Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Endikasyon dışı ilaçların kullanım prosedürlerine uyulmasa dahi SGK tarafından ödenmesi gerektiğine dair karar

Yanıt
Old 04-02-2013, 15:57   #1
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan Endikasyon dışı ilaçların kullanım prosedürlerine uyulmasa dahi SGK tarafından ödenmesi gerektiğine dair karar

Sayın meslektaşlarım,

Sosyal Güvenlik Hukuku açısından önemli addettiğimiz bir kararı paylaşmak istiyorum.

Olayda, emekli bir öğretmen meme kanseri teşhisi ile tedavi görür. Tedavi tamamlanır, hasta sağlığına kavuşur. Ancak yıllar sonra bu illet, biraz daha da sert biçimde nükseder. Hekimin tavsiyesi açık ve nettir: Prosedürlere göre, endikasyon dışı ilaç kullanım prosedürlerine göre sırası ile uygulanması gereken ilaçların fayda sağlamayacağı öngörülmekle hastaya SGK'nın bu durumda karşılamayacağı bir başka ilaç önerilir. Hasta hekimine güvenir ve (çokça pahalı olan) ilaç bedellerini kendisi ödeyerek tedaviye başlar. Bu esnada, çeşitli başvurular yapılır, ilaç bedellerinin ödenmesi için. Alınan resmi yanıtlar açıktır: "Endikasyon dışı ilaç kullanım prosedürlerine uyulmamış olduğundan talebiniz reddedilmiştir" Hastanın bozulan morali, kullandığı ilacın fayda sağlaması, hastalığın gerilemesi ile bir nebze olsun düzelir.

Tarafımızdan, SGK aleyhine Ankara İş Mahkemelerinde ilaç bedellerinin ödenmesi için dava açılmıştır. Savunma bellidir: "Endikasyon dışı ilaç kullanımında bedeller kurumca karşılanmaz"

Bizim argümanlarımız ise yaşam hakkı, sosyal devlet ilkesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Sosyal Güvenliğin Asgari Normları Hakkında Sözleşme hükümleridir.

Yargılamayı yapan mahkeme, uzman bir onkologdan aldığı bilirkişi raporu ile uygulanan tedavinin hastalığa iyi geldiğini tespit etmiş ve davanın kabulüne karar vermiştir. Karar, davalı SGK tarafından temyiz edilmiş; Yargıtay yerel mahkeme hükmünü (gerekçesiz / klişe gerekçelerle) onamıştır.

Bu nedenlerle, yerel mahkeme kararını paylaşmak istedim. Tüm dostlara selam ve saygı ile...
(Onama kararı da en alttadır)






T.C. ANKARA 10. İŞ MAHKEMESİ

Esas-Karar No: 2010/843 Esas - 2012/161

TÜRK MİLLETİ ADINA
T .C.
ANKARA
10. İŞ MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2010/843 Esas
KARAR NO : 2012/161
HAKİM : HACER BAŞAĞAOĞLU 32150
KATİP : AYGÜL ÖZKAN ÇAMALAN 46830
DAVACI : ******* - TC 164***** ****** Kadıköy İSTANBUL
[VEKİLİ] : Av. HAKAN EREN - Eren Hukuk Bürosu Kasap Sk. No:10 Altınay İş Merkezi K:5 Esentepe Şişli/ İSTANBUL
DAVALI : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI - Sgk İl Müdürlüğü Merkez/ SİVAS
[VEKİLİ] : Av. SEFERİYE FÜSUN AYDIN - Ziya Gökalp Cad. No:10 Kızılay Çankaya/ ANKARA
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 07/09/2010
KARAR TARİHİ : 29/03/2012
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı dilekçesinde 39 yıl 11 ay öğretmenlik yaptıktan sonra 2008 yılında emekli olduğunu, göreve devam ederken 1992 yılında meme kanseri teşhisi ile tedavi görmeye başladığını, kısmen sağlığına kavuştuğunu 15 yıl sonra 2007 yılında lenf modu metastası ile karşılaştığını, tedavi gördüğünü, 2009 yılında akciğer metastası ile karşılaştığını, bu nedenle kemoterapi aldığını ancak kullandığı ilaçların tedaviye cevap vermediğini, bunun üzerine doktorunun "Altuzan 400 mg" adlı dünyada yeni kullanılan bu ilacı önerdiğini, söz konusu ilacın kalın bağırsak ve rektum kanseri dışında bedellerinin Sağlık Bakanlığınca karşılanmadığını, bunun üzerine ilacı kendi imkanlarıyla aldığını, doktor tavsiyesiyle söz konusu ilacı 24/08/2009 tarihinden itibaren kullanmaya başladığını, 12 seans kullandığını ve hastalığın vücudundan tamamen kaybolduğunu, bu ilaç için toplam 27.800,00 TL ödeme yaptığını, ilaç ve eczacılık genel müdürlüğü standart ilaç prosedürü uygulanmadığı gerekçesiyle söz konusu ilacın kullanılmasına yönelik talebini red ettiğini, Sağlık Bakanlığına yaptığı başvuru neticesinde ilgili genel müdürlüğün inceleme neticesinde hastalığın şifa ile sonuçlanması üzerine 12/05/2010 tarihli yazı ile bu ilacın tarafınca kullanılmasına izin verdiğini, o günden sonra kullandığı "Altuzan 400 mg" ilaçlarının bedelinin SGK tarafından karşılandığını, dava konusu meblağın bu izin öncesi kullandığı 12 kutu ilacın bedeline yönelik olduğunu, ilaç bedeli olan 28.205,00 TL nin tahsilini talep etmiştir.

Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde, dava konusu ilaç bedellerinin davacının hastalığı için hekimin uygun gördüğü, ancak Sağlık Bakanlığı tarafından ilacın endikasyon dışı kullanımı için izin verilmediği döneme ait olduğundan Sağlık Bakanlığından görüş istendiğini, alınan 15/10/2010 tarih ve 70106 sayılı yazı ile ilacın kullanımının uygun görüldüğünün hastanın doktoruna bildirildiğini, 25/03/2010 tarih ve 27532 sayılı resmi gazetede yayımlanan 2010 yılı SGK sağlık uygulama tebliği ile kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin usul ve esaslarının belirlendiğini, buna göre bir ilacın Sağlık Bakanlığı tarafından izin verilmedikçe endikasyon dışı olarak tedavide kullanılması halinde bedelinin kurumca ödenmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Yapılan yargılama sonucunda , davacı *******'ın 2008 yılında öğretmenlikten emekli olduğu, 1992 yılında kendisine meme kanseri teşhisi konulduğu, hastalığın tedavisinde "Altuzan 400 mg" adlı ilacın kullanıldığı, söz konusu tedaviden olumlu sonuç aldığı,davacının doktorunun Şubat 2010 tarihinde ilaç ve eczacılık genel müdürlüğüne ilacın kullanımı için talepte bulunduğu ancak genel müdürlüğün standart tedavi seçenekleri tüketilmediğinden söz konusu ilacın kullanımını uygun görülmediği ancak Mayıs 2010 tarihinde söz konusu ilacın kullanımına onay verdiği, söz konusu ilacın kullanımından olumlu sonuç alması hususuda gözönüne alınarak, dosyamızda mevcut 10/01/2012 tarihli onkoloji uzmanı Dr.******'nun raporu ile 11/10/2011 tarihli hesap raporu mahkememizce uygun görülerek davacının davasının kabulü cihetine gidilmiştir.

HÜKÜM:
Davacının davasının KABULÜ ile,
1-28.205,00 TL ilaç bedelinin 6/7/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı vekili için 3.352,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafından yatırılan 436,00 TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 447,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı tefhimden itibaren 8 gün içinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2012

Katip 46830 Hakim 32150







T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2012/15285 2012/21976
Y A R G I T A Y İ L Â M I
Mahkemesi :Ankara 10. İş Mahkemesi
Tarihi :29.03.2012
No :843-161
Davacı : ******* adına Av. Hakan Eren
Davalı :Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. Seferiye Füsun Aydın
Dava, tedavide kullanılan ilaç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Aydın Eser tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA , 15.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye
Süleyman Caner N.Sever A.Göcen A.İnceman H.Özdemir
Old 05-02-2013, 17:02   #2
avukat415

 
Varsayılan teşekkür

Hakan bey çok güzel bir karar emeğinize sağlık. Benimde endikasyon dışı ilaç kullanımı ile ilgili iki dosyam (müvekkiller eczacı)yargıtayda umarım aynı şekilde onanır
Old 05-02-2013, 17:52   #3
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat415
Hakan bey çok güzel bir karar emeğinize sağlık. Benimde endikasyon dışı ilaç kullanımı ile ilgili iki dosyam (müvekkiller eczacı)yargıtayda umarım aynı şekilde onanır

Sayın meslektaşım,

Bir sakıncası yoksa, yerel mahkeme kararlarını bizlerle paylaşır mısınız?

