Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mal Beyaninda Bulunmamadan Dolayi YanliŞ KİŞİnİn Hapİs Yatmasi

Yanıt
Old 26-06-2008, 14:36   #1
avzeynepcan

 
Varsayılan Mal Beyaninda Bulunmamadan Dolayi YanliŞ KİŞİnİn Hapİs Yatmasi

herkese iyi çalışmalar;

müvekkilim dosyanın tarafları ile hiç bağlantısı olmamasına rağmen isim benzerliği nedeniyle borçlu yerine mal beynaında bulunmamadan dolayı hapis yatmıştır. Dava dilekeçinde yer alan kimlik bilgileri ile kararda açıkca yazan kimlik bilgileri farklıdır. Kararda müvekilimin kimlik bilgileri yer almaktadır. Bence Bu durumda sorumlu kişi kararı veren hakim olmaktadır. Sizce açacağım tazminat davasında görevli mahkeme neresi olmalı ve davalı olarak kim gösterilmelidir.

şimdiden teşekür ederim
Old 26-06-2008, 15:00   #2
idilika

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım hemen hemen aynı konu ile ben de karşılaştım. Bizim olayımızda da müvekkilimizin kimlik bilgileri icra dosyasına sunulmamış, dava esnasında kimlik bilgilerine emniyet müdürlüğüne yazılan müzekkere vasıtası ile ulaşılmış, ancak yanlış kimlik bilgisi gönderildiği için yanlış kişi hakkında işlem yapılmıştır.Biz de hem yanlış kimlik bilgilerinin gönderilmesi ve yanlış adrese gidilmesi hem de alacaklı olan bankanın elinde asıl borçlunun kimlik bilgileri bulunduğu halde dosyaya sunmamış olması nedeni ile( ki bu hususu kanıtladık) hem bankaya hem de İçişleri Bakanlığı'na dava açtık. Henüz gerekçeli karar gelmemiş olmakla beraber, davamız İçişleri Bakanlığı yönünden idari Yargı alanına girdiği için reddedildi. Banka yönünden ise, her nasılsa davanın başında İcra dosyası içinde olmayan kimlik bilgileri( banka kimlik bilgisi sunmadıklarını kabul etmişti), geriye dönük tarihli olarak dosyanın içinde var oluğu için reddedildi. ( Duruşmada hakimin söylediği ama gerekçesinin nasıl olduğunu bilmiyorum). Sizin durumunuzda tek sorumlu idare çünkü doğru kimlik bilgileri dilekçe ile sunulmuş zaten. Bu durumda idare mahkemesinde tam yargı davası açmanız gerekecek sanırım.
Old 26-06-2008, 16:38   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın zeynepcan'ın olayı ile ilgili olarak,Dava adli yargıda mahkumiyet kararını veren hakime karşı açılmalıdır, diye düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/117
K. 2005/13585
T. 15.12.2005
DAVA : Davacı Serkan Acar vekili Avukat Bilal Temel tarafından, davalı Yılmaz Tuncer aleyhine 22.12.2003 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 22.9.2004 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, tazminat istemine ilişkindir. Davacı, Ankara 12. İcra Ceza Hakimi olarak görev yapan davalının yargılamasını yaptığı 2001/1341 Esas dava dosyasının sanığı Serkan Acar ile isim ve soyisim benzerliği dışında dava dosyasındaki olayla hiç bir bağlantısı olmadığı ve dava konusu mal beyanında bulunmama suçunu da işlemediği halde nüfus kaydının yanlış gönderildiğini farketmeyerek kendisine ait nüfus kaydına göre mahkumiyet kararı verdiğini ve kararın kesinleşerek hapis cezasının infaz edilmesi nedeniyle uğradığı zararın ödetilmesini istemiş, yerel mahkemece davanın Adalet Bakanlığı aleyhine açılması gerektiği gerekçesiyle husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Dava dilekçesinde dayanılan olaylar ve talep gözetildiğinde işin esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken hakimlerin verdikleri kararlardan dolayı kişisel sorumluluklarının olmadığı, Anayasa hükmü gereğince hakimler bağımsız olup, her ne kadar hiç bir makam, organ, merci ve kişinin yargı yetkisinin kullanılmasında mahkeme ve hakimlere emir ve talimat veremeyeceği düzenlenmiş ise de davacı anılan yargılama sonunda verilen kararla zarar görmüş ise, zarar görmesi fiili adli bir işlem olup adli işlemlerin Adalet Bakanlığı tarafından yürütülmesi nedeniyle husumetin anılan Bakanlığa yöneltilmesi gerektiğinden husumet nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın Dobur'un davası ile ilgili olarak ise, davalı müşteki banka yönünden davanın temyiz edilmesi,eğer bankanın kusuru yoksa, bu bankanın bilgileri doğru verdiği halde hakimin yanlış karar verdiği nanlamına geleceğinden bu davanın da hakime karşı dava açılması gerektiğini düşünüyorum.

