THS. DumurculaR-İstasyonU.coM

BİRRRRRR:H uşağum geliyrum un çekilmiş!!! hali yanlış yazılıyor.Bir Doğu Karadeniz insanı olarak düzeltmeyi boynumun borcu bilirim.
-Keleceğuuummm.
-Kelecesuuunnn.
-Keleceeeekkkk.
ya da
-Geliyyrııımmm.
-Geliyysınnnnn.
-Geliiiyyyyyyy.

SORULAR:
1.Deli deliyi görünce değneğini sallar mı saklar mı?
2.O kadar kusur kadı kızında mı olur kapısında mı?
3.At ürür kervan yürür mü,At yürür kervan ürür mü?

Şimdilik bu kadar)))

Alıntı: 3.At ürür kervan yürür mü,At yürür kervan ürür mü?

Öbürlerini bilmem de "İt ürür kervan yürür..." olması lazım sanki.

Alıntı: Deli deliyi görünce değneğini sallar mı saklar mı?

Bunun cevabını ancak deliler bilebilir.

Alıntı: Adalet, aklın kullanılmasıyla keşfedilebilir"

Adalet yoksa akıl da yoktur. (Lololistan Ata sözü)

"Bu hayatta ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yutarsın"

Not: lololistan özlü sözler ve deyişler, genellemeler, biçimlendirmeler, şekilleştirmeler, klişelendirmeler sözlüğünden alınmıştır.

Alıntı: Yazan Av.Duygu Keleş .O kadar kusur kadı kızında mı olur kapısında mı?

O kadar kusur kadı kızında olmaz. Olsa olsa kapısında olur. Çünki kapılar bildiğiniz gibi bir kaç türe ayrılır kendi aralarında. Çelik kapi, alimünyum kapı, bakır kapı, ahşap kapı, pvc kapı gibi kapılar vardır. İşte kadının biri bir gün pvc kapı yaptırır. Ordan geçen bir vatandaş derki kadı bey kadı bey kapınızda kusur var. Kadı bey istifini bile bozmadan, o kadar kusur kadı kapısında da bulunur der. işte bu söz ordan gelir duygu yeğenim. ( Amcan'dan sevgilerle)

Lisedeki bir arkadaşım şu anda yanımda olsa sonyazıyı okuduktan sonra

"Yuh be abi kadı zamanında pvc kapı yoktu ki.Lafa bak ya" derdi..

Ahh lise.. =)

Sevgili amcacığım;
Ben biraz önce olay yeri incelemesi yapmak için kadının kapısına gittim.Sordum.Kadı bey kadı bey,Kusur kapın da mı kızın da mı diye?

Kara kapılı kitaba bakıp cevap verecekmiş.Bana cevap geldiğinde size bildiririm.))

Canım amcama sevgiler saygılar...

Mağrur olma padişahım senden uyanık sadrazam var.

Tarihte padişahların başına gelenleri düşününce lafı böyle değiştirmek geldi içimden.

Alıntı: Yazan Av.Nermin Malatya Barosu tarafından yayımlanan ''Avukat'' adlı mizah dergisinde yer alan ve ''Bekar bir hukukçunun aşkı'' başlığıyla yayınlanan mektup MALATYA - Dergide yayımlanan mektup şu şekilde; ''Müştemilat tanem, temlik edilmeyenim (takas olabilir). Sana olan sevgim dava dilekçem kadar uzun. Bir bakışın kalbime, icra dosyama para yatmış kadar derin etkiler bırakıyor. Kalem gibi kaşların kadastro davası gibi karışık saçların para kokusu gibi burnumda tütüyor. Tanık dinlemek istemeyen hakimler gibi nazlanma. Senden mektup almak inan icra hukuk mahkemesine hakim atamaktan daha zor. Delillerimiz farklı olsa bile biz seninle mütemmim cüz gibiyiz. İzale-i şüyu bile bizi ayıramaz. Edinilmiş mallara katılmayan, artık değerler arasındaki denkleştirme sonucu bir alacak istemeyen sevgilim. Yargıtay'da olan dosyam kadar özledim seni. Annem buluşmamızı, evlenmemize kadar bekletici mesele yapıyor. Oysa ben seninle birleştirilen davalar gibi olmak istiyorum.''

