İpotek Senedinde Adrese İlişkin Hüküm

Merhabalar,

Müvekkil, taşınmazı üzerinde alacaklıya ipotek hakkı tesis etmiş. İpotek senedinde şunlar yazılı;
"...İpotek veren, kendisine yapılacak tebligat işlerinde İİK.21. maddesi saklı olmak üzere "...." adresine yapılacak tebligatın muteber olacağını, kendisine yukarıdaki adrese tebligat çıkarıldığı halde tebligat yapılamayıp, bila tebliğ döndüğü takdirde, yeni bir tebligat yapılmasına veya başkaca bir işlem yapılmasına gerek olmaksızın derhal ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişileceğini peşinen kabul etmişlerdir..."

Ancak müvekkilin adresi, ipotek senedinde yazılan adres değil. Yapılan tebligatlar da kendi adresine yapılmamış, senette belirtilen adrese yapılmış. Bu durumda, ipotek senedindeki bu hüküm ve senette belirtilen adrese yapılan tebligat geçerli midir? Yoksa müvekkilin kendi adresine mi tebligat yapılması gerekmektedir? Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

Sayın princepss;

İcra ve İflas Kanunu'nun "İcra Tebliğleri" başlığı altında düzenlenen 21. maddesinin ikinci fıkrasına göre; "...İlamda ve 38 inci maddeye göre ilam hükmünde sayılan belgelerle ipotek senedinde yazılı olan adresi değiştiren alacaklı veya borçlu; keyfiyeti birbirlerine noter vasıtasiyle bildirmiş olmadıkça, tebligat aynı adrese yapılır ve bu adreste bulunmadığı takdirde Tebligat Kanununun 35 inci maddesi uygulanır..."

Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine atıf yapılmaktadır. Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi incelendiğinde, kanunun emredici hükümlerinin taraflar arasındaki bir sözleşme ve/veya senedin varlığı karşısında geçerli olmayacağı, bu durumda sözleşme/senetteki kararlaştırılan hususun geçerlilik arzedeceği şeklinde bir düzenleme mevcut olmadığı için kanaatimce, ipotek senedinde belirtilen adrese yapılacak olan tebligatın bila tebliğ iadesi halinde Tebligat Kanunu 35. madde prosedürü uygulanmalıdır. Saygılarımla..

Sayın Av.Engin,

İpotekte yazılan adrese yapılan tebligat, oradaki kişi tarafından alınmış. Alan kişi müvekkilin yakını. Sonra veririm düşüncesiyle alınmış.

Kanun hükmü açık. Sözleşme ile tebligat yapılacak adresin belirlenmesi kanuna aykırılık oluşturuyor. Bu nedenle senetteki adrese yapılan tebligatın da geçerli olmaması, tebligatın müvekkile yapılması gerekiyor. Ancak bu sefer de senetteki adrese yapılan tebligat sorun çıkarıyor.

Sn. Av. Engin'e tamamiyle katılıyorum. Müvekkiliniz tapuya adres değişikliğini ipotek takibinden önce bildirmiş ise belki başka türlü düşünülebilirse de şu durumda tebligatın yasaya ve usule uygun olduğu düşünülmelidir.

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan princepss Sayın Av.Engin, İpotekte yazılan adrese yapılan tebligat, oradaki kişi tarafından alınmış. Alan kişi müvekkilin yakını. Sonra veririm düşüncesiyle alınmış. Kanun hükmü açık. Sözleşme ile tebligat yapılacak adresin belirlenmesi kanuna aykırılık oluşturuyor. Bu nedenle senetteki adrese yapılan tebligatın da geçerli olmaması, tebligatın müvekkile yapılması gerekiyor. Ancak bu sefer de senetteki adrese yapılan tebligat sorun çıkarıyor.

(Sn. Princepss, eksik bilgiye eksik yanıt alacağınız muhakkak)

Borçlunun yakınına yapılan tebligatlar (ki icra emri, kıymet takdir raporu ve satış ilanı olmak üzere en az üç tebligattan sözedilmekte) Tebligat Kanunu'na aykırı ise geçerli olduğu iddia edilemez elbette ki. Genelde, resmi senet adresine yapılan tebligatlar bila döner ve ardından 35'e göre tebligat yapılır. Sanırım Sn. Av. Engin de bu şekilde düşündü.

Bu durumu ihalenin feshi için mi değerlendirmektesiniz?

Evet. Usulsüz tebligattan dolayı ihalenin feshi davası açtık. Bakalım sonuç ne olacak?