yani birinden biri hatalıdır. Ya banka doğru bilgi vermediği için yanlış karar verildi,bu durumda banka sorumlu, (hatta bu durumda hakimin müştereken sorumluluğu dahi ileri sürülebilir); Banka doğru bilgi vermesine rağmen hakim bunu gözden kaçırdı ve bu durumda hakim sorumlu.
Old 26-06-2008, 22:32   #4
heres

 
Varsayılan

Sanığın haksız olarak hapis yatması durumunda kararı veren yer mahkemesinin bağlı bulunduğu ağır ceza mahkemesinde tazminat davası açılması gerekmektedir. Ancak sürelere bakmanızda yarar var. Çünkü Ağır ceza mahkemesi davanın esasına girmeden önce zamanaşımı incelemesi yapıyor. Birde şunu söyleyim. tazminat tutarı harca tabi değildir. Maddi tazminat talebiniz varsa belgelerinizi önceden hazırlamınızda yarar var. Saygılarımla
Old 27-06-2008, 07:49   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Heres,

Gözden kaçırdığınız nokta, bunun bir koruma tedbirleri tazminat davsı olmadığıdır. Szin dediğiniz durum, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında(eski adıyla haksız tutuklama nedeniyle tazminatyani 466 sayılı yasa) söz konusu olur.

Burada haksız tutuklama değil, haksız yere başkasının yere hapis cezasının infazı var. Bu BK.m.41 uyarınca haksız fiildir.(Bu nedenle dava hukuk mahkemelerinde açılmalıdır.)
Old 27-06-2008, 09:41   #6
avzeynepcan

 
Varsayılan

verdiğiniz cevaplar için teşekür ederim; HMUK 573. madde gereği verilen karar nedeniyle zarara uğrayan kişi hakime karşı dava açabiliyor, bu durumda adalet bakanlığını davalı olarak gösteremiyoruz,adnan beyin göndermiş olduğu kararda buna ilişkin zaten, ancak sizce manevi tazminat miktarı ne olmalı bu tarz bir davada,aslında işin muhatabının hakim olması özelikle mikatr konusunda endişelendiriyor,
Old 27-06-2008, 09:48   #7
halit pamuk

