Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Bir dostunuz(!) evinizden bir şey çalsaydı.....

Yanıt
Old 24-03-2008, 11:25   #1
tuval2310

 
Mutsuz Bir dostunuz(!) evinizden bir şey çalsaydı.....

Yakınlarda başımıza gelen bir şeyi sizlerle paylaşmak istedim..
Eşimle evimize sadece çok sevdiğimiz,güvendiğimiz,birlikte vakit geçirmekten hoşlandığımız arkadaşlarımızı çağırırız..Hatta onları çok sevdiğimiz için ısrarla o gece evimizde kalmalarını isteriz..Zaten bu insanların sayısı bir elin parmaklarını geçmez..

Ama bu insanlardan birisi evimizden bir kaç parça altınımızı çaldı Bunu söylemek çok acı geliyor bana zira 'çalmak' fiili ancak 'hırsız' kelimesiyle bir anlam ifade etti bana bugüne kadar,sadece 'hırsız' kelimesiyle aynı cümleye yakıştı,içinde 'dost' geçen bir cümleye değil...

Kim ne zaman yaptı bunu bilmiyorum,tesadüf eseri altınlarımızın artık yerinde olmadığını görünce anladım..Evimize hırsız girmiş olsaydı anlardık zaten evin halinden..Çalınan altınların hiç bir önemi yok zaten çok büyük meblağda değillerdi ve diyorum ki keşke hırsız alsaydı onları..

Benim canımı acıtan evimi açtığım , rahat etmeleri için elimden geleni yaptığım , çok güvendiğim , kardeş yerine koyduğum insanlardan birinin bunu yapmış olması..Ben bu zamana kadar çok 'dost kazığı' yedim ama bu en ağırlarından biri oldu..Bende mi hata diye düşünüyorum , onları canımdan can saymam mı hep canımı acıtmalarının sebebi ?

Aklımdan kimi geçirsem utanıyorum,haksızlık yapıyormuşum gibi geliyor..Ama aklımdan geçirmeye dahi utandığım biri yaptı bana bunu..Şimdi ne yapsam bilemiyorum
Old 24-03-2008, 13:53   #3
supernatural

 
Karar

Alıntı:
Yazan tuval2310
Yakınlarda başımıza gelen bir şeyi sizlerle paylaşmak istedim..
Eşimle evimize sadece çok sevdiğimiz,güvendiğimiz,birlikte vakit geçirmekten hoşlandığımız arkadaşlarımızı çağırırız..Hatta onları çok sevdiğimiz için ısrarla o gece evimizde kalmalarını isteriz..Zaten bu insanların sayısı bir elin parmaklarını geçmez..

Ama bu insanlardan birisi evimizden bir kaç parça altınımızı çaldı Bunu söylemek çok acı geliyor bana zira 'çalmak' fiili ancak 'hırsız' kelimesiyle bir anlam ifade etti bana bugüne kadar,sadece 'hırsız' kelimesiyle aynı cümleye yakıştı,içinde 'dost' geçen bir cümleye değil...

Kim ne zaman yaptı bunu bilmiyorum,tesadüf eseri altınlarımızın artık yerinde olmadığını görünce anladım..Evimize hırsız girmiş olsaydı anlardık zaten evin halinden..Çalınan altınların hiç bir önemi yok zaten çok büyük meblağda değillerdi ve diyorum ki keşke hırsız alsaydı onları..

Benim canımı acıtan evimi açtığım , rahat etmeleri için elimden geleni yaptığım , çok güvendiğim , kardeş yerine koyduğum insanlardan birinin bunu yapmış olması..Bn bu zamana kadar çok 'dost kazığı' yedim ama bu an ağırlarından biri oldu..Bende mi hata diye düşünüyorum , onları canımdan can saymam mı hep canımı acıtmalarının sebebi ?

