Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Temerrüde Düşen Alacaklı Avukatı (Nerede kaldı meslek kuralları)

Yanıt
Old 03-02-2011, 14:00   #1
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan Temerrüde Düşen Alacaklı Avukatı (Nerede kaldı meslek kuralları)

Bir avukat meslektaşımla yaşadığım ve meslek onuru adına utandığım bir olayı sizlerle paylaşarak, gelinen noktada fikirlerinizi almak istiyorum.

Davalı vekili olarak takip etmekte olduğum bir davada davacının alacak talebi kısmen kabul edilerek, bir miktar para ödememize hükmedildi.
Dava sonuçlanınca, davacı vekili meslektaşıma "icra takibi yapma, müvekkilim ticari itibarı yüksek bir kimse, birlikte hesaplayalım temyizi beklemeden ödemeyi yapalım" dedim. Meslektaş da bana, olur karar yazılınca sizi ararım dedi.
Karar yazıldığında olması gerekenden yüksek bir hesap toplamıyla benden talepte bulundu. Nasıl böyle hesapladığını sorduğumda "icra vekalet ücretini de eklediğini" söyledi. Ben de, biz ödeme teklifinde bulunuyoruz, nasıl icra vekalet ücreti istersin dediğimde, "müvekkilin zengin, benim paraya ihtiyacım var. O halde siz ödemeyin ben icraya vereyim" diyerek telefonu kapattı.
Ben de derhal hesapladığım tutarı, PTT kanalıyla konutta ödemeli olarak kendisine yolladım ve ayrıca durumu haber veren bir telgraf çekip, cep telefonuna da mesaj attım.
Ancak, PTT'den gelen telgrafı bekleme süresinde almadığı gibi, parayı da kabul etmeyerek icra takibi başlatmış.

Benim bu esnada parayı almadığını öğrenerek tevdi mahalli tayin ettirecek zamanım ollmadı. İcra takibi bir gün sonra açılmış.
Meslek kuralları ve TCK 257. maddesine aykırı olduğunu düşündüğüm bu davranış nedeniyle yapacağım başvurularım ayrı kalmak kaydıyla sizlerin bir konuda fikirlerini almak istiyorum.

İlama dayalı icra takibine karşı İİK 33 maddesine göre itfa sebebiyle icranın geri bırakılmasını isteyebilir miyim?
PTT'de kendilerine ödenmek üzere beklemekte olan para ödeme sayılır mı?

Ya da böylesine haksız biçimde açılan icra takibinde vekalet ücreti ödememek için izlemem gereken yol konusunda başka bir fikriniz var mı? Bu icra takibine karşı izlenecek yol nedir?
Teşekkür ederim.
Old 03-02-2011, 14:46   #2
furugferruhzad

 
Varsayılan

Ben alacaklı avukatının fiil ve eylemlerinde hiç bir hukuka aykırılık göremedim.Hele ki TCK 257'deki suç tipine uygun bir eylem kesinlikle yok.Suçun oluşabilmesi için öncelikle kastın ve usul ve yönteme uymayarak yapılmış bir işin olması gerekiyor.Hesapta bir hata varsa bu ancak hukuki bir anlaşmazlığa vücut verebilir.İcra vekalet ücreti istenmiş olmasında bir hukuka aykırılık yok.İnsani anlamda ise icraya koymama konusunda söz vermiş ise en çok etik bir problemle karşı karşıyayız demektir.
Old 03-02-2011, 16:46   #3
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Sayın furugferruhzad taksitle buzdolabı aldınız ve satıcıya senet imzaladınız. Senedin vadesi geldi ödemeye gittiniz. Satıcı hayır parayı almıyorum, ben seni icraya vereyim de öyle öde diyor. Ne düşünürsünüz?
Benim olayımda bunu bir avukat, üstelik görev alanındaki bir işle ilgili yapıyor. Gerekçe olarak da, "senin müvekkilin zengin, benim paraya ihtiyacım var" deme pişkinliğini gösterebiliyor. Ayağına gönderilen parayı almaktan sarf ı nazar edip, parayı gönderdiğimizi bildiren telgrafı da teslim almamak için postacıdan kaçıp (bürosunu kapatıp) yana yakıla icra takibi açıyor.
Avukatlık Meslek Kurallarının
[FONT='Tahoma','sans-serif']“4- Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır”[/font]
[FONT='Tahoma','sans-serif']30- Mesleki çalışmada avukatlar arasında usule ilişkin işlemlerde ve dosya incelemelerinde dayanışma gereği sayılabilecek yardımlar ve kolaylıkları esirgemezler”,[/font]
biçimindeki maddeleri nazarında da "hukuka aykırılık göremedim" diyorsanız, başka sözüm yok.
Old 03-02-2011, 17:25   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dekortiko
Bir avukat meslektaşımla yaşadığım ve meslek onuru adına utandığım bir olayı sizlerle paylaşarak, gelinen noktada fikirlerinizi almak istiyorum.

