Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Geçersiz Tebligat Nasıl Sonuç Doğurur?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-06-2012, 13:23   #1
adalet için

 
Varsayılan Geçersiz Tebligat Nasıl Sonuç Doğurur?

Tesadüfen haberimiz olan Yaklaşık 1 yıl önce açılan bir davada davalı tarafa usulsüz tebliğ yapıldığını fark ettim.Geçen celse dosyaya vekalet sundum.Dava nerdeyse sona gelmiş ancak geçersiz tebliğ yapılan tüm işlemleri de geçersiz kılmaz mı?konuya ilşikin yargıyat kararı var mı?Şimdiden tşkkr.
Old 15-06-2012, 13:45   #2
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/16885 K. 2005/177 T. 24.1.2005
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Davacının İkinci Haciz İhbarı Tebliği Yokluğunda Başkasına Yapılması - Muhatabın Adreste Bulunamamasının Geçici veya Devamlı Olup Olmadığı Yolunda Bir Belirlemenin Yer Almaması/Geçersiz Tebligat Nedeniyle Davanın Açılma Süresinin Başlamasında Esas Alınamayacağı )
• GEÇERSİZ TEBLİGAT ( Muhatabın Adreste Bulunamamasının Geçici veya Devamlı Olup Olmadığı Yolunda Bir Belirlemenin Yer Almaması - Menfi Tespit Davasının Açılma Süresinin Başlamasında Esas Alınamayacağı )
• İKİNCİ HACİZ İHBARNAMESİ ( Tebliği Yokluğunda Başkasına Yapılması - Muhatabın Adreste Bulunamamasının Geçici veya Devamlı Olup Olmadığı Yolunda Bir Belirlemenin Yer Almaması - Geçersiz Tebligat Nedeniyle Menfi Tespit Davasının Açılma Süresinin Başlamasında Esas Alınamayacağı )
• MUHATABIN YOKLUĞUNDA TEBLİGAT ( Adreste Bulunamamasının Geçici veya Devamlı Olup Olmadığı Yolunda Bir Belirlemenin Yer Almaması - Geçersiz Tebligat Nedeniyle Menfi Tespit Davasının Açılma Süresinin Başlamasında Esas Alınamayacağı )
2004/m.89/1,3
7201/m.21
Tebligat Tüzüğü m.28
ÖZET : İİK.nun 89/1 maddesine göre gönderilen birinci haciz ihbarına itiraz etmeyen davacının, işyeri adresine çıkarılan ikinci haciz ihbarı tebliği yokluğunda başkasına yapılmıştır. Bu tebligat parçasında, muhatabın adreste bulunamamasının geçici veya devamlı olup olmadığı yolunda bir belirleme yer almamaktadır. Şu durumda, yapılan tebligat 7201 sayılı Yasa m. 21 ve Tüzük m. 28 hükümlerine uygun düşmemiştir. Tebligatın geçerliliğinin ise mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Böylece geçersiz olduğu anlaşılan tebligat sürenin başlamasına esas alınamaz.

