Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anlaşmalı Boşanmanın Mülga Tck 434/1 Maddesine Etkisi

Yanıt
Old 24-04-2008, 17:00   #1
av.umut

 
Varsayılan Anlaşmalı Boşanmanın Mülga Tck 434/1 Maddesine Etkisi

Değerli Üyeler öncelikle selamlar;
Anlaşmalı boşanma halinde eski tck 434. maddedeki tecilin durumu ne olur diye merak ediyorum. Benim yorumum anlaşmalı boşanma halinde her iki taraf eşit kusurlu kabul edildiği için Eski TCK 434/2 fıkrasındaki ''erkeğin haksız olarak vukua getirilmiş bir sebep'' olarak nitelendirilmesi gerekmeyip tecil hükmünün varlığını devam ettirmesi gerekir. bu konu ile ilgili fikri olan veya karar örneği bilen varsa yardımlarını bekliyorum.teşekkürler
Old 25-04-2008, 17:21   #2
mylassos

 
Varsayılan

YARGITAY

5. CEZA DAİRESİ

E. 2003/8008

K. 2005/7333

T. 12.5.2005

DAVA : Irza geçme suçundan sanık Türker Yılmaz'ın yapılan yargılanması sonunda; (YALOVA) Ağır Ceza Mahkemesinin 3.10.2000 tarih, 1997/43 Esas, 2000/95 sayılı kararı ile hükmolunan ve kesinleşen fakat evlenme nedeniyle TCK.nun 434.maddesi gereğince ertelenen mahkumiyet kararının boşanma nedeniyle aynen infazına dair aynı mahkemeden verilen 3.10.2002 gün ve 2002/144 Esas, 2002/153 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Hükmün kesinleşmesini müteakip, infaz aşamasında, sanıkla mağdurenin evlenmiş olmaları nedeniyle, TCK.nun 434/1.maddesi uyarınca cezanın infazının ertelenmesine karar verildikten sonra, bu defa zamanaşımı süresi içinde boşanmaları üzerine, 434/2.maddeye göre dosyanın yeniden ele alınarak cezanın infazına karar verilmesi durumunda; esasen hukuk mahkemesinin kararında erkek tarafından haksız olarak meydana getirilmiş bir sebeple boşanmaya neden olunduğunun açıkça tesbiti ile buna dayalı olarak boşanmaya hükmedilmesi ve ceza mahkemesinde yenilenen davada başka hiçbir araştırma yapmadan hukuk mahkemesinin ilamına itibarla dosya üzerinden yada gerekmediği halde duruşma da açarak cezanın aynen infazına dair verilen kararların CMUK.nun 402.maddesi kapsamında olup, itiraza tabi ve temyizinin mümkün bulunmadığı, nitekim dairemizce daha önce verilen temyiz isteminin reddine dair kararların da bu şekilde verilen hükümlere ilişkin bulunduğu; ancak hukuk mahkemesinin erkek tarafından boşanmaya haksız olarak neden olunduğunun açık tesbiti yapılmadan yada tarafların anlaşmaları üzerine boşanma kararı vermesi durumunda bu defa ceza mahkemesince, hukuk mahkemesinin ilamıyla yetinilmeyerek sanığın boşanmada kusuru olup olmadığının belirlenmesi amacıyla duruşma açılarak taraflar ve tanık da dinlenmek suretiyle yargılama yaptıktan sonra cezanın infazına dair kurulan hükmün delil tartışması ile oluşacağı, bu nedenle evrak üzerinden verilmesi de mümkün bulunmadığından temyizi mümkün kararlardan olduğunun kabulü gerekmesi karşısında; olayımıza baktığımızda, hükmün kesinleşmesinden sonra evlenme nedeniyle infazın ertelenmesine karar verilip, bilahare de boşanmaları ile yeniden ele alınan davada mahkeme duruşma açarak tarafları ve tanığı da dinleyerek, tarafların sanığın cezaevine girmesini önlemek amacıyla para karşılığında muvazaalı olarak evlendiklerini, esasen hiç birlikte dahi yaşamadıklarını, boşanmanın da yine bu anlaşma çerçevesinde olduğunu, kanuna karşı hile yapıldığını tesbitle ve bu nedenle sanığın cezasının aynen infazına dair verdiği kararın temyizinin mümkün bulunduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
SONUÇ : Delillerle iddia ve savunma duruşma gözönünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün tebliğname gibi (ONANMASINA), 12.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