Selam ve saygılarımla...
Old 11-02-2013, 09:02   #4
avukat415

 
Varsayılan

T.C. ERZİNCAN SULH HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2011/708 Esas - 2012/1032
T.C.
ERZİNCAN
SULH HUKUK MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2011/708 - K A R A R -
KARAR NO : 2012/1032
HAKİM : MERVE OKTAY 125211
KATİP : GÜLSEREN SEMA ZAİM 61302
DAVACI :
VEKİLİ : AV.CENGİZ KELEŞ- Ordu Cad. Selimoğlu İş hanı No:109 ERZİNCAN
DAVALI : ERZİNCAN SOSYAL GÜVENLİK KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : AV.RABİA YILMAZ-Merkez Çar. 6 Sk. Çakırbay İş Merkezi Kat:1/1 ERZİNCAN
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 02.05.2011
KARAR TARİHİ : 09.10.2012
GER.KR.YZM.TR : 22.10.2012
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
İ S T E M: Davacı vekili duruşmada da tekrar ettiği 02.05.2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eczacı olduğunu, Eczanesini çalıştırdığını, müvekkilinin ilaç alımı konusunda SGK ile sözleşme yapıldığını, bu sözleşmeye istinaden Erzincan Devlet Hastanesi dahiliye yoğun bakım servisinde *** isimli hastanın böbrek yetmezliği nedeni ile tedavi gördüğü ve hastanın rahatsızlığı ve kızamık vakasının solunum yoluyla bulaşıcı olması durumu gözönüne alınarak acil olarak, hayati öneme haiz olması nedeniyle reçetede yazılı olan ilaç temin edilerek hastaya verildiğini, müvekkilinin 28.02.2011 tarih ve 37430 nolu ve 8.945,32 TL bedelli faturayı düzenleyerek SGK'ya teslim ettiği, ödeme yapılmasını beklerken SGK yetkililerinin dava konusu reçete bedelini keserek kalan tutarı ödediğin, SGK yetkilileri dava konusu reçetede yazılı teşhis ile ilacın endikasyon uyumunun olmaması gerekçe gösterilerek söz konusu faturanın 5.294,96 TL'lik tutarın ödenmediğinden fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile hakediş tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istenilen tutarın tahsili ile yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
C E V A P : Davalı kurum adına duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olup, davalı kurum vekilinin duruşmada alınan beyanında: müvekkil kurum kapsamında kişilere ait ilaç bedelleri için eczanelerle ilgili protokol, sağlık uygulama tebliği ve kurum tarafından çeşitli zamanlarda yayımlanan diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde gerekli uygulunluk kontrolleri yapıldıktan sonra ödemelerin yapıldığını, davacının verdiği ilacın endikasyon uyumuna bakılması gereken ilaç grubunda olduğunu ve söz konusu reçete ekinde yine mevzuat hükümlerinin aradığı Sağlık Bakanlığı Endikasyon Dışı Kullanım Onay Belgesi yer almadığından reçete bedelinin ödenmediğini belirterek davanın reddi ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Mahkememizce davacı tarafın delilleri toplanılmış; bilirkişi incelemesi dosyaya delil olarak bildirilmiştir.
Ankara Sekizinci Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.08.2012 tarihli raporunda özetle; davacının ilacı verip hastanın iyileşmesine yardımcı olduğu, ancak belki de bu uygulamaların yeni olmasından dolayı davalı kuruma söz konusu genelgenin 5.inci maddesindeki evrakları eksik sunarak prosedür hatası yaptığı, buna göre de davalı kurumun ilgili genelgenin 4.maddesine göre eksik evrakla sunulan fatura tutarını ödememesinin yerinde olduğu belirtilmiştir.
Davacı tanıkları ***, ***, *** dinlenilmiştir.
Davacı tanığı *** beyanında: ilacın yazıldığı hastanın kendi hastası olduğunu, dahiliye servisinin enfeksiyon hastalıklarıyla ortak kullanıldığını, servise kızamıklı bir hastanın yattığını, hastasının kanser hastası olması nedeniyle kızamığın bulaşma ve öldürücü etkileri olabileceği ihtimaline karşı enfeksiyon hastalıkları uzmanı tarafından tüm hastalar için immunglobulin verilmesi gerektiğini söylemesi üzerine tüm hastalara rapor çıkarıldığını, nadir durumlarda bu ilaç kullanıldığı için ilacı eczaneden temin ettiklerini, davacı tanığı *** beyanında: Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doktor olarak görev yaptığını, dahiliye ve enfeksiyon hastalarının olarak serviste yattıklarını, enfeksiyon hastalıkları uzmanın yatış verdiği bir hastada kızamık olduğunun tespit edildiğini, bu hastanın böbrek