Bilirkişinin Hatalı Raporu Neticesinde Sanık Olarak Yargılanma

Merhaba,
Sizlere bir bilirkişi raporu mağduru olarak selamlar gönderiyorum

Eşim iş güvenliği uzmanı olarak görev yapıyor. Bir iş yerinde 04.11.2014 tarihinde iş kazası meydana geliyor; bu işyeri kaza olduğu tarihte iş güvenliği hizmeti almıyor. Daha sonrasında eşimin bağlı çalıştığı OSGB ile iletişime geçerek 13.11.2014 tarihinde sözleşme imzalanıyor, 13.11.2014 tarihinde risk analizi yapılıyor. Anılan sözleşme 18.11.2014 tarihinde İSG-Katip üzerinden onaylanıyor.

Ancak -dosyada bu belgeler mevcut olmasına rağmen- soruşturma aşamasında bilirkişi eşimin tali kusurlu olduğu belirtiyor. Eşim, iş güvenliği uzmanı bilirkişinin fahiş hatalı değerlendirmesi sonucu sanık olarak yargılanıyor...İşin ilginci savcılık aşamasında ifadesi alınmıyor, hiç haberimiz yok, mahkemeden duruşma gününü bildirir kâğıt gelmesiyle durumdan haberdar olduk.

İlgili yönetmelikte sorumluluğun bakanlık tarafından onay verildiği tarihte başlayacağı belirtilmiş olmasına rağmen bilirkişi iş yeriyle alakası ve dolayısıyla kusuru olmayan bir kişi hakkında soruşturma açılmasına sebebiyet verdi.

Bilirkişinin bu hatasından dolayı yasal işlem başlatmayı düşünüyorum.
1-TCK 276/1'deki suçtan dolayı şikayet ettiğimde "kastı yoktur, suçun unsurları oluşmadığından beraatine" şeklinde bir karar verilir mi? Elinizde örnek kararlar var mıdır?
2-İşin mahiyeti itibariyle memur olarak görev yaptıklarından, "Görevi Kötüye Kullanma" suçundan dolayı şikayette bulunmamıza mani bir durum olmadığını düşünüyorum, yanılıyor muyum?
3-Bilirkişinin yaptığı bu işlem için tam yargı davası açabilirim; ancak kafamı karıştıran husus; İlla ki raporun hükme esas alınması mı gerekmektedir?

En içten teşekkürlerimle...

Alıntı: Yazan suskun_juliette Merhaba, Sizlere bir bilirkişi raporu mağduru olarak selamlar gönderiyorum Eşim iş güvenliği uzmanı olarak görev yapıyor. Bir iş yerinde 04.11.2014 tarihinde iş kazası meydana geliyor; bu işyeri kaza olduğu tarihte iş güvenliği hizmeti almıyor. Daha sonrasında eşimin bağlı çalıştığı OSGB ile iletişime geçerek 13.11.2014 tarihinde sözleşme imzalanıyor, 13.11.2014 tarihinde risk analizi yapılıyor. Anılan sözleşme 18.11.2014 tarihinde İSG-Katip üzerinden onaylanıyor. Ancak -dosyada bu belgeler mevcut olmasına rağmen- soruşturma aşamasında bilirkişi eşimin tali kusurlu olduğu belirtiyor. Eşim, iş güvenliği uzmanı bilirkişinin fahiş hatalı değerlendirmesi sonucu sanık olarak yargılanıyor...İşin ilginci savcılık aşamasında ifadesi alınmıyor, hiç haberimiz yok, mahkemeden duruşma gününü bildirir kâğıt gelmesiyle durumdan haberdar olduk. İlgili yönetmelikte sorumluluğun bakanlık tarafından onay verildiği tarihte başlayacağı belirtilmiş olmasına rağmen bilirkişi iş yeriyle alakası ve dolayısıyla kusuru olmayan bir kişi hakkında soruşturma açılmasına sebebiyet verdi. Bilirkişinin bu hatasından dolayı yasal işlem başlatmayı düşünüyorum. 1-TCK 276/1'deki suçtan dolayı şikayet ettiğimde "kastı yoktur, suçun unsurları oluşmadığından beraatine" şeklinde bir karar verilir mi? Elinizde örnek kararlar var mıdır? 2-İşin mahiyeti itibariyle memur olarak görev yaptıklarından, "Görevi Kötüye Kullanma" suçundan dolayı şikayette bulunmamıza mani bir durum olmadığını düşünüyorum, yanılıyor muyum? 3-Bilirkişinin yaptığı bu işlem için tam yargı davası açabilirim; ancak kafamı karıştıran husus; İlla ki raporun hükme esas alınması mı gerekmektedir? En içten teşekkürlerimle...

