Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Ailenin Korunmasına Dair Kanunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik

Yanıt
Old 01-03-2008, 17:35   #1
üye8180

 
Varsayılan Ailenin Korunmasına Dair Kanunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik

1 Mart 2008 CUMARTESİ
Resmî Gazete
Sayı : 26803

YÖNETMELİK


Başbakanlık (Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü)’tan:

AİLENİN KORUNMASINA DAİR KANUNUN UYGULANMASI

HAKKINDA YÖNETMELİK



BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinin korunması amacıyla şiddet uygulayan aile bireyleri hakkında alınacak tedbirleri ve bu tedbirlerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenler.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, aile içi şiddete maruz kalan eş, çocuk, aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireyleri ve mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan ya da evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireyleri ile şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireylerini, alınacak tedbirleri, bu tedbirleri almak ve uygulamakla görevli ve yetkili makam ve merciler ile usul hükümlerini kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 14/1/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun 2 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Aile: Aynı veya ayrı çatı altında yaşayan eş ve çocuk ile aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerini,

b) Genel kolluk kuvvetleri: Polis ve Jandarma birimlerini,

c) Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini,

ç) İzleme: Koruma kararlarının Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından genel kolluk kuvvetlerine ve kolluk aracılığıyla ilgili kişiye ivedilikle bildirilmesini, karara uyulup uyulmadığının kontrolünü ve aykırılık hâlinde re’sen soruşturma yapılmasını,

d) Kanun: 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunu,

e) Şiddet: Aile bireyinin fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözel ve ekonomik her türlü davranışı,

f) Şikâyet ve ihbar: Aile içi şiddete maruz kalmış aile bireyinin genel kolluk kuvvetlerine, Cumhuriyet Başsavcılığına veya aile mahkemesine müracaat etmesini veya başka bir şahıs tarafından genel kolluk kuvvetlerine veya Cumhuriyet Başsavcılığına olayın yazılı, sözlü veya başka bir suretle bildirilmesini,

g) Şikâyet ve ihbar mercileri: Genel Kolluk kuvvetlerini, Cumhuriyet Başsavcılığını ve aile mahkemesi hâkimliğini,

h) Tedbir: Aile mahkemesi hâkiminin, şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyi hakkında olayın kapsamı dikkate alınarak re’sen hükmedeceği 4320 sayılı Kanunda yer alan tedbirler ile uygun göreceği benzeri başka tedbirleri,

ifade eder.



İKİNCİ BÖLÜM

Aile İçi Şiddet, Şikâyet, İhbar ve Tedbirler



Aile içi şiddet, şikâyet ve ihbar

MADDE 5 – (1) Aile bireylerinden biri fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanması muhtemel olan, bu tip hareketlerin tehdidini, baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, toplumsal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözel ve ekonomik nitelikte şiddet içeren davranışa maruz kalmaları hâlinde, şikâyet ve ihbar mercilerine müracaat etmek suretiyle tedbir talebinde bulunabilir.

(2) Şikâyet ve ihbar; eşlerden biri veya çocuklar veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden biri veya mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birisi tarafından yapılabilir.

(3) İhbar; şikâyet ve ihbar mercilerine başka bir şahıs tarafından, olayın yazılı, sözlü veya başka bir şekilde bildirilmesi suretiyle de yapılabilir.

(4) Cumhuriyet başsavcılığı müracaat üzerine evrakın onaylı bir örneği ile aile nüfus kayıt tablosunu ihbar yazısına ekleyerek ivedilikle aile mahkemesine gönderir.

(5) Sözlü ihbarlar tutanağa geçirilir.

(6) Koruma kararı en az masrafla, en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer aile mahkemesinden istenebilir.

Uygulanacak tedbirler

MADDE 6 – (1) Aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi üzerine şiddetin belgelenmesi aranmaksızın aile mahkemesi hâkimi meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak re'sen ikinci fıkrada sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya olayın özelliğine göre uygun göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebilir.

(2) Bu tedbirler kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;

a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmamasını,

b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmamasını,

c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesini,

ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesini,

d) Varsa silâh veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesini,

e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmamasını,

f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurmasını,

içerir.

Şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmama tedbiri

MADDE 7 – (1) Şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmama tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinin korunması amacıyla, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin şiddete veya korku yaratmaya yönelik söz ve davranışta bulunmaması için uyarılmasıdır.

Müşterek evin tahsisi ve eve veya işyerlerine yaklaşmama tedbiri

MADDE 8 – (1) Müşterek evin tahsisi ve eve veya işyerlerine yaklaşmama tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinden birisinin korunması amacıyla, hükmedilen kusurlu eş veya şiddet uygulayan diğer aile bireyi hakkında, müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve, işyerlerine, gerektiğinde çocukların okullarına yaklaşmaması amacıyla hükmedilen tedbirdir.

(2) Bu tedbirin uygulanması, kusurlu eş veya şiddet uygulayan diğer aile bireyinin, uzaklaştırıldığı konutun kira, elektrik, su, telefon, doğalgaz ve benzeri giderlerini karşılamaya devam etmesine engel değildir. Hâkim uzaklaştırılan kişinin bu tür yükümlülüklerinin devamına karar verebilir.

Eşyalara zarar vermeme tedbiri

MADDE 9 – (1) Eşyalara zarar vermeme tedbiri, hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinden birisinin korunması amacıyla, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin, hakkında koruma kararı verilen aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi amacıyla uyarılmasıdır.

İletişim araçları ile rahatsız etmeme tedbiri

MADDE 10 – (1) İletişim araçları ile rahatsız etmeme tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinin korunması amacıyla, kusurlu eş veya diğer aile bireylerinin, görsel, işitsel, yazılı, internet ve benzeri iletişim araçları ile hakkında koruma kararı verilen aile bireylerini rahatsız etmemesi için hükmedilen tedbirdir.

Silâh veya benzeri araçların teslimi tedbiri

MADDE 11 – (1) Silâh veya benzeri araçların teslimi tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinden birisinin korunması amacıyla kusurlu eşe veya şiddet uygulayan diğer aile bireyine ait olan silâh veya benzeri araçların genel kolluk kuvvetlerine teslimi ve tedbir süresinin sonuna kadar adlî emanete alınması amacıyla hükmedilen tedbirdir.

Alkollü veya uyuşturucu madde kullanarak konuta veya işyerine gelmeme veya bu maddeleri kullanmama tedbiri

MADDE 12 – (1) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanarak konuta veya işyerine gelmeme veya bu maddeleri kullanmama tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinin korunması amacıyla, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin, alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması amacıyla uyarılmasıdır.

Muayene ve tedavi tedbiri

MADDE 13 – (1) Muayene ve tedavi tedbiri, hâkim tarafından aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinden birisinin korunması için, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin bir sağlık kuruluşunda muayene veya tedavisinin sağlanması amacıyla hükmedilen tedbiri ifade eder.

(2) Hâkim, muayene ve tedavinin sağlanması için şiddet uygulayan kişilerin illerde İl Sağlık Müdürlüğüne, ilçelerde Sağlık Grup Başkanlığına başvurmasını kararında belirtir.

(3) Bu kişiler İl Sağlık Müdürlükleri Ruh Sağlığı Şubelerince veya Sağlık Grup Başkanlıklarınca resmî veya kendi istekleri üzerine özel sağlık kurumlarına sevk edilir. İlgilinin tedaviyi sürdürüp sürdürmediği ve yapılan işlemin sonucu İl Sağlık Müdürlüğü veya Sağlık Grup Başkanlığı tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir.

Tedbirlerin süresi ve yapılacak ihtarat

MADDE 14 – (1) Hâkim tarafından hükmedilecek tedbirlerin yerine getirilmesi amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez. Bu süre tedbir kararı verilebilecek yeni bir durumun meydana gelmesi hâlinde hâkim tarafından yeniden tedbir kararı verilmesine engel değildir.

(2) Verilen kararda, hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması hâlinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği konusunda şiddet uygulayan eşe veya diğer aile bireyine ihtarda bulunulur.

(3) Koruma kararlarının duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden, işin niteliği gereği en kısa sürede verilmesi esastır. Hâkim tarafından gerekli görülmesi durumunda taraflar dinlenebilir.



ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Nafaka ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesi ile Diğer Usul İşlemleri

Tedbir kararının Cumhuriyet başsavcılığına iletilmesi ve yerine getirilmesi

MADDE 15 – (1) Koruma kararının bir örneği mahkemece Cumhuriyet Başsavcılığına iletilir. Bu karar Cumhuriyet Başsavcılıklarında tutulacak olan Koruma Kararı Defterine kaydedilir.

(2) Cumhuriyet Başsavcılığı kararın uygulanmasını Genel Kolluk Kuvvetleri marifeti ile izler. Tedbir kararı içeriğine göre tarafların bulunduğu yerin bağlı olduğu kolluk kuvvetine işlem yapılmak üzere ivedilikle gönderilir. Cumhuriyet Savcılığınca gerektiğinde koruma kararının başvuruda bulunanlar tarafından kolluğa götürülmesine olanak tanınır.

(3) Kolluğun izleme görevi, koruma kararının verildiği tarihte başlar. Kolluk kuvveti, koruma kararının içeriğine göre ilgililere bildirimde bulunur. Bu bildirim tutanak altına alınır ve karar süresince tedbirlerin yerine getirilip getirilmediği kontrol edilir. Bu kontrol lehine koruma kararı verilen kişinin:

a) Bulunduğu konutun haftada bir kez ziyaret edilmesini,

b) Birinci derece yakınları ile iletişim kurulmasını,

c) Komşularının bilgisine başvurulmasını,

ç) Oturulan yerin muhtarından bilgi alınmasını,

d) Bulunduğu konutun çevresinde araştırma yapılmasını,

içerir.

(4) Yukarıda belirtilen veya başka şekilde gerçekleştirilen kontrol işlemleri sonucunda kişinin, aleyhine verilen koruma kararına uymadığının tespit edilmesi halinde bu husus tutanağa bağlanır. Bu tutanağa istinaden genel kolluk kuvvetleri tarafından resen soruşturma yapılarak evrak en kısa zamanda Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilir.

(5) Cumhuriyet Başsavcılığı koruma kararına uymayan eş veya diğer aile bireyleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açar.

Nafaka

MADDE 16 – (1) Şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyinin, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi olması hâlinde, hâkim, bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini dikkate alarak, daha önce Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması koşuluyla herhangi bir talep olmasa dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

(2) Tedbir nafakasına ilişkin kararın bir örneği, mahkeme tarafından re’sen ilgili icra müdürlüğüne gönderilir. Nafaka ödemekle yükümlü kılınan kişinin herhangi bir sosyal güvenlik kurumu ile bağlantısı olması durumunda, nafaka, şiddet mağdurunun başvurusu aranmaksızın ilgilinin maaş ya da ücretinden icra müdürlüğü tarafından tahsil edilir.

Harçtan muafiyet

MADDE 17 – (1) Koruma kararı verilmesi için yapılan başvurular ve verilen kararın infazı için yapılan icraî işlemler harca tâbi değildir.

Yürürlük

MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakan yürütür.
Kaynak : adalet org
Old 01-03-2008, 19:12   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Merhaba

Yönetmelikle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istedim:

Alıntı:
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik, aile içi şiddete maruz kalan[/

Bu ifade,şiddetin ihtimal olduğu durumları koruma dışında bırakabilecek bir söyleyiştir.Yani henüz şiddet nedeniyle mağduriyet oluşmamışken önlem almayı engelleyecektir.

Oysa yasanın amacı şiddet gerçekleşmeden korumaktır.Şiddet gerçekleştikten sonra verilecek koruma kararı ancak sonraki şiddeti önlemeye yönelik olacaktır.

Öneri:Aile içi şiddete maruz kalan veya maruz kalma ihtimali olan ...şeklinde bir ifadeye yer verilmeli ve ek yapılmalıdır


MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, aile içi şiddete maruz kalan

Aynı eleştiri ve öneri burada da geçerlidir.

Alıntı:
eş, çocuk, aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireyleri

Bu düzenlemeden eşin,çocukların aynı çatı altında yaşıyor olma zorunluluğu olmaksızın korumadan yararlanabileceği ama diğer aile bireyleri için aynı çatı altında yaşayan olması gerekliliği belirtilmektedir.

