Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İpotek Veren B'nin ipotekli verdiği taşınmaz satılmadan önce, İpotekli Takip yaptığımız dosyamızda Asıl borçlu A'nın Mallarına Haciz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-03-2012, 13:08   #1
tiryakim

 
Olumlu İpotek Veren B'nin ipotekli verdiği taşınmaz satılmadan önce, İpotekli Takip yaptığımız dosyamızda Asıl borçlu A'nın Mallarına Haciz

Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;

Yaptığımız İpotekli takipte asıl borçlu A ile ipotek veren B ' ye karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaptık. İpotek verilen taşınmazın kıymet takdiri için İcra Veznesine para yatırdık.
İpotek veren B nin ipotek verdiği taşınmaz satılmadan önce, İpotekli takip dosyamızda Asıl Borçlu A'nın tapu trafik ve bankalarına haciz için müzekkere yazabilirmiyiz.

Teşekkürler...
Old 27-03-2012, 13:37   #2
vekilim77

 
Varsayılan

kıymet takdiri yapıldıktan sonra asıl borçlunun trafik kaydı ve bankadan alacakları için haciz müzekkeresi yazabilirsiniz.
Old 27-03-2012, 14:22   #3
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan vekilim77
kıymet takdiri yapıldıktan sonra asıl borçlunun trafik kaydı ve bankadan alacakları için haciz müzekkeresi yazabilirsiniz.

Peki şöle olması gerekmiyor mu üstadım ;

İpotekli taşınmazı sattıktan sonra ipotek bedelinin karşılamadığı takidrde karşılanmayan bedel için Rehin açığı belgesi alındıktan sonra Asıl borçlunun hak ve alacaklarına haciz yazılmaz mı ?

Sizin iddilarınızı destekler yargıtay ilamı ekleyebilirseniz sevinirim.

Teşekkürler...
Old 27-03-2012, 15:25   #4
thanatos

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım her ikinizinde verdiği cevap doğrudur.
kıymet takdiri yapıldıktan sonra taşınmaz satışının dosya borcunu kapatmayacağı görülürse geçici rehin açığı belgesi alınarak aynı dosya ile;
satış yapıldıktan sonra ise akiye borç için kesin rehin açığı belgesi alınıp farklı dosya ile işlem yapılabilir.
Old 27-03-2012, 21:14   #5
tiryakim

 
Varsayılan

Peki içtihat konusunda yardımcı olabilirmisiniz. Sabahtan beri içtihat arıyorum bulamadım.
Old 29-03-2012, 09:45   #6
vekilim77

 
Varsayılan

(2004 S. K. m. 45, 67) (818 S. K. m. 84)

Dava: Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 1. Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 02.03.2001 gün ve 1999/875-2001/237 sayılı kararın incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 28.05.2002 gün ve 2001/6820-2202/4092 sayılı ilamı ile; (...İİK.nun 45. maddesi hükmüne göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile, alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Rehinin tutan borcu ödemeye yetmez ise, alacaklı kalan alacağını haciz ya da koşulları varsa iflas yolu ile talep edebilir. Somut olayda davacı banka, takip talepnamesinde, asıl alacak ve işlenmiş faiz olmak üzere Toplam 11.445.203.075.-TL.nın tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki mevcut borç ilişkisi sebebiyle asıl borçlu tarafından verilen gayrimenkul ipoteğinin 11.946.367.225. -TL tutarında olduğu anlaşılmaktadır. Anılan 45. madde gözetildiğinde, asıl borçlu yönünden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip dışında, takibe konu olabilecek bir başka alacak mevcut bulunmadığından ve temyiz itirazı sadece hükmolunan tazminata ilişkin bulunduğundan, değinilen hususun eleştirilmesi ile yetinilmiştir. Bu durumda adı geçen davalının İİK.nun 67. maddesinde öngörülen icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmaması gerekmektedir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: 1. Direnme kararını davalı-borçlu B.A.Ş. yanında diğer borçlular da temyiz etmiş ise de; bozma sadece asıl borçlu B.A.Ş. yönünden olup, diğer davalılar hakkında bozma nedeni bulunmadığından, ilk karar bu borçlular hakkında kesinleşmiş olup, direnmeyi temyizde hukuki yararları yoktur. B.A.Ş. dışında temyiz edenlerin temyiz itirazlarının açıklanan nedenle reddi gerekir.