yetmezliği, kanser olan hastalarla aynı yerde yattığını, kızamığın solunum yolu ile ölümcül riski olan bir hastalık olduğunu bu nedenle antikor tedavisi uygulanması gerektiğini, enfeksiyon hastalıkları uzmanı takibinde 4-5 hastaya bu tedavinin uygulandığını, aksi takirde ölümcül rist ortaya çıkabileceğini beyan etmiş, davacı tanığı Vildan Fırat beyanında: enfeksiyon ve dahiliye servisinin ortak olduğunu, kanser hastalarının ve böbrek yetmezliği olan hastaların bir arada kaldığını, enfeksiyon hastasına kızamık teşhisi konulduğunu kızamığın salgın olduğunu bu nedenle aynı yerde yatan tüm hastalara ivig denilen ilaç başlayarak rapor çıkardıklarını, kızamıklı hastanın koridordaki diğer hastalarla karşılaşmasının dahi temas sayıldığını,ilacın kızımaklı kişi ile temastan sonraki 96 saat içerisinde verilmesi gerektiğini, 25.02.2011 tarihinde ilaca başladıklarını, son 24 saat kaldığı için ilacın temini konusunda hızlı hareket etmek zorunda kaldıklarını, ilaç verilmese kanser hastalarında kızamık hastalığı ölümcül sonuçlara sebep olabileceğini beyan etmiştir.
Dava, davacı ile davalı arasında yapılmış olan sözleşme gereğince talep edilen 5.294,96 TL miktarındaki alacağa ilişkindir. Davacı eczacı ile davalı SGK arasında 2011 yılında davacıya ait ** Eczanesine ilişkin protokol esaslarına uygun olarak sözleşme imzalandığı görülmüştür. Davacı kronik böbrek yetmezliği hastalığından dolayı Erzincan Devlet Hastanesinde enfeksiyon hastalıkları ile aynı serviste yatmakta olan *** adına düzenlenmiş olan ve kızamıklı hasta ile aynı ortamda bulunmasından dolayı hayait riski önlemek için düzenlenen 25.02.2011 tarihli reçeteler ile hastane tarafından talep edilen ilaçları hastaneye temin etmesi nedeniyle davalı ile aralarındaki sözleşme gereğince 28.02.2011 tarihli fatura ile ilaç bedeli olan 8.945,32 TL'nin tarafına iadesini talep etmiştir. Davalı SGK tarafından faturanın bir kısmını ödeyerek, kalan kısmın eczacı tarafından verilen ilaç ile hastalık arasında endikasyon uyumu olmadığı, bu uyuma ilaç karşılanırken eczacı tarafından bakılması gerektiği gerekçesiyle ödenmediği belirtilmiştir. Davalının savunmasında ve bilirkişi raporunda IG VENA adlı ilacın böbrek yetmezliği ilacı olmadığı, bu ilacın endikasyonlarının farklı olduğu belirtilmiş ve tüm dosya kapsamına göre de davacı eczacı tarafından böbrek yetmezliği hastası *** için reçete ile temin edilen IGVENA adlı ilaç arasında endikasyon iyumu bulunmadığı sabit ise de davacı eczacının ilacı reçetenin SGK sistemine girişi yapılmak ve onay alınmak suretiyle temin ettiği, endikasyon uyumu olmamasına rağmen sistemin herhangi bir uyarı vermemesi üzerine ve mahkememizde tanık olarakta dinlenen ilacın verilmesini sağlayan reçetelerde de imzaları bulunan uzman doktorlar *** imzalı 14.03.2011 tarihli davalıya hitaben yazılan yazıda da belirtildiği gibi ilaç hastada tedavi ve hayati tehlikenin önlenmesi amacıyla böbrek yetmezliği olan hastada kullanılmış olup, bu hususta doktorların da imzalı, açıklayıcı yazısı mevcuttur. Tüm dosya kapsamı beraber değerlendirildiğinde; Endikasyon uyumu olmayan ilaca SGK'nın kontrolünde olan sistem tarafından onay verilmesinde davalı SGK'nın kusurununun mevcut olduğu, kaldı ki ilacın doktor onayı ile tedavi amaçlı ve yerinde olarak temin edildiği anlaşılmakla haklı davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜNE, 5.294,96 TL'nin 28.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Peşin alınan harcın mahsubu ile 235,89 TL eksik harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafça bu yargılama sebebi ile yapılan ilk yargılama gideri 90,13 TL, 5 adet tebligat gideri 30,00 TL, 45,00 TL gider avansı, 500,00 TL bilirkişi ücreti olarak toplam 665,13 TL gider avansından kullanılmayan 70,50 TL'nin dosyada mevcut bulunduğu, 594,63 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 70,50 TL'nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 635,99 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair davacı asil, vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 8 günlük Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22.10.2012
Katip 61302 Hakim 125211
Old 11-02-2013, 09:10   #5
avukat415