buraya daha uygun dimi

Of ya;
Sayın A.Turan; bir şekilde duyun sesimiziiiiiiiiii Siz gittiniz ne lolo yapılıyor öyle eskisi gibi, ne dumur oluyoruz kolay kolay. Bakınız bu başlıkta en son taa bir hafta önce sağ olsun Sayın Yıldırım'dan güzel bir mesaj var, sonra yok..Saim Paşa da görünmüyor zaten..

Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?

"Turan paşam dönmeden asla!"

Film Lololistanda geçer. Kızım olmadan asla'dan uyarlanmış, harika bir baş yapıt.

Not: Turan paşamız üç vakte kadar dönmezse, Lololistan Kıraathaneciler Derneğinin çatısında, üstümü başımı yırtacağım. Duyurulur!

1-Sabah sevimli(!) kapıcım,ev sahibimin kirayı %100 attırdığına ilişkin ihbarnameyi verdi..
2-Yapı kooperatifim,25.000.-YTL ödemezsem,koop.payımı başkasına devredeceğini 15 gün önce bildirmişti zaten.
3-Sevdiğim kadın,benden ses çıkmayınca,gitmiş..başkası ile evlenmiş.Laf aramızda adam haza keriz.Kendi bilir.
4-Bir arkadaşım,önüme kazık gibi İçtihatlar,kararlar sürdü.Oku oku gözlerim bozuldu.Bence kasden öyle küçük puntolarla yazmış..Gözlük taktığımı biliyor ya.
..............
Neyse..Tam dumura uğramış,ikinci sigara paketine saldırıyordum ki..
Sizin sayfayı gördüm.Tümünüz var olun.
Yalnız Paşa maşa diyorsunuz;üye olmak için bir yerden izin gerkli miydi?.

Tanrı sizi de güldürsün.

Final haftasi aslinda ama ayni zamanda burda da son zamanlarim oldugu icin ders calisirken bir yandan da mumkun oldugunca son gunleri degerlendirmeye calisiyorum.

Dun Rod Stewart'in konseri vardi, ilk basta bilet almamistim sinav donemine denk geliyor diye ama sonradan okuldan 'elimizde ucretsiz 2 bilet var,gitmek isteyen var mi' diye bir mail gelince atladim tabii ki hemen.

Burdaki yakin arkadasim Cansu'yu aradim, onunla beraber konser alanina dogru yola ciktik(!) Ama yolu bilmiyorduk(aslinda arabadaki yol bilgisayarina guvenmistik ama makine iste, biz adresi girmeyince sadece isimden nereyi kastettigimizi anlamadi). Artik yoldaydik diye de yine burdaki baska bir Turk arkadasi arayip yardim istedik. Sagolsun yardim etti:

-Simdi I-64'u alin, ondan sonra 33C'den cikin, Market St. yazisini gorunce saga donun, biraz gittikten sonra 15. St. yazisini goreceksiniz, orda yine saga donun, biraz daha gidin, 'arkanizda kalacak'.

Bizim ikimizin de ayni anda tepkisi:

-Niye arkamizda birakalim??? Karadenizlilik var miydi sende?

(Karadenizliler alinmasin lutfen ama buna benzer seyler fikra olunca Temelle ozdeslestirilir, bilirsiniz. )

Alıntı: biraz daha gidin, 'arkanizda kalacak'.

Adresi yine de tam tutturamayacağınızı adı gibi biliyor arkadaşımız.
(Haklı çıktığını itiraf.com'a yazabilirsiniz.)

Büyükşehirlerde sık sık
kaybolan bir dost...

