Aile Konutu Şerhi

Merhabalar;
Konu ile alakalı açılmış diğer başlıkları okumama rağmen kendi sorunuma cevap bulamadım.
Benim elimdeki bir davada şöyle bir durum ile karşı karşıyayım; müvekkilim adına eşine karşı boşanma davası açtım. Bu davada davalı bayanın şuan halihazırda oturduğu taşınmaz müvekkilimin annesi üzerine kayıtlı. Uzunca bir zamandır da o taşınmazda müşterek hayat sürdürülmüş. Müvekkilim ve annesi ise şuan davalı ve davacı adına ortak kayıtlı başka bir taşınmaz kalmaktalar. Davalı vekili cevap dilekçesinde, üçüncü şahsın maliki olduğu bu ev için Aile Konutu Şerhi uygulanmasını talep etmiş. Kanunda üçüncü bir şahsın taşınmazına bu şerh konulamaz diye açık bir hüküm yok. Fakat davalının dayandırdığı gerekçe olası bir satışta evsiz barksız kalması ki zaten üzerine kayıtlı bir taşınmaz mevcut, böyle bir durumda yok. Yorumlarınızı ve bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Saygılarımla

sayın meslektaşım karşı taraf aile konutu şerhi konulmasını talep edemez çünkü mk 194 de "aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş" derken diğer eşin iaile konutuna malik olması gerektiğini hükme bağlamıştır. zira olayımızda karşı tarafın aile konutu şerhini koydurmada herhangi bir menfaati de bulunmamaktadır çünkü anladığım kadarıyla olayda müvekkilinizin kira sözleşmesini fesh etmesi nedeniyle maduriyetten bahisle böyle bir talepte bulunmaktadırlar halbu ki müvekkilinizin bu haliyle dahi kira sözleşmesini fashe yetkisi bulunmamaktadır mk 194 nedeniyle

Değerli meslektaşım;
Öncelikle cevabınız için çok teşekkür ediyorum. Yanıtınızın birinci cümlesi tam olarak sorunumu çözümleyen niteliktedir. Öte yandan kira sözleşmesi ile alakalı yazdıklarınızı tam olarak anlayamadım. Sanırım ben soruyu yazarken durumu yanlış aksattım. Aile konutu şerhi istenen taşınmaz müvekkilin annesine ait ve evli taraflar uzun zamandır burada oturmuş. Fakat herhangi bir kira sözleşmesi mevcut değil. Evin maliki olan kayınvalide çiftin burada oturmasına rıza gösteriyor ve herhangi bir kira akdi düzenlenmiyor. Zaten hali hazırda iki taraf adına da kayıtlı başka bir taşınmaz da mevcut. Eğer aktarabileceğiniz başkaca bir bilgi varsa paylaşırsanız çok sevinirim. Yanıtınız için tekrar teşekkür ederim.
Saygılarımla

mk 194 üncü maddesinde aile konutu ile ilgili hukuki işlemlerin eşlerden biri tarafından diğerinin katkısı olmadan yapılmasına imkan vermemektedir. Kanunu incelersek bu iki durumda mümkündür.
1-Aile konutunun mülkiyetinin eşlerden birine ait olması
2-Aile konutunun kira sözleşmesiyle sağlanmış olması gerekmektedir.

Olayımızdaki konut 3. bir kişiye aittir. Bu konuta 3. kişiye devri önleme için serh koyulması mantıksızdır.Zaten konut eşler dışında 3. kişe aittir. Şerh konulamayacağı kanısındayım

