Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

evlilikte hile - tapu iptal ve tescili

Yanıt
Old 06-10-2009, 15:05   #1
elvankakici

 
Acil evlilikte hile - tapu iptal ve tescili

Sayın Meslektaşlarım;

Müvekkilim evlenerek evlilikle beraber gayrimenkulü güvenerek eşine devretmiştir. Bu devir satış gösterilmiştir. Ancak eş evlenir evlenmez müvekkilimizi terketmiştir. Bu durumda eşin müvekkilimizden mal kaçırmak amaçlı evlilik yaptığı ortadadır.

Bu nedenlerle tapu iptal ve tescil davası açabilirmiyim?
Sizce neye dayanmalıyım?
Old 07-10-2009, 17:47   #3
Av. Taner BAŞ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan elvankakici
Soruyu tekrar hatırlatmak istedim.

Sorunuzu hatırlatmışsınız ben de size bir ışık tutması amacıyla bir Yargıtay kararı sunmak istedim.
T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/6298
K. 2003/6700
T. 3.10.2003
• KİŞİSEL HAKKA DAYALI TAPU İPTALİ TESCİL TALEBİ ( Davacı Kendi Aldığı Taşınmazı Güvene Dayalı Olarak Eşi Adına Tescil Ettirmesi - Davanın Niteliği İnanç Sözleşmesi Olması İtibariyle Mahkemenin Evlilik Birliği İçinde Alınan Malların Adi Ortaklık Hükümlerine Tabi Olduğunu İleri Sürmesinin Yanlış Olması )
• İNANÇ SÖZLEŞMESİ ( Davacı Kendi Aldığı Taşınmazı Güvene Dayalı Olarak Eşi Adına Tescil Ettirmesi Üzerine Tapu İptali Tescil Talebi - Davanın İnanç Sözleşmesi Hükümleri Çerçevesinde Çözüleceği )
• EVLİLİK BİRLİĞİ İÇİNDE ALINAN MALLAR ( Davacı Kendi Aldığı Taşınmazı Güvene Dayalı Olarak Eşi Adına Tescil Ettirmesi - Tarafların Taşınmazın Alındığı Tarihte Evli Olmaları Davaya Evlilik Birliği İçinde Edinilen Mal Nedeniyle Açılan Tapu İptali ve Tescil Niteliği Kazandırmadığı/İnanç Sözleşmesi Niteliği )
• ZAMANAŞIMI ( İnanç Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali Tescil Talebi - Taşınmaz İnanç Gösteren Kişinin Kullanımın da İse Zamanaşımı Savunmasında Bulunmak İyi Niyet Kuralları ile Bağdaşmayacağı )
• İNANÇ SÖZLEŞMESİNDE İSPAT VASITASI ( Yazılı Delil Olmakla Birlikte Bunun Bulunmaması Halinde Olayın Vukuuna Delalet Edebilecek ve Karşı Taraf Elinden Çıkmış Yazılı Delil Başlangıcı Niteliğinde Bir Belgenin Söz Konusu Olması Halinde Tanık ve Yemin Dahil Her Türlü Delil ile Kanıtlanabileceği )

ÖZET : Dava kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kişisel hakkın dayanağı ise inanç sözleşmesidir. Mahkemece, evlilik birliği içinde alınan malların adi ortaklık hükümlerine tabi olduğu, ortaklığın 1987 tarihinde eşin ölümü ile birlikte sona erdiğini ve Borçlar Kanununun 126/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde olayların anlatım şekline göre de, davacı kendi aldığı taşınmazın güvene dayalı olarak eşi adına tescil ettirdiğini bildirdiğinden davanın dayanağının inanç sözleşmesi olduğunu göstermektedir. Tarafların taşınmazın alındığı tarihte evli olmaları, davaya evlilik birliği içinde edinilen mal nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil niteliği kazandırmaz.. Ancak, taşınmaz inanç gösteren kişinin kullanımın da ise zamanaşımı savunmasında bulunmak iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından dinlenmez.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 2003 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
5.2.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi; inanç sözleşmesi, inanç gösterilene bir hakkın kullanılmasında davranışlarını, inanç gösterenin tespit ettiği amaca uydurmak borcunu yükler. Diğer bir anlatımla, inanç gösterilen kişi, inanç gösteren namına yapılacak bir işlemden sonra, taşınmazın mülkiyetini ona yani inanç gösterene geçirme yükümlülüğü altına girmiştir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, bunun dava yoluyla hükmen yerine getirilmesi istenebilir.
İnanç sözleşmeleri anılan İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak yazılı delil ile kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan belge olmalıdır. Böyle bir belgenin bulunmaması halinde en azından olayın tamamının ispatına yeterli olmamakla birlikte bunun vukuuna delalet edebilecek ve karşı taraf elinden çıkmış yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belgenin söz konusu olması halinde, inanç sözleşmesinin tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanması mümkün olabilir.
Bunların hiçbirinin olmaması durumunda, davacı taraf delilleri arasında yemine de dayanmışsa, mahkemece davalıya yemin teklifine hakkı olduğu hatırlatılması gerekir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Davacı, taşınmazın kendisi tarafından alınmasına rağmen, eşi miras bırakanı adına tapuya kaydedildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılardan L.’nin taşınmazın muris tarafından alındığını savunmuş, ayrıca zamanaşımı definde de bulunmuştur. Mahkemece, evlilik birliği içinde alınan malların adi ortaklık hükümlerine tabi olduğu, ortaklığın 8.4.1987 tarihinde eşin ölümü ile birlikte sona erdiğini ve Borçlar Kanununun 126/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Dava kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kişisel hakkın dayanağı ise inanç sözleşmesidir. Tarafların taşınmazın alındığı tarihte evli olmaları, davaya evlilik birliği içinde edinilen mal nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil niteliği kazandırmaz.
Dava dilekçesinde olayların anlatım şekline göre de, davacı kendi aldığı taşınmazın güvene dayalı olarak eşi adına tescil ettirdiğini bildirdiğinden davanın dayanağının inanç sözleşmesi olduğunu göstermektedir. Dava niteliği itibariyle inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğuna göre, davada sözleşmeden kaynaklanan davalara ilişkin zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Ancak, taşınmaz inanç gösteren kişinin kullanımın da ise zamanaşımı savunmasında bulunmak iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından dinlenmez.
Mahkemece, davanın yukarıda açıklanan niteliği ile değerlendirilerek bir sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hile Nedeniyle Tapu İptali Davası muratozsa Meslektaşların Soruları 14 02-11-2010 03:10
tapu iptali ve tescili davası ile tapu iptali ve tescili usulen hangi noktada ayrılır ahz Meslektaşların Soruları 5 16-03-2008 16:27
Gayrimenkulun Tapu Satışında Hile ve Muvazaa mertt_onn Meslektaşların Soruları 3 03-03-2008 18:34
tapu iptal ve tescili(acil) avnihal Meslektaşların Soruları 1 05-10-2007 14:14
tapu iptal ve tescili advocat63 Meslektaşların Soruları 1 01-06-2007 10:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03319502 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.