Sevgili Ahu,

Sayın Turhan Demircioğlu, hem "bir Orta ama yine de Karadenizli işte" olarak, hem de "her ne kadar demirkıratlara yakınımsı dursa da ama yine de Lololistan paşalar taifesinden işte" olarak;

Alıntı: Adresi yine de tam tutturamayacağınızı adı gibi biliyor arkadaşımız. (Haklı çıktığını itiraf.com'a yazabilirsiniz.)

demiş, sağlamasını da bilfiil yapmış, olayı bitirmiş ve açıkça ifşaat bekler.

Sevgiler.

Sinavlardan dolayi cevap yazamadim kusura bakmayin.

Yok, bulduk ama yeri 'arkamizda birakmamak' icin, 15. st.den doner donmez birine sorduk.

Aslinda o telefon konusmasinin tek dumuru o degildi. Yazip yazmamak arasinda kalmistim ama isim vermedigimden yazabilirim sanirim.

Simdi arkadasimizi ilk aradigimizda, ne yapiyorsun demistik, iki gun sonraya sinavi oldugunu ve ders calistigini soylemisti. Sonra iste bu adres sorma, tarif isi vs, iyice anlattiktan sonra Cansu, 'tamam tesekkurler, bulamazsak biz seni yine arariz' dedi.
Gelen cevap ikimizi de sasirtti:
-Yok aramayin, ders calisiyorum ben.


Biz kapattiktan sonra, 'bu da Amerikalilasmis', 'acaba biz de bir yil sonra boyle olur muyuz ki', 'yok ya mumkun degil' vs yorumlari yaptik ama ikimiz de sasirmistik boyle bir terslemeye. (Bu arada Amerikalilar gercekten boyle, ne dusunuyorlarsa direkt o, karsi tarafa ayip olur mu, nezaket vs hicbir sey dusunmuyorlar, isin guzel yani, yine ABD'lilere karsi biz de artik o sekilde davraniyoruz. Mesela ben ev arkadasimla oldukca rahatim bu konuda, aslinda kasmamak guzel. Ama iste bizim adetlerimize aykiri birsey! )

Neyse, biz yeri bulduk, arkamizda biraktik mi diye birine sorduk, o gun konserin ertelendigini ogrendik, geri donus yoluna cikmistik ki, bizimki yine aradi. 'Buldunuz mu, merak ettim' diye... Biz kapattiktan sonra yine yorumlar giristik: 'aay, dayanamadi', 'bizim de Turk oldugumuzu hatirladi, icine oturdu, vicdan azabi cekti', 'yazik ya, dusunceli cocuk', 'neyse tam kaybetmemisiz onu' vs..

Dumur üstüne dumur. İtiraf ediyorum bu dumurcular durağını seviyorum

pardon itirafı itiraf com da yapıcaktık dimi

O'nun maddi durumunun kötüye gittiğini, borçları yüzünden kredi çekmek zorunda kaldığını duyunca dumur oldum dumurrrrr

sayın av-yeliz,
O kim?
O yu biz tanıyormuyuz?
Tanıyorsak ismi mi O yoksa isminin baş harfi mi O?
Yoksa bu O işaret sıfatı mı?
İşaret sıfatı ise kimi işaret ediyor?
Değilse bu O nasıl bir O?
Bu o tacir midir?
İflasın ertelenmesi yoluna başvuruyor mu?
Başvuruyorsa nasıl başvuruyor?
Başvurdu da kabul mü etmediler/
Krediyi hangi bankadan çekiyor/
Faiz oranı nedir?
Ödeme imkanı var mı/
Yoksa neden çekiyor?
Önceki çekenlerin halini biliyor mu?
Çekince ne olacak?
Çekipte kim kurtulmuş?
Kurtulmasa ne olur?
Dünyanın sonu mu gelir?
Dünyanın sonu ne zaman gelir?
Dünyanın sonunun gelmesi kıyametin alameti midir?
Yoksa kıyametin ta kendsi midir?
Kıyamet mi yaklaşıyor?
ne zaman kopacak?
Kopacaksa ve biliyorsanız neden susuyorsunuz?
Burda susma hakkını kullanmak doğru mu?
Daha fazla soru sormayacağım, zira bu soruların cevaplarını ararken dumur olacağınıza olan inancımı kuvvetle koruyorum

Alıntı: Dünyanın sonunun gelmesi kıyametin alameti midir?

