vekalet görevini ifa kötüniyet mal kaçırma husumet ve dava

Merhaba,
Husumet, zamanaşımı ve davada seçilecek hukuki yolun tespiti konusunda okuduğum yargıtay kararları nedeniyle çok ciddi karmaşa yaşamaktayım. Yardımcı olursanız çok sevinirim.Şöyle ki;

Müvekkili, ailesi (anne baba ve diğer kardeşler) uzun zamandır özel bazı sebeplerle dışlamaktaydı. Müvekkilin ebeveynleri yurt dışında yaşamaktaydılar. Ebeveynler, Türkiye'de her türlü işi takip etmesi için ayrı ayrı geniş yetkili bir vekaletnameyi çocuklarından birine vermişler. Anne yurt dışında ölüm döşeğindeyken, oğlu Türkiye'deki taşınmazı İYİNİYETLİ 3.bir kişiye satmıştır. Parası ise ortada yok. Şimdi müvekkil, kardeşine bu taşınmazın parasını tahsil için dava açmak istiyor.

Yargıtay kararlarına baktığımda;
3.kişi iyi niyetli ise vekalet görevi iç ilişki sayılıyor ve zamanaşımı 5 yıl diyor. (Hatta bir hakim, vekil eden vefat ettiğinden mirasçısının sebepsiz zenginleşme hükümlerinde talep etmesi gerektiğini karara bağlamış. Yargıtay kötüniyet bakımından zamanaşımı uygulanmaz derken iyiniyetli 3.kişi olan durumlarda zamanaşımının ne olacağı yine cevapsız kalmış)

Ayrıca, bu paranın terekeye iadesinin istenmesi gerektiği ve tüm mirasçıların dava açması gerektiği belirtiliyor.

Zaten husumet, vekalet verilen diğer mirasçı kardeşe yöneltilecek. Yani taraf teşkili imkansız hale geliyor. Taşınmaz mirastan mal kaçırmak için mi satılmış yoksa vekil annesinin hastalığından mı faydalanarak vekalet yetkisini aşarak talimat almadan satış yapmış bilemiyoruz. Sağ kalanlar da duruma her şekilde sessiz kalırlar zaten.

Bu durumda ne yapılması daha uygun olur, yardımcı olursanız sevinirim.

NOT: Terekede başka mal olduğundan saklı pay talebi olaya uygun düşmüyor.

Sayın meslektaşım, vekilin işlem yaptığı yani taşınmazı satın alan 3.kişi iyiniyetle ise bu 3.kişiye karşı tapu iptali ve tescili davası açamazsınız.ancak vekil ile 3.Kişi el ve düşünce Birliği içerisinde birlikte hareket ederek vekalet akdinden doğan temsil yetkisinin kötüye kullanılması suretiyle satış yapmışlarsa ancak böyle durumda süre kaydı olmadan 3.kişiye karşı tapu iptali ve tescili davası açabilirsiniz.

3.kişiye karşı tapu iptali ve tescili davası açma şartları yoksa vekilin yapmış olduğu işin hesabını verme çerçevesinde annesine hesap verme borcu vardır. Anne de öldüğüne göre vekil kime hesap verecektir.yani hesap sorma hakkı artık terekeye aittir.ancak sizin müvekkiliniz yasal mirasçı vekil durumunda bulunan davalı kardeş te yasal mirasçı olduğundan iki yasal mirasçı arasında dava her zaman açılır ve de görülür. Terekeye temsilci atamaya vs Ye gerek yoktur.

Zamanaşımı süresi ise 5 yıldır. Vekilin satış bedelini aldığı tarihten yani tapudaki satış tarihinden itibaren dava Zamanaşımı süresi 5 yıldır. Ancak vekilin satış bedelini uhdesinde tutması hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçunu oluşturuyorsa ceza Zamanaşımı uygulanır. Eğer tapudaki satışın üzerinden 5 yıl geçmiş ise parayı vekilin uhdesinde tutmasının suç teşkil edip etmediğini yargıtay kararlarını da inceleyerek,uzamış Zamanaşımı süresine dayanarak dava açabilmek imkanının olup olmadığını öncelikli olarak kontrol edin. Aksi taktirde 5 yıl geçtiği için dava da Zamanaşımı defi ile karşılaşabilirsiniz. Saygılarımla. Av.Şükrü döğüt

Meslektaşım çok teşekkür ederim. İlk olarak, ceza soruşturması başlatmıştım zamanaşımını aşmak için en azından.Maalesef takipsizlik kararı verildi. İtiraz ettik. Süreç hakkında buraya da bilgilendirme yazacağım örnek teşkil etmesi adına. İyi çalışmalar dilerim.