Merhaba Meslektaşım,
Kaza tarihi sözleşme tarihinden önce olduğuna göre eşinizin sorumluluğu olmayacak. Eşiniz davadan beraat edecektir. Bilirkişiye karşı en fazla eşiniz hakkında dava açılmasına sebebiyet verdiği için tazminat davası açabilirsiniz.

Bilirkişi raporu bilimsel bir görüş niteliği taşıyıp, mahkemede gerekçeleri ile bilirkişi raporunun hatalı olduğunu bu yönde yeniden bilirkişi raporu istenilerek durumun düzelebileceği açıktır. Ayrıca anlattığınız durum neticesinde eşinizin beraat edeceği kesindir.

Alıntı: Yazan BAYRAM FINDIKCI Bilirkişi raporu bilimsel bir görüş niteliği taşıyıp, mahkemede gerekçeleri ile bilirkişi raporunun hatalı olduğunu bu yönde yeniden bilirkişi raporu istenilerek durumun düzelebileceği açıktır. Ayrıca anlattığınız durum neticesinde eşinizin beraat edeceği kesindir.

Merhaba Bayram Bey,
İş güvenliği uzmanı bir bilirkişinin, sorumluluğun sözleşmenin isg-katip üzerinden onaylanmadıkça doğmayacağını, sözleşme tarihinin kazadan sonrasına ait olduğunu gözetmeyerek bir kişi hakkında soruşturma ve dahi dava açılmasına sebebiyet vermesi karşısında, kanımca ileride yeniden rapor alınarak düzeltilebilecek bir yanlış yoktur. Netice itibariyle hüküm aşamasına kadar duruşmalara gelip gidecek ve hiçbir suçu, dahli olmamasına rağmen sanık damgası altında aylarca anılacak... Her halukarda bilirkişinin sorumluluğu var. Bu, alacağın yanlış hesaplanması ve yeniden bilirkişi raporu alınarak giderilebilecek bir hata değil... Keşke öyle olsaydı.

Alıntı: Yazan Av.CKaran Merhaba Meslektaşım, Kaza tarihi sözleşme tarihinden önce olduğuna göre eşinizin sorumluluğu olmayacak. Eşiniz davadan beraat edecektir. Bilirkişiye karşı en fazla eşiniz hakkında dava açılmasına sebebiyet verdiği için tazminat davası açabilirsiniz.

Sayın üstadım ilgi ve bilginiz için teşekkür ederim.

Eş durumundan dolayı hassasiyet göstermediğimi belirtmekle birlikte; kanımca burada görevi kötüye kullanma suçu oluşmuştur. Bilirkişiler, üstlendikleri görevin mahiyetine göre kamu görevlisi olarak yargılanmaktadır. Kafamı karıştıran husus kast olgusu idi. Ancak bunu da çözdüm Gelişmeleri sizlere aktarırım.

İyi çalışmalar diliyorum.

Gelişmelerle geri geldim
İş güvenliği uzmanı bilirkişinin algılamadığı tüm teknik konuları mahkeme hakimine izah ettim ve eşim beraat etti.

Bilirkişi hakkında suç duyurusunda bulundum. Görevi kötüye kullanma suçundan dolayı şikayetçi olduğumuz halde savcı Gerçeğe Aykırı Bilirkişilik ve Tercümanlık Suçu'ndan takipsizlik verdi. Suçun unsurları oluşmamış Bir de İSG Kayıtları bilirkişiye verilmemiş, bilirkişi böyle söylemiş.(Belgenin savcılık dosyasına kendisi tarafından sunulduğunu raporda belirtip altını ıslak imzalamasına rağmen Savcıya bunu gösterdiğimde şablon olarak kalmış olabilir dedi :0 )

Sulh Ceza hakimliğinde kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılması için itiraz ettim. Tabii ki reddolundu. Hem de kesin karar olarak.

Neticeten söyleyebilirim ki bu ülkede adaleti sağlamak uzun ince bir yol.

Şimdi idareye karşı tazminat davası açmayı düşünüyorum.
Yeni gelişmelerle gelirim.

Bu arada İSG yönetmelik ve kanunlarla ilgili bilgi/döküman isteyen meslektaşlar olursa yardımcı olabilirim.

Hoşçakalın. Adil kalın.