Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Günlük Hukuk Haberleri

Yanıt
Old 04-07-2012, 12:27   #991
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan Ankara Barosu'ndan Bir Hatırlatma

CEZA DAVALARINDA TEMYİZ HARCI UYGULAMASI SONA ERMİŞTİR

1. 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacı ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 13. Maddesiyle değişik 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun geçici 1. Maddesi ile getirilen“Yargıtay Ceza Daireleri’ne yapılacak temyiz başvurularında 40,00-TL “ alınmasına yönelik düzenleme Anayasa Mahkemesi’nin 20.10.2011 tarih, 2011/54 E., 2011/142 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş, iptal kararı 29.12.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

2. Anayasa Mahkemesi kararında iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı 29.12.2011 tarihinden başlayarak 6 ay sonra yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.

3. İptal kararında belirtilen 6 aylık süre 29.06.2012 tarihinde sona ermiştir. Bu tarihten sonra, Yargıtay Ceza Daireleri’ne yapılacak temyiz başvuruları için 40,00-TL temyiz harcı alınmayacaktır.

Meslektaşlarımıza saygıyla duyurulur.


http://www.ankarabarosu.org.tr/Detay.aspx?SYF=7212
Old 05-07-2012, 08:39   #992
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

6352 Sayılı "Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun" Resmi Gazete'de yayımlandı.

http://www.resmigazete.gov.tr/eskile...20120705-2.htm
Old 06-07-2012, 14:48   #993
tiryakim

 
Olumlu CHP'li vekillerden tahliye talebi

3. yargı paketinin olaylanmasıyla tahliye talepleri de gelmeye başladı. Ergenekon davasının tutuklu sanıkları CHP'li vekiller Balbay ve Haberal'ın da aralarında olduğu bir çok sanık tahliye talebinde bulundu. CHP yönetiminden yapılan açıklamada "Yarın tahliye bekliyoruz" denildi.

Tutukluluğu zorlaştıran ve tahliyelerin önünü açan '3. yargı paketi'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanmasının ardından tutuklu milletvekillerine de tahliye umudu doğdu.

68'i tutuklu 273 sanıklı Ergenekon davasının bugün görülen 199. duruşmasında tahliye talepleri yağmur gibi geldi.

Davanın görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde yapılan duruşmada tahliye taleplerini aldı.

Sanıklar, kamuoyunda 3. yargı paketi olarak bilinen kanun kapsamında 35 sanık tahliye talebinde bulundu.

Tahliyesini isteyen isimlerden bazıları şunlar:

CHP İzmir milletvekili Mustafa Balbay
CHP Zonguldak milletvekili Mehmet Haberal
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve oğlu Mehmet Bora Perinçek
İnönü Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu
Emekli Albay Dursun Çiçek
Gazeteci Tuncay Özkan


YARIN DEĞERLENDİRİLECEK
Tahliye taleplerini bugün değerlendirmeyen mahkeme başkanı Hüsnü Çalmuk, duruşmayı yarına erteledi.

CHP: TAHLİYE BEKLİYORUZ
CHP yönetiminden konuyla ilgili bir açıklama geldi. Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, NTV'ye yaptığı açıklamada tutuklu milletvekillerinin başvurusu üzerine, yargının duruşmayı beklemeden dosya üzerinden karar verebileceğini ve vekillerinin kısa süre içerisinde tahliye olmasını beklediklerini söyledi.

'MECLİS'İ OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA ÇAĞIRIRIZ'
Toprak, tahliye kararının çıkması durumunda, dün 1 Ekim'e kadar tatile giren Meclis'in olağanüstü toplantıya çağırılacağı belirtildi.

Milletvekillerinin bir an önce Meclis’te yemin ederek görevlerine başlamasını istediklerini belirten Toprak, bunun için yeterli milletvekili sayısını da bulacaklarını ifade etti.

Toprak, tutuklu vekillerin tahliye olması için tüm siyasi partiler arasında artık bir konsensüs olduğunu da belirterek, diğer siyasi partilere de bu konuda kendilere destek vermeleri çağrısında bulundu.

BDP'Lİ VEKİL DE TAHLİYE İSTEDİ
Tahliye talep edenler yalnızca ergenekon davası sanıkları değildi.

KCK davası tutuklusu BDP milletvekili Faysal Sarıyıldız da tahliye talebinde bulundu.

Kanun kapsamında ayrıca, Balyoz davasında Tümgeneral Halil Helvacıoğlu ve Tümgeneral Bekir Memiş'in de aralarında olduğu 17 sanık; Odatv davasında da Soner Yalçın, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan tahliyelerini istedi.

http://www.hukukihaber.net/siyaset/c...bi-h25466.html
Old 06-07-2012, 14:51   #994
tiryakim

 
Varsayılan 3. Yargı paketine Köşk'ten onay

Özel yetkili mahkemeleri (ÖYM) kaldırarak yerine bölgesel ağır ceza mahkemelerinin kurulmasını öngören ‘3. Yargı Paketi’, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından jet hızıyla onaylandı.

Salı günü Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen yasa dün akşam Gül tarafından onaylandı.

