Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

İzinsiz havai fişek gösterisine 100 YTL (!) ceza

Yanıt
Old 04-07-2006, 20:36   #1
Admin

 
Varsayılan İzinsiz havai fişek gösterisine 100 YTL (!) ceza

Alıntı:
RADİKAL - İSTANBUL - Eğlence amaçlı gelişi güzel yapılan havai fişek gösterilerinin görüntü ve ses kirliliği yaratması üzerine İstanbul Valiliği bir dizi önlem aldı. Alınan tedbirlere uymayanlara 100 YTL para cezası kesilecek.
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=191969

Bir havaifişek gösterisinin maliyeti 5000 Dolardan başlarken, bu gösterilerin Valiliğin belirttiği şekilde yapılmamasının cezası nasıl 100-YTL olabilir? Herhalde bu gösterileri düzenleyenler 100-YTL'yi gösteriden sonra bahşiş diye dağıtıyordur, canlarının istediğini yapıp, aynı rakamı bir de valiliğe verirler hepimiz rahat ederiz.

Bu bir ceza mıdır? Bu tip mizah dergilerine konu olacak hukuki düzenlemeler yaparak ülkede hukuk düzeni mi sağlanır yoksa hukuka olan güven mi sarsılır? Bu ülke hakaret nedeniyle Ceza Mahkemesinde para cezasına çarptırılan çok zengin bir fabrikatörün, "cezası X TL miymiş, bir dahaki sefere peşin verir ona öyle küfür ederim" demecini hala unutmamışken, bu demeçleri başkalarına da verdirecek "hukuki düzenlemeler" yapmanın mantığı nedir acaba?
Old 05-07-2006, 12:03   #2
hukukçu42

 
Varsayılan

Alıntı:
Eğlence amaçlı gelişi güzel yapılan havai fişek gösterilerinin görüntü ve ses kirliliği yaratması üzerine İstanbul Valiliği bir dizi önlem aldı

Aman ne güzel önlemmiş. Bu tür önlemler(!) zaten ancak bize mahsustur.
Bakınız size çevreyi korumak amacıyla alınmış okuyunca önceleri biraz şaşkınlık sonrasında bol sinir veren bir karar daha

Çorbada biraz daha tuz olsun
Alıntı:

Kocaeli Valiliği, İstanbul Tuzla’da açığa çıkarılan varillerden sonra benzer konulardaki ihbar ve şikayetlerin artması üzerine bazı önlemler alındığını bildirdi. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, durumun değerlendirilmesi amacıyla Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İl Çevre ve Orman, İl Planlama ve İl Sağlık müdürlükleri ile İZAYDAŞ Genel Müdürlüğü yetkililerinin katılımıyla toplantı yapıldığı belirtildi. Gelişigüzel bırakılan atıkların bertarafına yönelik olarak, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, İZAYDAŞ ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın koordinasyonunda ortak çalışma yapılacağı ifade edilen açıklamada, bu atıkların bertaraf ücretlerinin, bilinmesi halinde atığın sahibinden alınmasına karar verildiği bildirildi. Atığın sahibinin tespit edilememesi durumunda ücretin, atığın atıldığı arazi sahibinden, arazi kamuya ait ise bağlı bulunduğu belediyeden alınmasının kararlaştırıldığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ve Hafriyat Toprağı Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri gereğince, özel ve tüzel kişilikler ve atıkların bulunduğu belediyeler bu tür atıkların bırakılmasını önlemekle yükümlüdür.”

Kaynak:http://www.zaman.com.tr/?bl=haberler...0423&hn=278656

Güler misin ağlar mısın?
Old 10-07-2006, 09:57   #3
yazoglu

 
Varsayılan

bu atıklar konusunda vatandaşı niye muhatap alıyorlar ki. yazık günah değil mi. adamın boş arazisi var diye suclu mu oluyor. adamın olayla ilgisinin olup olmadığına bakılmayacak mı. demek ki sanayileşmemiş doğu taraflarından arsa almak lazım. yoksa biri gelir varilleri hediye edebilir.
Old 17-08-2006, 19:10   #4
PINAR YILMAZ