Bence, alamet'in kıyametidir! Hem o, bildiğin o değil. Özel o, çok özel!

Sayın Yıldırım;
İşte bizzat kendi satırlarınız arası, Yeliz cevapları efenimmm

Alıntı: Yazan Ahmet Yıldırım sayın av-yeliz, O kim? O, öyle biri ki; her avukatın elde etmeyi hayal ettiklerine sahip; her hukuk fakültesinde verilen olumsuz örneklerin rol modeli-canlı-. O yu biz tanıyormuyuz? Bizzat şahsen değil. Ama muhakkak yanınızda yörenizde O'nlardan bir tane vardır. Her mesleki sohbette eleştirirsiniz, her sahip olduğunu kıskanırsınız, sonuçlara götürür yolları kınar ama sonuçlara da içten içe gıpta etmeden duramazsınız. Tanıyorsak ismi mi O yoksa isminin baş harfi mi O? O, 3. tekil kişi zamiri olarak bilinir. Ama aldanmayın siz. O'nun tek vasfı çok da önemli olmadığından mütevellit, hayatınızca 2. tekil kişi olamayacak kadar uzak kalacak olanı tanımlamaktadır. -En azından ben şahsım ve tüm saygıdeğer meslektaşlarım için öyle olmasını umud ediyorum- Yoksa bu O işaret sıfatı mı? Hımmm. Evet aynı zamanda da işaret sıfatıdır. Ancak bu hususu bir bilene _Sayın Suat Ergin'e- sormakta fayda var. İşaret sıfatı ise kimi işaret ediyor? Olmak istemediğiniz, olanı eleştirdiğiniz ama aynı yollarla olmasa da sahip olduklarına sahip olmak için bir ömür didindiğinizdir. Değilse bu O nasıl bir O? Bunca tanımlamadan sonra, görecelerinizi koyup masaya, gayrısını bizzat kaleme almanızı rica ettiğim bir O'dur. Bu o tacir midir? Bence değildir. Görmesi umulan hizmet nedeniyle, tacir sıfatından daha fazlasına sahip olması gerekliliktir. Sadece basiretli olmanın, olması gerekenleri haiz olmasına yetmeyeceği muhakkaktır. İflasın ertelenmesi yoluna başvuruyor mu? Henüz değil. Ayrıca iflası tarafımca istenen bir durum da değildir. Her ne kadar eleştirsek te, varlığı devam etmelidir ki; nihai sonu her birimize ders olsun. Başvuruyorsa nasıl başvuruyor? Henüz böyle bir başvurusu olmadığından; iflasın ertelenmesi ile ilgili hususlar, genel başlık altında irdelenmeli ve öğrenilmelidir. Başvurdu da kabul mü etmediler/ - Krediyi hangi bankadan çekiyor/ Muhtemelen en düşük faiz oranlarını taahhüt eden bankayı seçmiştir. Faiz oranı nedir? - Ödeme imkanı var mı/ İllaki ödeyeceği, tarafımca tahmin edilmektedir. Yoksa neden çekiyor? Olsa zaten neden çeksin ki.. Önceki çekenlerin halini biliyor mu? Dünyanın kendisinden mütevellit olduğu sanısına sahip olduğundan; bildiği tahmin edilmemektedir. Çekince ne olacak? Günü kurtaracak olması muhtemel. Çekipte kim kurtulmuş? Hiç çekmedim. Çeken de pek tanımam. Çekeni çok olana sormalı. Kurtulmasa ne olur? Ağustos böceği masalının sonu mu? Dünyanın sonu mu gelir? Yok sadece masalın sonu. Tatlı uykular gelebilir belki.. Dünyanın sonu ne zaman gelir? O'nun 3. sıçrayışı olduğunu kabul edecek olursak; hala sıçramaya devam edebilirse ve bu O'lar, Diğerlerinden niceliksel olarak çoğaldığında gelir belki. Dünyanın sonunun gelmesi kıyametin alameti midir? Hangi inanışa göre? Kim için? Yoksa kıyametin ta kendsi midir? Bence öyledir. Kıyamet mi yaklaşıyor? Şahsen yaklaştığına inanmaktayım. Ya siz? ne zaman kopacak? Allah bilir... Kopacaksa ve biliyorsanız neden susuyorsunuz? Kopacak. Susmuyorum. Bilmiyorum. Burda susma hakkını kullanmak doğru mu? Değil. Daha fazla soru sormayacağım, zira bu soruların cevaplarını ararken dumur olacağınıza olan inancımı kuvvetle koruyorum