 
Varsayılan sayın meslektaşım kararları gönderiyorum sizde benzer kararlar var ise paylaşırsanız

sayın meslektaşım kararları gönderiyorum sizde benzer başka kararlar var ise paylaşırsanız sevinirim

T.C. ERZİNCAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2011/160 Esas - 2012/417
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ERZİNCAN
2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2011/160
KARAR NO : 2012/417
HAKİM : MUHARREM YİĞİTTÜRK 98025
KATİP : SERKAN ÖZTÜRK 117845
DAVACI : ****
[VEKİLİ] : Av. CENGİZ KELEŞ - Ordu Caddesi Selimoğlu İşhanı No:109 Merkez/Erzincan
DAVALI : ERZİNCAN SOSYAL GÜVENLİK KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ - Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü Merkez/ ERZİNCAN
[VEKİLİ] : Av. RABİA YILMAZ - İnönü Mah. 6. Sokak No: 8 Çakırbay İş Merkezi 1/1 24060 Merkez/ ERZİNCAN
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/05/2011
KARAR TARİHİ : 18/12/2012
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 21/12/2012
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin *** Eczanesini işlettiğini, bu bağlamda davalı ile tip protokol imzaladığını, 25/02/2011 tarihinde Erzincan Devlet Hastanesi Dahiliye Servisinde yatarak tedavi gören *** ve ayakta tedavi gören *** adlı kanser hastalarına hastane servisinde kızamık vakasına rastlandığı için IG VENA 5 gram ve 10 gram ilaçların yazıldığını, kızamık vakasının solunum yoluyla bulaşması nedeniyle ilaçların hayati öneme haiz olduğunu, bu nedenle derhal müvekkili tarafından hastalara verildiğini, öncesinde medula reçete sistemine giriş yapıldığını, sistemin onay vermesi üzerine ilaçların dava dışı hastalara teslim edildiğini, akabinde 3874 nolu 10.656,40 TL bedelli faturanın düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, ancak SGK yetkililerinin endikasyon uyumu olmadığı gerekçesiyle ödeme yapmadıklarını, devlet hastanesinden açıklayıcı yazı alınarak SGK'ya ulaştırıldığını, buna rağmen davalı kurumun ödeme yapmadığını ifade ederek 10.656,40 TL'nin hakediş tarihinden işleyecek mevduata uygulanacak en yüksek faizle tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; ilacın endikasyon dışı olduğunu ve davacının endikasyon dışı ilaçların yazımına ve verilmesine ilişkin prosedüre uymadığını ifade ederek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında 2011 yılına ait tip protokol imzalanmıştır. 25/02/2011 tarihinde dahiliye servisinde yatan ***adlı kanser hastalarına hastane servisinde kızamık vakasına rastlandığı için koruyucu amaçlı IG VENA 5 gram ve 10 gram ilaçlar reçete edilmiş, ilaçlar medula sisteminin onay vermesi üzerine ivedi şekilde hastalara teslim edilmiştir. İlaçlar 25/02/2011 tarihli reçetelerle enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Dr. Vildan Fırat tarafından yazılmıştır. 16/04/2012 tarihli celsede dinlenen devlet hastanesinde görevli doktor tanıklar ***'ün kanser hastası olduklarını, bu hastaların bulunduğu bölüme kızamıklı hastanın girmesinden ötürü kızamık hastalığının bulaşmasını önlemek amacıyla anılan ilaçların yazıldığını, bu ilaçların alınmaması halinde ölümcül sonuçların ortaya çıkabileceğini uyumlu beyanlarında vurgulamışlardır. Özellikle ilaçları yazan Dr. Vildan Fırat kendisinin kızamık hastalığına düçar olan hastanın doktoru olduğunu ve bu hastanın kanser hastalarıyla aynı koridorda karşılaşması nedeniyle ivedi şekilde ilaçları yazdığını beyan etmiştir. Bilirkişi kurulunun 22/10/2012 tarihli raporunda dile getirildiği üzere anılan ilaç kanser tedavisinde endike değildir. Ne var ki, kızamık hastalığı yönünden koruyucu etkisi bulunmaktadır. Fakat raporda değinildiği üzere davacı sağlık uygulama tebliğinin endikasyon dışı ilaçların verilmesine ilişkin prosedürüne uymaksızın ilaçları hastalara vermiştir. Raporun sonuç bölümünde endikasyon dışı ilacın verilme prosedürüne uyulmamasına rağmen davalı kurumun tekelinde olan provizyon sisteminin izin vermesinden ötürü ilaçların hastalara