Bu biçimi ile diğer aile bireyleri ile ilişkiyi aynı çatı ile sınırlamış ve birlikte yaşamayan aile üyelerini koruma dışında bırakmıştır.

Örneğin,aile bireyi başka bir şehirde yaşayan diğer aile bireyini-örneğin kardeşini- öldürmekle tehtid ederse "aynı çatı" altında yaşamamak sebebi ile tehdit edilen kardeş koruma kararı isteyemeyecektir.

Öneri;
Hem yasadan hem yönetmelikten "aynı çatı altında yaşayan" sözcükleri kaldırılmalıdır.



Alıntı:
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Aile: Aynı veya ayrı çatı altında yaşayan eş ve çocuk ile aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerini,

Aynı eleştiri burada da geçerlidir.

[
Alıntı:
B]ç) İzleme: Koruma kararlarının Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından genel kolluk kuvvetlerine ve kolluk aracılığıyla ilgili kişiye ivedilikle bildirilmesini, karara uyulup uyulmadığının kontrolünü ve aykırılık hâlinde re’sen soruşturma yapılmasını,[/b]

Yasada eksik bırakılan bir alan,koruma kararının izlenmesine ilişkindi.Burada ve sonraki bölümde yapılan yeni açıklamalar olumlu olmuştur.



Alıntı:
e) Şiddet: Aile bireyinin fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözel ve ekonomik her türlü davranışı,

Yönetmelik gayet yerinde olarak şiddetin türlerini açıklamıştır.Böylece sadece darp sonuçlu ve bilindik türde tıbbi rapor düzenlenebilecek olgularda koruma kararı verilmesi alışkanlığı değiştirilebilecektir.

Yine bu tanımlamada mevcut ve muhtemel şiddet de kapsamda belirtilmiş olmakla ,yasanın amacına uygun bir açıklama yapılmıştır.

Bu kısımda en önemli söz de şiddetin toplumsal alanda da oluşuna işret etmesidir.Aile içi şiddetin,sadece konut içinde ve konutta yaşarken meydana gelmediği/gelmeyebileceği böylece belirtilmiştir.

Alıntı:
[b]f) Şikâyet ve ihbar: Aile içi şiddete maruz kalmış aile bireyinin genel kolluk kuvvetlerine, Cumhuriyet Başsavcılığına veya aile mahkemesine müracaat etmesini veya başka bir şahıs tarafından genel kolluk kuvvetlerine veya Cumhuriyet Başsavcılığına olayın yazılı, sözlü veya başka bir suretle bildirilmesini,[/B
]

Uygulamada genellikle Aile Mahkemelerine başvuru sonrasında ele alınan koruma konusu ,daha geniş kapsamlı olarak ve diğer sorumlu mercileri işaret etmek suretiyle belirtilmiştir.Önemlisi,şikayetin yanında "başka bir şahsın" bildirimi vurgulanmıştır.

Bu durumda sadece Aile Mahkemeleri değil Kolluk ve Savcılığın harekete geçirilmesi ve bu eylemlerin varlığında şikayete gerek kalmaksızın res'en işlem yapılması gerekliliği daha belirgin biçimde yönetmelikle belirtilmiştir.


Birinci bölüm ile ilgili düşüncelerim şimdilik bu kadar..

Devam edelim...
Old 01-03-2008, 19:16   #3
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Nafakaya hükmedilmesi halinde bu kararın uygulanmasında yönetmelik kolaylık sağlamış görünmektedir, mahkemeler doğrudan icra müdürlüğüne bildirecek ve eğer maaş varsa başvuru aranmadan tahsil edilecektir.
Old 01-03-2008, 19:26   #4
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Nafakaya hükmedilmesi halinde bu kararın uygulanmasında yönetmelik kolaylık sağlamış görünmektedir, mahkemeler doğrudan icra müdürlüğüne bildirecek ve eğer maaş varsa başvuru aranmadan tahsil edilecektir.