Beni dumur etmek o kadar kolay değil...

Selamlar, saygılar, sevgiler...

Zeynonun 50 sinde de değil de; geppis gencecik bi kızcağız olduğunu öğrendiğimde dumur ötesi oldum. Hatta kal bile geldi

Al buyur: Bi tane daha! Yahu Zeyno kimmmmm?

Sayın av.yeliz, sizi Sayın Ahmet Yıldırım'a havale ediyorum, izninizle!

Sayın Ahmet Yıldırım, bu O'nun bir de Zeyno versiyonu var mıdır? Varsa dükkan bizim midir?

Saygılar efendim.

Alıntı: Yazan av-yeliz Zeynonun 50 sinde de değil de; geppis gencecik bi kızcağız olduğunu öğrendiğimde dumur ötesi oldum. Hatta kal bile geldi

Size katılıyorum. Lütfen devam. Firuze ablayı da anlatın bence.
Saygılarımla.

Sayın Dikici,

Firuze abla konusundaki görüşünüze katılmıyorum.

Bir an için aksini kabul etsek bile( kabul anlamına gelmemek üzere)(hani dava dilekçelerinde yazarlar ya)firuze ablanın nesini anlatacakki?
FİRUZE sizce ne demek,
FİRUZE size neyi çağrıştırıyor?
Firuze de kim? Kimin akrabası?Kimin aile fotosunda gözüktü en son?
Firuze bir renk midir?
Bir kadın mıdır?
Bir şarkı mıdır?
Sezen Aksu neden firuze der de başka şey demez?
Firuze Yağmur yaş demeden yolara kimi düşürmüştü?
Firuze neden arkasına bakarak yürürken çarpışır?
Firuze neyi çağrıştırıyor?
firuze: çok güzel olmasına rağmen bir o kadar bencil egoist biri midir?
insanlara acı çektirmeyi neden sever?
Firuze ismini taşıyan bitkinin dikenleri var mıdır? Varsa acıtır mı?
Firuze kimbilir kaç kişinin kalbini kırdı?
Belki ankaranın havası onda bunu yapmıştır dimi? insanları gazi etmesini neden seviyor?
Şair neden şöyle demişti: Gözlerin , dişlerin ve akpak gerdanınla Ne güzel komşumuzdun sen Firuze Abla


Sayın Mehmet Saim Bey,
ne yazıkki size katılmıyorum

Alıntı: Yazan Av. Mehmet Saim Dikici Size katılıyorum. Lütfen devam. Firuze ablayı da anlatın bence. Saygılarımla.

Firuze'ye abla demek ayıp olur. Zira kendisi geppis gencecik bir kızcağızdır. Aynen zeyno gibim

Firuze, anlatılamaz; ancak yaşanır

Firuze'yi, bilenler bilmeyenlere anlatamaz bir önceki sebepten ötürü. Ancak bizzat yaşayarak tanımak lazımdır.