2. Borçlu B.A.Ş. vekilinin temyizine gelince;

Dava, İİK.nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; icra inkar tazminatı noktasındadır.

Öncelikle somut olayın özelliklerinin ortaya konulmasında yarar vardır. Devamında da icra inkar tazminatının hukuksal niteliği ve somut olay açısından davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasının gerekip gerekmediği üzerinde durulmalıdır.

Somut olayda; Davacı kredi sözleşmesi gereği alacaklı banka, davalılar ise asıl borçlu B. A.Ş. ile kefiller Ş.K., A.B, İ.Ltd. Şti., E.Ltd.Şti., İ.K.'dır.

Davacı banka ile davalı - kredi lehdarı "B.Müteahhitlik İnş. Maden. Tur. San. ve Tic. A.Ş." arasında 15.5.1996 tarihinde 3.000.000.000.-TL.Iık "Genel Kredi Taahhütnamesi" ve "7.000.000.000.-TL.lık" Kredi taahhütnamesi limitinin arttırılması sözleşmesi" olmak üzere toplam 10.000.000.000.-TL.lık sözleşme ve taahhütnameler imzalanmış olup, bu sözleşme ve taahhüdün tamamı diğer davalılarca müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmıştır. Bankanın Kuşadası Şubesince Kredi lehdarı - Asıl Borçlu B.A.Ş. lehine A.B, İ.K., Ş.K., İ. Ltd. Şti. ve E. Ltd. Şti. müteselsil kefaleti ve ile "Nakdi Krediler Hesabından" 8-357261-7 no'lu "karşılığı Kredi hesabı açılmış ve bu hesaptan nakit olarak kredi kullandırılmıştır. Krediye teminat olarak, kredi borçlusunun maliki bulunduğu iki adet taşınmaz, birinci sıradan bankadan kullanılan ve kullanılacak olan kredilerin teminatı olarak banka lehine 12.000.000.000.-TL bedel üzerinden rehnedilmiştir ( İpotek belgeleri İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 1998/9714 sayılı dosyasındadır.

Kullanılan nakit kredi hesaplarına 30.09.1998 tarihinde tahakkuk ettirilen devre sonu faiz ve ferilerinin ödenmeyerek, kredinin riske girip emniyet ve seyyaliyetini kaybetmesi üzerine "Genel Kredi Sözleşmesinin" 10. maddesinin bankaya verdiği yetkiye istinaden kredi cari hesaplarının 17.11.1998 tarihinde kat edildiği ve bu durumun karşı taraflara Kuşadası 2. Noterliğinin 18.11.1998 tarih 21062 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile "Nakdi Kredi" hesaplarından dolayı 17.11.1998 tarihi itibariyle toplam 14.800.239.009.-TL.na baliğ olan banka alacağının 24 saat içerisinde banka veznelerine yatırılması gerektiği, aksi taktirde yasal yollara başvurulacağı, banka lehine tesis edilecek ipoteklerin paraya çevrileceği ihbar ve ihtar edilerek, ihtarnameye hesap ekstresi de eklenmiştir. İlgililerine 20-21.11.1998 tarihlerinde tebliğ olunan ihtara rağmen verilen sürede borcun ödenmediği, bu sebeple de banka alacağının muaccel hale geldiği, borçluların da 22.11.1998 tarihinde mütemerrit oldukları uyuşmazlık konusu değildir.