Aklımdan kimi geçirsem utanıyorum,haksızlık yapıyormuşum gibi geliyor..Ama aklımdan geçirmeye dahi utandığım biri yaptı bana bunu..Şimdi ne yapsam bilemiyorum

sayın tuval2310,
eğer onlar aldıysa bence hiç üzülmeyin derim evet dostluklar kolay elde edilmiyor ama sonuçta bundan daha kötü bir olaylada aranız açılabilirdi.giden altın olsun başınızın gözünüzün sadakası niyetine üzülmeyin en azından gerçek hallerini görmüş oldunuzherşeyde var bir hayır demek lazım ama belki başka yere koymuş ,koyduğunuz yeri unutmuş,düşmüş olabilme ihtimalinide unutmayınız derim

saygılar
Old 24-03-2008, 14:28   #4
tuval2310

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tobaccoexper
belki başka yere koymuş ,koyduğunuz yeri unutmuş,düşmüş olabilme ihtimalinide unutmayınız derim
Evet ben de bu ihtimali çok düşündüm ama kutu yerinde duruyor,kapağı açılmış içindekiler alınmış ve kapak açık bırakılmış..Bu yüzden başka yere koyma ihtimalim sıfır gibi görünüyor...Zaten daha önce de söyledim altınlar önemli değil,hırsız almış olsaydı inanın hiç üzülmezdim..Para her zaman kazanılır ama beni asıl üzen şey inandığım, güvendiğim , dostum dediğim insanların bunu yapmış olmaları...
Old 24-03-2008, 14:38   #5
supernatural

 
Karar

Alıntı:
Yazan tuval2310
Evet ben de bu ihtimali çok düşündüm ama kutu yerinde duruyor,kapağı açılmış içindekiler alınmış ve kapak açık bırakılmış..Bu yüzden başka yere koyma ihtimalim sıfır gibi görünüyor...Zaten daha önce de söyledim altınlar önemli değil,hırsız almış olsaydı inanın hiç üzülmezdim..Para her zaman kazanılır ama beni asıl üzen şey inandığım, güvendiğim , dostum dediğim insanların bunu yapmış olmaları...

geçmiş olsun diyeyim sayın tuval2310
hiç canınızı bile sıkmayınız üzülmeye,tatlı canınızı sıktığınıza değmez artık dostluklarında eskisi gibi tadı kalmadı maalesef peki tahmin ettiğiniz biri varmı yada onların yerini bilen ?
Old 24-03-2008, 15:11   #6
uye8490

 
Varsayılan

Herşeyden önce böyle bir olayda o insanlardan şüphe edebiliyorsanız ortada bir dostluk yok demektir.

Ama sayın Aladağ'ın dediği gibi böyle bir olayda birilerini kendi beyninizde bile yargılayabilmek için bence çok sağlam delillere dayanmanız gerekir.
Kutu kapağının açık olması başkaca bir şeyin alınmamış olması vs.tek başına o insanları suçlu sandalyesine oturtacak nitelikte deliller değildir.
Ceza muhakemesinde bile ortada en ufak bir şüphe varsa bu şüpheden sanık yararlanıyor ve sanık suçlu addedilemiyor.
Nazım'ın bir dizesi vardır:"Arkadaşlık ağaca benzer kurudu mu yeşermez artık" diye.Bu olaydan sonra ansızın altınları koyduğunuz yer aklınıza gelse bile ,o insanları boşuna suçladığınızı içiniz acıyarak anlasanız bile (umarım olur)hiç bir şey eskisi gibi olamayacak.
Old 24-03-2008, 15:48   #7
tuval2310

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yaren

o insanları boşuna suçladığınızı içiniz acıyarak anlasanız bile (umarım olur)
sayın yaren,
'umarım olur' derken neyi kastettiğinizi tam olarak anlayabilmiş değilim..''Siz o insanları boşuna suçluyorsunuz bunu anladığınızda umarım içiniz acır,'' gibi bir sonuç çıkıyor cümleden ya da ben öyle algılıyorum..
Öncelikle ilk mesajımda da gayet net bir şekilde ''Aklımdan kimi geçirsem utanıyorum,haksızlık yapıyormuşum gibi geliyor'' cümlesi ile arkadaşlarımı ''kendi içimde'' de olsa zan altında bırakıyor olmaktan duyduğum rahatsızlığı dile getirmiştim..