Tüm bu lakırdıları anlayana sivrisinek saz mıdır bilemem ama anlamayana davul zurna az da değildir. Haksızlık etmemek lazımdır.

Muhabbetle...

Alıntı: Yazan Jeanne D'arc Al buyur: Bi tane daha! Yahu Zeyno kimmmmm? Sayın av.yeliz, sizi Sayın Ahmet Yıldırım'a havale ediyorum, izninizle! Sayın Ahmet Yıldırım, bu O'nun bir de Zeyno versiyonu var mıdır? Varsa dükkan bizim midir? Saygılar efendim.

Sayın D'arc;

Sayın Ahmet Yıldırım, "cumaya gitmiş, döncek" olmasından mütevellit; havale kağıdımı imzalatamadan bizzat başvuru ve cevap hakkımı kullanma zaruretim hasıl olmuştur.

O'nun zeyno versiyonları da olabilir. Nitekim şahsımca bu tür versiyonlar işitilmiş olmakla birlikte bizzat şahit olunmamıştır.

Bu durumda, dükkan sizin midir?
Sayın Ahmet Yıldırım'ın mıdır?
Sayın Mehmet Saim Dikici'nin midir?
Benim midir? Yoksa hepimizin midir?
Yada Sayın Armağan Konyalı'nın iş bu aidiyetle bir ilgisi, bilgisi, görgü ve tecrübesi var mıdır?
Tüm bu kalabalık içerisinde henüz adı zikredilmemiş olan Sayın Suat Ergin bu duruma alınmış mıdır?
Yada Sayın Admin "hadi ordan, iş bu sitede bir dükkan varsa ancak bana yakışır." demekte midir?
Neredeyse Admin kadar bu sitede emeği ve evveliyatı olan diğer "Forum Yöneticileri", bu lafzından ötürü Sayın Admin'e darılırlar mı?
Tüm bu soruların yanıtları şahsım nezdinde tam bir muammadır. Ancak, Sayın Can Doğanel'in bu hususta bir fikri olacağına olan kanaatim de kuvvetlidir.

Lakin, tüm bunların haricinde ve yukarıda bahsi olunan sebeplere binaen; Sayın Zeyno'nun "benim kaset işi tamamdır. Bunca reklam olduktan sonra, beni keşfetmeyecek yapımcı yoktur." dediğine de adım kadar eminim.

Önemli bir husus daha; Sayın Ahmet Yıldırım Bey Kardeşim, Sayın zeynoyu keşfedecek yapımcıya, iş bu kasedin (devrimiz CD devri:-) ancak ve ancak görüntü içermesi, buna karşın asla ve asla ses ögesi bulundurmaması hususunda bir muhtıra göndermek caiz midir? Değil midir? Bir de bu hususu saygıdeğer görüşlere srmak isterim efenim...

Alıntı: Yazan Ahmet Yıldırım Sezen Aksu neden firuze der de başka şey demez? Belki ankaranın havası onda bunu yapmıştır dimi?

Merhaba.... Sayın Yıldırım;

Sezen Aksu, bir de Ünzile derdi bildiğim kadarıyla. İnsan dölüydü hani, aynı zamanda da Firuze'nin teyzesinin görümcesinin damadının anası olduğu rivayeti de dolanırdı kulaktan kulağa.

Lakin, Firuze Hanım'ın Ankaralı olduğu hususunda aksi ispat edilene dek gerçekliği kabul edilen bir karine mi mevcuttur? Bu hususta tarafımı ve mesleğe yeni atılmış sevgili meslektaşlarımızı bilgilendirirseniz memnun olurum ..

Ayrıca bir sorum daha olacak; Sayın Emel Sayın'ın "ismin ne" dediğinde söyleyiveren ve hitamında da "keşke sevmez olaydım" dediği Firuze ile Sayın Aksu'nun bahsini ettiği ve Ankaralı olduğu hususunda bir karine mevcut olan Firuze'nin bir ilgisi var mıdır?

Muhabbetle...