Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Vazgeçilen Takipten Dolayı Aynı Gün Açılan Menfi Tespit Davası

Yanıt
Old 23-12-2006, 22:30   #1
av_mesutkaya

 
Varsayılan Vazgeçilen Takipten Dolayı Aynı Gün Açılan Menfi Tespit Davası

Bonoda hem borçlunun hem de kefilin adı yazılı ve üç adet de imza var.15.11 de kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluna başvurduk.ancak daha sonra imzaların üçünün de borçluya ait olduğunu öğrendik ve kefil hakkındaki takipten imzalardaki karışıklıktan dolayı sehven takip yapılmıştır diyerek 27.11 de vazgeçtik.ancak ödeme emrini 22.11 de tebellüğ eden kefil yine bizim vazgeçtiğimiz gün olan 27.11 de menfi tespit davası açmış.%40 kötüniyet tazminatı istemli.mahkemede bu davanın konusuz kaldığını iddia edebilir miyiz?varsa yargıtay kararı?şimdiden herkese teşekkürler.
Old 24-12-2006, 12:35   #2
icra20

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/10133
K. 2005/4527
T. 28.4.2005
• MENFİ TESPİT DAVASI ( İİK Uyarınca Tazminata Hükmedilebilmesi için Takibin Haksız Olması Yanında Kötü Niyet Bulunması da Aranması-Dava Konusu Olayda Bu İki Şartın Bir Arada Bulunmadığından Tazminata Karar Verilememesi )
• İNKAR TAZMİNATI ( Hükmedilebilmesi için Takibin Haksız Olması Yanında Kötü Niyet Bulunması da Aranmasının Gerekmesi )
2004/m.72
ÖZET : İİK.nun 72/3. maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için takibin haksız olması yanında kötü niyet bulunması da aranmaktadır. Dava konusu somut olayda bu iki şart bir arada bulunmadığından tazminata karar verilemez.

DAVA : Davacı Necip Çelik vekili Avukat Ali Hasdemir tarafından, davalı TEDAŞ Bursa Elektrik Dağıtım Müessesesi aleyhine 8.4.2003 gününde verilen dilekçe ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın konusu kalmadığından karar vermeye yer olmadığına dair verilen 26.3.2004 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, ilamsız icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Dava sırasında davalı icra takibinden vazgeçmiş olması nedeniyle dava konusuz kaldığından işin esası hakkında bir karar verilmemiş ve İİK’nun 72/3. maddesine göre davacı lehine tazminata karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir.

Davalı elektrik kurumunun eski kayıtlarındaki karışıklık nedeniyle davacı adına elektrik faturası düzenleyerek ilamsız takibe geçtiği, davacıya ödeme emri bizzat tebliğ edilmiş olduğu halde itiraz etmediği, eldeki davanın açılmasından sonraki aşamada ise kayıtlardaki yanlışlığı kabul ederek takipten vazgeçtiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının yaptığı takibin haksız olduğu anlaşılıyorsa da bunun kötü niyetle yapıldığını gösteren somut bir kanıt yoktur. İİK.nun 72/3. maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için takibin haksız olması yanında kötü niyet bulunması da aranmaktadır. Dava konusu somut olayda bu iki şart bir arada bulunmadığından tazminata karar verilemez. Yerel mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İstediğiniz yargıtay kararı olabilirmi
Old 24-12-2006, 18:58   #3
ibreti

 
Varsayılan

Sn.Av.Mesut Kaya;
Davanın konusuz kaldığını, takibin hatadan kaynaklandığını iddia edip, konusuz kalması nedeni ile davanın reddine ve kötüniyet bulunmaması nedeni ile de tazminat talebinin reddine karar verilmesini sağlayabilirsiniz.

Lakin, davaya sebebiyet vermiş olunması nedeni ile yargılama giderlerinin müvekkilinize yükletilmesine ve karşı tarafa maktu vekalet ücreti ödenmesine engel olamazsınız.

Saygılarımla...
Old 24-12-2006, 21:17   #4
süleyman zengin

 
Varsayılan

Davanın konusuz kaldığını ileri sürmeniz tek başına bir şey ifade etmez. Ancak açılan davada kötü niyetli olmadığınızı ispata çalışmanız gerekmektedir.Aksi halde her kötü niyetli kişi takip yapar iş ciddiye gittiğini anladığı zaman gelir takipten vazgeçer.Bu hususta bir çok karar biliyorum ancak, benim kararlara erişme şansim olmadığından buraya aktaramıyorum
Old 24-12-2006, 22:49   #5
yildiz2005

 
Varsayılan

Bonodaki imza huzurda atılması gerekir. İmzanın borçluya ait olduğunu kontrol etmeyen alacaklı kusurludur ve bence tazminatla yükülüdür.
Old 27-12-2006, 14:16   #6
av_mesutkaya

 
Varsayılan Sn İbretİ

Lakin, davaya sebebiyet vermiş olunması nedeni ile yargılama giderlerinin müvekkilinize yükletilmesine ve karşı tarafa maktu vekalet ücreti ödenmesine engel olamazsınız.
Sizinle aynı görüşteyim ve umarım mahkeme de böyle karar verir.size sorum vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin ne kadarlık kısmını öderiz?maktu vekALET ÜCRETİ ile kasteddiğiniz ne kadar?şimdiden teşekkürler.
Old 27-12-2006, 14:42   #7
erdal7

 
Varsayılan

Muhtamelen TTK 72/3 e göre tedbir kararı alınmamış ve teminat yerine getirilmemiş olduğu için Tazminata hükmedilemez.