Olayın şu anda anlatmayacağım çok somut koşulları sonucunda,her ihtimali düşünüp gereğinden fazla araştırdıktan sonra böyle bir sonuca varmış ve sizlerle paylaşmak istemiştim..

Bahsettiğiniz o ''en ufak şüpheye'' sahip olmayı ne çok istedim ve bu sebeple ne çok araştırma yaptım bir bilseniz , bulabilseydim direkt olarak şüpheden sanık yararlanır ilkesini uygulayacaktım zaten büyük bir zevkle hem de ..

Hazır ceza yargılamasından bahsetmişken , biliyorsunuz ki bu 'en ufak şüphe' dediğimiz hayati öneme sahip duruma tüm dosya detaylı bir şekilde incelenmeden ulaşılamıyor..Ben o dosyayı çok iyi inceledim emin olun ve bu olayı sizlerle paylaşmak istedim, aksi taktirde 'iftira' suçunu işlemiş olurdum değil mi?

Benim konuyu açarkenki amacım tamamen en kaba haliyle söylüyorum dostlarımızdan yediğimiz kazıklara parmak basmaktı..Altınlara hiç üzülmediğimi dostlardan böyle bir şey görmüş olmanın canımı acıttığını bir kaç kez tekrar etmiştim..(olayın tüm ayrıntılarını vermemiş olmam , daha çok hissettiklerimden bahsetmem bunun kanıtıdır...)
Ben isterdim ki henüz mesleğinin çoook başında olan bu meslektaşınıza güvenin , ceza yargılamasındaki ilkeleri az çok bildiğimi göz önünde bulundurun ve üzüldüğüm bu olayda 'umarım öyle değildir,üzülmeyin' diyin..
Başta da bahsettiğim gibi umarım cümlenizden ben o sonucu çıkarmışımdır aksi takdirde yukarıda bahsettiğim 'iftira' suçunu işlediğimi ima ettiğinizi düşüneceğim..
Saygılar
Old 24-03-2008, 15:55   #8
tuval2310

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yaren
Herşeyden önce böyle bir olayda o insanlardan şüphe edebiliyorsanız ortada bir dostluk yok demektir.



İnsanların arasındaki bu tip kavramlar bence 3. kişilerin yorumlarına kapalıdır , her ilişki nevi şahsına münhasırdır..Bazen şartlar insanları nereye sürükler belli olmaz...
Old 24-03-2008, 16:02   #9
uye8490

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tuval2310
sayın yaren,
'umarım olur' derken neyi kastettiğinizi tam olarak anlayabilmiş değilim..''Siz o insanları boşuna suçluyorsunuz bunu anladığınızda umarım içiniz acır,'' gibi bir sonuç çıkıyor cümleden ya da ben öyle algılıyorum..
Öncelikle ilk mesajımda da gayet net bir şekilde ''Aklımdan kimi geçirsem utanıyorum,haksızlık yapıyormuşum gibi geliyor'' cümlesi ile arkadaşlarımı ''kendi içimde'' de olsa zan altında bırakıyor olmaktan duyduğum rahatsızlığı dile getirmiştim..

Olayın şu anda anlatmayacağım çok somut koşulları sonucunda,her ihtimali düşünüp gereğinden fazla araştırdıktan sonra böyle bir sonuca varmış ve sizlerle paylaşmak istemiştim..

Bahsettiğiniz o ''en ufak şüpheye'' sahip olmayı ne çok istedim ve bu sebeple ne çok araştırma yaptım bir bilseniz , bulabilseydim direkt olarak şüpheden sanık yararlanır ilkesini uygulayacaktım zaten büyük bir zevkle hem de ..

Hazır ceza yargılamasından bahsetmişken , biliyorsunuz ki bu 'en ufak şüphe' dediğimiz hayati öneme sahip duruma tüm dosya detaylı bir şekilde incelenmeden ulaşılamıyor..Ben o dosyayı çok iyi inceledim emin olun ve bu olayı sizlerle paylaşmak istedim, aksi taktirde 'iftira' suçunu işlemiş olurdum değil mi?