Davalı vekili olarak takip etmekte olduğum bir davada davacının alacak talebi kısmen kabul edilerek, bir miktar para ödememize hükmedildi.
Dava sonuçlanınca, davacı vekili meslektaşıma "icra takibi yapma, müvekkilim ticari itibarı yüksek bir kimse, birlikte hesaplayalım temyizi beklemeden ödemeyi yapalım" dedim. Meslektaş da bana, olur karar yazılınca sizi ararım dedi.
Karar yazıldığında olması gerekenden yüksek bir hesap toplamıyla benden talepte bulundu. Nasıl böyle hesapladığını sorduğumda "icra vekalet ücretini de eklediğini" söyledi. Ben de, biz ödeme teklifinde bulunuyoruz, nasıl icra vekalet ücreti istersin dediğimde, "müvekkilin zengin, benim paraya ihtiyacım var. O halde siz ödemeyin ben icraya vereyim" diyerek telefonu kapattı.
Ben de derhal hesapladığım tutarı, PTT kanalıyla konutta ödemeli olarak kendisine yolladım ve ayrıca durumu haber veren bir telgraf çekip, cep telefonuna da mesaj attım.
Ancak, PTT'den gelen telgrafı bekleme süresinde almadığı gibi, parayı da kabul etmeyerek icra takibi başlatmış.

Benim bu esnada parayı almadığını öğrenerek tevdi mahalli tayin ettirecek zamanım ollmadı. İcra takibi bir gün sonra açılmış.
Meslek kuralları ve TCK 257. maddesine aykırı olduğunu düşündüğüm bu davranış nedeniyle yapacağım başvurularım ayrı kalmak kaydıyla sizlerin bir konuda fikirlerini almak istiyorum.

İlama dayalı icra takibine karşı İİK 33 maddesine göre itfa sebebiyle icranın geri bırakılmasını isteyebilir miyim?
PTT'de kendilerine ödenmek üzere beklemekte olan para ödeme sayılır mı?

Ya da böylesine haksız biçimde açılan icra takibinde vekalet ücreti ödememek için izlemem gereken yol konusunda başka bir fikriniz var mı? Bu icra takibine karşı izlenecek yol nedir?
Teşekkür ederim.

İşte bu tür haksızlıklara engel olmak adına şu öneride bulunmuştum:

http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=9382
Old 03-02-2011, 18:13   #5
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

388. maddesinin son paragrafına aşağıdaki maddenin eklenmesini öneriyorum:

Hüküm fıkrasında taraflara yüklenen borcun icra takibine gerek kalmaksızın ifası için hakim, kısa kararı tefhim ederken re'sen bir tevdii mahalli tayin eder. Karar ile borç yüklenen taraf, kısa kararın tefhiminden itibaren en geç üç iş günü içinde tevdii mahalline borcu ifa ederek, ödediği nisbette borçtan kutulur.

Bu öneriniz son derece mantıklı ve usuldeki bir boşluğu dolduruyor.
Ancak benim hazmedemediğim, bir avukatın fazladan vekalet ücreti alabilmek adına ödeme yapmak isteyen meslektaşından kaçması.
Yok mudur bunun bir yaptırımı?
Old 03-02-2011, 18:59   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dekortiko
Ancak benim hazmedemediğim, bir avukatın fazladan vekalet ücreti alabilmek adına ödeme yapmak isteyen meslektaşından kaçması.
Yok mudur bunun bir yaptırımı?