 
Varsayılan Bu ne biçim ceza

Görüşlerin hepsinede katılıyorum.Hukuk sistemiyle alay eder gibi para cezası koyuyorlar.Bir örnekte benden;
Bikaçgün önce Erzurumda bir dilenci yakalandi.Kabahatler kanununa göre dilenciliğin cezası 54 YTL.Adamın üzerinde bulunan hesap cüzdanından ,143 bin YTL parasının olduğu anlaşıldı.Adamın cebindende 120 YTL çıktı.Adam emniyete harçlık verir gibi 54 YTL'yi ödeyip milyarlar kazanmak üzere tekrar dilencilik yapmaya doğru çekip gitti.
Kanun değil masal adeta..
Old 18-08-2006, 02:42   #5
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Valiliğin almış olduğu kararı uygun buluyorum, olaya sadece "100 YTL para cezası veriliyor bu az" anlayışıyla yaklaşılmamalı. 100 YTL bir kabahata verilen idari bir yaptırımdır. Eğer hukuka aykırı fiili, suç olarak değerlendirirsek tabiki bu suçun karşılığı 100 YTL olamaz, söz konusu havai fişekler başkalarının sağlığını bozuyorsa, 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılıyor veya adli para cezası veriliyor.
Old 18-08-2006, 06:08   #6
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sn. Selimbalku
Adının kabahat olması eylemin suç olma niteliğini değiştirmez. Kabahat terminolojik olarak insana daha hafif çocukça, bir hareketi çağrıştırsa da önemli olan idarenin yaptırım gücünü kullanarak tek taraflı olarak kişinin malvarlığına yönelmesidir. Neticede kabahat de suçtur. Ayrıca örneğin 1380 sayılı yasada trol ile balık avcılığı yapmak. 3000,00YTL (küsüratı var) geminin boyuna göre 6000,00 ve 9000,00YTL ile cezalandırılabilmektedir. Buyrun o da kabahat bu da kabahat. Önemli olanın korunan menfaat olduğunu düşünüyorum. Havai fişek gösterisi kamuya gerek gürültü gerekse maddi atık bırakması itibariyle zarar vermektedir. Ayrıca lüzumlu önlemler gereği gibi alınmaz ve ehil olmayan kişilerce yapılmaya kalkılırsa daha ciddi sonuçlara yol açabilir. Hatta biraz hayal gücümüzü zorlarsak. Söz konusu alan uçuş hattı olabilir ve bunu bilmeyen kişi bir uçağın düşmesi gibi hiç de öngöremeyeceği sonuçlara yol açabilir. Bu durumda izin almamanın kabahat olarak düzenlenmesi yerinde ancak yaptırım düşüktür.
Old 18-08-2006, 08:24   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Üyeler

Cezalardan daha önemlisi ÖNLEME konusu bence:

Valilik kabahat işlenmesini önlemeye yetkili mi ? Bu önemli..

Örneğin birisi bir düğünde beş tane havai fişek attı. Valilik anında olay yerine geldi ve fişekleri atana 100 YTL ceza verdi. Cezayı alan daha cezayı veren memur orada iken, memurun gözünün içine baka baka, beş tane daha fişek atsa ne olur ? Memur ne yapabilir ? Yine 100 YTL ceza verir. Gözaltına alabilir mi? Tutuklanmasını isteyebilir mi ? Hayır.

Devletin çivisi çıkmakta. Kanuna karşı gelenlerin sayısı her gün artmakta. Çünkü kanun kendisine karşı gelenlerden yana.

Saygılarımla
Old 19-08-2006, 01:01   #8
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Her ne kadar kabahatler nitelik olarak suç olsa da, nicelik olarak suç değildir, bu sebepledir ki ayrı bir kanunda düzenlenip yaptırıma bağlanmıştır. Belki kabahatleri idari bir suç olarak niteleyebiliriz.

100 YTL değerindeki yaptırım izin alınmaması durumda öngörülen yaptırımdır, ancak diyelim havai fişeklerin gürültüsünden başkalarının sağlığını bozuldu, bu noktada kabahat idari bir suç olmaktan çıkıp, adli bir suç olmaktadır, bu vaziyetin yaptırımı ceza yasasına göre, 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.

