süresinden sonra ayıplı mal iddiası ile iade ve iade faturasının deftere işlenmesi

olayda müvekkil şirket A, çalıştığı şirket B'den mal alıyor. aldığı mallar ayıplı çıktığından müşterilerinden iade oluyor.. bunun üzerine ödeme yapmadan, mal alımının üzerinden 3-4 ay sonra iade faturası düzenliyor ve mallarla beraber B şirketine geri yolluyor. B şirketi faturaya itiraz etmeyip defterine işliyor. ardından deftere işlediği tariften 6 gün sonra aynı miktarda bir fatura kesip mallarla beraber müvekkil şirkete yolluyor. Müvekkil şirket malları kabul etmeyip faturayı da tebliğ etmiyor. Ardından B şirketi müvekkil şirket aleyhine ayıplı malın iade süresinin geçirilmiş ve ihbar yapılmamış olması nedenniyle alacak davası açıyor. Neticede ayıplı malın iade süresi geçirilmiş olmasına rağmen B şirketi faturayı kabul ederek defterine işlemiş ve ödeme olarak göstermiş ardından fatura kesmiş. Davanın iade faturasının kabul edilmiş olması nedeniyle müvekkil şirket A lehine sonuclanacağını düşünüyorum. Ancak akıl akıldan üstündür diyerek yorumlarınızı ve emsal içtihatlarınızı şiddetle bekliyorum
Saygılar sunarım...

Merhaba..

Burada olaya hem Borçlar Kanunu hem de TKHK çerçvesinde bakmak gerekiyor. Zira olay tam anlamıyla açık olmamakla birlikte şayet bir sözleşmeye dayalı mal alımı-satımı söz konusu ise (örneğin eser sözleşmesine dayalı alım)bu durumda Borçlar Kanunun ayıba ilişkin hükümleri devreye girecektir ki bu da ayıp ihbarı ile iade ve süre yönünden husule gelen gelişmeler ışığında çözülecektir. (bu da dört veya sekiz günlük süreler içerisinde iade edilip edilmediğine göre şekillenecektir.) Ki anlattıklarınız itibariyle üzerinden 3-4 ay geçmişse ağır kusur olmamak kaydıyla alıcının sorumluluğuna gidilmeyecektir Borçlar Kanunu itibariyle. Şayet TKHK kapsamında mütalaa edilecek bir alım-satım durumu söz konusu ise bu durumda da bilindiği üzere bazen duruma göre üç aya kadar iade gerçekleştirildiğinden olaya bakış açısı da değişecektir. Dolayısıyla hadise itibariyle çözüme ulaşılabileceği için detaylı doneye ihtiyaç bulunduğunu belrtmek isterim.

saygılarımla

Üstadım olay dava ticari bir ilişkiden kaynaklandığından, TTK açısından bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Yani davacı şirket B ayıplı mal teslimini kabul ederek, iade faturasını defterine işlemiş, ancak ardından aynı malı müvekkil A şirketine yollamış, Mal müvekkil şirket tarafından kabul edilmemiş ve sonuçta B ayıplı malın iadesi süresinden sonra olduğundan bahisle alacak davası açmış..

Üstad, kanaatimce, olayınızda TTK 25. madde hükümleri geçerlidir.

1- Madde hükümleri uyarınca, ayıplı mal iddiasında bulunma ile bu ayıplı mallara ilişkin haklarınızın talebi için belirlenmiş zamanaşımı süresi de 6 aydır- BK'nundaki 1 senelik sürenin aksine ticari işlerde süre azaltılmıştır- ki "mal alımının üzerinden 3-4 ay sonra" ibaresinden anladığım kadarı ile henüz zamanaşımı süreniz dolmadan işlem yapmışsınız.

2- Ayıplı mal iddiasına ilişkin esaslı süre ise, "makul süre" ibaresini içeren, malın ayıplı olduğunun satıcı firmaya ihbar süresidir ki, yerleşik uygulamaya göre, teslim alınan malın derhal alıcı tarafından incelenerek açık olarak ayıplı olduğu belli olan bir malın derhal ihbar edilmesi; ayıp ancak kullanım ile belli olur ise de - yani bir nevi gizli ayıp- zamanaşımı süresi içerisinde ayıplı mal ile ilgili ihbar ve hak talebi koşullarına uyulmuş olması gerekir.

3- Ayıp ihbarının zamanında yapıldığı iddiası da her türlü delille ispat edilebilir.

Neticede, tarafınızca üzerinize düşen yükümlülükleri bu koşullar altında değerlendirmenizde fayda olur kanaatindeyim.

Saygılarımla,