Davaya veya Noter İhtarı'na kimin muhatap edileceği problemi

Merhabalar arkadaşlar;
Türkiye'de Almanca eğitim veren bir okul Almanya'da tırajı yüksek bir Alman Gazetesine ilan veriyor. Bu ilanda okulları için alman öğretmen ve çocuk yuvaları için de alman bakıcı ( Erzieherin ) aradıklarını belirtiyorlar. Başvurular için okulun telefonu, faksı, okul adresi ve okulun internet yazışma adresinin yanında, aynı internet adresi içerikli olarak okulun Alman asıllı almanca bölüm başkanının adresi yazılıyor.

Müvekkilem bu ilan için bakıcı sıfatıyla( Erzieherin) başvuruda bulunuyor. Bütün yazışmalar yukarda bahsettiğim almanca bölüm başkanının yazışma adresi üzerinde yapılıyor. Netice itibarı ile müvekkilem Türkiye'deki ilgili okula davet ediliyor. İş görüşmesi yapılıyor, okul ve anaokul gezdiriliyor, okulun çeşitli eylencelerine davet ediliyor ve deneme dersi verdiriliyor. Bütün masraflar okul tarafından karşılanıyor. Netice itibarı ile müvekkileme Türkiye'de bir yıldan fazla kalıp kalmayacağı soruluyor. Kalabilirim demesi üzerine kendisinin eylül ayında bu okul nezdinde işe başlayabileceği ona göre Almanya'da çalışmış olduğu anaokulundan çıkış alması söyleniyor. En nihayetinde yine okulun mail adresi üzerinden işe alındığına dair kendisine mail yazılıyor. Kendisine Türkiye'de çalışabilmesi için gerekli belgelerin istenmesi üzerine bunları okula gönderiyor.

Daha sonra yine mail ile kendisine bir iş sözleşmesi gönderiliyor. Sözleşme tarafları müvekkilem ve ilgili okulun genel müdürüdür. Müvekkilemden bu sözleşmeye imza atılıp ilgili okula gönderilmesi sonrasında da bu sözleşmenin okul genel müdürü tarafından imzalanacağı söyleniyor. ( sözleşmede maaş, çalışma koşulları, süre benzeri her konu düzenleniyor)

Müvekkilem bu sözleşmeyi imzalar ve ilgili okula gönderiri. Bu okulun, müvekkilemin rahatlıkla Almanya'daki işyerinden ayrılabileceğini yine mail yoluyla bildirmesi üzerine müvekkilem 5 yıllık işinden ayrılıyor. Müvekkilemin sözleşme çerçevesinde Türkiye'deki işine başlama tarihinin yaklaşması üzerine, evinin çıkışını veriyor, tüm sigortalarını iptal ediyor, taşınma okula çok masraflı olmasın diye bütün mobilyalarını satıyor, yeni okul için malzemeler satın alıyor ve netice itibarıyla bütün varlığını elinden çıkarmasından sonra elinde kalanları 4 kartona sığdırarak Türkiye'ye uçmayı bekliyor.

Fakat ilgili okul son anda Türkiye'ye gelmemesini, Milli Eğitim Bakanlığı'na kendisi için yapılan başvurunun reddedildiğini, kendisine yollanan ve imzalanan sözleşmenin de bir önsözleşme olduğunu dolayısıyla kendilerini bağlamayacağı okul genel müdürü ve bahsi geçen almanca bölüm başkanı tarafından söyleniyor.

Ben şu an bu okula öncelikle noter kanalıyla, uğranılan zararların maddi ve manevi anlamda tazmini için ihtar çekeceğim. Fakat muhataplar konusunda yardımınıza ihtiyacım var. Gazete ilanında almanca bölüm başkanının adı da geçiyor ve bütün internet yollu yazışmalar bu şahıs ile oluyor. Sözleşmede okul genel müdürünün adı var ( ki, özel okullarla ilgili düzenlemelerde genel müdürün sorumluluğunun kesin olduğu belli). Ayrıca okulun adresi de belirtilmiş. Ben şu an muhataplar hanesine hem okulu, hem genel müdürü, hem de almanca bölüm başkanını yazdım. Bu doğrultuda son noktayı koymak konusunda sizlerin de görüşlerini alamadan rahat edemeyeceğim.

Bir de şu konuda görüşlerinize ihtiyacım var: Bahsi geçen okulun müvekkilemi işe alamamasının sebebi yaptığım araştırmalar sonucu öğrenmiş durumdayım. Bu işgüzar okulumuz, meğerse burdaki Alman bakıcıları ( çocuk yuvası görevlilerini ) bakanlığa öğretmen olarak arzedermiş ama benim müvekkilem de bakanlık açıklarını yakalıyor. Çünkü ilgili düzenlemelere baktığımda, yabancı uyruklu öğretmen sıfatıyla görevlilerin alınabilmesi için kendilerinin bu anlamda üniversite okumuşluklarının olması gerekiyormuş.

Bu nokta da ben ilgili okula noter kanallı göndereceğim ihtarnamede; zararlarımızın bir an önce karşılanmaması durumunda, kendilerinin dava edileceğinin yanında, gerek okul aile birliğine( çünkü vatandaş dolandırılıyor) , gerek bakanlığa şikayet edileceğini( benzer konumda olmasına rağmen bu okulda öğretmen olarak ders verenler olduğu için ) ve hatta ileriye gidip, bu olaydan basının da haberdar edileceğini belirtsem abartıya mı kaçmış olurum?

Tecrübesini paylaşan emektar meslektaşlarıma şimdiden kıymetli emekleri için teşekkür ediyorum. İyi çalışmalar.

Alıntı: Bu nokta da ben ilgili okula noter kanallı göndereceğim ihtarnamede; zararlarımızın bir an önce karşılanmaması durumunda, kendilerinin dava edileceğinin yanında, gerek okul aile birliğine( çünkü vatandaş dolandırılıyor) , gerek bakanlığa şikayet edileceğini( benzer konumda olmasına rağmen bu okulda öğretmen olarak ders verenler olduğu için ) ve hatta ileriye gidip, bu olaydan basının da haberdar edileceğini belirtsem abartıya mı kaçmış olurum?

Bence abartıya kaçmış olmazsınız.

Alıntı: Fakat muhataplar konusunda yardımınıza ihtiyacım var. Gazete ilanında almanca bölüm başkanının adı da geçiyor ve bütün internet yollu yazışmalar bu şahıs ile oluyor. Sözleşmede okul genel müdürünün adı var ( ki, özel okullarla ilgili düzenlemelerde genel müdürün sorumluluğunun kesin olduğu belli). Ayrıca okulun adresi de belirtilmiş. Ben şu an muhataplar hanesine hem okulu, hem genel müdürü, hem de almanca bölüm başkanını yazdım. Bu doğrultuda son noktayı koymak konusunda sizlerin de görüşlerini alamadan rahat edemeyeceğim.

Almanca bölüm başkanı irtibat kurulacak kişi olarak gösterilmiş.Okulu temsil yetkisi olduğunu sanmıyorum. Bu nedenle hakkında açılacak davada husumet itirazı ile karşılaşırsınız. Okulun tüzel kişilik olarak adını biliyorsanız hasım olarak onu göstereceksiniz. Dersanelerde kamuoyunda x dersanesi olarak adı geçmesine rağmen yapılan sözleşmelerde başka bir tüzel kişilik adı geçmektedir. Özel okullarda da böyle bir şey varsa, tüzel kişiliği hasım olarak gösterin.

Saygılarımla