DAVA : Davacı Necati Bayraktaroğlu vekili Avukat A. Metin Örs tarafından, davalı Nebi Yalçınkaya vd. aleyhine 10.5.2002 gününde verilen dilekçe ile İİK.nun 89. maddesinden kaynaklanan borç nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tesbitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın süre yönünden reddine dair verilen 21.11.2002 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava İİK.nun 89/3. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece hak düşürücü süreden sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davalı tarafından dava dışı borçlu aleyhine yürütülen icra takibi nedeniyle, İİK.nun 89/1 maddesine göre gönderilen birinci haciz ihbarına itiraz etmeyen davacının, işyeri adresine çıkarılan ikinci haciz ihbarı tebliği yokluğunda başkasına yapılmıştır. Bu tebligat parçasında, muhatabın adreste bulunamamasının geçici veya devamlı olup olmadığı yolunda bir belirleme yer almamaktadır. Şu durumda, yapılan tebligat 7201 sayılı Yasa m. 21 ve Tüzük m. 28 hükümlerine uygun düşmemiştir. Tebligatın geçerliliğinin ise mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Böylece geçersiz olduğu anlaşılan tebligat sürenin başlamasına esas alınamaz. O halde davacının haczi öğrenme tarihi tarafların göstereceği deliller toplanarak belirlenmeli ve davanın süresinde açıldığı anlaşılırsa bundan sonra işin esası incelenerek, varılacak uygun sonuca göre karar verilmelidir. Yerel mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan hacın istek halinde geri verilmesine 24.1.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C. YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/1432 K. 2004/8353 T. 24.6.2004
• GEÇERSİZ TEBLİGAT ( Taraf Teşkilinin Sağlandığı Benimsenerek Dava Dilekçesinin Davalıya Yöntemine Uygun Olarak Tebliğ Edilmemiş Olması Onun Savunma Hakkını Kısıtladığı )
• TARAF TEŞKİLİ ( Davalıya Yapılan Geçersiz Tebligat İle Taraf Teşkilinin Sağlandığı Benimsenerek Dava Dilekçesinin Davalıya Yöntemine Uygun Olarak Tebliğ Edilmemiş Olması Onun Savunma Hakkını Kısıtladığı )
• SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI ( Davalıya Yapılan Geçersiz Tebligat İle Taraf Teşkilinin Sağlandığı Benimsenerek Dava Dilekçesinin Davalıya Yöntemine Uygun Olarak Tebliğ Edilmemiş Olması )
7201/m.21
ÖZET : Davalıya yapılan geçersiz tebligat ile taraf teşkilinin sağlandığı benimsenerek, dava dilekçesinin davalıya yöntemine uygun olarak tebliğ edilmemiş olması onun savunma hakkını kısıtlamıştır. Davalının savunma hakkı kısıtlanarak, savunması ve delilleri sorulmadan verilen karar usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Davacı Türkan Ergöz vekili Avukat Mehmet Görücü tarafından, davalı Hasan Aman aleyhine 06/08/2002 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu uğranılan zararın ödetilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin kısmen kabulüne dair verilen 25/02/2003 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Davacı, üst kattaki davalıya ait apartman dairesinden sızan su nedeniyle zarar gördüğünü belirterek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; davalının temyiz istemi, kararın kesinleştiği gerekçesiyle reddedilmiş, ret kararı da davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden; davacının sulh hukuk mahkemesine dilekçe vererek zararın tespitini istediği, tespit dilekçesiyle tespit sonucu alınan bilirkişi raporunun davalının Bahçelievler Mahallesi Park Sokak No: 13/5 adresine 14.8.2002 gününde Tebligat Yasası'nın 21. maddesine göre tebliğ edildiği, 19.8.2002 gününde sulh hukuk mahkemesine dilekçeyle başvuran davalının, yurtdışındaki adresini bildirerek, yurtdışında işçi olarak çalıştığını, sürekli ikametgahının bildirdiği adresi olduğunu, hakkında yapılan tespiti apartman giriş kapısındaki tebligattan öğrendiğini, tespit raporunun tebliğ edilmediğini belirterek tespit raporunun bir suretinin verilmesini istemiş, aynı günlü tespite itiraz dilekçesinde de bir kısım eşyasının Türkiye'deki bu dairesinde bulunduğunu belirtmiştir.

Davacı da, dava dilekçesinde, davalının Almanya'da çalışıyor olması ve Türkiye'de bulunduğu sürenin kısalığı göz önüne alınarak herhangi bir gecikmeye meydan verilmemesi amacıyla davalıya tebligatın APS aracılığı ile tebliğ edilmesini istemiştir.

Buna karşın mahkemece, davalının itiraz ettiği adrese dava dilekçesi tebliğe çıkartılıp Tebligat Yasası'nın 21. maddesine göre tebligat işleminin sağlandığı düşüncesiyle işin esasına girilmiştir. Daha sonraki tebligatlarda da hep aynı yöntemler uygulanmış ve karar da davalının itiraz ettiği adrese tebliğ edilmiştir. Oysa davacı, davalının yurtdışında ikamet ettiğini bildiği gibi davalı da yurtdışı adresini bildirmiştir. Buna göre Tebligat Yasası'nın 21. maddesi uyarınca yapılan tebligatlar geçersiz olduğundan temyiz süresi işlemez. Kararın kesinleştiğinden söz edilemez. O halde, davalının temyiz dilekçesinin süre yönünden reddi doğru olmadığından yerel mahkemenin 25.12.2003 gün ve 2002/598 Esas-2003/111 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilip işin esasının incelenmesine devam olundu:

Davalıya yapılan geçersiz tebligat ile taraf teşkilinin sağlandığı benimsenerek, dava dilekçesinin davalıya yöntemine uygun olarak tebliğ edilmemiş olması onun savunma hakkını kısıtlamıştır. Davalının savunma hakkı kısıtlanarak, savunması ve delilleri sorulmadan verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harçların istek halinde geri verilmesine 24/06/2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 15-06-2012, 13:51   #3
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/6637
K. 2004/7415
T. 7.6.2004
• TEBLİGATIN GEÇERSİZLİĞİ ( Muhatabın Ne Sebeple Adreste Bulunmadığının Tevsik Edilmemesi - Davalının Savunma Hakkının Kısıtlanması )
• SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI ( Geçersiz Tebligat - Muhatabın Ne Sebeple Adreste Bulunmadığının Tevsik Edilmemesi )
7201/m. 20, 21
Tebligat Tüzüğü/m. 28
ÖZET : Muhatabın ne sebeple adreste bulunmadığı tevsik edilmemiştir. Bu hali ile tebligat geçersizdir. Bu yön davalının savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul yanlışlığıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davalıya çıkartılan tebligatta komşu imzası yoktur.