Avukatın icra takibi yapmayacağına dair sizinle mutabakata vardıktan sonra; "icra vekalet ücreti ödemezseniz, icra takibi yaparım" dediğini ve mutabakatı ispatlamanız zor olur.

Yoksa böyle bir tavır meslek ilkelerine uymaz düşüncesindeyim.
Old 03-02-2011, 19:34   #7
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

İnanamıyorum!
İlamdan kaynaklı borçlarınızı kısmen veya tamamen, icra takibine gerek kalmaksızın ödemenizde hiçbir kısıtlama yoktur. Bu ödemeyi kanıtlayabildikten sonra her şekilde yaparsınız.Alacaklının veya vekilinin parayı almaması gibi bir durum olamaz, çünkü zaten amaçladıkları sonuç paranın tahsilidir. Eğer böyle bir davranış varsa bu açıkça hakkın ve usuli yolların kötüye kullanılmasını oluşturur.

Sizin meslektaşınız, gönderdiğiniz parayı almak zorundadır ve bu ödeme sayılır. Eğer eksik ödeme olduğunu düşünüyorsa bunu Size hemen bildirir ve eksik kaldığı kısım için icra takibi de yapabilir. Hemen Merciye başvurup, takip tarihinden önce ilamdan kaynaklı borcu konutta ödemeli gönderdiğinizi, telgraf çekerek durumu alacaklı vekiline bildirdiğinizi, cep telefonuna da mesaj attığınızı belirtip, takibin ödeme nedeniyle iptalini talep edin. eminim İcra Hukuk Mahkemesi böylesi bir kötüniyet gösterisine izin vermeyecektir.

Yaklaşık 10 yıl önce ödemekte geciktiğimiz bir senet nedeniyle alacaklıya ödeme teklifinde bulunduk. Alacaklı kabul etmedi, bizde TTK gereği Notere başvurduk, ancak Noter senet bedelini depo almaya yanaşmadı. Bunun üzerine konutta ödemeli olarak alacaklı avukatına -daha önce kısmi ödemeleri avukat almıştı- gönderip, ihtarname çektik. Meslektaşım durumu öğrenir öğrenmez hemen alacağın tamamı üzerinden takip yapma yoluna gitti. itirazımız üzerine Mercii konutta ödemeli gönderilen paranın ödeme sayılacağını, ancak gecikme nedeniyle faizden sorumlu tutulacağımızı, dosya borcunun da buna göre hesaplanması gerektiğine karar vermişti.

Konutta ödemeli gönderilen parayı almayıp icra takiben gitmek hem Avukatlık Hukuku bakımından bir disiplin suçudur, hem de tipik bir görevi kötüye kullanmaktır.
Old 03-02-2011, 22:01   #8
parezger

 
Varsayılan

HD 12
Esas : 1996/001550
Karar: 1996/001657
Tarih: 06.02.1996

KAMBİYO SENETLERİNDE KISMİ ÖDEME
ALACAKLININ TEMERRÜDÜ


TTK.nun 720. maddesi yollamasıyla, çekler hakkında da uygulanan 621/2. maddesi uyarınca hamil, kısmi ödemeyi reddedemez. Aksi takdirde, alacaklının temerrüdü söz konusu olur. Dolayısıyla temerrüt faizinin, çekin ibraz tarihinden itibaren alacaklının kısmi ödemeyi reddettiği tarihe kadar olan süre için hesaplanması gerekir. Keza borçlu, asıl alacak yönünden takibe sebebiyet vermediği için, vekalet ücretinin belirlenmesinde de asıl alacak miktarı gözönüne alınmaz.