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/894
K. 2008/2245
T. 25.2.2008
• AİLE KONUTU ( Taşınmazın Tapu Kaydına Aile Konutu İle İlgili Şerhin Verilebilmesi İçin O Konutun Eşlerden Birine Ait Olmasının Zorunlu Olduğu )
• ŞERH VERİLMESİ ( Aile Konutu Olan Taşınmazın Tapu Kaydına Aile Konutu İle İlgili Şerhin Verilebilmesi İçin O Konutun Eşlerden Birine Ait Olmasının Zorunlu Olduğu )
• MÜLKİYETİ 3. KİŞİYE AİT OLAN TAŞINMAZ ( Eşlerce Aile Konutu Olarak Kullanılıyor Olsa Bile Hak Sahibi Olan 3. Kişinin Bu Taşınmaz Üzerindeki Mülkiyet Hakkını Sınırlayıcı Şekilde Tapu Kütüğüne Aile Konutu Şerhi Verilemeyeceği )
4721/m.194
ÖZET : Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi gereğince aile konutu olan taşınmazın tapu kaydına, aile konutu ile ilgili şerhin verilebilmesi için, o konutun eşlerden birine ait olması zorunludur. Mülkiyeti üçüncü kişiye ait bir taşınmaz eşlerce aile konutu olarak kullanılıyor olsa bile, hak sahibi olan 3. kişinin bu taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını sınırlayıcı şekilde, tapu kütüğüne aile konutu şerhi verilemez.

DAVA : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 2.10.2007 gün ve 17890-13145 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü:

KARAR : 1-Davalının nafakalara yönelik karar düzeltme isteğinin incelenmesinde;

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 23.6.1996 gün 4146 sayılı kanun ile değişik 440/III-1 maddesi ile taşınır mal ve alacak davalarında karar düzeltme sınırı 1.1.1998 tarihinden itibaren 300.000.000 liraya 1.1.2000 tarihinden itibaren 600.000.000 liraya 21.7.2004 tarihinden itibaren 6.000.000.000 liraya çıkarılmıştır.

Hukuk Genel Kurulu; 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında açıklanan gerekçelerle, temyiz ve karar düzeltmelerde, bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir.

Karar tarihi itibariyle yıllık nafaka miktarına göre karar düzeltilmesi istenemez. Bu nedenle karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir.

2-Aile konutuna ilişkin karar düzeltme istemine gelince; Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince aile konutu olan taşınmazın tapu kaydına, aile konutu ile ilgili şerhin verilebilmesi için, o konutun eşlerden birine ait olması zorunludur. Mülkiyeti üçüncü kişiye ait bir taşınmaz eşlerce aile konutu olarak kullanılıyor olsa bile, hak sahibi olan üçüncü kişinin bu taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını sınırlayıcı şekilde, tapu kütüğüne aile konutu şerhi verilemez.

Aile konutu şerhi konulması istenilen 10 nolu bağımsız bölümün 1999 yılından bu yana üçüncü kişi durumdaki Sare Ateş'e ait olduğu ve bu kişi adına tapuda kayıtlı bulunduğu davanın ise 26.9.2005 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının üçüncü kişiye ait bu taşınmazın tapu kaydına konutla ilgili şerh verilmesi yönündeki isteğinin reddi gerekirken, hükmün bu bölümü de sehven onanmış olmakla davalının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne, dairemizin onama ilamının aile konutuna mühasır olarak kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple aile konutu yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/I-4. maddesi gereğince davalının karar düzeltme talebinin aile konutuyla ilgili bölüm yönünden kabulüne, dairemizin 2.10.2007 tarihli 2006/17890 esas ve 2007/13145 karar sayılı onama ilamının aile konutuna münhasır olarak kaldırılmasına, hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple aile konutu şerhi verilmesi yönünden BOZULMASINA, davalının nafakalara yönelik karar düzeltme isteğinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 25.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

BU KARAR İŞİNİZE YARAYABİLİR Mİ ACABA?

Sn. av. Easlan; kadının oturduğu ev kayınvalidesinin adına kayıtlı olduğu için meslektaşlarımızın da isabetle yazdıkları gibi aile konut şerhi konulamaz.
Yine taraf karı kocanın birlikte malik oldukları hisseli bir ev vardır. Kadın da erkek de diğerinin rızasını almadan bu hisselerini de satamazlar. Satış olduğu takdirde bir dava ile satış iptal olacaktır.
Bu durumda kadın, oturduğu evden çıksa çıkarılsa dahi tarafların müşterek maliki oldukları eve yerleşerek aile düzenini devam ettirebilir.