Alacaklı banka İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün 1998/9174 sayılı takip dosyasında; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı (icra emri tebliği ile) takibe girişmiş; 08.12.1998 tarihli takip talebi ile davalı B. A.Ş. aleyhine 14.800.239.009.-TL asıl alacak, 1.973.365.201 .-TL işlenmiş temerrüt faizi, 98.668.260 TL temerrüt faizinin gider vergisi, 19.453.075.- TL düşülerek 11.946.367.225 TL. takip toplamının tahsilini istemiştir. Ayrıca gerek talepte gerek icra emrinde (diğer alacaklarımız ile ana para, faiz ve iş bu dosyadan doğacak her türlü harç ve masraflar vs. tüm alacaklarımızı asıl borçludan ve müteselsil kefillerden talep ve dava haklarımız saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla) açıklamasını da koyarak toplam ipotek limitinin 12.000.000.000.-TL olduğunu belirtmiştir. Dayanak kredi taahhütnamesi/sözleşmesi, ipotek belgesi, akit tablosu, ihtarname, hesap özetidir. Rehinli taşınmazla ilgili bilgiler de yazılıdır. Bu İcra takibi sonucu, davalı B.Müt. İnş. Maden Tur. San. Tic. A.Ş.'nin maliki olduğu taşınmazlar kesinleşen ihale ile satılmış ve satış bedelinden kalan net 11.703.804.000.-TL bu dosya borcuna 03.12.1999 tarihli kararla mahsup edilmiştir.

Eldeki davaya konu takibe ilişkin İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün 1998/9051 sayılı takip dosyasında ise alacaklı banka yukarıda açıklanan ihtiyati haciz kararına dayanak haciz yoluyla genel/adi-ilamsız takibe girişmiş, 08.12.1998 tarihli takip talebinde asıl borçlu davalı şirket ile kefil diğer davalılar aleyhinde 10.000.000.000.- lira asıl alacak, 1.333.333.333.-lira işlenmiş temerrüt faizi, 66.666.667 ila temerrüt faizinin gider vergisi, 38.453.075 lira masraf, 6.750.00.-lira ihtiyati haciz velaket ücreti olmak üzere toplam 11.445.203.075.-TL.nin tamamının, 10.000.000.000.000 TL olan asıl alacağı 07.12.1998 tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve BK. md. 84 maddesi gereğince kısmi ödemeyi öncelikle faize mahsup ederek hesaplanacak yıllık % 240 temerrüt faizi, faizin % 5 gider vergisi, sözleşme gereğince avukatlık ücreti, avukatlık ücretinin gider vergisi ve icra masraflarıyla birlikte Ş.K., A.B., İnsaş Ltd. Şti., E. Ltd. Şti. İ.K.'dan 4.971.108.321.-TL.lık kısmının (16.917.475.546.-TL olan alacağın 11.946.367.225.-TL.Iık kısmı limit ipoteğiyle temin ve takip edilmiş olduğundan irtibatlı dosyadaki dökümde belirtildiği üzere 14.800.239.009.-TL olan asıl alacağı 07.12.1998 tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve BK. 84. maddesi maddesi gereğince kısmi ödemeyi öncelikle faize mahsup ederek hesaplanacak yıllık % 240 temerrüt faizi, faizin % 5 gider vergisi, sözleşme gereğince avukatlık ücreti, avukatlık ücretinin gider vergisi ve icra masraflarıyla birlikte B. A.Ş.'den kredi borçlusu hakkında yapılacak ipotek takibiyle irtibat kurularak irtibatlı dosyadan ve iş bu dosyadan tahsilde tekerrür etmemek, faiz hesabında irtibatlı dosyadan yapılacak tahsilatların göz önüne alınmak fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak saklı kalmak kaydıyla tahsili" istenmiştir. Ödeme emri (Örn. 49) içeriğinde de aynı hususlara yer verilerek borçluların tümüne 11.12.1998 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlular 21.12.1998 tarihinde süresinde takibe itiraz etmişler, itiraz dilekçelerinde, yetkili İcra Müdürlüğü'nün Kuşadası olduğunu, istenen faizin fahiş olduğunu, takip konusu alacakla ilgili olarak ipotek verildiğini, alacak ipotek ile temin edildiğinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmadan haciz yoluyla takip yapılamayacağını ve ipoteğin paraya çevrilmesi için takip yapıldığından bu takibin mükerrer olduğunu, kısmi ödemelerin asıl borçtan mahsup edilmeyip faizden mahsup edilmiş olmasının doğru olmadığını, takibin kefil sıfatına dayalı olup, kefilin sorumluluğunun genişletilemeyeceğini, asıl borçlunun ödemediğinin ihbar olunmadığını, vs. belirterek, takibe itiraz ettiklerini bildirmişler, 21.12.1998 tarihli İcra Müdürlüğü kararıyla takip durmuş, süresinde alacaklı yanca davalılara karşı işbu dava açılmıştır.