Gül’ün Basın Başdanışmanı Ahmet Sever, “Cumhurbaşkanımız adı geçen kanunu, ‘tutukluluğa neden olan koşulları biraz daha ağırlaştırdığı, şartlı tahliyelerin erkene alınmasına zemin hazırladığı ve mağduriyetleri azalttığı’ gerekçesiyle beklemeden onaylama kararı almıştır” dedi.

Sever, Gül’ün, kanuna ilişkin incelemesini TBMM aşamasında başlattığını söyledi.

http://www.hukukihaber.net/mevzuat/3...ay-h25419.html
Old 06-07-2012, 14:52   #995
tiryakim

 
Olumlu ÖYM'leri zaten kaldıracaktık, MİT olayı süreci hızlandırdı

Özel yetkilerle ilgili düzenleme çalışmamız 6 aydan önceye dayanıyor. Ama MİT krizi süreci hızlandırdı. Darbe sanıklarına çıkış kapısı açmadık. ‘Yolsuzluklar izine bağlandı’ demek kötü niyetli. Bu suçlar zaten izne bağlı değil.”

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ, ÖYM’LERİN KALDIRILMASININ PERDE ARKASINI ANLATTI

- Özel yetkili mahkemeler konusunda ne değişti?

CMK 250, 251 ve 252’yi değiştirmedik, kaldırdık. O mahkemeler, hem ihtisas ve hem de özel yetkili mahkemelerdi. Bu yetkilere son verdik. Birkaç istisna dışında ağır ceza mahkemelerinin usulü tekleşti. Yeni mahkemeler, gördükleri davalar, hakim ve savcılarının deneyimi nedeniyle ihtisas mahkemeleri sıfatını aldı. Savunmayı güçlendirdik. Şüphelinin, hakkındaki delillerin bazısını görmesini engelleyen düzenlemeye son verdik. Artık ‘neyle suçlandığımı bilmiyorum’ denilemeyecek. Avukat sınırlaması kalktı. Sanık veya müdafii duruşmadan çıkarılamayacak. Doğrudan soruşturmanın kapsamı daraldı.

- Süren davalar Silivri’de kaldı, yeni davalara yeni bölgesel ihtisas mahkemeleri bakacak. ‘İkili yargılama’ eleştirisi haklı mı?

Hayır. Mevcut davalar aynı mahkemelerde devam edecek. Mahkemelerin, uygulayacakları usul aynı olacak. Bu davaların bazılarını yeni mahkemeye verseydik bu eleştiri yapılabilirdi. Bu davalar başka mahkemelere alınsa ‘yargılamaya müdahale’ eleştirisi yapılırdı. Yeni mahkemenin onlarca klasörden oluşan dosyaları incelemesi yargılamayı uzatırdı. Kararlara da şüpheyle bakılırdı.

- ‘Yolsuzlukları hükümetin iznine bağladığınız’ eleştirisi var.

Gerçek şu; rüşvet, irtikap, zimmet, ihale ve alım ve satıma fesat karıştırma suçları zaten herhangi izne tabi değil, doğrudan soruşturulur. Ayrıca idarenin izin yetkisi de idari yargı denetimine tabidir.

- ‘Genelkurmay başkanlarının yargılanması da izne bağlanacak’ denildi ama yapmadınız.

Doğrudan soruşturma, kişilerin sıfatlarına değil suçlara göre belirlendi. Bunların dışında genel izin kuralı işler. Göreviyle ilgili olmak kaydıyla. Biz meclis ve hükümete karşı suçlara izin sistemi getireceğimizi hiç söylemedik.

- Özel yetkilerin kaldırılması ne zaman gündeminize geldi?

Bu düzenleme üzerinde 6 aydan fazladır çalışılıyor. Mecliste grubu bulunan bütün partilerin, toplumun önemli bir kesiminin özel yetkili mahkemelere dönük eleştirileri uzun süredir vardı. Hükümet ve meclis bunu gözardı edemezdi.

- Ama özel yetkileri de siz vermiştiniz.

İlk defa biz vermedik. Eski DGM’lerde de aynı yetkiler vardı. Özel yetkili ağır ceza mahkemeleri sonra kuruldu. Zamanla ihtiyacın ortadan kalkması, düzenlemenin eksik veya yanlış olması durumunda Meclis düzenlemeyi değiştirebilir.

- Bu da MİT Müsteşarı’nın ifadeye çağrılmasına karşı atılmış bir adım mı?

Bu çalışma Sayın Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasından çok önce başladı. Sayın Fidan’ın ifadeye çağrılması süreci başlatmadı, belki hızlandırmış olabilir.

SAVCILAR CESUR AMA O CESARET İKLİMİNİ BİZ OLUŞTURDUK

Öyle bir hava yaratılmak istendi ki, sanki hükümet doğruyu bilmiyor, kendi ayağına kurşun sıkıyor da birileri buna engel olmak istiyormuş gibi. Bugün Türkiye’de 12 Eylül yargılanıyorsa, 28 Şubat soruşturuluyorsa, Meclis’te darbeler araştırılıyorsa, 27 Nisan e-muhtırası çöpe atılmışsa, milletin istediği Cumhurbaşkanı seçilmişse, anayasa değiştirilmişse, darbe girişimleri soruşturuluyorsa bu AK Parti’nin milletin emanetine sahip çıkmasının sunucudur. Bugün savcılar gerçekten cesur. Ama bu cesaret iklimini biz yarattık.