Benim konuyu açarkenki amacım tamamen en kaba haliyle söylüyorum dostlarımızdan yediğimiz kazıklara parmak basmaktı..Altınlara hiç üzülmediğimi dostlardan böyle bir şey görmüş olmanın canımı acıttığını bir kaç kez tekrar etmiştim..(olayın tüm ayrıntılarını vermemiş olmam , daha çok hissettiklerimden bahsetmem bunun kanıtıdır...)
Ben isterdim ki henüz mesleğinin çoook başında olan bu meslektaşınıza güvenin , ceza yargılamasındaki ilkeleri az çok bildiğimi göz önünde bulundurun ve üzüldüğüm bu olayda 'umarım öyle değildir,üzülmeyin' diyin..
Başta da bahsettiğim gibi umarım cümlenizden ben o sonucu çıkarmışımdır aksi takdirde yukarıda bahsettiğim 'iftira' suçunu işlediğimi ima ettiğinizi düşüneceğim..
Saygılar
Çok masumca kullanılmış ve sizin bu olayda yanılıyor olmanız dileğini taşıyan bir sözcüktü.Yanılıyor olmayı sizin de çok istediğinizi tahmin ederek...Ben, ne kimseye iftira suçu işliyorsun şeklinde bir ithamda bulundum ne de "umarım yanıldığını anlarsın da için acır" şeklinde beddua ettim. Böyle bir anlam yüklemenize şaşırdım doğrusu.Ben başkaca bir şey söylemeden geçmiş olsun diyeyim.
Old 24-03-2008, 16:09   #10
supernatural

 
Neşeli

Alıntı:
Yazan yaren
Çok masumca kullanılmış ve sizin bu olayda yanılıyor olmanız dileğini taşıyan bir sözcüktü.Yanılıyor olmayı sizin de çok istediğinizi tahmin ederek...Ben, ne kimseye iftira suçu işliyorsun şeklinde bir ithamda bulundum ne de "umarım yanıldığını anlarsın da için acır" şeklinde beddua ettim. Böyle bir anlam yüklemenize şaşırdım doğrusu.Ben başkaca bir şey söylemeden geçmiş olsun diyeyim.

sayın yaren sayın tuval2310
sanırım yanlış anlaşılma olmuş aranızda ya internet ortamı böyle duygularınızı smile'larla ne kadar ifade etsenizde tam anlaşılamıyorsunuz
Old 24-03-2008, 16:39   #11
Armağan Konyalı

 
Varsayılan


Dostunuzsa affetmeniz gerekir. Öylesine bir af ki, sanki hiçbir şey olmamış gibi.
Old 24-03-2008, 17:08   #12
Alp_aslan

 
Varsayılan

Altın insanın elinden gelir geçerde, bir de kaybolan değerler var. Güven, dostluk gibi... Bu öylesine ağır bir eylem ki , düşünün bundan sonra dostlarınız hakkında negatif düşünceniz olacak, güveniniz kalmayacak. Güven duygusu zedelenecek. İşte en büyük kayıp bu...
Old 24-03-2008, 17:41   #13
tuval2310

 
Varsayılan

Kesinlikle katılıyorum size...Daha önce de demiştim , altınların hiç bir önemi yok , keşke hırsız tarafından alınmış olsalardı...
Old 25-03-2008, 00:28   #14
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

İlk kez sevdiğime beğendiği bir armağan aldım. Bu yüzüğü beğendi, taktı, epeyce kaldı parmağında. Bir gün baktım, yok. Yanıldım mı acaba? Beğenmemiş miydi? Sorgulamadan sordum; kayboldu dedi. Çıkarıp diğer takıların yanına koymuş ve sonra bulamamış. Bizim zıpır kız mı bir yere attı? Ama onun ulaşamayacağı kadar yüksekteydi. Tam da o günlerde, bir uzak akraba ama dostumuz, kendi akrabalarıyla gelmişti. Biri daha 14-15 yaşında bir genç kızdı konuklarımızın. Yatak odamızda, küpeler elinde görmüştüm. O mu aldı acaba? Hay allah, şu yüzük ortaya çıksa da kurtulsam bu düşüncelerden. Heryeri aradım, aradık. Temizlik yaparken bulmamız gerekirdi. Yok, yok. Demek ki o aldı. Ama... Belki de... Nerede o zaman? Buhar olup uçmadı ya... Evet, kesin o kız aldı. Yatak odamızda ne arıyordu? Küpeleri karıştırırken görmedim mi? Oradaydı yüzük. Genç kız işte, heves edip aldı. "Sen mi aldın?" da diyemeyiz ki... Öff....
2 ay kadar bulamadık o yüzüğü. Sonra biryerlerden çıktı. Unuttuğumuz ayrıntılar öyle çok ki. Bize net gibi gelen anların aslında bulanık olduğunu anlamak için sadece zaman gerekiyor. Bir daha görmediğim o kızdan şüphelendiğim için kendi kendime kızdım. Ama şüphelenmekte haksız mıydım?
Old 25-03-2008, 12:19   #15
tuval2310

