   #84
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Erkek: "Aşkım, senle çiftleşip ideal bireyi oluşturalım mı?"
Kadın: "Yetti artık, en kısa zamanda boşanacağım senden."
Erkek: "Ama aşkım, türü kurtarmamız gerek."
Kadın: "Ben senden kurtulayım, yeter."

Cengiz Bey süpersiniz. Bir tabir var ya "şu an bu mesajı yerden yazıyorum" diye. Benimki de öyle birşey oldu. Elinize sağlık. saygılarımla...
Old 04-06-2009, 13:56   #85
minee.mine

 
Varsayılan

Sayın duyurucu1
Seni seviyorum aşkım
insanın içini ısıtan bir konu başlığı seçmişsiniz tebrik ederim. Keşke içeriği için de aynı şeyi söyleyebilseydim.
82 numaralı yazınıza verdiğiniz ara başlıkta ise Acaba insanlarda olduğu gibi diğer hayvanlarda da aşk varmıdır yazmanıza rağmen konu içerisinde
Aşkı asıl yaşayan, cinselliğini sınırsız ve hesapsız yaşadıkları için hayvanlar iken....
Beynini, mantığını ve duygularını işin içine katıp muhakeme ederek cinselliğini yaşayan insan ise henüz aşkı bulamamıştır.
Sanırım temel sorun aşk'a bakış açılarımızın farklı oluşu. Sadece arzulara dayalı cinsellik aşk olmamalı.
Alıntı:
Temelde insan içinde her zaman ilkel bir hayvan saklar.
İnsan sadece içgüdüleriyle değil; içgüdülerine diğer duygularını da katarak yaşamını biçimlendirir. Dolayısı ile size göre hayvanlar kadar doğal olmamakta yani aşkı yaşamamaktadır.
Bence
Aşık olmak, insanın içindeki hayvanın ortaya çıkması demek yerine; insan cinselliğini hayvani bir doğallıkla yaşar diyelim aşkın adını kurtaralım.
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sizi Seviyorum gerunsal Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 8 21-06-2011 10:07
Seviyorum Ama Boşanmak Istiyorum,5 aylık çocuğun velayeti cayzek Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 25-09-2007 20:11
eşimi cok seviyorum ama anlasamıyoruz... Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 4 29-04-2007 19:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08368301 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.