Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tescilli Markaya Karşı Açılan Dava

Yanıt
Old 14-09-2009, 23:12   #1
hukukcu34

 
Varsayılan Tescilli Markaya Karşı Açılan Dava

Değerli meslektaşlar aşağıdaki husularda değerli görüşlerinize ihtiyacım bulunmaktadır.

Müvekkil tarafından 2008 yılında TPE nezdinde tescil edilmiş bir marka hakkında,merkezi Almanyada bulunan,Almanyada 1979 yılında müvekkilin kullandığı aynı markayı tescil ettrimiş bulunan ancak Türkiyede aynı markayı tescil ettirmeyen ve fakat Türkiyede ürünlerini satan bir firma tarafından dava açılmış durumda.İddiaları ve talepleri anılan markayı dünya çapında tanıtan ve emek verenin kendileri olduğunu,müvekkilin kullandığı ve tescil ettirdiği aynı markanın haksız ve hukuka aykırı olarak tescil edildiği ve tescilin hükümsüzlüğünün tespiti ile müvekkil adına tescil olunan markanın terkini talep edilmektedir.
1- Yetkili mahkeme davalı müvekkilin ikametgahı mahkemesimidir ve bu kesin bir yetkimidir,davanın her aşamasında ileri sürülebilir mi?
2-Davacının yabancı olduğu nazara alındığında yargılama giderlerinin tahsili açısından HUMK a göre dava açarken davacının teminat gösterme zorunluluğu varmıdır.Yoksa yabancıların açtığı marka davalarında HUMK taki düzenlemenin aksine Mrk.KHK de teminat göstrme açısında bir muafiyet bulunmaktamıdır?
3-Uygulamada ve Mrk.KHK ye göre tescilli markaya üstünlük tanınması gerekmez mi?Bu çerçevede markanın Türkiyede müvekkil adına tescilli olduğu dikkate alındığında;müvekkil firma davacının Türkiyedeki ürünlerinin toplatılmasını ve tanıtım faliyetlerine son vermesini talep edebilir mi?
Görüş belirtecek tüm değerli dostlara şimdiden teşekkür ederim.
Old 15-09-2009, 06:18   #2
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım sorularınızı yanıtlamaya çalışacağım;

1) Yetki hususu KHK'da açıkça düzenlenmiştir. 556 S.KHK m.63 uyarınca;
Alıntı:

HUKUK DAVALARINDA YETKİLİ MAHKEME
Madde 63 - Marka sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının ikametgahının olduğu veya suçun işlendiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemedir.
Davacının Türkiye'de ikamet etmemesi halinde, yetkili mahkeme, sicilde kayıtlı vekilin iş yerinin bulunduğu yerdeki ve eğer vekillik kaydı silinmiş ise, Enstitünün merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemedir.
Üçüncü kişiler tarafından marka başvurusu veya marka sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir. Marka başvurusu veya marka sahibinin Türkiye'de ikamet etmemesi halinde, ikinci fıkra hükmü uygulanır.
şeklinde düzenleme mevcuttur.

2) Markalara ilişkin davalarda da HUMK hükümleri uygulanır. Bu nedenle, Türkiye'de ikametgahı bulunmuyorsa, davacı tarafından teminat gösterilmesi gerektiği yönünde beyanlarınızı ve talebinizi cevap dilekçesinde belirtebilirsiniz. Ancak benzer şekildeki bir davamda Mahkeme tarafından bu talebim reddedilmiş idi. Bu tip durumlarda teminat taleplerindeki reddin dayanağı ülkelerin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmelerdir. Yanlış hatırlamıyorsam Almanya ile de aramızda teminat muafiyetine ilişkin olarak "Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi" mevcut.

3) Almanya, Paris Sözleşmesi'ne üye olan ülkeler arasındadır. Bu doğrultuda Paris Sözleşmesi, sair Uluslararası Sözleşmeler ve yasal mevzuat çerçevesinde elbette bu yönde bir talepte bulunabilir. Belirtmek gerekir ki Marka Hukuku Uluslararası Sözleşmelerden fazlasıyla beslenen bir alan. Ancak tabii ki davacınız, iddiasını ispatla yükümlüdür. Sorunuzda yer alan "dünya çapında tanıtan" ibaresinden ben, davacınızın "tanınmış marka" iddiasına dayandığı sonucunu çıkarıyorum. Tanınmış marka oldukları iddiasındalar ise WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü) nun tanınmış marka kriterlerini inceleyiniz, kriterler oldukça kapsamlıdır, bir marka kolay kolay "tanınmış marka" kabul edilmemektedir. Şayet davacı bu kriterleri taşımıyorsa savunmalarınızda bu hususa değinebilirsiniz. Zira "tanınmış marka" olduğu iddiasında olan taraf bu iddiasını ispat etmek zorundadır.

Bu konuda Paris Sözleşmesini ve özellikle de Sözleşmenin 1. mükerrer 6. maddesini incelemenizi öneririm. Anılı maddeye göre (bir yerden alıntılıyorum,doğruluğunu başka bir kaynaktan teyit ediniz.)
“ Birlik ülkeleri tescilin talep edildiği ülkenin yetkili makamları tarafından, söz konusu ülkede bu anlaşmadan yararlanacağı kabul olunan bir şahsa ait olduğu aynı veya benzeri ürünlerde herkesçe bilindiği mütalaa edilen bir markanın karışıklığa meydan verebilecek surette örneğini, taklidini veya tercümesini yapan bir fabrika veya ticaret markasının tescilini gerek ülke mevzuatı müsait olduğu takdirde doğrudan doğruya gerekse ilgilinin isteği üzerine red veya hükümsüz kılmayı taahhüt ederler. Herkesçe bilinen bir markanın esas unsurunun çoğaltılması veya bunlarla bir karışıklık doğurabilecek bir taklitten ibaret olursa, durum yukarıdakinin aynısı olur.

Bu tür markaların kaydının terkininin istenmesi için, tescil tarihinden itibaren en az beş yıllık bir sürenin tanınması gerekir. Birlik memleketleri kullanmanın menini talep için bir mühlet derpiş etmekte muhtardır.

Suiniyetle tescil edilen ve kullanılan markaların terkinini, kullanmasının yasaklanmasını istemek için süre tespit edilmez."

Ancak siz de burada "ülkesellik prensibi"nden yararlanabilir, savunmalarınızda bu hususa değinebilirsiniz. (İddialarını ispat ederlerse ve müvekkiliniz kötü niyetli ise işiniz çok zor.)

Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki, pek çok marka sahibi tescil belgesini yıkılmaz bir duvar olarak görse de haksız ve kötü niyetli tescil işlemlerinde tescil belgesi bir kağıt parçası olmaktan öteye geçemez. Yani iş tescil belgesi almakta değil, ayırt edici nitelikleri olan, yeni bir markayı en baştan yaratmaktadır.

Saygılarımla,

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ölü kişiye karşı dava açılması mirasçılara karşı davada zamanaşımını kesermi hüsnü gökulu Meslektaşların Soruları 1 28-04-2009 11:28
icra mahkemsinde açılan dava ile ticaret mahkemesinde açılan dava birleştirlebilir mi avcigdem Meslektaşların Soruları 4 02-11-2008 09:11
3 yıllık bekleme süresinin ardından açılan davaya karşı dava açılabilir mi? ayzek11 Meslektaşların Soruları 3 04-04-2008 10:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04836988 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.