- Şu anda ‘korkulan olmadı’ sessizliği var sanki.

Endişeleri veya söyledikleri doğru çıkmayınca tartışma bitti.

YARGININ HUKUK DIŞI ADIMLARINI MECLİS’LE DÜZELTTİK

- ‘Ergenekoncular, balyozcular serbest bırakılacak’ tepkilerini nasıl karşıladınız?

AK Parti daima hukukun üstünlüğünü hakim kılmak, milletin iradesi üzerindeki gölgeyi kaldırmak için mücadele etti. Sürece bakalım: Partiyi kurduk seçime gidiyoruz kapatma davası; Genel Başkanımız’ın partiden ayrılması için AYM’nin ihtar vermesi; hukuk çiğnenerek milletvekili listesinden silinmesi; Silivri’deki davalardan bilinen müdahale girişimleri, Cumhurbaşkanı seçim süreci; 367 kararı; 27 Nisan 2007 e-muhtırası; erken seçim; Cumhurbaşkanı seçimi; kapatma davası; yargının siyasallaşması; Anayasa 10 ve 42. madde değişiklikleri; 26 maddelik anayasa değişikliği; 2011’in Ağustos’unda komutanların toplu istifası... Bu süreçte milletin emanetini başka güçlerle paylaşmayan AK Parti iktidarıdır. Bu AK Parti için darbecilerle anlaştı, onları serbest bırakacak demek büyük bir haksızlıktır.

- Özel yetkilerin alınmasıyla darbe davaları da Susurluk’un akıbetine uğrar mı?

Hayır, uğramaz. Suç tanımı değişmiyor, cezalar kaldırılmıyor ve azaltılmıyor, tutuklama nedenleri değiştirilmiyor, dosyalar aynı, deliller aynı, sanıklar aynı, mahkeme ve hakimler aynıdır.
Old 06-07-2012, 14:52   #996
tiryakim

 
Varsayılan Mahkemeler ve savcılıklar fiziken ayrı yerde olmalı

HSYK, tarihinde ilk kez 4 yıllık stratejik plan oluşturdu.

Planda, Başsavcılıkların kullanımında olan adliye bütçelerinin Ağır Ceza Mahkemeleri için de tahsis edilmesi istendi. HSYK’nın ilk stratejik planı olan ve 2012-2016 yıllarını kapsayan bu Plan, HSYK’nın resmi sitesinden yayınlandı. Kurul’un varmak istediği amaç ve hedefler ile bu doğrultuda yürüteceği faaliyetlere yer verilen plan, kürsü hakimleri ve savcılarıyla yüksek mahkemeler, üniversitelerden gelen değerlendirmeleri baz alınarak oluşturuldu. Yargı teşkilatının yeniden yapılandırılması gerektiği ifade edilen Planda, “Ülkemizde savcılık ve mahkemelerin aynı adliye binasında hizmet vermesi yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda da bir takım eleştirileri beraberinde getirmektedir” denildi. Planda, Adalet Bakanlığı ile işbirliği yapılarak savcılık ve mahkeme teşkilatlarının fiziksel mekanlarının ayrılmasını sağlamanın hedeflendiği kaydedildi.

Ağır cezalara özel bütçe

Stratejik planda en dikkat çeken bölümlerden birini de Ağır Ceza Mahkemelerine bütçe tahsis edilmesi konusundaki hedef oluşturdu. Bu konuda Adalet Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı ile işbirliği yapılarak yeni bir Adliye Bütçe Sistemi oluşturulmasının hedeflendiği belirtildi. Yargı bağımsızlığının sağlanabilmesi için bütçenin Adalet Bakanlığı tarafından değil HSYK tarafından dağıtılması istenerek “En azından ağır ceza mahkemeleri düzeyinde yıllık bütçe” tahsisi istendi.

KURUMUN GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLERİ

HSYK, güçlü-zayıf yönleri ve kendisine yönelik tehdit olarak görülen olumsuz tarafları da belirledi. Kurumun belirlediği güçlü ve zayıf yönlerden bazıları:

Güçlü Yönler: Anayasal bir kurul olması, İdari ve mali yönden bağımsız olması, Kendine ait sekreteryası ve bütçesinin bulunması, Teftiş Kurulunun HSYK’ya bağlı olması.

Zayıf Yönler: Müstakil binasının olmaması,yabancı dil bilen personel sayısının az olması, hâkim ve savcı adayı alım sürecinde yer almaması, Meslek etiği ilkelerinin belirlenmemiş olması.
Old 08-07-2012, 21:30   #997
tiryakim

 
Olumlu Yargıtay'dan tapulaştırmaya 'adil denge' kriteri

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararına uyarak, Hazine'nin tapulaştırmada, 'adil dengeyi' koruması gerektiğine hükmetti