YARGITAY

5. CEZA DAİRESİ

E. 2003/7980

K. 2005/7276

T. 12.5.2005

DAVA : Irza geçme suçundan sanık Muammer Benli'nin yapılan yargılanması sonunda; beraetine dair (KASTAMONU) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 3.10.2002 gün ve 2002/108 Esas, 2002/260 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : TCK.nun 434/2. maddesi gereğince kamu davasının yenilenmesinin, sanığın evlenme tarihinden itibaren zamanaşımı süresi içinde tamamen kendi kusurlu hareketiyle boşanmaya sebebiyet vermesi durumunda mümkün olacağı, şiddetli geçimsizlik sebebiyle mağdure tarafından açılan boşanma davasının karşılıklı kabule bağlı olarak sonuçlandırıldığının anlaşılması karşısında, sanığın boşanmadaki kusur durumu mahkemesince re'sen araştırılıp değerlendirilerek kusursuzluğun ya da karşılıklı kusurun varlığının tespiti halinde beraetine karar verilmesi gerekirken eksik soruşturmaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
SONUÇ : Kanuna aykırı, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 12.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 25-04-2008, 17:44   #3
Alp_aslan

 
Varsayılan

765 s TCK 01.06.2005 tarihi itibarıyla yürürlükten kalktığı gibi, 5237 s TCK da , 434 'ün karşılığı yoktur, örnek Yargıtay kararlarının da 01.06.2005 tarihinden öncedir.Anlaşmalı ya da farklı şekillerde boşanma olduğu takdirde , bir cezai müeyyide olmayacaktır.Zira eylem suç olmaktan çıkartılmıştır.
Old 25-04-2008, 21:57   #4
av.umut

 
Varsayılan

Sayın Alp Aslan,
Yazıma konu olay 01.06.2005 tarihinden önce meydana gelmiş evlilik sonucu ceza davası tecil edilmiştir. Bende ilk önce sizin gibi düşünüyordum ancak 434. maddenin karşılığı yeni kanun da yoktur. Yoksa 434 maddenin uygulanacağı cezayi müeyyideye bağlı suç tipleri kaldırılmış değildir. Erkeğin kusuru neticesi boşanma halinde yeni tck gereğincede ceza davası sürdürülüp sonuca hangi yasa lehe ise; lehe olan yasaya göre karar verilebilir diye düşünüyorum. Müvekkilime Bu nedenle anlaşmalı boşanma hailinde her iki taraf eşit kusurlu olduğu varsayılıp ceza davasının teciline etkisi olamayacağını düşündüğümü belirttim. Ancak kararları görünce ceza mahkemesinin de bir kusur araştırması yapacağını öğrendim. Bilmiyorum yorumum hakkında ne düşünürsünüz.
Old 25-04-2008, 22:04   #5
Alp_aslan

 
Varsayılan

Umut Bey, aslında davaya konu somut olayı bilmek gerekiyor, eğer somut olay reşit olmayan mağdureyle rızasıyla alıkoymak, cinsel ilişkiye girmek ise suç olmaktan çıkmıştır, fakat tecacüzse kamu davası devam eder diye düşünüyorum.
Old 25-04-2008, 22:14   #6
av.umut

 
Varsayılan

Haklısınız Alp Aslan Bey mağdurenin iddiası ve şikayeti tecavüzdür.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
katkı payı alacağında anlaşmalı boşanmanın etkisi Av.Sever Köz Meslektaşların Soruları 9 17-02-2008 13:38
Boşanmanın iptali Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 05-12-2007 20:02
Reşit Çocuğun Aileye Katkısı/ Mülga Medeni Kanunu- Madde 610 Av.Suat Ergin Meslektaşların Soruları 11 07-06-2007 19:51
Mülga Noterlik Kanunu Av.Aslı Meslektaşların Soruları 6 28-05-2007 12:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04566908 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.