 
Varsayılan

Kanaatimce sadece HUMK.m.573'e göre değil, Genel hükümler uyarınca, BK.m.41vd hükümleri uyarınca da hakime karşı dava açılabilir. Ancak,Kanun koyucunun mantığını analamaya çalıştığımda; Bunu ben sınırlamak gerektiğini ve bu kararı, idari işlemlerden doğmasıyla sınırlandırmak gerektiğini düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 1998/9027
K. 1999/1342
T. 22.2.1999
• HAKİMLERE KARŞI AÇILACAK TAZMİNAT DAVASI ( Husumetin Adalet Bakanlığına Yöneltilememesi )
• HUSUMET ( Hakimlerin Hukuka Aykırı Eylemleri Dolayısıyla Açılacak Tazminat Davasında )
• TAZMİNAT DAVASINDA HUSUMET ( Hakimlerin Hukuka Aykırı Eylemleri Dolayısıyla Açılan )
• ADALET BAKANLIĞINA HUSUMETİN YÖNELTİLEMEMESİ ( Hakimlerin Hukuka Aykırı Fiillerinden Dolayı Tazminat Davasında )
818/m.41
1086/m.573
2709/m.9,138
ÖZET : Hakimlerin hukuka aykırı eylemlerinden kaynaklanan tazminat davalarında Adalet Bakanlığına husumet yönetilemez. Bu gibi durumlarda genel hükümler uyarınca BK.nun 41. maddesi dayanak yapılmak suretiyle hakim hakkında dava açılabileceği gibi, koşulları mevcut olduğu takdirde yine hakim aleyhinde HUMK.nun 573. ve ardından gelen maddeleri uyarınca da dava açılması mümkündür.
DAVA : Taraflar arasındaki haksız eylemden doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 235.000.000 lira maddi ve manevi tazminatın 25.12.1996 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı A..... Bakanlığından alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istem ile diğer davalı Ş..... T.A.Ş. Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalılardan A..... Bakanlığı adına Hazine avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü.
KARAR : Dava, isim ve soyadı benzerliğinden ötürü ( Beyoğlu Birinci Asliye Ceza Mahkemesi )nin 1994/1570 esas ve 1995/628 karar sayılı dosyasında 3167 sayılı yasa hükümlerine aykırı davranmaktan ötürü 1 yıl 6 ay süre ile hapis cezasıyla cezalandırılıp tutuklanmasından sonra yanlışlığın farkına varılarak tahliye edilen davacının bu olay nedeniyle kişilik değerlerinde azalma meydana geldiğinden dolayı 250 milyon TL. manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Beyoğlu Birinci Asliye Ceza Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numaraları yazılan dosyasının incelenmesinde müşteki Y.... Bankası A.Ş. vekilinin şikayeti üzerine Beyoğlu Cumhuriyet savcılığının 30.11.1994 tarihli iddianamesiyle İsmail ismindeki şahıs hakkında 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca cezalandırılması için açılan kamu davasında eylemine uyan sevk maddesine göre 1 yıl 6 ay süre ile hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleşmesinden sonra davacının cezaevine konulduğu ancak bu aşamada, isim ve soyadı benzerliğinden ötürü bu yanlışlığın yapıldığı, davacının bu olay ile hiçbir ilgisi olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu olay nedeniyle hükümlü sıfatı ile bir süre cezaevinde yatan davacının çevresine karşı kötü duruma düştüğü, aşağılandığı, çevrenin kendisine iyi gözle bakmadığı ve bu yüzden acı ve elem çektiği açıktır. Ayrıca davacının özgürlüğünün de haksız olarak sınırlandırıldığı kabul edilmesi gereken bir olgudur. Hukuka aykırı olan bu eylem nedeniyle kişilik değerlerinde objektif azalma oluşan davacının manevi tazminat isteme hakkının varlığı tartışmasız kabul edilmelidir. Bu olayda tazminatın kimden isteneceği önem arzetmektedir.
Anayasanın 9. maddesine göre yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. 138. madde de ise, hakimlerin görevlerinde bağımsız oldukları açıklanmıştır. Yine hakimlerin Anayasa, kanuna ve hukuka uygun olarak ve vicdani kanaatlerine göre hüküm verecekleri de ifade edilmiştir.
Ayrıca hiçbir organ, makam, merci veya kişinin, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremeyeceği, genelge gönderemeyeceği; tavsiye ve telkinde bulunamayacağı da emredici bir kural olarak Anayasada yer almış bulunmaktadır.
Anayasanın bu emredici hükümlerine göre hakimler bağımsız olup, A... Bakanlığına bağlı olarak çalışmalar ve astlık durumu mevcut değildir. O halde A...... Bakanlığının memuru durumunda olmayan hakimlerin hukuka aykırı eylemlerinden ötürü bakanlık makamı hasım gösterilmek suretiyle maddi ve manevi tazminat istenemez. Kaldı ki haksız fiil sorumluluğunda BK. 41. maddesi uyarınca zarar ika eden şahıs o zararın tazminine mecburdur. Ayrıca HUMK.nun 573 ve ardından gelen maddelere göre hakimler görevleri ile ilgili işlemlerden ötürü kasten veya ağır kusurları ile şahıslara zarar verirlerse bundan sorumlu tutulacaklardır.
Bu duruma göre hukuka aykırı eylem iddiasıyla hakimlerin sorumluluğu gündeme geldiğinde; genel hükümler uyarınca BK. 41. maddesi dayanak yapılmak suretiyle dava açılabileceği gibi, koşullar varsa HUMK.nun 573 ve ardından gelen maddelerine göre de dava açılması mümkündür. O halde hakimlerin hukuka aykırı eylemlerinden ötürü A...... Bakanlığı hasım gösterilmek suretiyle tazminat isteminde bulunulması doğru değildir. Bu nedenle; A.... Bakanlığına ilişkin davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle ( BOZULMASINA ); 22.2.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 27-06-2008, 09:51   #8
avzeynepcan