Davacı alacaklı banka vekili dava dilekçesinde; Davacı bankanın Kuşadası Şubesi tarafından davalı B. Müh.İnş. Mad. Tur. San. Tic. A.Ş.'ne imzalanan senetler karşılığı kredi sözleşmesi gereğince kredi açılıp kullandırıldığını, diğer davalıların sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kredinin vadesinde ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından hesabın 17.11.1998 tarihi itibariyle kat edilerek, aynı tarihli ihtarname ile ödenmesinin istendiğini ihtarnameye itirazda bulunulmamasına rağmen borç ödenmeyince İzmir Asliye 1. Ticaret Mahkemesinin 1998/3889 D. İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı alınarak İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün 1998/9051 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların itirazları üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazlarında haksız ve kötü niyetli olduklarını, ipoteğin paraya çevrilmesi takibi bulunduğuna ilişkin itirazlarının da yersiz ve dayanaksız olduğunu, zira ipoteğe konu miktarın itiraza konu bu icra dosyasındaki miktardan indirildiğini, davalıların sorumluluklarının ayrı ayrı gösterildiğini, faize itirazlarının da yerinde olmadığını, zira genel kredi sözleşmesinde 8. maddede davalı borçluların davacı bankaca en yüksek faiz oranı uygulanan kredi türünün faiz oranına bu oranın % 50 sinin eklenmesi suretiyle bulunacak oranda temerrüt faizi ve onun gider vergisini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiklerini, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçluların İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün 1998/9051 E. sayılı dosyasına yapmış bulundukları itirazların iptaline ve takibin devamına (İİK. m. 67/1), iş bu haksız itirazları nedeniyle haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak itiraz ettikleri alacağın % 40'ından aşağı olmayan oranda icra-inkar tazminatını müvekkiline ödemelerine, (İİK. m. 67/2), Mahkeme masrafları ile genel kredi sözleşmesi/taahhütnamesinin 16. maddesi gereği % 10 dava vekalet ücretinin davalı borçlulara yükletilmesine, karar verilmesini istemiştir.

İ.K. dışında diğer borçlu/davalılar vekili cevap dilekçesinde; istenen faiz oranının yüksek olduğunu, sözleşmeye göre bankanın istediği faiz oranını uygulamasının objektif iyi niyet kurallarına uygun olmadığını, uygulanması gereken faiz oranının % 57 olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı İ.K. usulüne uygun tebligata rağmen duruşmalara katılmamış, davaya cevap da vermemiştir.

Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere; davacı bankanın davalıya kredi sözleşmesi imzalattığı, davalı B. A.Ş.'nin asıl borçlu olarak, diğer davalıların müteselsil kefil olarak kredi sözleşmesini imzaladıkları ve kredinin kullanıldığı tartışmalı değildir. Davaya konu olan husus, davacı bankanın kredi nedeniyle davalılardan alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalıların direnime düşüp-düşmediğinin saptanması ile uygulanması gereken temerrüt faiz oranının ne olacağı, faize faiz uygulanıp uygulanmadığının tespiti ve ipotek nedeniyle kalan borcun miktarıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın kısmen kabulü ile İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün 1998/9051 sayılı takip dosyasında asıl alacak 10.000.000.000.- lira işlenmiş direnim faizi 1.000.000.000.- lira ve % 5 faizin gider vergisi 50.000.000.- lira olmak üzere toplam (11.050.000.000.-) lira üzerinden kefil 5 davalının itirazlarının iptali ile takibin sadece asıl alacak 10.000.000.000 liraya icra takip tarihinden itibaren % 240 direnim faizi ve % 5 faizin giderim vergisi uygulanmak suretiyle devamına, faize faiz yürütülmemesine; asıl borçlu B.A.Ş.'nin sorumlu olduğu borç miktarı 16.872.272.470 lira olup bunun 11.946.367.225 lirası verdiği ipotek ile temin ve tahsil edildiğinden bu davalının aleyhindeki takibin ipoteği aşan kısım olan (4.925.905.000.-) lira üzerinden devamına, buna takipten itibaren % 240 direnim faizi ve % 5 faizin gider vergisi uygulanmasına; fazla talebin reddine; bankanın kabul edilen alacağı likit olduğundan takdiren % 40 itibariyle (4.420.000.000) lira icra inkar ödencesinin davalılardan alınıp davacı bankaya verilmesine, asıl borçlu B.A.Ş.'nun bu miktarı 1.920.362.000 lirasından sorumlu olmasına, İpoteğin paraya çevrilmesine ilişkin aynı icra Müdürlüğü'nün 1998/9174 sayılı takip dosyasında yapılan tahsilatın İcra Dairesince göz önünde bulundurularak tahsilatta mükerrerliğe sebebiyet verilmemesine" karar verilmiştir.