 
Varsayılan

Evet sayın Aladağ haklısınız , hayatın garip bir oyun olduğunu , bazen olmadık insanlara olmadık şeyler yaptırdığını , her şeyin insanlar için olduğunu göz önünde bulundurunca bazen yersiz şüpheler bile meşru oluyor maalesef...
Old 03-05-2008, 10:32   #16
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Bu konuda epey örnek olay ve duygu yaşamış bir kişi olarak,ne yazık ki artık kanıksamış ta olarak yine olaya
çok yönlü bakışlar geliştirmek durumunda kaldım :

Sayısını hatırlayamadığım kadar çok kez hırsızlık kelimesi kaba olacak,ama bu tür olaylara maruz kaldım. Önceleri ben de üzülüyordum,yapılır mı,olur mu diye itiraz ediyordum,ama baktım ki,bana rağmen hayatımın bir parçası olmuş bu hırsızlamalar,başıma geldiğinde artık mutad işlemleri yaparak karşılıyorum. 6 cep telefonum çalındı,7.sini kullanıyorum şu an. Otomobilden 4 kez,evden üç kez,işyerinden iki kez,çantadan lokal olarak bila no kez muhtelif eşya,para,altın vs ler çalındı. Bu olaylara isyanıma şöyle tanımlar buldum :

1- Adana'da sosyal adalet sistematik olarak benim üzerimden gerçekleşiyor.
2- Türkiye'de mülkiyetin tanımı, bir malı satın alma ile ile çalınma tarihi arasında geçen süreye ait belirsiz süreli bir hakimiyet olarak değiştirilebilir.

Ayrıca bu olayların bana başka zararları da oldu : Nasıl olsa hırsızlar çalacak,onlar çalmadan ben harcayayım diyerek elime geçen paraları gerekli gereksiz harcamaya,müsrif olmaya itti. Hatta biraz daha ileri giderek,tanımadığım kişiler çalacağına eş-dost akrabaya gönlümle ben alayım,kişileri seçerek ben hediyeler alayım,güzel duygular ve paylaşımlar olsun,hırsızlanmanın travmalarını da atlatmaya katkısı olsun diyerek sürekli harcama yapma durumuna girdim. Hayat şartları ve acılarınızla uzlaşmak gibi bir sistem.

Bir avukat arkadaşım bir hırsızlanma olayımı anlatıp şikayet ettiğimde hiç ilgilenmedi,üzüldüğün şeye bak dedi,bizim yeni aldığımız ve kredi borçlarını ödemekte olduğumuz mercedes otomuz çalınmıştı geçen yıl,senin haberin bile olmadı,boşver üzülme dedi. Bu kez benim olayları tolere etme sınırlarım bu araba kaybı ölçüsüne göre yine genişledi.

Bir ara mevsim değişip baharlık giysilerimi çıkarmaya karar verdiğim bir sabah,tamamınınyerinde olmadığını farkettim,içinde olmadığımız mevsimlerin bütün giysileri gitmişti. Şimdi sabahları giyeceğim,aradığım bir kıyafeti yerinde bulduğumda çok seviniyorum,iyi bari kurtarmışız diyorum,gerçekten bulmuş gibi oluyorum.Almayıp bana bırakanlara da içimden teşekkür ediyorum.