teslim edildiği, dolayısıyla asıl kusurun davalıda olduğu, davacının ödemeleri hak ettiği, ancak prosedüre uymadan ilaçları vermesi nedeniyle 10 oranında kusur indirimi yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere uyuşmazlık kanser hastalarına kanser tedavisinde endike olmayan ilacın kızamık hastalığından korunmak üzere verilmesi, ancak bu esnada eczacının ilgili prosedüre uymaması fakat davalı kurumun işlettiği sistemin buna cevaz vermesi üzerine hastalara teslim edilen ilaç bedellerinin SGK'dan istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Davalının savunmaları yersizdir. Zira savunmanın esasını hastaların kanser hastası olması ilacın ise bu hastalıkta endike olmaması oluşturmaktadır. Ne var ki ilaç hastalara kanser tedavisi için değil koridorda kızamık hastasıyla karşılaşıldığı için kızamıktan korunmaları amacıyla verilmiştir. Bir kimsenin birden fazla hastalığa düçar olması mümkün olduğu gibi tek bir hastalığa düçar olan kimsenin yeni hastalıklardan korunması amacıyla ilaçlar verilmesi de mümkündür. SUT'nde öngörülen prosedüre uyulmamış olmasına rağmen davalının tekelinde olan sistemin ilaçların verilmesine müsaade etmesi davacının haklı olduğunun bir diğer göstergesidir. Kaldı ki, ilaçların tanık ve bilirkişi raporuyla saptanan ivediliği dikkate alındığında prosedüre uyulmamış olması dahi davacının hakkına halel getirmeyecektir. Öte yandan alacak sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlık 818 sayılı borçlar kanununun yürürlükte olduğu esnada meydana geldiği için anılan kanun esas alınarak çözülmelidir. Kanunun 43 ve 44. maddelerinde zarar gören aleyhine kusur ve hakkaniyet indirimi yapılabileceği öngörülmektedir. Ne var ki, anılan hükümler haksız fiilden kaynaklı alacaklar için öngörülmüş olup, akdi ilişkiden doğan alacaklarda uygulanma kabiliyetine sahip değillerdir. Akdi ilişkinin düzenlendiği maddelerde ise benzer hükümlere yer verilmemiştir. Diğer bir ifadeyle alacağın temelini sözleşmenin oluşturduğu uyuşmazlıklarda hakkaniyet ve kusur indirimlerine yer yoktur. Buna rağmen bilirkişi kurulu alacak akdi ilişkiden değilde haksız fiilden kaynaklanmışcasına 10 oranında kusur indirimi yapılması gerektiğini savunmuştur. Açıklanan nedenlerden ötürü bu yanılgılı ve yasal dayanaktan yoksun değerlendirmeye itibar edilmemiştir. Şayet davacının protokol ve SUT hükümlerini ihlali söz konusu ise davacının başvurabileceği yol disiplin hükümlerini işletmektir. Alacaktan mahsup yapılmasına hiçbir koşulda olanak bulunmamaktadır. Protokol dahi bu doğrultuda bir hüküm içermemektedir. Her ne kadar ticaret siciline kayıtlı olmasa da eczane ticari işletme vasfında olduğu için ticari faiz istenilmesi mümkündür. Ancak ticari faizden daha düşük olan mevduat faizi istenildiği için taleple bağlı kalınmıştır. Hakediş tarihi ise protokol hükümlerine göre belirlenmelidir. İlaç kan ürünü sınıfındaki ilaçlardandır. Fatura 28/02/2011 tarihlidir. Protokolün 4.2.1 maddesi gereği 3 martta teslim edildiği kabul edilmiştir. Esasen aksi yönde bir iddia da ileri sürülmemiştir. Ödeme ise protokolün 4.3.1 maddesi gereği 15 Nisanda yapılmalıdır. Davalının ödeme talebini reddeden yazısının 15 Nisan tarihli olması da faturanın zamanında kuruma teslim edildiğini göstermektedir. Bu sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
1-Davanın kabulüne,
2-10.656,40 TL alacağın 15 Nisan 2011 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Bilirkişi ve tebligattan ibaret 999,50 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kullanılmayan masrafın davacıya iadesine,
5-Davalının muaf olması nedeniyle ilam harcı alınmasına yer olmadığına,
6-Peşin yatırılan ilam harcının talep halinde davacıya iade edilmesine,
7-1.278,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/12/2012
Katip 117845
Hakim 98025
Old 11-02-2013, 11:37   #6
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Onama kararlarınızı dört gözle bekliyoruz. Tebrik ve teşekür ediyorum.