Diyelim havai fişeklerin gürültüsü başkalarının “sükunetini, huzurunu bozmaya neden oldu,” bu durumda kabahatler kanununa göre, bunu yapan işletmeye 5000 YTL idari para cezası verilir. Bu hükümleri çoğaltabiliriz ancak bu yaptırımlar yokmuşçasına eleştirmek bana biraz haksızca geldi.

Trol ile balık avlama zarara sebep olduğu kati’dir, tarolle avlarsan, bereketi kurutursun bu tartışmasızdır, ancak havai fişeği izinsiz patlattın, zarar kesin midir peki “hayır” zarar olabilir, havai fişek patlatmanın zararı kat’i olsaydı, o da trol gibi yasaklanırdı, ama yasak değildir, yasak olan kamuya açık yerlerde izin alınmadan fişeğin patlatılmasıdır. Siz trol ile avlanmak için izin isteseniz verilmez ama ben havai fişek patlatacam deseniz izin verilebilir, iki husus çok ayrı mevzulardır.

Şunu da belirtmekte fayda vardır ki valiliğin kararı gürültüyü ve kirliliği önlemeye yönelik bir karardır ve genel hatları ile incelemekte yarar var. Bu idari karar yaptırım esasına dayalı olmayan yasaklayıcı bir karardır, bunun sonuncuda olabilecek haksızlıklar için yaptırım sadece 100 YTL para cezası değildir olaya salt böyle bakılması hatalıdır bunun yanında idari karara uymamanın yaptırımı işletmenin kapatılmasına kadar gidebilir. Diyelim işletme yasağa karşı geldi havai fişekleri patlattı 100 YTL verip kurtulamıyor bunun haricinde bahsettiğim ek yaptırımlarda gelebiliyor, zira yasak olan bir kural ihlal edilmiştir, yasak olanın özgürlüğünü 100 YTL ile kimse satın almıyor. Kapalı mekânda sigara içmek yasak, siz istediğiniz kadar zengin olun cezasını yatırıp sigara içemezsiniz çünkü yasaktır, havai fişeğinde cezasını yatırıp, sorumluluktan kurtulamazsınız çünkü yasaktır.

Ayrıca söz konusu karar sadece havai fişeklerin düzenlenmesi ile ilgili değildir, sorun neden havai fişekler oldu onu da anlamış değilim.

Kabahatler kanunu 22. maddesine göre, vali, belediye başkanı idari yaptırım kararlarını verme yetkisi vardır, bir düğünde izinsiz fişek atılırsa, kolluk kuvvetlerinin olaya müdahale etme yetkisi vardır. Kamu güvenliği, kamu düzeni veya genel sağlığın korunması düşüncesiyle verilen buyruklara aykırı hareket etmek ayrı bir suçtur ve gözaltı sebebidir.


Sayın Konyalı, eleştirimi rica ediyorum mazur görün zira talihsiz ve tehlikeli bir fikir telakki etmiş bulunmaktasınız. Teori ile pratik arasındaki çatışmalar, bizi kanunlardan soğutmamalı, bana kendisine karşı olanlardan yana olan bir tek kanun maddesi gösteremezsiniz. Sorun kanunda mı? Yoksa uygulamada mı? Çare kanunda mı? Yoksa uygulayıcılarda mı?

Herkese Saygılar…
Old 19-08-2006, 02:01   #9
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sn. selimbalku
Söz konusu eylemin TCK'da uzantısı olduğunu belirtmişsiniz ki haklısınız. Burada 50,00YTL veya 100,00YTL gibi meblağların ne kadar caydırıcı olabileceği ve ekonomik realiteye ne kadar uygun olduğunu tartışmaktayız. Esasen İdareye çok ağır cezalar verebilmesi yönünde bu kadar geniş yetki tanınmasına şahsen karşıyım. Ancak konu biraz zengin eğlencesi kabilinden olduğundan hakikaten komik kaçmış.

İşin bir başka yönü de;
İtiraz yolunda bir Ceza iptali elde etmek hele İdare Mahkemelerinde neredeyse imkansızdı. Şimdi Sulh Ceza Mahkemelerinde biraz daha şansımız artıyordu ama 3. maddenin AYM'ce iptali ile iş düzenleme yapılmazsa yeniden İdare Mahkemelerine dönecek gibi görünüyor.