Daire, tapulaştırmada mülkün değerine karşılık gelen makul bir meblağı ödenmeden, vatandaşları mülkten mahrum bırakmanın aşırı bir müdahale anlamına geleceğine karar verdi.
İki kardeş, İzmir'in Bornova İlçesi Kavaklıdere Köyü Kazancıdere mevkiinde 1976 yılında arazi satın aldı. Orman Yönetimi parselin orman sayılan yerlerden olduğu savıyla satın alınan parselin tapu kaydını iptal ederek, Hazine adına tescil etti. Kardeşler karara itiraz edince konu yargının gündemine taşındı. Davaya bakan İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, zarara neden olan işlemin kadastro çalışmasından kaynaklandığını, kadastro tespit çalışmalarının denetiminin Hazine'nin görevini yapmayarak orman alanı içinde gerçek kişiler adına tapu kaydı oluşmasına yol açtığını bu nedenle de uyuşmazlığın idari yargıda çözülmesi gerektiğini belirterek, davayı görev nedeniyle reddetti. Karara itiraz edilince dosya Yargıtay'ın gündemine geldi. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozarak tapulaştırmada "adil denge" kriterine dikkat çekti.


-DEĞER EMSAL KARARLAŞTIRMASI YAPILARAK BELİRLENMELİ-


Mülkiyet hakkının Anayasa, yasalar ve Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle güvence altına alındığına dikkat çeken Daire, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) "Turgut ve diğerleri-Türkiye" kararında devlet tarafından tazminat ödenmeksizin taşınmazın geri alınmasının orantısız bir müdahale olduğu ve adil dengenin kurulamaması ihlali kabul ettiğini anımsattı. Daire kararında, AİHM'in Türkiye davasında "tabiatın ve ormanların korunması amacının kamu yararı kapsamına girdiğine dikkat çektiğini belirterek, mülkiyetten yoksun bırakma halinde ihtilaf konusu tedbirin arzu edilen dengeye riayet edilip etmediğinin ve bilhassa da başvuranlara orantısız bir yük yükleyip yüklenmediğinin belirlenmesi için iç hukukta öngörülen telafi yöntemlerinin dikkate alınması gerektiğini hatırlattı. AİHM'in mülkün değerine karşılık gelen makul bir meblağın ödenmeden mülkiyetten mahrum bırakmanın aşırı bir müdahale teşkil edeceği kararına atıfta bulunan Daire, tabu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğunu anımsattı. Tapulaştırmada yapılan hatalardan devletin sorumluluğunun kabul edilmesi gerektiğine işaret eden Daire, "Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Bu işlemler nedeniyle zarar görenler, Türk Medeni Kanunu hükümleri gereğince zararlarını tazmini için hazine aleyhine adli yargıda dava açabilirler" dedi. Davanın niteliğine göre tazminat miktarı belirlenirken öncelikli konunun, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliğinin ve değerinin hesaplanması olduğuna işaret edilen kararda, "Arazi niteliğindeki taşınmaz başka değişle tarım alalındaki net gelir esas alınarak arsa niteliğindeki taşınmazlar için de emsal karşılaştırılması yapılarak değeri belirlenmelidir" dedi.
Old 08-07-2012, 21:31   #998
tiryakim

 
Olumlu Kaçak elektrik kullanmak 'hırsızlık' kapsamından çıkarıldı

3. yargı paketiyle birlikte kaçak elektrik kullanmak ‘hırsızlık’ kapsamından çıkarıldı. Bu yasayla birlikte hakkında suç duyurusu bulunan 600 bin kişi elektrik hırsızlığından kurtulacak.

Meclis'te kabul edilen 3'üncü yargı paketi, elektrik hırsızlığından mahkum olanlar için de önemli değişiklikler getirdi.

Yeni yasa ile hakkında suç duyurusunda bulunulan yaklaşık 600 bin kişi elektrik hırsızlığından kurtulacak.

Habertürk gazetesinde yer alan habere göre, bu yargı paketiyle birlikte elektrik hırsızlığından dolayı sabıkasına ‘hırsızlık’ suçu eklenenlerin sabıka kaydından 'hırsızlık' suçunun silinmesinin önünü açılacak.

Yasayı değerlendiren hukukçular, 3'üncü yargı paketinde getirilen değişiklikle, yüz binlerce kişinin de yaşamı değişeceğini belirtti.

Ancak bu yasadan faydalanmak isteyenler öncelikle 6 ay içinde kaçak kullandığı elektriğin parasını TEDAŞ'a ödemesi gerekiyor.

Daha sonrada 3'üncü yargı paketinde yer alan madde kapsamında, 'elektrik hırsızlığı' yerine 'karşılıksız yararlanma' suçundan yeniden yargılanma için ceza aldığı mahkemeye başvuracak.

Adalet Bakanlığı kaynakları ise, her yıl 70 bin kişi hakkında kaçak elektrikten dava açıldığını belirtiyor.
Old 08-07-2012, 21:36   #999
tiryakim

 
Varsayılan Avukatsız hüküm verilebilmesine ilişkin kanun teklifi ile ilgili ortak basın açıklama

AVUKATSIZ HÜKÜM VERİLEBİLMESİNE İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI



KEYFİLİK, KANUNİLİK KAZANABİLİR, ANCAK ASLA MEŞRUİYET KAZANAMAZ. SAVUNMA KUŞATILAMAZ!



Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının 22.05.2012 tarihli, aynı konudaki Basın Açıklamasında da belirtildiği üzere, yargılamanın kurucu unsurlarından olan savunma ve onun temsilcisi avukat olmaksızın hüküm verilmesine olanak sağlayacak kanun değişikliği teklifini kabul etmemiz mümkün değildir.