(6762 s. TTK. m. 621/2, 720)

Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 25.1.1996 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

20.4.1995 keşide tarihli çeke dayalı olarak 7.7.1995 tarihinde takip yapılmış, 163 örnek ödeme emri tebliği üzerine borçlu yasal süresi içerisinde mercie itiraz etmiştir. Bu itirazında; çek bedelinin 29.6.1995 tarihinde banka havalesi ile ödendiğini, ödenmiş çekin takip konusu yapılamayacağını, % 10 çek tazminatı istenilemeyeceğini ve faiz oranının da % 64 olması gerektiğini belirtmiştir. Mercice çek tazminatının % 5, faiz oranının da % 64 oranına indirilmesine, sair itirazlarının reddine karar verilmiştir. Çek bedeli 94.760.000.- lira, 29.6.1995 tarihinde Türk Ticaret Elazığ Şubesi’nden aynı Bankanın Galata Şubesi’ndeki alacaklı hesabına havale edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Alacaklı ödemeyi kabul etmediğinden, borçluya 7.8.1995 tarihinde iade edilmiş, borçlu bu parayı 11.8.1995 tarihinde icra dosyasına ödemiştir. Alacaklı vekili çek tazminatı ve fer’i alacakları gönderilmediğinden kısmi ödemenin kabul edilmediğini belirtmiştir. Kambiyo senetlerine dayalı alacaklar takip edilen alacaklardır. TTK.nun 720. maddesi yollamasıyla çekler hakkında da uygulanan 621/2. maddesi uyarınca hamil kısmi ödemeyi reddedemez. Bu durumda borçlunun değil alacaklının temerrüdü söz konusudur. Mercice bu yön gözetilerek çekin ibraz tarihinden itibaren alacaklının kısmi ödemeyi red ettiği tarihe kadar temerrüt faizinin hesaplanması ve asıl alacak yönünden borçlu takibe sebebiyet vermediğinden vekalet ücretinin de hesabında 94.760.000.- liranın nazara alınmaması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 6.2.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 04-02-2011, 13:05   #9
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Yanıtlar için teşekkür ederim.
Kiralarla ilgili bazı Yargıtay kararları var. Konutta ödemeli olarak PTT'ye paranın teslim edildiği tarih ödeme tarihi sayılır diyor.
İcra Hukuk Mahkemesine davayı açtım.
Sonuçlarını burada paylaşırım.
üzülerek de olsa, avukat arkadaş hakkında Baro Başkanlığına ve C. Savcılığına şikayet işlemlerini de yapacağım. Mesleki saygınlığımızı en başta kendimizin korumak zorunda olduğumuzu düşünüyorum.
Old 11-03-2011, 00:40   #10
There Themis

 
Varsayılan

BK 91.e göre tevdi mahalli tayin ettirmeniz gerekirdi.Konutta ödemeli havale, alacaklı tarafından iade edilse bile; borçlu olarak gönderdiğiniz paranın akibetini araştırmanız ve iade edilmiş ise tevdii mahalli tayin ettirerek parayı buraya yatırmış olmanız sizi borçtan kurtaracaktı.
Old 11-03-2011, 04:22   #11
serhatçetin

 
Varsayılan

Benzer bir davada, konutta teslimli posta havalesinin alacaklı tarafından kabul edilmemesinin, alacaklıyı temerrüde düşürdüğünü ve aynı alacaga dair sonradan icra takibi başlatan alacaklı vekilinin icra vekalet ücretine hak kazanılamayacağına ve dosya mastaflarının ödemesi gerektiğine hükmedilmişti.
Zira kimse kendisi aleyhine icra takibi başlatılmasını beklemek zorunda değildir. "Cebri İcra Hukuku" adı üstünde ?
Henuz talep edilmeden ödenmeye çalışılan bir borçtan ötürü, (sırf vekalet ücreti kazanılsın diye) icra takibi başlatılması zorunlu görülseydi, gerekçeli kararlarda dava vekalet ücreti ile birlikte icra vekalet ücreti de peşinen belirlenirdi.
Rıza ile ödeme esastır. Rıza ile (davada sadece varlığına karar verilen) alacak alınamazsa, cebri icra yoluyla alacağa kavusulurken ikinci bir gorev daha yapmak zorunda kalan avukat lehine, icra vekalet ücreti belirlenmektedir diye düşünüyorum.
Meslek kurallarına aykırı mı değil mi hiç tartışmıyorum ama meslektaşımızın tavrı bence hiç doğru değil. Bu gibi tavırlar avukatlık mesleğine duyulan saygı ve guveni zedeliyor maalesef.
Old 18-03-2011, 10:09   #12
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan There Themis
BK 91.e göre tevdi mahalli tayin ettirmeniz gerekirdi.Konutta ödemeli havale, alacaklı tarafından iade edilse bile; borçlu olarak gönderdiğiniz paranın akibetini araştırmanız ve iade edilmiş ise tevdii mahalli tayin ettirerek parayı buraya yatırmış olmanız sizi borçtan kurtaracaktı.
Tevdi mahalli tayini için, benim PTT kanalıyla konutta ödenmek üzere göndermiş olduğum paranın alınmayıp bana dönüşünün olması gerekirdi. Daha bana bu dönüş olmadan, yani tevdi mahalli tayin zamanı kalmadan icra takibi başlatıldı.
Old 18-03-2011, 12:18   #13
AV.ARZU KILIÇ