Bir İdare Mahkemesi kararında gerekçe şuydu. "kabahatlinin olay anında düzenlenen tutanağı tebellüğ etmiş olmakla suçu kabul ettiği...." ister inanın ister inanmayın. Başka hiçbir delilin bulunmadığı olayda tek gerekçe buydu. Hatta bu kararlardan elimde en az 5 tane var. Tebellüğ ettiği İdari Para Cezası karar tutanağının üzerinde karara karşı itiraz süresi ve mercii gösteriliyor. Sanırım kararı veren sayın hakim hukuk mezunu değildi. Ya da ben kendimi böyle avutmak istiyorum. Ancak verilen karar kesin olduğu için hiçbir şey yapılamıyordu. İYUK 45 gereğince BİM'ne gitsek de oradan da tasdik geldi. Netice İdare bir Ceza verdiyse ötesine karışmam yerindelik denetimi yapmam mantığı Ceza da mı işletiliyor acaba? Ya da işletilmesi mümkün müdür? Şimdi Sulh Ceza Mahkemelerinden de enteresan kararlar gelebiliyor ama bu kadar gaflet içerisinde değiller en azından. Valla arkadaşlar bu konuda acayip dertliyim bir dokun bin ah işit misali İPC denince bile bir garip sinir basıyor aslında.





Old 19-08-2006, 08:46   #10
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın Konyalı, eleştirimi rica ediyorum mazur görün zira talihsiz ve tehlikeli bir fikir telakki etmiş bulunmaktasınız

Sayın selimbalku

Konuyu bütün üyelerin de katılımı ve katkısıyla ayrıntılarıyla tartışmak isterim. Bu nedenle, HUKUKÇULUĞUMDAN UTANDIĞIM SUÇ başlığı altında HUKUK SOHBETLERİ alanında yeni bir konu açıyorum.

''Talihsiz ve tehlikeli'' olan benim fikrim değil; kanunlar çerçevesinde yapılacak bir şey olmadığından talihsiz ve tehlikeli olan KANUNLAR'dır.

Sadece şu sorunuza burada yanıt vereyim : Kendisine karşı gelenden yana olan tek kanun yoktur. Ama kanunların hepsini birden ele alırsanız, ruhsatsız inşaat yapma; ruhsatsız işyeri açma, gürültü yapma, çevreyi kirletme, sigara içme, mühür fekki gibi pek çok konuda kanuna karşı gelen birine karşı uygulamacının çaresiz olduğu ortaya çıkıyor.

Bu çaresizliğin nedenini mühür fekki konusunda vereceğim. Böylelikle kanuna aykırı biçimde işyeri çalıştırmak, gürültü gibi konuların sonucuna bakacağız. İşyerini kapatmak ve mühürleme çözüm için sanki altın anahtar gibi sunulmaktadır. Halbuki mühür fekki suçu zurnanın zırt dediği noktadır. Çaresizliğin zirvesidir.

Saygılarımla
Old 20-08-2006, 22:25   #11
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Üyeler

Başka başlık altında yayınlamaktansa konu ile yakın ilgisi nedeniyle işyeri kapatmalarının bir işe yaramadığına ilişkin şikayetimi aşağıda aktarıyorum.

Daha önce aynı yazı başka bir siteye tarafımdan gönderilmiştir. Gelen bir kaç yanıttan bir yanıt yazımın arkasına eklenmiştir. Benim verdiğim yanıta yanıt da en son sırada sunulmuştur.

Sizlerden hangi kanunun hangi maddesine dayanarak kanuna karşı gelenlerle mücadele edeceğim konusunda teknik bir yanıt bekliyorum.

Saygılarımla



Sayın Hukukçular

Ruhsatsız çalışan bir pavyon belediye tarafından mühürleniyor.

