Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tüketici Sözleşmesi'ndeki İmza Eksikliği

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-07-2008, 17:56   #1
Av. Meral Akçınar

 
Mahçup Tüketici Sözleşmesi'ndeki İmza Eksikliği

Merhaba Arkadaşlar

Eğitim hizmeti verilen bir kuruluş ile tüketici arasında eğitim verilmesine ilişkin bir sözleşme imzalanmıştır. Ancak söz konusu sözleşmenin tüketici/öğrenciye verilen nüshasında Hizmet Sağlayan şirketin imzası yoktur. Bu şekilde sözleşmenin yok hükmünde olduğu tarafıma iletildi. Bu hususun doğru olmadığını düşünüyorum ancak dayanak bulamadım.

Sorum net olarak şudur :
Tüketici ile yapılan eğitim hizmeti verilmesine ilişkin bir sözleşmenin tüketici olmayan tarafça imzalanmamış olmasının hükmü nedir? Sözleşme geçersiz sayılır mı?

Bu konuda beni bilgilendirebilirseniz sevinirim. Yardımlarınız için şimdiden çok teşekkür ediyorum.

Herkese iyi çalışmalar
Old 23-07-2008, 00:01   #2
DeryaK

 
Mesaj

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E:2005/9103
K:2005/9802
T:19.09.2005

818 s. Yasa m. 248,276
1086 s. Yasa m. 288

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki bulunduğu 254 ve 255 parsel sayılı taşınmazlara davalının müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, taşınmazların önceki malikten kiralanarak tasarruf edilmesinin haklı neden sayılamayacağı, kira sözleşmesinin tapuya şerh de edilmediğinden yeni malike karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değer yönünden reddedilip gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 254 ve 255 parsel sayılı taşınmazların kayden davacıya ait olduğu, anılan yerin davalının işgalinde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Davalı, işgalinin taşınmazların önceki maliki ile aralarında düzenlenen kira sözleşmesine dayalı bulunduğunu savunmuş, savunmasına dayanak olarak taşınmazların önceki kayıt malikleri olduğunu ileri sürdüğü kişilerle düzenlediği sözleşmeyi ibraz etmiştir.

Gerçekten de böyle bir sözleşmenin varlığı ve geçerliliği sabit olduğu takdirde, anılan sözleşmeye değer verileceği kuşkusuzdur. Bu durumda davalının taşınmazı tasarrufunun haksızlığından söz edilemeyecektir.

Bu halde davacı yan, bayiinin sözleşmesine dayanarak tahliye isteminde bulunacak, ya da Borçlar Kanununun genel hükümlerini dikkate almak suretiyle taşınmazın kendisine teslimini isteyebilecektir. Bu bakımdan mahkemenin kabulünde isabet olduğu söylenemez. Ancak, kiracılık savunmasının kanıtlanması gerekeceği de muhakkaktır.

Bilindigi üzere; özel yasa hükümleri saklı kalmak koşuluyla, gerek taşınır gerekse taşınmaz mallara ilişkin kira sözlesmelerinın geçerli olması hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Kira sözleşmeleri yazılı veya sözlü yapılabileceği gibi zımni ( üstü kapalı ) olarak da vücuda getirilebilir. Yeter ki taraflar kira sözleşmesinin esaslı unsurlarında anlaşmış olsunlar. Nitekim bu kural 18.03.1942 tarih 37/6 sayılı inançları birleştirme kararında açıkca vurgulanmıştır.

Ne var ki kira ilişkisi bir hukuki fiil ( vakıa ) değil, bir hakkın doğumuna, değiştirilmesine veya ortadan kaldırılmasına neden olma niteliği itibariyle bir hukuki işlem ( muamele )dir.Bu nedenle dava değeri 40.000.000 TL yi aşan ( 23.06.1996 gün ve 4146 sayılı yasa uyarınca ) sözleşmeler hakkında tanık dinlenilebilmesine olanak tanımayan H.U.M.K.'nun 288. maddesi 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Yasanın 2/b maddesi ile değiştirilmiş ve tanıkla ispat yasagı 400.000.000 TL.nin üzerine yükseltilmiştir. Bu düzenlemeye göre, bu miktarın üzerindeki sözlesmeler hakkında tanık dinlenmesıne olanak yoktur. Kira Sözleşmesinin varlığı, ancak yazılı delille ispat edilebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, sözü edilen miktar, yıllık kira tutarına bakılarak belli edilir. Sözlü kira sözleşmesi kurulduğu yolundaki savunmanın ilgilisine ( davalıya ya da davalılara ) yemin teklif etme hakkı verebileceği; ayrıca H.U.M.K.'nun 292 ve 293. maddelerinde değinilen ayrıcalıkların da gözetilmesinin gerekeceği kuşkusuzdur.

Somut olayda yukarıda açıklanan ilkeleri kapsar biçimde araştırma yapılması, adi yazılı bir sözleşmenin önceki kayıt maliki ile temlikten sonra dahi her zaman düzenlenmesinin olanaklı bulunduğunun düşünülmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,19.09.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 23-07-2008, 00:02   #3
DeryaK

 
Mesaj

Sayın Meslektaşım.

Dilerim bu Yargıtay emsal kararı size yararlı olur.

Başarılar dilerim.
Old 23-07-2008, 02:29   #4
Av. Meral Akçınar

 
Mutlu

Sayın Meslektaşım,

Söz konusu Yargıtay kararı ve dolayısı ile yardımlarınız için çok teşekkür ediyorum. Borçlar Hukuku'na göre bu şekilde sözleşme kuruluyor elbette (şekil şartı olmayan sözleşmelerdir kastım.)

Ancak sıkıntım Tüketiciler konusunda bu şekilde sözleşmenin kurulmadığını gösteren bir hüküm veya kural olup olmadığı.. Zira biliyorsunuz ki, işin içine tüketici girdi mi pek çok kural daha farklı bir hal alıyor.
Old 23-07-2008, 21:02   #5
DeryaK

 
Mesaj

Sayın Av.Meral Hanım.

Haklısınız.4077 sayılı Kanun,tüketici ile ilgili sözleşmeleri genel olarak yazılı olması kuralına tâbi tutmamış.

Ancak siz bir sözleşmenin varlığını ispat etmek istiyorsanız, HUMK.nun 288. maddesi uyarınca (istisnalar hariç) yazılı delile dayanmak zorundasınız.

Ancak ben elinizdeki belgenin, varlığı karşı tarafça açıkça inkar edilmedikçe,yazılı delil başlanğıcı niteliğinde kabul edilebilir ve bu nedenle tanık dinlenebilir kanaatindeyim.

Selam ve saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
imza eksikliği av_mine Meslektaşların Soruları 3 13-07-2010 15:54
ödeme emrinde imza eksikliği ? filorinalı 1 Meslektaşların Soruları 1 06-02-2008 15:21
Taksilerin Tüketici Yasasına Kapsamında Hukuki Durumu ve Tüketici Heyetine Şikayet Av.ZekiÖZSOY Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 5 13-06-2007 12:01
açık ihale usulü imza eksikliği NAZ80 Meslektaşların Soruları 1 22-02-2007 15:23
Beyaza İmza eylem Meslektaşların Soruları 3 10-05-2004 11:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06009293 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.