Öneri:Kararın aleyhine tedbir verilenin iş yerine veya borçlusuna bildirilmesi de eklenseydi daha yerinde olacaktı.Böylece zaman kaybı olmaksızın şiddet mağduru aile üyelerinin ,karar nedeniyle ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalması önlenebilirdi.
Old 01-03-2008, 21:44   #5
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Sevgili habibe
4320 nin muadili yasaların bazı ülkelerde ailenin korunması başlığı ile değil aynı çatı altında yaşayanlar olarak düzenlendiğini biliyorsun.O nedenle daha kapsayıcı olan bu tanımı eleştirirken dikkatli olmak gerektiğini düşünüyorum.Ayrıca şu an esas olrak başka bir mesele ile ilgilendiğimden ayrıntılı yazamayacağım ama ihtimal ekine ilişkin önerini de doğru bulmadığımı belirtmek isterim.Şu an benim için önemli olan bir konu ile ilgilendiğimden aralıklı olarak bu site ile ilgilenebiliyorum.O yüzden yüzeysel olarak fikir beyan edebiliyorum.
Old 01-03-2008, 21:53   #6
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Köylüoğlu

4320 sayılı yasaya ilişkin ilk ve çok kıymatli çalışmayı yapan biri olarak tartışmaya katılmanız beni çok sevindirdi.

Değinmiş olduğunuz "çatı" kavramını çok tehlikeli buluyorum.Öyle ki bu söz nedeniyle daha kısa bir süre öncesine kadar ,taraflar boşanma davası açmıştır,ayrı yaşama hakları vardır ve aynı çatı altında değildir diye koruma talepleri çoğu kez reddediliyordu.

Son değişiklik ile bu durum kısmen giderilmiş görünmektedir.

Ayrıca ihtimal kavramını da önemsiyorum.Özellikle bazı hukuki süreçlerde bu daha da önem kazanıyor.Örneğin boşanma davası açılmakla şiddet ihtimali oldukça yükselmektedir.

Bu ;diğer bazı ülkelerde de gözetilmektedir.Örneğin ;Avusturya Koruma Kanunu koruma kararı sırasında dava açılmışssa dava sonuna kadar koruma uzamaktadır.

Benzer bir düzenlemenin, bizde de uygulama alanı bulması doğrusu gayet yerinde olurdu.

Devam edelim..
Old 01-03-2008, 22:17   #7
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Alıntı:
İKİNCİ BÖLÜM

Aile İçi Şiddet, Şikâyet, İhbar ve Tedbirler

Aile içi şiddet, şikâyet ve ihbar

MADDE 5 – (1) Aile bireylerinden biri fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanması muhtemel olan, bu tip hareketlerin tehdidini, baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, toplumsal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözel ve ekonomik nitelikte şiddet içeren davranışa maruz kalmaları hâlinde, şikâyet ve ihbar mercilerine müracaat etmek suretiyle tedbir talebinde bulunabilir.

Şiddetin niteliği,çeşitleri,sonuçları,görüldüğü alanlara ilişkin olarak yapılan tanımlamalar,20 Aralık 1993 tarihinde BM Genel Kurulunda kabul edilen “ Kadınlara Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Bildirge 'ye uygundur.
Old 01-03-2008, 22:18   #8
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Yetki konusu açıkça düzenlenmiştir.

Yetki konusu açıkça düzenlenmiştir.

Alıntı:
(6) Koruma kararı en az masrafla, en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer aile mahkemesinden istenebilir.

Yasada tereddüte yer bırakmayacak biçimde yer alması gereken bu açıklama ,her ne kadar yönetmelik ile düzenlenmiş ise de son derece olumludur.

Uygulamada bazen hatalı biçimde yetkisizlik kararlarının verildiğine tanık oluyorduk.Hatta yetkisizlik kararı verilmesi üzerine yetkili olarak belirtilen Aile Mahkemesinin kendini yetkili saymaması üzerine Uyuşmazlık Mahkemesine giden dosyalar oldu.

Sonuç olarak bu açıklama çok yerindedir.
Old 01-03-2008, 22:23   #9
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Şiddetin Belgelendirilmesi Zorunluluk Olmaktan Çıkarılmıştır.


