Resmi belgede sahtecilik - Sahte vekaletname ile araç alım satımı

Merhaba,

Resmi belgede sahtecilik suçuyla ilgili bir olay hakkında yardımlarınızı ve görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

1. Sıfır araba almak için bir firmaya başvuran A, satış temsilcisinin aklına uyarak hurda indiriminden yararlanmak için B'yi ve başka birçok kişiyi araç alım satımı için noterde vekil tayin ediyor.
2. Bu arada C, bir noterden, D tarafından araç alım satımı için yetkilendirilmiş gibi sahte vekaletname alıyor.
3. Sahte vekaletnameye istinaden D'nin vekiliymiş gibi hareket eden C ile, A'nın vekili B, noterde satış sözleşmesi yapıyorlar ve aracı D'den A'ya satıyorlar.
4. D, daha sonra aracının kendisinden habersiz satıldığını sonra da kağıt üzerinde hurdaya ayrıldığını öğrenip şikayetçi oluyor.

A'nın 1. adımdan sonra yaşananlardan haberi yok.

A, B ve C aleyhine resmî belgede sahtecilikten dava açılıyor.

1. Sırf B'ye verdiği vekaletnameye dayanılarak A aleyhine dava açılması hukuka uygun mudur? B'ye verdiği vekaletname dışında A aleyhine başka bir belge bulunmuyorken dava için yeterli delil olduğundan söz edilebilir mi?
2. Genel olarak, bir müvekkil, vekilin işlediği suçtan sorumlu tutulabilir mi?
3. A'nın mahkumiyet olasılığı nedir ve A masumiyetini kanıtlamak için ne gibi deliller gösterebilir?

Yardımlarınız için teşekkürler.

Merhaba. Bahsettiğiniz durumda A'nın herhangi bir sorumluluğu varmış gibi görünmüyor. Öncelikle cezaların şahsiliğine aykırı. Kimse şahsen işlemediği suçtan dolayı sorumlu tutulamaz. A şahsına karşı dava açılmış mı?

Yoksa Soruşturma aşamasında mı?

Dava aşamasında. Evet, A sanık.

Bende Sn. Afsinburak gibi düşünüyorum. Burada yalnızca vekalet veren A nın sorumluluğunu gerektirecek bir durum bulunmuyor. Bana kalırsa C nin, sahte vekaleti onaylayan noterin ve beraber hareket ettikleri ispatlanabilirse B nin sorumluluğuna gidilmeli. A içinde aynı husus geçerli, ancak ispatlanması gerçekten zor. Her halükarda beraat edeceğini düşünüyorum. B nin satış temsilcisi olması sizin elinizi güçlendiriyor. iyi çalışmalar

Bu olayın düğümü sahtekarlıktan kimin çıkar sağladığının anlaşılmasıyla çözülür kanısındayım. Sizin şunu sormanız gerekir:

- A'nın bu sahtekarlıkta çıkarı var mı? Hurda aracın parasını ödemiş mi?

Savunmanızda kullanabileceğiniz tartışma konuları ise şunlar olabilir:
C ile A tanışıyor mu? B ile A nereden tanışıyor? C ile B nereden tanışıyor? Bu soruların yanıtları A'nın suçsuz olduğunu gösterecektir.

Benim aklıma gelenler bunlar. Ceza konusunda uzman olan üyelerin çok daha parlak görüşlerini bekleyiniz. Örneğin "sanığın suçsuz olduğunun kanıtlaması gerekmediğini; sanığın suçlu olduğunun kanıtlanması gerektiğini" yazabilirler.

Saygılarımla

A için dava açılması normal. Zira işin içinde mi yapılan sahtecilikten bilgisi var mı bu gibi hususlar nacak yargılama ile ortaya çıkabilir ama dediğinize göre A'nın 1. aşamadan sonra yaşananlardan haberi yok. Bu durumda resmi belgede sahtecilik suçundan sahte vekaletname düzenlenmesi ve bununla ilgili satış işlemi meselesinde A'nın beraati gerekli.

Ancak A için indirimden faydalanmak adına gerçeğe aykırı biçimde maddi yarar sağlamak ve aracı daha ucuza almak adına aracın kağıt üzerinde hurdaya ayrılmasına rıza göstermesi nedeniyle sorumluluğa gidilebilir. Bu durumda bence A hurda olmadığını bildiği aracı kağıt üzerinde hurdaya ayırmaya rıza gösterdiği ve anlaşıldığı kadarıyla ruhsat sahibi de olduğu için sahtecilik suçuna iştirak etmiştir. Daha lehe olan TCK 206. maddenin uygulanması da mümkün. aracın hurdaya ayrılma belgesi kimin beyanıyla yapılmış duruma göre yapılacak yargılama sonucu durum açığa çıkacaktır. Ancak bende mahkumiyet yönünde bir görüş oluştu.

A ve B, beraat etmişler, C için mahkumiyet kararı verilmiştir.