Old 08-01-2020, 13:38   #7
cmuk

 
Varsayılan

İyi çalışmalar, aynı konu farklı bir biçimde benim de karşıma çıktı.
Mirasçıların babası yaşamının son döneminde kanser teşhisi ile 2 kutu tecentriq ilacını kullanmıştır. (Toplam 21.000 TL) Ancak daha sonra vefat etmiştir. İlgili ilaç SGK güncel ödeme listesinde bulunmamaktadır. Mirasçılar muris adına SGK aleyhine ilaç bedellerinin tahsili için dava açmak istemektedirler. Araştırmalarıma rağmen vefat sonrası geriye dönük ilaç bedeli talebine ilişkin herhangi bir emsal olay veya karara ulaşamadım.

Bu konu hakkında tecrübeniz veya görüşünüz var mıdır?
Old 09-01-2020, 10:05   #8
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan cmuk
İyi çalışmalar, aynı konu farklı bir biçimde benim de karşıma çıktı.
Mirasçıların babası yaşamının son döneminde kanser teşhisi ile 2 kutu tecentriq ilacını kullanmıştır. (Toplam 21.000 TL) Ancak daha sonra vefat etmiştir. İlgili ilaç SGK güncel ödeme listesinde bulunmamaktadır. Mirasçılar muris adına SGK aleyhine ilaç bedellerinin tahsili için dava açmak istemektedirler. Araştırmalarıma rağmen vefat sonrası geriye dönük ilaç bedeli talebine ilişkin herhangi bir emsal olay veya karara ulaşamadım.

Bu konu hakkında tecrübeniz veya görüşünüz var mıdır?




Endikasyon dışı ilaç bedellerinin ödenmesi talepli davalarda kabul kararı veren mahkemelerin genel eğilimi, endikasyon dışı ilacın hastaya tıbbi anlamda fayda sağlamış olduğununun tespitidir.


Eğer uygulanan bu ilacın müteveffaya tıbbi açıdan fayda sağladığı, vefattan önce belgelenmiş ise (bir raporla ya da hastane kayıtları ile örneğin) davanın başarı şansı olur; yoksa zor...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
boşanma dılekçesi ya da ayrı yaşam hakkı Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 26-11-2011 19:28
devlet memurlarının öğrenim hakkı sebebiyle tayini Dr.DOGRAMACI Meslektaşların Soruları 5 27-09-2011 23:35
evlilik dışı dogum yapmak üzereyim.sosyal güvencem yok, babası devlet memuru Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 06-05-2008 13:57
Yaşam Hakkı ve Diğer haklar , M P İnsan Hakları Hukuku Çalışma Grubu 2 30-08-2007 12:13
Konferans, Yaşam Hakkı Ve İfade Özgürlüğ rezay Adliye Duvarı 0 02-04-2002 15:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05671811 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.