Çalınan cep telefonlarımı yurdun muhtelif yerlerinde kullanan kişilerin, ' hırsızlık malı bilerek kullandıklarına dair delil elde edilemediğinden'
haklarında verilen takipsizlik kararlarından ve ilk kullanan kişiler hakkında açılan as.cezalardaki davalardan oluşan bir özel dosyam var. Duruşmalara girdiğimde hakim olayı anlat dediğinde, ' hakim bey, biraz ipucu verir misiniz,hangi olay,nerede gerçekleşen hırsızlıktı,karıştırmayayım' diyorum. Tabii hakimler de benim bu olayların yoğunluğunu farkettiler,olaylar durunca bu kez, '" yeni vukuat yok mu '" diye takılıyorlar.( ortalama 6 ayda bir maruz kaldığım olaylar) En sondan bir önceki olayıma geçmiş olsun diyen bir as. ceza hakimine ben bilmukabele geçmiş olsun dedim, zira onun da benden iki hafta önce,maaşını bankamatikten çekerken başına benzer bir olay gelmiş, katibinden duymuştum. Bankamatik serbest sosyal nöbetçisi,yardım için işbaşındaymış,işlemleri tıklayan hakime, ' amca bu makina bozuk,paranı ancak içeriden memurdan alabilirsin demiş,ben de denedim,buradan alamadım demiş.Hakim hemen şube içine yönelmiş,Birkaç saniyelik o bekleme süresinde de makineden gelen maaşı yardımcı iyiliksever! arkadaş almış,kaçmış. Benim olaylardan biri
gazetede de yazılmıştı,6 kez cep tel.i çalınan avukat diye. Bu dolandırılan hakim,o gazete küpürünü kesmiş,fotokopi ile çoğaltmış, teşdiden ceza verdiği dosyalara gerekçe ve dayanak örneği olarak dosya kapağının içine yerleştirmiş. Geçenlerde tesadüfen temyize gidecek dosyalar arasında bir kalemde rastladım.

Giden kimliklerin ve belgelerin yerine yenilerini çıkarana kadar karakol müracaat tutanakları ile idare etmek zorunda olduğumdan çantamda, otomobilde bol miktarda tutanak fotokopileri bulunur,tabii yenilerini çıkarmak zor ve uzun sürdüğünden yıllardır bu tutanaklar benim kimlik belgelerimin yerine geçiyor.
Old 03-05-2008, 11:18   #17
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Kimseye şüpheyle yaklaşmamak ve daha önemlisi kendinizi de vesveseler ve üzüntülerde , neden yaptı, nasıl yapar, acaba hangisi yaptıların içinde boğmamak için, kıymetli eşyalarınızı yalnız sizin bileceğiniz yerlerde tutacaksınız. Yani diyeceğim ; kabahat sizde..

Geçmiş olsun, üzülmeyin, olmamış gibi yapın ve unutun gitsin.
Old 03-05-2008, 11:29   #18
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Nasrettin Hoca'nın sorusu muydu : Hiç hırsızın suçu yok mu ?

Biz zaten hırsızları da, oyunlarını da çözmüşüz,şükür ki çalan değiliz,onların yerinde olmaktansa bu tarafta, çalınan olmak daha şerefli bir mevkii. Kaybettiğimiz para olsun,yine kazanırız,kazanmasak ta olur. Ama şeref daha kıymetli onu kimselere çaldırmayalım,çabamız bu, bu çabada da çok iyi gidiyoruz ne iyi.
Old 13-05-2008, 11:53   #19
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tuval2310
Evet ben de bu ihtimali çok düşündüm ama kutu yerinde duruyor,kapağı açılmış içindekiler alınmış ve kapak açık bırakılmış..

Ben birinde misafir kalıp kutunun içinden altın çalsam mutlaka kapağını kapatırım, çünkü o evde bulunuyorum ve kapağın açık durması altının olmadığını,çalındığını belli eder.

Ama evde kalmıyorsam, pencereden girip altını aldıysam kutunun kapağı açık kalmış kapanmış farketmez benim için...

Ben böyle derim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
GerÇek Dostunuz Kİm ? Celikal Site Lokali 4 05-11-2006 14:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07643700 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.