Uygulanacak tedbirler

Alıntı:
MADDE 6 – (1) Aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi üzerine şiddetin belgelenmesi aranmaksızın aile mahkemesi hâkimi meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak re'sen ikinci fıkrada sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya olayın özelliğine göre uygun göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebilir.
Old 01-03-2008, 22:34   #10
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Tedbirler Daha Ayrıntılı Açıklanmıştır.
Aleyhinde tedbir kararı verilen aile üyesine ayrıca ailenin sürekli ve zorunlu giderlerini karşılamakla da yükümlü kılınabilmesi için hakime takdir yetkisi tanınmıştır.Bu nafaka yükümlülüğünün dışında başkaca bir tedbir biçimidir. Son olarak tedavi tedbirine açıklık da getirilmiştir.

Alıntı:

Şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmama tedbiri

MADDE 7 – (1) Şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmama tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinin korunması amacıyla, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin şiddete veya korku yaratmaya yönelik söz ve davranışta bulunmaması için uyarılmasıdır.

Müşterek evin tahsisi ve eve veya işyerlerine yaklaşmama tedbiri

MADDE 8 – (1) Müşterek evin tahsisi ve eve veya işyerlerine yaklaşmama tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinden birisinin korunması amacıyla, hükmedilen kusurlu eş veya şiddet uygulayan diğer aile bireyi hakkında, müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve, işyerlerine, gerektiğinde çocukların okullarına yaklaşmaması amacıyla hükmedilen tedbirdir.

(2) Bu tedbirin uygulanması, kusurlu eş veya şiddet uygulayan diğer aile bireyinin, uzaklaştırıldığı konutun kira, elektrik, su, telefon, doğalgaz ve benzeri giderlerini karşılamaya devam etmesine engel değildir. Hâkim uzaklaştırılan kişinin bu tür yükümlülüklerinin devamına karar verebilir.

Eşyalara zarar vermeme tedbiri

MADDE 9 – (1) Eşyalara zarar vermeme tedbiri, hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinden birisinin korunması amacıyla, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin, hakkında koruma kararı verilen aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi amacıyla uyarılmasıdır.

İletişim araçları ile rahatsız etmeme tedbiri

MADDE 10 – (1) İletişim araçları ile rahatsız etmeme tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinin korunması amacıyla, kusurlu eş veya diğer aile bireylerinin, görsel, işitsel, yazılı, internet ve benzeri iletişim araçları ile hakkında koruma kararı verilen aile bireylerini rahatsız etmemesi için hükmedilen tedbirdir.

Silâh veya benzeri araçların teslimi tedbiri

MADDE 11 – (1) Silâh veya benzeri araçların teslimi tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinden birisinin korunması amacıyla kusurlu eşe veya şiddet uygulayan diğer aile bireyine ait olan silâh veya benzeri araçların genel kolluk kuvvetlerine teslimi ve tedbir süresinin sonuna kadar adlî emanete alınması amacıyla hükmedilen tedbirdir.

Alkollü veya uyuşturucu madde kullanarak konuta veya işyerine gelmeme veya bu maddeleri kullanmama tedbiri

MADDE 12 – (1) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanarak konuta veya işyerine gelmeme veya bu maddeleri kullanmama tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinin korunması amacıyla, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin, alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması amacıyla uyarılmasıdır.

Muayene ve tedavi tedbiri

MADDE 13 – (1) Muayene ve tedavi tedbiri, hâkim tarafından aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinden birisinin korunması için, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin bir sağlık kuruluşunda muayene veya tedavisinin sağlanması amacıyla hükmedilen tedbiri ifade eder.

(2) Hâkim, muayene ve tedavinin sağlanması için şiddet uygulayan kişilerin illerde İl Sağlık Müdürlüğüne, ilçelerde Sağlık Grup Başkanlığına başvurmasını kararında belirtir.