Bilindiği üzere Ceza Muhakemesi Kanununun mevcut 188/1.maddesine göre kanunun zorunlu müdafiliği kabul ettiği hallerde hüküm verilebilmesi için, hakim ve savcının yanı sıra müdafiin hazır bulunması şarttır. Bu düzenleme, hukuk devletinin en önemli göstergelerinden olan adil yargılanma hakkının ve onun parçası olan savunma hakkının teminatlarından birisidir.



Hal böyleyken, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sunulan kanun teklifine göre, mahkemelerin, çocuklar ile ilgili yargılamalar hariç müdafi/vekil yokluğunda da hüküm verebilmelerinin yolu açılmaktadır. Basında bu teklif, kamuoyunda "Balyoz davası" olarak anılan davada mahkeme heyeti ile sanık müdafileri arasında yaşanan gerilime bir "çözüm" ve avukatın yokluğunda da karar verilebilmesini sağlayacak bir "formül" olarak nitelenmektedir.



Her şeyden önce hukuk devletinde belirli bir olaya, davaya özel kanun çıkarılamaz. Kanunlar kamunun/toplumun menfaatine, genel, soyut ve objektif nitelik taşırlar. Bu çerçevede teklifin tamamen sübjektif, keyfi ve toplum yararına aykırı olduğu, olaya ve davaya özel bir düzenleme olduğu açıktır.



Daha da önemlisi ve vahimi, avukatsız karar verilebilmesine imkân tanıyacak bir düzenleme, tüm vatandaşlar için yaşamsal bir tehlike ve hukuk devletinin sonudur.



Hak arama özgürlüğü ve savunma hakkı, avukata değil toplumun tüm kesimlerine, bireylerine ait vazgeçilmez öneme sahip bir haktır. Hukukun karmaşık ve teknik yapısı karşısında vatandaşın savunma hakkını etkin ve işlevsel bir şekilde kullanabilmesinin vasıtası ve güvencesi ise müdafidir, avukat'tır.



Duruşmalarda avukat hazır olmaksızın hüküm verilebilmesi halinde vatandaşın savunma hakkını kullanabilmesi fiilen olanaksız hale gelecek, keyfiliğin insafına terk edilecektir. Böyle bir düzenleme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde yer alan adil yargılanma hakkına ve Anayasamızın 36.maddesinde düzenlenen hak arama özgürlüğüne, hukuk devleti ilkelerine de açıkça aykırı olacaktır.



Yargılama, sadece hâkim ve savcıdan ibaret olmayıp, savunma ve onun temsilcisi avukatın da etkin bir biçimde yer aldığı kolektif bir süreçtir. Avukatın olmadığı yerde etkin ve işlevsel bir savunma yoktur, olamaz. TCK'nun 6.maddesine göre tıpkı hâkim ve savcı gibi yargı görevi yapan avukatı salondan, yargılamadan çıkarmak, adaleti çıkarmak, sürgüne göndermek demektir. Savunma, avukat, adaletin ve yargılamanın meşruiyet temelidir. Avukat yargılamada halkın temsilcisidir. Savunmanın temsilcisi avukatın bulunmadığı, savunma hakkının etkin ve işlevsel olarak kullanılamadığı hiçbir yargılamanın adil olabilmesi mümkün olmadığı gibi, bu şekilde verilecek kararların da meşruiyeti olmayacaktır.



Tüm yurttaşlarımızı ve ilgilileri uyarıyoruz: Bu düzenleme ile vatandaşın savunma hakkı elinden alınmakta, vatandaş, keyfiliğin acımasızlığına terk edilmektedir. Yine bu şekilde adil yargılanma hakkının özü ortadan kaldırılmakta, hukuk devleti yok edilmektedir. Bundan en büyük zararı vatandaşlarımız, ülke ve yine yargı görecektir. Çünkü artık kendilerini avukat vasıtasıyla etkin bir biçimde savunma imkânları ellerinden alınmaktadır. Belirli bir olayı, durumu bahane ederek ve fırsat bilerek, kendilerince "çözmek" adına kimsenin, "savunmasız bir yargılama ve hüküm verilmesinin önünü açmak, adil yargılanma hakkını ve hukuk devletini yok etme hak ve yetkisi" bulunmamaktadır. Sayısal ve siyasal çoğunlukla belki keyfilik, kanunilik kazanabilir, ama hukuksallık ve meşruiyet kazanamaz.



Yargılamadan savunmayı çıkararak adeta bir "dikensiz gül bahçesi" yaratılmak istenmektedir.



Bu nedenlerle; biz aşağıda imzası olan Barolar, uluslararası kuruluşlara konuyu iletme ve gerekli diğer girişimler dahil, bu düzenlemeyle sonuna kadar mücadele etme kararlılığımızla birlikte, çok geç olmadan başta Meclisteki hukukçu milletvekilleri olmak üzere tüm milletvekillerini ve tüm vatandaşlarımızı bu teklife karşı tutum almaya, yaşamsal önemdeki savunma haklarına sahip çıkmaya, siyasi iktidarı da ağır sonuçları olacak bu teklifi geri çekmeye çağırıyoruz.