Bir kısım davalılar vekilinin temyizi üzerine Yüksek Özel Daire, yukarıda başlık kısmında ayrıntısı açıklanan nedenlerle hükmün oybirliği ile bozulmasına karar vermiştir.

Mahkeme; "İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 1998/9051 sayılı takip dosyasındaki takip talebinde borçlu B. A.Ş.nin sorumlu olduğu miktar, 16.917.475.546.- TL olan alacağın 11.946.367.225 TL lık kısmı limit ipoteği ile temin ve takip edildiğinden 4.971.108.321 TL. olarak açıklanmış ve diğer takip dosyası ile de bağlantı kurulmuştur. Takip tarihi itibariyle takip konusu toplam borç 16.917.475.546 edilen miktardır. Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda takip tarihi itibariyle toplam borç 16.872.272 TL olarak belirlenmiştir. Aynı müdürlüğün 1998/9174 sayılı dosyasında takip konusu miktar olan 11.946.367.225 TL indirildiğinde davalı asıl borçlunun sorumlu olduğu miktarın 4.925.905.245.-TL olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizin icra inkar tazminatı yönünden bozulan kararı da bu hususlar dikkate alınarak verilmiş olup İİK.nun 45. maddesi hükmüne aykırı bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçeye dayanılarak önceki kararda ısrar edilmiştir." Gerekçesiyle önceki kararında direnmiş İ.K. dışında bir kısım davalılar vekili, bozma nedenleriyle, hükmü temyiz etmiştir.

Bu noktada çözümü gereken uyuşmazlık; davacı alacaklının kısmen ipotekle temin edilmiş alacağını tahsil için ayrı bir takip yapıp, aynı tarihte giriştiği "ipoteğin teminatı dışında kalan miktarın asıl borçludan, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla asıl borçlu aleyhine takibe konu kalan alacağın tahsili için de kefiller aleyhine" ilamsız icra takibinden dolayı, itirazın iptali konulu eldeki davada kararın ve temyizin kapsamına göre davalı asıl borçlu aleyhine icra inkar tazminatının yükletilip yükletilmeyeceği noktasındadır.

Yukarıda açıklanan kapsam itibariyle uyuşmazlık konusu icra inkar tazminatı yönünden hukuksal durum ve ilkelerin açıklıkla ortaya konulması ve sonuçta da somut olay açısından davalılardan asıl borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasının olanaklı olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.

Davanın yasal dayanağı olan 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesi, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında takip tarihi itibarı ile haklı olup olmadığının belirlenmesidir.

İcra ve İflas Kanununun (Değişik: 09.11.1988 - 3494/1. mad.) 67/2. maddesinde; "Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir" denilmektedir. Maddede düzenlenen icra inkar tazminatının kanuna konuluş amacı da borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bu miktarı tayin edebilecek durumda olan borçlunun, ödeme emrinin tebliği üzerine icrada borcunu inkar etmesini önlemektedir. Genel hükümlere göre açılan alacak davalarında, davada haklılık durumu dava tarihi itibari ile tespit edilebilir ise de, İ.İ. Kanunundan kaynaklanan itirazın iptali davalarının sonuçları farklılık arz ettiğinden bu davalarda haklılık durumunun takip tarihi itibari ile belirlenmesi gerekir.