Tebligat yasasının 20, 21 ve özellikle tüzüğün 28. maddesi uyarınca muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan her biri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur. ( Y.H.G.K.nun 29.12.1993 tarihli 1993/18-778-876 sayılı kararı ) Olayımızda muhatabın ne sebeple adreste bulunmadığı tevsik edilmemiştir. Bu hali ile tebligat geçersizdir. Bu yön davalının savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul yanlışlığıdır. O halde mahkemece davalının yeniden usulüne uygun daveti ve dava dilekçesinin tebliği ( HUMK.73 ) varsa göstereceği delillerin toplanması sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Şartlar oluşmuşsa, yeniden yargılama yapılacaktır.
Old 15-06-2012, 13:58   #4
yılmazkan

 
Varsayılan

Bir davaya başlamanın en önemli adımı taraf teşkilini sağlamaktır. Yukarıdaki kararlardan da anlaşıldığı üzere usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan davaya devam olunmaz.
Usulsüz tebligat varsa muhatabın tebliğ konusunu öğrendiğini beyan ettiği tarih esas alınır. Böyle bir durumda muhatap öğrendiğini beyan ettiği tarihten itibaren davaya cevap verebilir, itiraz edebilir, dava açabilir.
Old 15-06-2012, 14:32   #5
hukukkuşu

 
Varsayılan

Cevap süresi geçirilmiş bir davadan sonradan haberimiz oldu.Ön inceleme tutanağında cevap süresinin geçirilmiş olduğu ve karşılıklı dilekçe verme işlmelerinin tamamlanmış olduğuna karar verilmiş.Biz davalı olarak ön inceleme duruşmasına katıldık ve davalının haber aldığı tarihi de belirterek süresinde cevap dilekçesi sunduğumuzu belirttik. Mahkeme dilekçeyi kabul edip etmeme konusunda karar vermemesine rağmen dilekçe örneğini davacı vekiline verdi ve bu durum tensip zaptına işlendi. Davacıya cevaba cevap için tekrar süre verilmedi ve ön inceleme aşaması bitirilerek işin esasına girileceği kaydedildi. Sizce dava alehimize sonuçlanması durumunda bu hususu temyiz sebeplerine eklemek gerekecek midir?
Old 15-06-2012, 14:59   #6
aykutyigit

 
Varsayılan

Kesin süre
MADDE 94- (1) Kanunun belirlediği süreler kesindir.
(2) Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez.
(3) Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
Davalının haber aldığı tarih ne acaba?Tebligat usulsüz ya da yapılmamış mı?Cevap süresi 2 hafta ve kesin süre.Bu sürede cevap vermezseniz vakıaları reddetmiş sayılıyorsunuz.Ancak inkar kapsamında beyanda bulunabilirsiniz.Aksi halde savunmanın genişletilmesi yasağı ile karşı karşıya kalabilirsiniz.Mahkeme dilekçeyi almak zorunda ,dilekçeyi alması demek dilekçeyi hükme esas alacağı anlamına gelmez.Cevaba cevap savunma hakkı kapsamındadır.Sanırım dilekçeyi geç verdiğiniz için cevap dilekçesi olarak değil de beyan olarak kabul etmiş .
Old 17-06-2012, 11:14   #7
hukukkuşu

 
Varsayılan

Tebligat yapıldığında davalı şehir dışında idi, evde kimse olmadığından tebligat muhtara bıraklımış. Davacının talebi ve mahkeme'nin kararıyla davalı hakkında gelir incelemesi yapmak üzere görevli memur eve geldiğinde davalı öğreniyor durumu. Biz bu tarihi öğrenme tarihi olarak alıp 2 hafta içinde cevap dilekçesi veriyoruz. Tebligatı yapan memur durumu komşuya, apt görevlisi veya yöneticiye bildirmiyor ve bununla ilgili bir tutanak yok..
Old 18-06-2012, 01:00   #8
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Mernis adresine yapılan tebligatlarda böyle bir kayda gerek bulunmuyor. Buna dikkat edin.
Old 30-06-2012, 23:38   #9
hukukkuşu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
Mernis adresine yapılan tebligatlarda böyle bir kayda gerek bulunmuyor. Buna dikkat edin.

Sayın Doğanel, bu durumu biraz daha açabilir miyiz? İlk yapılan tebligat için de bu durum geçerli midir? Tebligatın üzerinde mernis adresi ibaresi mevcut değilse durum ne olacaktır. Teşekkürler.
Old 01-07-2012, 15:33   #10
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Tebligattaki ibare nedir. Adres mernis adresi olduğundan muhtara bırakılarak kapıya ihbarname yapıştırıldığı şeklinde mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
HACİZ İHBARNAMESİNİN 35'e göre tebliği sonuç doğurur mu? AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 9 31-08-2020 10:31
Uzun süre sonra boşanma davası açılması, geçersiz ilanen tebligat üye21665 Meslektaşların Soruları 1 14-03-2010 14:09
davacının davalının geçersiz adresine tebligat yapmakta ısrar etmesi umutlaw Meslektaşların Soruları 7 10-02-2010 16:16
davadan önce ihtar çekmek gerekli mi?sizce sonuç ve talep nasıl olmalı ? Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 5 08-06-2009 13:52
ara kararda davacıya yapılan kesin süre ihtarı davalı için sonuç doğurur mu? ruze Meslektaşların Soruları 5 04-06-2007 09:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06523299 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.