kiralayanın kötü niyeti

müvekkil ve kardeşinin ortak işlettikleri işyerinin kira akitleri kiracı sıfatı ile hep kardeşi üzerine yapılırken (her yıl yeniden kira kontartları düzenlenmiş) buyıl kardeşi yurt dışında olduğundan müvekkil adına yapılmış.vergi levhası müvekkilin kardeşi üzerine .kiralarlar düzgün ödendiği için tahliye sebebi ile bulamayan kiralayan müvekkile sen taşınmazı üçüncü kişi kardeşine devrettin bu kontrata göre aykırı çık diye ihtar çekmiş.bu durumda kiralayan haksız değil midir?bununla ilgili yargıtay kararı ve görüşlerinizi paylaşmak istiyorum.saygılar....

Sayın hırs,

Benzer soruyu Borçlar Hukuku Çalışma Grubu'nda da sormuşsunuz. Orada tek cümle ile sormuşsunuz. Burada ise detaylı sormuşsunuz. Eğer ikisini de yayında bırakırsak, eminim farklı cevaplar alacaksınız. Ancak aynı soruyu farklı alanlarda sormak kurallara aykırı...Lütfen siz de kurallara uyunuz.

Saygılarımla

6570 sayılı kanun alt kiraya verme ve kirayı devretme hakkını ancak sözleşmede açıkca belirtilmesi koşuluyla kabul etmektedir.

Yargıtay bazı kira sözleşmelerinde 2.sh.nin 2.mdsindeki basılı genel şartlarda yer alan "kiralanan şeyin kiracı tarafından üçüncü şahsa kısmen ve tamamen kiralanması durumunda , taksimatı ve tahsis amacı değişir veya herhangi bir şekilde tahrif ve tadil edilirse mal sahibinin sközleşmeyi feshedebileceğine ve pretosto çekmeden talep edebileceğine" ilişkin kaydı başkasına devir hakkının saklı tutulması için yeterli saymaktadır .

Diğer yandan; kiracının yanına ortak alması hali , devir ve alt kira yasağına girmemektedir. Sözleşmede ortak alınması yasağı konulmadıkca kiracı işi terk
etmediği , işi birlikte sürdürmeleri ve iş kolunda değişiklik yapılmaması halinde bu durum tahliye nedeni sayılmamaktadır.

Bir başka kuralda, sözleşmede yazılmasa dahi, devir, alt kira veya ortaklık hali
yani fiili durum nasılsa o şekliyle daha önceki sözleşme dönemlerinde de , oluşmuş ve kiralayan bu fiile duruma itiraz etmemiş ise mevcut duruma icazet vermiş sayılır . Daha sonra itiraz etmesi iyiniyet kuralları ile bağdaşamaz.

Yargıtay kararları ile de dest eklenen bu kurallar somut olaya uygulandığında bir sonuca varabiliriz.Diye düşünüyorum.

Saygılarımla.