1- Mühür işletici tarafından açılıyor ve pavyon faaliyetine devam ediyor. Takip eden denetimde tekrar mühürlenerek, mühür fekki suçundan C.Savcılığına ihbarda bulunuluyor.
2-Mühür işletici tarafından açılıyor ve pavyon faaliyetine devam ediyor. Takip eden denetimde tekrar mühürlenerek, mühür fekki suçundan C.Savcılığına ihbarda bulunuluyor.
3-Mühür işletici tarafından açılıyor ve pavyon faaliyetine devam ediyor. Takip eden denetimde tekrar mühürlenerek, mühür fekki suçundan C.Savcılığına ihbarda bulunuluyor.
4-Mühür işletici tarafından açılıyor ve pavyon faaliyetine devam ediyor. Takip eden denetimde tekrar mühürlenerek, mühür fekki suçundan C.Savcılığına ihbarda bulunuluyor.
5-Mühür işletici tarafından açılıyor ve pavyon faaliyetine devam ediyor. Takip eden denetimde tekrar mühürlenerek, mühür fekki suçundan C.Savcılığına ihbarda bulunuluyor.
6-Mühür işletici tarafından açılıyor ve pavyon faaliyetine devam ediyor. Takip eden denetimde tekrar mühürlenerek, mühür fekki suçundan C.Savcılığına ihbarda bulunuluyor.

Bu akşam 7.kez yine mühürlenecek. Bu işin sonu nereye varacak?

Belediyelerin ruhsatsız çalışan işyerlerini kapatmaları nasıl mümkün olacak ?
- Yangın önlemlerini almayan
- Kat Mülkiyeti Kanununa göre kat maliklerinden izin almayan
- Havalandırma, tuvalet, mutfak ve benzeri işyeri koşulları bulunmayan
işyerlerinin açılması ve kapatılamaması ayıp değil mi ? Uygar bir ülkede bu durum utandırıcı değil mi ?

Üstelik önümüzdeki yıl biteceğini sandığım davaların sonunda cezayı işletme müdürü diye gösterilen zavallı bir adam alacak.

Hukuk bu mudur ? Ben böyle bir iş mi yapıyorum ?

Kırmızı yakalı cübbeme bakıyorum: Askıda tek başına içi boş sarkıyor..


**** Yanıt ****

Sayın Konyalı,

Bahsettiğiniz olayda, delillerin karartılması ve sanığın kaçma ihtimali gibi sebepler var ise tutuklanabilir. Esasen anladığım kadarıyla sizin de tutuklamamaya bir itirazınız yok.

Diğer yandan, rahatsız olduğunuz husus, eylemin devam edebilmesi ve cezalandırmanın bir garibanla sınırlı kalması.

Birinci sakınca için bir çözümüm yok. Ancak işyeri sahibinin cezasız kalmaması için, şikayetçi makam, işyerinin gerçek patronunun tespit ederek, bu işyerinden para kazandığına ilişkin delilleri sunup, patron hakkında da dava açılmasını sağlamalı, dosyalar birleştirilerek görülüp, suç işleme hususundaki kararlılık bu suretle ortaya konmalı, tedbire çevrilmeyen ve ertelenmeyen teşdiden tayin edilen bir ceza tayin edilerek adalet sağlanmalıdır. Tabi bunun için müşteki vekilinin davayı ısrarla takip ederek, mahkemeye sübut delillerinin temini yönünden yardımcı olmasına da gerek vardır.

**** YANITA YANITIM ****

Sayın (Üye)

1- Eylemin devam edebilmesi ve işyerinin kapatılamamasına ilişkin sorunu doğru anlamışsınız ve çözüm önermeyeceğinize ilişkin doğru bir yanıt vermişsiniz. Önereceğiniz bir şey olsaydı yanlış olacaktı.

2- İşletmeci bir LİMİTED ŞİRKET ise, yine de dediğiniz gibi '' müşteki vekili davayı ısrarla takip etse'' bile gerçek patronun cezalandırılması mümkün olur mu ?

3- ''Dosyalar birleştirilerek görülüp, suç işleme hususundaki kararlılık bu suretle ortaya konmalı, tedbire çevrilmeyen ve ertelenmeyen teşdiden tayin edilen bir ceza tayin edilerek adalet sağlanmalıdır.'' demişsiniz. Bu güzel sözlerinizi bir şiir gibi okudum.