Her zaman söylendiği gibi: Hukuk, adil yargılanma ve savunma hakkı bir gün herkese lazım olur…22.05.2012



Kamuoyuna saygı ile duyurulur.



Av. Sümer GERMEN
AYDIN BARO BAŞKANI
Av. Aziz ERBEK
ADANA BARO BAŞKANI
Av. Metin FEYZİOĞLU
ANKARA BARO BAŞKANI





Av. İzzet VARAN
ARTVİN BARO BAŞKANI
Av. Yaşar MEYVACI
BALIKESİR BARO BAŞKANI
Av. Halime AYNUR
BİLECİK BARO BAŞKANI





Av. Müjdat İLHAN
DENİZLİ BARO BAŞKANI
Av. Ahmet ULUDAĞ
EDİRNE BARO BAŞKANI
Av. Gültekin UZUNALİOĞLU
GİRESUN BARO BAŞKANI





Av. Ümit KOCASAKAL
İSTANBUL BARO BAŞKANI
Av. Sema PEKDAŞ
İZMİR BARO BAŞKANI
Av. Seyfettin CİVELEKOĞLU
KASTAMONU BARO BAŞKANI





Av. Murat ŞİRVANLI
KAYSERİ BARO BAŞKANI
Av. Fadıl ÜNAL
MANİSA BARO BAŞKANI
Av. Mustafa İlker GÜRKAN
MUĞLA BARO BAŞKAN





Av. Ali Galip ERGÜL
SİNOP BARO BAŞKANI
Av. Ahmet Müsellem GÖRGÜN
TEKİRDAĞ BARO BAŞKANI
Av. Rıza ALBAY
UŞAK BARO BAŞKANI





Av. Cevdet BEKLER
YALOVA BARO BAŞKANI

Av. İbrahim Kerem ERTEM
ZONGULDAK BARO BAŞKANI

http://www.izmirbarosu.org.tr/haberl...aması-(6).aspx
Old 08-07-2012, 21:38   #1000
tiryakim

 
Varsayılan Karşı yan vekalet ücretlerinin Katma Değer Vergisi'ne tabi olmadığına ilişkin vergi m

" Karşı yan vekalet ücretinin Katma Değer Vergisi'ne tabi olmadığı"na ilişkin Vergi Mahkemesi kararı.

İstanbul Barosu avukatlarından Sayın Mehmet KAYA tarafından, İstanbul 11.Vergi Mahkemesi'nde açılan ve kabulle sonuçlanan davada" Karşı yan vekalet ücretinin Katma Değer Vergisi'ne tabi olmadığı"na karar verilmiştir.

Karar henüz Danıştay denetiminden geçmemiş ise de meslektaşlarımızın bu konuda yaşadığı tereddütleri gidermek bakımından önemli bulduğumuz bu karar için, başta Sayın Av.Mehmet KAYA ve emeği geçen diğer meslektaşımıza teşekkür ederiz.

Saygılarımızla.

İzmir Barosu Başkanlığı


http://www.izmirbarosu.org.tr/haberler/diğer-haberler/vergi-mahkemesi.aspx#GolgeliPencereGosterNormal('Vergi Mahkemesi Kararı','/IzmirBaro/pdf/ahm/vergiiiii.pdf')
Old 08-07-2012, 21:43   #1001
tiryakim

 
Olumlu Ceza Davalarinda Temyİz Harci Uygulamasi Sona ErmİŞtİr

1.6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacı ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 13. Maddesiyle değişik 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun geçici 1. Maddesi ile getirilen“Yargıtay Ceza Daireleri’ne yapılacak temyiz başvurularında 40,00-TL “ alınmasına yönelik düzenleme Anayasa Mahkemesi’nin 20.10.2011 tarih, 2011/54 E., 2011/142 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş, iptal kararı 29.12.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

2.Anayasa Mahkemesi kararında iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı 29.12.2011 tarihinden başlayarak 6 ay sonra yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.

3.İptal kararında belirtilen 6 aylık süre 29.06.2012 tarihinde sona ermiştir. Bu tarihten sonra, Yargıtay Ceza Daireleri’ne yapılacak temyiz başvuruları için 40,00-TL temyiz harcı alınmayacaktır.

Meslektaşlarımıza saygıyla duyurulur.

Anayasa Mahkemesi’nin 20.10.2011 tarih, 2011/54 E., 2011/142 K. sayılı kararı

http://www.resmigazete.gov.tr/eskile...0111229-13.htm
Old 16-07-2012, 09:13   #1003
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan İşsizlikle İlgili Haksız Uygulamaya Dava Açmak Yasaklandı!..

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...ium=fac ebook
Old 16-07-2012, 19:03   #1004
tiryakim

 
Varsayılan 2012 Yılı İcra Müdür ve Yardımcıları Yaz Kararnamesi Açıklandı

688 icra müdür ve yardımcısının atama
işlemi yapıldı.


Adalet bakanlığından



İcra Dairelerinin etkinliğinin, verimliliğinin ve hizmet standartlarının yükseltilmesi amacıyla; 02/04/2012 tarihli genel yazımızda belirtilen ilkeler ve İcra Müdür ve Yardımcılarının Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler neticesinde 688 icra müdür ve yardımcısı kararnameye dahil edilmiştir.