(3) Bu kişiler İl Sağlık Müdürlükleri Ruh Sağlığı Şubelerince veya Sağlık Grup Başkanlıklarınca resmî veya kendi istekleri üzerine özel sağlık kurumlarına sevk edilir. İlgilinin tedaviyi sürdürüp sürdürmediği ve yapılan işlemin sonucu İl Sağlık Müdürlüğü veya Sağlık Grup Başkanlığı tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir.
Old 01-03-2008, 22:40   #11
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Sevgili habibe
Öncelikle uzun konuşma ve yazma geleneğine sahip biri olarak bu derece kısa yazmak benim için zor.ancak vakit meselesi de var.
Daha önemlisi meseleye nasıl bakacağız.Uygulama hataları ve kültür farkımız nedeniyle hukuki kavram ve müesseseleri bizim koşullarımıza göre düzenleyip yorumlayacaksak aynı çatı kavramına ilişkin olarak haklısın .Ama daha geniş açıdan ve evrensel hukuk kuralları gözönüne alır aile kadın ve eş kavramını da devletçi zihniyet ile değerlendirmezsek seninle aynı görüşü savunmam zor.
Bir de ihtimal kavramına ilişkin olarak zannedersem beni yanlış anladın.Beni onore ettiğin üzere 4320 üzerine kafa yoran ve ne yazık ki az sayıda yazılı olarak konuyu inceleyen insanlardan biri olarak bu meselede kadınların korunmasına ilişkin olumlu ve ayrıcalıklı bir düzenleme ve uygulama mantığından yana olduğumu tahmin edebilirsin.Meseleye sadece daha hukuki bakıp değerlendirmenin kadınlara daha faydalı olacağını düşündüğüm için bu görüşteyim.Uygulama hataları ise başka meseledir. Bu arada aklıma gelmişken benden makale metnimi isterken kendi hazırladığın yazıdan bir örnek göndermeye söz vermiştin.Hala bekliyorum.Saygılar
Old 01-03-2008, 22:50   #12
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Tedbir kararının yerine getirilmesi kollukça izlenmesi

Kararlar ivedilikle kolluk birimine gönderilecektir.Elden takip olanağı da açıklanmıştır.

Alıntı:
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Nafaka ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesi ile Diğer Usul İşlemleri

Tedbir kararının Cumhuriyet başsavcılığına iletilmesi ve yerine getirilmesi

MADDE 15 – (1) Koruma kararının bir örneği mahkemece Cumhuriyet Başsavcılığına iletilir. Bu karar Cumhuriyet Başsavcılıklarında tutulacak olan Koruma Kararı Defterine kaydedilir.

(2) Cumhuriyet Başsavcılığı kararın uygulanmasını Genel Kolluk Kuvvetleri marifeti ile izler. Tedbir kararı içeriğine göre tarafların bulunduğu yerin bağlı olduğu kolluk kuvvetine işlem yapılmak üzere ivedilikle gönderilir. Cumhuriyet Savcılığınca gerektiğinde koruma kararının başvuruda bulunanlar tarafından kolluğa götürülmesine olanak tanınır

Kolluğun izleme görevini nasıl yapması gerektiğine ilişkin usul açıkça belirtilmiştir.Kolluğun izleme yükümlülüğü karar tarihinden itibaren başlamaktadır.Bu durumu ile şiddet uygulayan aile bireyine tebligat koşuluna bağlı olmaksızın izleme başlamaktadır.Koruma kararı tebliğ edilmeden kolluk ihlali tespit ederse ne yapılacağı konusu ise düzenlenmemiştir.

Alıntı:
(3) Kolluğun izleme görevi, koruma kararının verildiği tarihte başlar. Kolluk kuvveti, koruma kararının içeriğine göre ilgililere bildirimde bulunur. Bu bildirim tutanak altına alınır ve karar süresince tedbirlerin yerine getirilip getirilmediği kontrol edilir. Bu kontrol lehine koruma kararı verilen kişinin:

a) Bulunduğu konutun haftada bir kez ziyaret edilmesini,

b) Birinci derece yakınları ile iletişim kurulmasını,

c) Komşularının bilgisine başvurulmasını,

ç) Oturulan yerin muhtarından bilgi alınmasını,

d) Bulunduğu konutun çevresinde araştırma yapılmasını,

içerir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ailenin Korunmasına Dair Kanun(4320) Yargıtay Kararları Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 9 18-03-2008 12:36
4320-Ailenin Korunmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapilması Hakkında Kanun Av.Ünzile Küçüköner Kadın Hakları Çalışma Grubu 4 08-07-2007 11:03
ailenin korunmasına dair kanunda ihtiyati tedbir sorunu!!!!! av.özgekaya Meslektaşların Soruları 2 16-04-2007 22:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09444499 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.