Hayatın Dönüm Noktası...

Yaşam.2 hece.Kısa mı değil uzun bir yolculuk oysa.Çok bahsi geçer.Hayatımın dönüm noktasıydı işte o an.En çokta sanatçılar kullanır bu sihirli cümleyi röportajlarında.Sanki bizlerin -halktan- insanların dönüm noktası olmayacakmış gibi nispet yaparcasına.Gerçektende öyle anlar olur herşey başkalaşır.Siz dışardan da kimi zaman yakın takipte olduğunuz hayatlarda bunu görürsünüz.Dönüm noktasını çoktan geçtiniz mi yoksa henüz yaşamadınız mı.Yoksa hukuk okumak sizin için gerçek bir dönüm noktası mıydı???

Benim için dönüm noktası yaşım genç olmasına rağmen 2 kez oldu.Birincisi lisedeyken üniversiteyi kazanıp hiç istemediğim bölümü yazmak zorunda kalmak. ve kazandım ne hayal ederken ne buldum.

2. si bana kalsın

Hayatımdan memnun muyum diye düşünürsem hayır değilim ama gerçekçi düşünürsem belki yanlış tercih yaptım ve bunların kurbanıyım ancak şu an bu hayatı yaşamak ve sevmediğim bir mesleği yapmak zorundayım.

Aslında söylemek istediğim şu sakın ama sakın başkalarının sizin tercihlerinizi etkilemesine izin vermeyin hata yapın ama bu sizin hatanız olsun.

Hayatımızın dönüm noktası doğduğumuz andır.Ancak öldüğümüzde kaç dönüm alan kapladığımız hesaplanabilir.Hukuk okumak ise bu dönüm içindeki en az 4 dönüm alan kaplar, o kadar.

Kanaatimce, Sartre'ın "bulantı" adlı şaheseri okunmalıdır. Kitabı okuyunca, yaşamda sihirli anlar olmadığını anlamaktayız.

Hayat ta aldığınız her karar da bir köşe başına gelir ve ordan dönersiniz.

15 Haziran 2008...

Alıntı: Yazan avsevil Hayatın Dönüm Noktası...

Hayatımda bir çok dönüm noktası var ama en keskin viraj 17.08.1999 depremi.

Sanırım buna "şu ana kadar" demek daha doğru olacaktır. Çünkü hayatımız hala sürüyor ve gelecekte bizi neler beklediğini bilmiyoruz. Belki yarın "hayatımın dönüm noktası" diyebileceğim bir olay yaşayacağım! Bunu kim bilebilir ki..?

Engelli bir bireye mentorlük yaptığım süreçte önceden sapasağlam doğmuşken bir trafik kazasından sonra yaşamını tekerlekli sandalyede sürdürmeye başladığından bu olaya hayatının dönüm noktası demişti. Bence haklıydı ve artık yaşamını "kafesında" engeller olan insanlara kendisini ifade ederek sürdüreceğinden ve yeni yaşamına uyum sağlama çabalarından dolayı buna dönüm noktası diyordu.. Haklıydı..

Kendi adıma benim hayatımın dönüm noktası şu ana kadar ne doğumdur ne üniversiteyi kazanmak, ne iş, ne evlenmek, ne çocuk sahibi olmak..Bunların tümü büyük çaplı değişiklikler olsa da asıl olarak hayatın dönüm noktası olaylara farklı bir bakış ve hayatı farklı yaşama kararı vermektir sanırım.. Bu anlamda sanırım hayatımın şu ana kadarki dönüm noktası Düzce Depreminde ölümle yüzyüze geldiğimde eyvah daha ölmek için çok gencim ve yapacak çok şey var dediğim ve hayatımda ertelediğim onca şeyi düşünüp bir daha asla hiç bir şeyi ertelemeyeceğim diye düşündüğüm andır..

evet bence bu..