Bir başka anlatımla; İ.İ.Y'nın 67. maddesi ile konulmuş olan icra inkar tazminatı, alacaklının genel mahkemede açtığı itirazın iptali davası sonucunda borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi durumunda alacaklı yararına hükmolunur. Hukuksal nitelikçe, hakkında yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ederek takibi durdurması ve itirazla işin çabuk bitirilmesini önlemesi durumunda borçluya karşı konulmuş icra hukukuna özgü bir yaptırımdır. Borçlunun ne kadar borçlu olduğunun saptanması ve itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesi ön koşuldur. Borçlunun ödeme emrine karşı itirazın yapıldığı andaki durumu itibariyle haksızlığı saptanacak ancak haklı çıkma durumuna uygun alacak miktarı esas alınarak alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekecektir.

İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmü uyarınca bir itirazın iptali davasında icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer yasal koşulların yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez. En önemlisi borçlu itirazında haksız olmalıdır.

Diğer taraftan; İcra İflas Kanununun rehin ve ipotekle temin edilmiş alacaklar başlıklı 45. maddesinde; "Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir. (Poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuzdur.) İpotekle temin edilmiş faiz ve senelik taksit alacaklarında, alacaklının intihabına ve borçlunun sıfatına göre, rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yahut iflas yollarına müracaat olunabilir" hükmü yer almaktadır.

Somut olayda alacaklı banka; asıl borçlu B.A.Ş. hakkında 08.12.1998 tarihinde önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe girişmiş, takip talebinde ve icra emrinde açıkça asıl alacak miktarını 14.800.239.009.-TL olarak bildirmiş bunun faizli toplamı olan 16.891.725.545.-TL.den ipotek limitini aşan 4.945.358.320.-TL.yi düştüğünü belirterek 11.946.367.225.-TL alacağı takibe konu etmiştir. Aynı gün giriştiği diğer ilamsız takipte de hem asıl borçlu hem de kefiller hakkında haciz yoluyla takip talebinde bulunmuş ve asıl borçlu hakkında daha önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe konu ettiği miktarı düşerek sadece limit dışı kalan 4.971.108.321.- asıl alacağı takibe konu etmiştir. Alacaklının takibe konu ettiği miktarlar itibariyle İİK. 45. maddeye aykırı bir yön bulunmadığı gibi, alacaklı bankanın ipotekle temin edilen miktar dışında da alacağı mevcuttur. İki ayrı takibe konu alacak miktarı daire kararında belirtilenin aksine 16.891.367.225.- TL olup, itirazın iptali davasının dayanağı olan ilamsız takipte ipotek limiti dışında kalan kısım istenmiştir. Şu durumda davalı asıl borçlu B.A.Ş.nin hakkında yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ederek takibi durdurması ve işin çabuk bitirilmesini önlemesi nedeniyle, yasa koyucu tarafından, borçluya karşı konulmuş icra hukukuna özgü bir yaptırım olan icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması için tüm yasal şartlar mevcuttur.

Açıklanan durum karşısında usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1. İlk hüküm haklarında kesinleşmiş bulunan borçlular Ş.K., A.B., İ. Ltd. Şti. ve E. Ltd. Şti.nin direnme kararını temyizde hukuki yararları bulunmadığından temyiz isteminin REDDİNE,

2. Davalı-Borçlu B. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı (142.548.870) lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12.03.2003 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Umarım yardımcı olur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İpotekli Veren Kişi İlamsız takip dosyasına İcra Kefili olabilir mi ? tiryakim Meslektaşların Soruları 3 20-12-2011 19:58
İpotek Veren Rücu Edebilir Mi? avfatih Meslektaşların Soruları 2 09-02-2011 15:10
İpotek Veren 3.Kişinin Ölümü hukukcu1985 Meslektaşların Soruları 8 02-08-2010 11:20
Bankaya İpotekli Gayrımenkul - İkinci İpotek köktaş Meslektaşların Soruları 4 01-05-2008 08:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04485607 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.