Kararnameye dahil icra müdür ve yardımcılarının atama kararlarını tebellüğ etmeleri ve görevlerinden ayrılmalarının talepleri halinde en geç 22/08/2012 tarihine kadar yapabilmelerine olanak sağlanmıştır.



Ataması yapılan icra müdür ve yardımcılarına yeni görev yerlerinde başarılar diler, kararnamenin icra teşkilatına hayırlı olmasını temenni ederiz



EK: 2012 İcra Müdür ve Yardımcıları Kararname Listesi



Haber Kaynağı : icrada.net

Kaynak : http://haber.icrada.net/1375-2012-yili-icra-mudur-ve-yardimcilari-yaz-kararnamesi-aci
Old 20-07-2012, 10:13   #1006
av.eduss

 
Varsayılan Sabıka Kaydı Artık Ücretsiz

Kanun No. 6353
Kabul Tarihi: 4/7/2012

MADDE 33 – 5352 sayılı Kanunun 17 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Old 20-07-2012, 12:33   #1007
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.eduss
http://www.cnnturk.com/2012/turkiye/...1.0/index.html

İstanbul Barosu Sitesi'nden alıntıdır:

Haber » Güncel
Son Güncelleme: 19.07.2012 15:44:48
Etkinlik Tarihi: 19.07.2012

ANAYASA MAHKEMESİ ADLİ TATİLİN 20 TEMMUZ'DA BAŞLAYIP 31 AĞUSTOS'TA SONA ERMESİNE İLİŞKİN HÜKÜMLERİNİ İPTAL ETTİ

Davayı esastan görüşen Anayasa Mahkemesi KHK ile ilgili incelemesini, "KHK hükümlerinin, yetki kanunu kapsamında olup olmadığı" ve "Anayasa'ya aykırılık" durumu yönünden yaptı.

Yüksek Mahkeme, adli tatilin başlangıcını 1 Ağustos'tan 20 Temmuz'a çeken maddelerin de aralarında bulunduğu 16 maddeyi yetki kanunu kapsamına girmediğinden iptal etti.

İptal düzenlemeleri, kararın resmi gazetede yayınlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecektir.
Bu çerçevede, Baromuzca, anayasa ve idare hukuku uzmanları ile yapılan görüşmelerde, yürürlük için 6 aylık süre öngörülmesine yönelik kararın, 2012 düzenlemesini etkilemeyeceğini, bu bağlamda 20 Temmuz – 31 Ağustos tarihleri arasındaki adli tatilin geçerli olduğu şeklinde anlaşılması gerektiği mütalaası alınmıştır.
Bununla birlikte, özellikle süreler açısından Yargıtay’ın kararı etkili olacağından meslektaşlarımızın tedbirli olmaları tavsiye edilmektedir.
Old 30-07-2012, 10:58   #1008
Av. Engin EKİCİ

 
Dikkat Aile Konutu Şerhinde Son Durum

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...&postcount=723

Bağlantıda paylaştığım gelişme, yürütmeyi durdurma kararı halen devam ettiğinden geçerliliğini koruyor ve mahkeme kararı olmadan aile konutu şerhi işlenmiyor. Konu hakkında İstanbul Barosu'nca yapılan basın duyurusu için bknz:http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...atID=1&ID=7233
Old 02-08-2012, 08:22   #1010
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Barış
bir de buna bakın.

http://www.haberturk.com/gundem/habe...ara-kotu-haber

bu işi başkalarına yaptırmak gayesi midir bu şimdi? bırakalım piyasa halletsin..alacak verecek işlerinden avukata ne değil mi? ne girersin birilerinin pazarına
Old 02-08-2012, 14:46   #1011
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Barış
bir de buna bakın.

http://www.haberturk.com/gundem/habe...ara-kotu-haber

Yargıtay, seri dava diye nitelediği dava dosyalarında, her dosyadan aynı kararın çıkacağını garanti ediyor muymuş?
Old 02-08-2012, 14:54   #1012
uye8490

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Barış
bir de buna bakın.

http://www.haberturk.com/gundem/habe...ara-kotu-haber

Alıntı:
Misafir02 Ağustos 2012 Perşembe 04:43

Ula avukat bu kadar para aliyo mu ben bosa okuyom

Verilen adresteki habere yapılan bir yorum.
Old 02-08-2012, 15:07   #1013
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özgür DİKTAŞ
Alıntı:
Misafir02 Ağustos 2012 Perşembe 04:43

Ula avukat bu kadar para aliyo mu ben bosa okuyom

Verilen adresteki habere yapılan bir yorum.

Güzel dilimizi ancak bu kadar kullanabildiğine göre, gerçekten boşuna okuyormuş.
Old 05-08-2012, 00:57   #1014
Av.Emin

 
Varsayılan Vİze Ve İkamet İhlalİ Yapan Yabanci Uyruklular İÇİn Son Tarİh 15 Agustos



Ülkemize herhangi bir nedenle girmiş ve vize kalma süresi dolduktan sonra ülkeyi terk etmemiş ya da ikamet izin süresi bittiği halde ülkeyi terk etmeyenler için, 6 aylık ikamet tezkeresi başvurusunda bulunabilmek için son tarih 15 ağustos 2012. Aksi halde bu durumda olan kişiler tespitleri halinde sınır dışı edilecektir.