 
Varsayılan

Benimde başımdan şöyle bir hadise geçmişti... bir şirkete karşı açtığım ve yaklaşık 5 yılsüren davalarda karşı taraf vekilleri icra takibi yapıp icra vekalet ücretini almamı engellemek adına işçilerin kendilerinde mevcut maaş hesaplarına alacaklarını yatırdılar ve bende bir çoğundan vekalet ücretimi dahi tahsil edemedim... ama Allahtan mahkeme vekalet ücretlerini de asillerin hesabına yatırmamışlar ki onları doğrudan ben tahsil edebildim...Bu durumu yadırgamıştım aslında en azından bana bilgi verip bana ödeme yapabilirlerdi diye... alelacele vekil varken asillerin hesabına ödeme yapılması bana doğru gelmemişti.. bilmem sizler bu konuda ne düşünürsünüz...
Old 19-03-2011, 13:15   #15
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Sayın Themis, benim olayım içtihadınızdan biraz daha farklı. Burada alacaklı vekilinin davranış biçimi mesleki ahlak açısından önemli. Bir de sizin örneğinizde PTT yoluyla gönderilen paranın alınmamasının üzerinden 3 ay geçtikten sonra icr atakibi yapılmış. Bizim olayımıda ise aradaki Cumartesi - Pazar dahil 3 gün. Yani fiilen gönderinin akıbetini araştırıp tevdi mahalli tayin ettirecek zamanımız yoktu.
Old 19-03-2011, 21:00   #16
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın Dekortiko,
Sizin PTT aracılığıyla gönderdiğiniz havalenin alacaklı vekiline ihbar tarihi ile icra takibinin yapıldığı tarihi yazar mısınız?
Old 30-05-2011, 17:30   #17
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sayın Dekortiko,
Sizin PTT aracılığıyla gönderdiğiniz havalenin alacaklı vekiline ihbar tarihi ile icra takibinin yapıldığı tarihi yazar mısınız?
Cengiz Bey tarihler şöyle:

22 Ocak Cumartesi PTT'nin ihbar notu bıraktığı tarih
25 Ocak Salı İcra Takip tarihi
Old 30-05-2011, 18:15   #18
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dekortiko
Cengiz Bey tarihler şöyle:

22 Ocak Cumartesi PTT'nin ihbar notu bıraktığı tarih
25 Ocak Salı İcra Takip tarihi

Umarım başvurularınızdan bir sonuç alırsınız ve bizimle paylaşırsınız.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
TemerrÜde DÜŞen Kİralayan Ne Yapabİlİr MUSTAFA AKAR Hukuk Soruları 1 21-08-2007 11:54
Meslek Kuralları Av. Aylin Kaya Meslektaşların Soruları 2 23-06-2007 10:46
Avukatlık ,meslek kuralları.etik kuralları Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 6 06-06-2007 09:32
Havana Kuralları-Avukatlık Meslek İlke ve Kuralları Av.Engin Özoğul Meslektaşların Soruları 1 29-10-2006 18:39
Meslek Kuralları Emin GÜNEŞ Meslektaşların Soruları 4 20-03-2006 21:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06646204 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.