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2007/4-803
K. 2007/753
T. 24.10.2007
• HAKİMİN GÖREVİNDEN DOĞAN MALİ SORUMLULUĞU ( Hakimin Kasıtla Hareket Etmesi Verdiği Kararın Yasaya Aykırı Olması ve Görevini Savsaklamış Olmasının Gerektiği - Tazminat Davası )
• YASAL KOŞULLAR ( Hakimin Görevinden Dolayı Mali Sorumluluğunun Doğması İçin Hakimin Kasıtla Hareket Etmesi Verdiği Kararın Yasaya Aykırı Olması ve Görevini Savsaklamış Olmasının Gerektiği )
• TAZMİNAT DAVASI ( Hakimin Görevinden Dolayı Mali Sorumluluğunun Doğması İçin Hakimin Kasıtla Hareket Etmesi Verdiği Kararın Yasaya Aykırı Olması ve Görevini Savsaklamış Olmasının Gerektiği )
1086/m. 573,576
ÖZET : Hakimin görevinden dolayı mali sorumluluğunun doğması için; hakimin kasıtla hareket etmesi, verdiği kararın yasaya aykırı olması ve görevini savsaklamış olması gereklidir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince;

( ... Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin Kütahya ili Hisarcık nüfusunda kayıtlı olduğunu, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde isim benzerliği bulunan sanığa ait nüfus kaydı yerine, yanlışlıkla davacıya ait nüfus kaydının gelmesi sonucu, hükmün davacı aleyhine kurulduğunu, bu durumun mağduriyetine neden olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, kasti davranışının bulunmadığını, daha sonra hatanın düzeltildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Dava; HUMK'un 573. maddesine dayalıdır. Böyle bir dava için hakimin kasıtla hareket etmesi ve verdiği kararın yasaya aykırılığı, görevi savsaklaması gerekmektedir. Oysa dava konusu olay maddi hataya dayalı olup, kasıt ve savsaklama yoktur. Maddi hata daha sonra hemen düzeltilmiştir. Bu nedenlerle tazminat koşulları bulunmadığından davanın reddi gerekmiştir.

Davanın reddi durumunda, HUMK'un 576. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı yararına tazminat takdiri gerektiğinden bu durum dikkate alınmıştır.

Açıklanan nedenler ve gerekçeler gözetildiğinde aşağıdaki hükmün kurulması yönünde sonucu varılmıştır.

Yukarıda yazılı bulunan gerekçelerle;

1-HUMK'un 573. maddesinin koşulları oluşmadığından davanın REDDİNE,

2-HUMK'un 576/2. maddesi uyarınca davalı hakim yararına 100 YTL manevi tazminat takdiri ile davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

3-Ret kararının eklentisi olarak HUMK'un 576/2. maddesi gereğince 160,00 YTL para cezasının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,

4-Davacı aleyhine hükmedilen tazminat miktarı için 13,10 YTL. maktu ilam harcı ile davanın reddi dolayısıyla alınması gereken 13,10 YTL red karar harcı olmak 26,20 YTL harcın peşin alınan 94,50 YTL'den mahsubu ile bakiye 68,30 YTL'nin istek halinde davacıya geri verilmesine,

5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına... ) , dair oybirliği ile verilen 08.05.2007 gün ve 2007/1-3 sayılı kararın Davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, süresinde temyiz edildiğinin anlaşılmasından ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:

KARAR : Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin hükmüne yönelik temyiz itirazları incelendi:

Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıdaki dökümü yazılı 13.10 YTL harcın temyiz edenden alınmasına, 24.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.

bu karar hakkındaki düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim
Old 27-06-2008, 09:59   #9
halit pamuk

 
Varsayılan

Her ne kadar yatgıtay'ın kararından Bk.m.41 uyarınca dava açıabileceği gibi bir yanılsanmaya kapılayabiliyorsak DA, Davanın ancak HUMK'A Göre açılabileceğini genel hükümlere göre açılamıyacağı görüşündeyim.
Old 23-07-2008, 15:54   #10
avzeynepcan

 
Varsayılan

herkese iyi çalışmalar,

hakime karşı açılacak tazminat davasında görevli mahkeme ne olucak sizce bu konuda bilgisi olan arkadaşların bilgilerini paylaşırsa sevinirim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
GERÇEĞE AYKIRI MAL BEYANINDA BULUNMA(İİK M.338)kapsamına girer mi? av_mesutkaya Meslektaşların Soruları 6 28-06-2012 13:45
Mal beyanın da bulunmamadan dolayı haksız yatılan hapis avzeynepcan Meslektaşların Soruları 12 07-02-2008 11:49
Örnek No 13 Ve Mal Beyaninda Bulunma İhtari AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 7 18-07-2007 16:49
Mal Beyanında bulunmamadan ceza Favor Meslektaşların Soruları 3 17-07-2007 23:14
YanliŞ Adres Ve Beyan avukat1980 Meslektaşların Soruları 1 13-07-2007 13:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04353189 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.