Ülkemizde vize veya ikamet ihlali süresine bakılmaksızın sakıncalı durumu bulunmayan tüm yabancılara vize ve ikamet ihlalinden kaynaklanan harç ve cezalarını ödemeleri halinde 6 aya kadar geçerli ikamet izni verilmesi İçişleri Bakanlığının emirleriyle uygun görülmüştür.

http://yabancilar.iem.gov.tr/
http://www.dunya.com/yurtdisindan-ge...i-149157yy.htm
Old 10-08-2012, 15:34   #1015
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan GBT kaydı artık öğrenilebilecek.

Başbakanlık, vatandaşın Genel Bilgi Toplama (GBT) kayıtlarına ulaşabilmesini sağlayacak emsal bir karara imza attı. Karar uyarınca GBT’sini öğrenmek isteyen vatandaşlar emniyete başvurabilecek.

Başbakanlık önemli bir karara imza atarak, isteyenin Emniyet ve Jandarma’nın kullandığı Genel Bilgi Toplama (GBT) kayıtlarına ulaşabilmesinin yolunu açtı.

Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre; GBT kayıtlarını “şeffaflaştıran” bu süreç, avukatı aracılığıyla emniyete başvurarak hakkında GBT kaydı olup olmadığını soran bir vatandaşın talebinin reddedilmesiyle başladı.

Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce bu talebi, “Bilgi Toplama Yönergesinin 16/c-6” maddesi uyarınca geri çevrilen vatandaş, konuyu Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na taşıdı. Kurul da ocak ayında aldığı ve kamuoyu ile yeni paylaştığı kararında, bilgi edinme yasasının, “Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler” ve “Başvurunun reddedilmesi hâlinde bu kararın gerekçesi ve buna karşı başvuru yolları belirtilir” hükümlerini anımsattı.

Kurul, ardından da şu gerekçelerle GBT kaydına erişim yolunu açtı:

“Anılan kurumca verilen cevapta ise yukarıda bahsi geçen mevzuata uyulmadığı, bir yönerge hükmünden bahisle Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında yapılan bir başvurunun reddedilemeyeceği tespitiyle başvuru sahibince itiraza konu bilgi talebinin müvekkili hakkındaki kayıtlı bir bilgi talebi olduğu ve iş bu talebin de 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun istisna hükümleri kapsamında olmadığı değerlendirildiğinden başvuru sahibinin erişimine sunulması gerektiğinin; Beşiktaş Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bildirilmesine oy birliği ile karar verilmiştir.”


EMSAL NİTELİĞİNDE

Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nun “emsal” niteliğindeki kararları bütün kurumlar için bağlayıcı özellik taşıyor. Bilgi Edinme Yasası, kararların gereğini yerine getirmeyenler için yaptırım da öngörüyor. Kurulun GBT kayıtlarına erişim yolunu açan kararı da aynı şekilde bütün güvenlik birimleri için “emsal” niteliği içeriyor.

Buna göre, GBT kayıtlarına ulaşmak isteyenler, kurulun www.bedk.gov.tr adresli resmi internet sitesinde yer alan 27 Ocak 2012 tarihli ve 2012/83 sayılı bu kararını emsal göstererek emniyet müdürlüklerine başvurabilecek.

Emniyet müdürlüklerinin de bu karar uyarınca vatandaşların bu başvurularını olumlu karşılık vermesi gerekiyor.

Kaynak: http://www.gencbaro.org/haber/vatand...lebilecek.html
Old 10-08-2012, 16:23   #1016
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

http://www.binavukat.org/

TEK HEDEF,
DÜNYA STANDARTLARINDA AVUKATLIK KOŞULLARINI HAYATA GEÇİRMEK..

Genç Baro Bin Avukat Girişimi
Old 17-08-2012, 10:54   #1018
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bülent AKÇADAĞ
Haberin linki için http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/21245602.asp

Yargıtay'ın bu konudaki görüşü yıllardır aynıdır. Ama galiba Hürriyet gazetesi yeni öğrenmiş.
Old 17-08-2012, 13:54   #1019
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan Afet Sigortaları Kanunu...

Afet Sigortaları Kanunu 18/08/2012 itibariyle yürürlüğe giriyor. Yasa metni ve haber için:

http://www.resmigazete.gov.tr/eskile...0120518-4..htm

http://ekonomi.haberturk.com/emlak-m...kim-yaptiracak
Old 17-08-2012, 14:28   #1020
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Afet Sigortaları Kanunu 18/08/2012 itibariyle yürürlüğe giriyor. Yasa metni ve haber için:

http://www.resmigazete.gov.tr/eskile...0120518-4..htm

http://ekonomi.haberturk.com/emlak-m...kim-yaptiracak

DASK ile depreme dayanıklı evler yapılacak, riskli evler yıkılacak değil mi? 1999 Yılından itibaren toplanan paralarla ne çok ev yapılmış/onarılmıştır.

Bugün 17 ağustos 1999 depreminin yıldönümü. Kanunun yürürlük tarihi manidar...Bilerek mi, yaptılar acaba?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06257606 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.