Ama dosyalar birleştirildiğinde Yargıtay kararları doğrultusunda ''tek suç işleme kastı bulunduğu'' gerekçesi ile cezalar içtima ettirilerek tek ceza verilince, dosyaları birleştirmenin de anlamı kalmıyor. Dosyalar birleştiriliyor ama yine de hukuka aykırılığın vahameti kabul edilmiyor.

- Hukuk kurallarının diğer kurallardan farkı yaptırımı olmasıdır. Yaptırımı olmayan bir kural yok demektir.
- Liberal ekonominin kuralları rekabete dayanır. Ruhsatsız işyeri çalıştırmak haksız rekabettir.
Bu nedenlerle ruhsatsız işyerinin açık kalması hem hukuk kurallarına hem de ekonomi kurallarına aykırıdır. Ve ne yazık ki 'müşteki vekilinin de davayı ısrarla takip etmesine' rağmen bu işyerleri açık kalmaktadır.

Kırmızı yakalı cübbeme bakıyorum; askıdan yere düşmüş; adeta bir insan gibi, yığılmış kalmış...

Saygılarımla
****
Old 24-08-2006, 20:09   #12
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Siteye vermiş olduğunuz katkılarınızı görünce yeni bir başlık adı altığında açtığınız konuya cevap vermemek haksızlık olurdu ki buna bir sebep de birazda bensem…

Mühür fekkinden ziyade konunun “kanunlar suçlulardan yana” polemiğinden çıkması veçhilesiyle bu husus üzerinde durmanın faydalı olacağı kanısındayım, (mühür fekkini misal olarak öne sürdüğünüzü kabul ederek…)

Kaçak elektrik kullanan Ahmet’in elektrik saati mühürlenir, ceza verilir, Ahmet mührü söker elektrik kullanır, tekrar mühürlenir, tekrar cezalandırılır…

Kapkaççılık yapan Mehmet yakalanır cezalandırılır, çıkar, tekrar yapar…

Adam öldüren Ali, cezasını çektikten sonra bir adam daha öldürür…

Örnekleri çoğaltabiliriz ama ben sizin verdiğiniz misal dâhil hiçbir misalde ortaya çıkan tekerrürde mevcut “kanunların suçluların yanında” olduğu için değil; belki kanunların yetersizliğinden, beklide uygulanabilirliğinin zayıflığında buluyorum, ancak mesleğimi icra ederken yetersizlikten ve zayıflıktan hiçbir zaman hayıflanmıyorum. Zira gücünden istifade ettiğim kanunları ayaklar altına alırsam, savunma mekanizması içinde bulunduğum vaziyet ruh halimde elemler yaratabilir…

8 kere mühür fekkine sebep olan işletmeye 9. kez kanunların olduğunu hatırlatacağız ki 10. kez yapmasın, 10. kez yapana 11. kez yapmaması için çabalayacağız… Bu kısır döngü gidebildiği yere kadar gitmeli…

Kanunların yetersizliğini ve uygulamadaki eksiklerini sadece pozitivist sebeplerde değil ceza infaz sisteminden tutunda, ekonomi, eğitim, toplum anlayışı kurallar açısından da değerlendirmek gerektiği kanısındayım…

Şahsa münhasır münazarada bulunmadığım forum alanında ilerdeki beyanlarımı saklı tutarak, daha fazla sıkıcı olamamak adına son veriyorum…

Daha fazla ayaklar altına alınmadan kırmızı yakalı cüppeyi giyin derim ben…
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ceza Zamanaşımı glossator Meslektaşların Soruları 9 03-03-2014 12:53
Ceza Hukuku doctor Hukuk Soruları Arşivi 8 15-04-2002 14:46
İzinsiz Kredi Kartı Kesintisi ali bayram Hukuk Soruları Arşivi 1 02-03-2002 01:03
Bina Dış Cephesinde İzinsiz Konulan Klima Motorlarının Yarattığı Sorunlar planner Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 16:39
Tck Ve Diğer Ceza Kanunlarında 2001 Yılı İçin Hangi Oranda Ceza Artırımı Yapılacak? mahmut savaşçı Hukuk Soruları Arşivi 2 14-02-2002 01:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07342291 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.