Dava konusus kalsa bile dava açılmasına sebebiyet verildiği için yargılama giderleri ile vekalet ücretiniden sorumlusunuz.

Yararlı olabilecek bir karar

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2000/8175
K. 2001/2529
T. 6.4.2001
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davacı vekili, eczacı olan müvekkili ile ecza deposu bulunan davalı arasında uzun zamandır süregelen ticari ilişki bulunduğunu, davalının alacağını tahsil için giriştiği icra takibinde müvekkilinden toplam 2.227.514.270.-TL fazla tahsil ettiğini ayrıca icra tehditi altında bırakılan müvekkilinden 1.460.000.000.-TL bedelli çeki aldığını, davalının müvekkilinin borçlu olmadığını bilmesine rağmen kasten aleyhinde icra takibi yapıp, ticari itibarını zedelediğini iddia ederek fazla ödenen 2.227.514.270.-TLnın faizi ile birlikte istirdadına, çekten dolayı borçlu olmadığının tesbitine ve 500.000.000.-TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, müvekkili ile davacının uzun zamandır ilaç alım-satımı konusunda ticari ilişki içinde olup, bu ilişki nedeniyle davacının müvekkili şirkete olan borçlarının bazen ilaç iadeleri bazen nakit para ödemesi, bazen de çek alınmak suretiyle kapatıldığını, davacının karşılıksız çıkması nedeniyle icra takibine konu olan ve takip sırasında haricen tahsil edilen çekleri ile mükerrer şekilde ödendiğini iddia ettiği faturalar arasında hiçbir bağlantı bulunmadığını, davacının verdiği çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle girişilen icra takibinde müvekkili şirkete olan borcunun bir kısmını davaya konu çeki vererek kapattığını, çekin karşılığının bulunduğunu, manevi tazminatın koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.

Mahkemece toplanan delillere göre davacının iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı, hatırlatılan yemin teklif etme hakkını da kullanmadığı gerekçesi ile istirdat ve manevi tazminata ilişkin davalarının reddine, 1.460.000.000.-TLlık çekle ilgili davanın konusuz kalması nedeni ile bu dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olduğundan davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 6.4.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Saygılarımı sunarım. Av. Erdal
Old 27-12-2006, 14:56   #8
AV. YUSUF DEVECİ

 
Varsayılan

22.11 tebliğ 27.11 dava açılmış itiraz süresi içinde menfi tespit davası reddi gerekir itiraz süresinde menfi tespit açılamaz 28.11 kesinleşme tarihi (5 günlük süre)
yanılıyormuyum
Old 27-12-2006, 16:23   #9
ares139

 
Varsayılan

Anladığım kadarıyla takipten vazgeçmişsiniz.Öncelikle iki kavramı açıklığa kavuşturmak lazım.Takipten vazgeçme borcun aslından feragat anlamı taşımaz.Sadece yaptığınız takipten vazgeçmiş sayılırsınız.Dolayısı ile daha sonra borçlu aleyhine ister yeniden icra takibi yapabilirsiniz isterseniz genel mahkemelerde alacak davası açabilirsiniz.Ama takipten dosya içeriğinede ihtiva etcek şekilde feragat ederseniz hem takipten hemde alacağınız aslından feragat etmiş olursunuz.Dolayısı ile aleyhinize açılmış olan menfii tespit davası konusuz kalmış olur.Ancak anladığım kadarıyla siz feragat değil takipten vazgeçmişisiniz, dolayısı ile açılan menfii tespit davası konusuz kalmamıştır ve işin esasına girilerek görülmesi gerekir.Kötüniyet tazminat noktasında ise asıl olan iyiniyettir.Davacının sizin kötüniyetli takip yaptığınızı ispat etmesi gerekir ve bu ihtimal ispatı çok zor bir husustur.Saygılarımla.
Old 29-11-2012, 22:09   #10
av.yusuf yüksek

 
Varsayılan icra takibinden vazgeçme ile aynı gün açılan menfi tespit davası

sayın av.mesut kaya 2006 yılında aleyhinize açılan davanın akıbeti hususunda bilgi vermeniz mümkün müdür? Aynı durum ile biz de karşı karşıya kaldık sanırım ,mahkeme karaı ve vekalet ücreti konusunda ne karar verilmiştir.tşk
Old 30-11-2012, 00:05   #11
Rebellawyer

 
Varsayılan

Av. Yusuf bey güzel bir noktaya değinmiş. Takibe itiraz etmeden menfi teppit davası açması irdelenmeli.
Bonoda lehtar ve hamil olmak kötü niyetin tespitinde önemli. Zira yatgıtay imza atılırken incele diyor.
Birde menfi tespit davasının açıldığı saat ile feragatın yapıldığı saat te bakın ve hangisi önce inceleyin. İyi çalışmalar
Old 30-11-2012, 12:47   #12
av.yusuf yüksek

 
Varsayılan

icra takibinen feragat bonoda imza olmadığı için harç olmadan yapıldığından saat maalesef tespit edilemiyor ancak menfi tespit davası aynı gün mesai bitimine doğru açılıyor yani hakimin insafına kaldık galiba
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
menfi tespit davası av.asen öznur Meslektaşların Soruları 12 02-03-2009 10:49
içtihat- Menfi Tespit davası Av.Ceylan Pala Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 21-11-2006 15:48
Menfi Tespit Davası/ Vekalet Ücreti Esen Hukuk Soruları Arşivi 10 01-12-2004 16:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05096197 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.