Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ayıplı araç-servis formu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-02-2010, 01:22   #1
üye18954

 
Varsayılan ayıplı araç-servis formu

Değerli arkadaşlar,
görülmekte olan davada aracın ayıplı bulunduğu,kullanıcı hatası bulunmadığı hususları tespit olunmuştur.Ancak servis tarafından araçta yapılan işlemler (parça değş.,tamirat vs) servis formuna yazılmamıştır.Tüketici şikayetleri yazılıdır ancak ne gibi işlemler yapıldığı kayıtlarda belirsizdir.(Düşünceme göre servis kasıtlı olarak bunları yazmamıştır).Davalı bunu kullanmakta ve aracın kasıtlı olarak servise sokulduğunu idda etmektedir.Mahkemede servisçe arızanın kabul edilmediğini ne işlem yapıldığının da belli olmadığını düşünmektedir.
Aracın ayıplı olması,yasadaki aynı ve farklı arızaların fazlalığı,kullanıcı hatasının bulunmamasına ilişkin bilirkişi raporu mevcut olmasına rağmen mahkemenin ne işlem yapıldığına ilişkin servis kaydının bulunmamasını kararına esas alması mümkünmü? Servisin kasıtlı bu hareketinin tüketici aleyhine yorumlanması mümkün olabilir mi? Konu ile ilgili bilgileriniz ve bu konu ile ilgili Yargıtay Kararı var ise acil olarak paylaşmanız dileklerimle,sagılarımı sunarım.
Old 08-02-2010, 03:56   #2
Avukat Ali TÜRKER

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan RAZUHUMİN
Değerli arkadaşlar,
görülmekte olan davada aracın ayıplı bulunduğu,kullanıcı hatası bulunmadığı hususları tespit olunmuştur.Ancak servis tarafından araçta yapılan işlemler (parça değş.,tamirat vs) servis formuna yazılmamıştır.Tüketici şikayetleri yazılıdır ancak ne gibi işlemler yapıldığı kayıtlarda belirsizdir.(Düşünceme göre servis kasıtlı olarak bunları yazmamıştır).Davalı bunu kullanmakta ve aracın kasıtlı olarak servise sokulduğunu idda etmektedir.Mahkemede servisçe arızanın kabul edilmediğini ne işlem yapıldığının da belli olmadığını düşünmektedir.
Aracın ayıplı olması,yasadaki aynı ve farklı arızaların fazlalığı,kullanıcı hatasının bulunmamasına ilişkin bilirkişi raporu mevcut olmasına rağmen mahkemenin ne işlem yapıldığına ilişkin servis kaydının bulunmamasını kararına esas alması mümkünmü? Servisin kasıtlı bu hareketinin tüketici aleyhine yorumlanması mümkün olabilir mi? Konu ile ilgili bilgileriniz ve bu konu ile ilgili Yargıtay Kararı var ise acil olarak paylaşmanız dileklerimle,sagılarımı sunarım.

Saygıdeğer Meslektaşım, sorun, aracın servis hizmeti görüp görmediğine, yani parça değişimi olup olmadığına ilişkindir.
Belirttiğiniz gibi konu tüketici meselesidir. 4077 sayılı yasanın tüketici mahkemelerinde uygulanması, basit yargılama usulünün (HUMK 176/3-10.bnt ile 507-511.md.) kullanılması yoluyla olacaktır. Dolayısıyla belgeyle ispat sözkonusu olacaktır. Yani tanık dinlenmeyecektir.
Aşağıdaki ayrıntıya girmeden, araç üzerinde değiştirildiğini farzettiğiniz parçaların seri numaralarını, ürünlerin parti numaralarını varsa barkotlarını mahkemeye bildiriniz. Her sanayi ürünü, bir kayda sahip olmalıdır. İmal tarihi, seri numarası, fabrikadan kime satıldığı, bu ürüne ait faturalar, bu seri malların serviste hangi tarihlerde kullanılmış olduğu gibi bilgilerin, belirteceğiniz biçimde, servisin ve servise parça temin eden bölge servisleri ile imalatçı ya da ithalatçı firmaların stok ve parça kullanımına dair kayıtlar üzerinde araştırma yapılmasını usulünce mahkemeden talep edebilirsiniz.
Ayrıca değiştirildiği halde servis belgesinde yazılmamış olan parçaların hususiyetle bilirkişi tarafından incelenmesini, aracın imali sırasında monte edilmiş parçalar ile (örneğin değiştirildiğini ileri sürmediğiniz parçalar ile ) servisçe değiştirildiğini düşündüğünüz parçaların karşılaştırılmasını, değiştirilmemiş parçaların aşınması ile yeni takıldığı iddia edeceğiniz parçaların aşınmamış olmasının bilirkişice incelenerek servisçe değiştirilip fişe yazılmadığının tespitini, garanti kapsamında olan bu parçaları müvekkilinizin de başka bir yerde değiştirilmediğini, aksinin ispatının zaten davalı tarafa ait olması hasebiyle parça değişiminin ispatı cihetine de gidebilirsiniz.
Eğer servis görevini mevzuata aykırı biçimde yapmamış ise tüketicinin, bu durumu Sanayi Ve Ticaret İl Müdürlüğüne bildirmesi, servisin belge içeriğini doğru yazmadığını tespit ettirmesi, buradan alacağı belgeyi de mahkemeye sunması gerekir idi.
Bunlara ek olarak delil tespiti davası açıp ( serviste kamera kaydı varsa, araçta yapılan işlemlere dair tanıklarınız bulunmakta ise vesair) tespite dair rapor ve tutanakları da tüketici mahkemesinde kullanabilirsiniz.
Tüm bunlara ek olarak da servisin eylemi, tüketicinin haklarını kullanmayı engellemeye dönük bir eylem ise güveni kötüye kullanma, özel evrakın içeriğinde sahtecilik vesair gibi eylemin mahiyetine göre suç da oluşturacağından şahit ile ya da aracın üzerinde ki parçaların seri numaralarından kontrol ettirilmek üzere aracın imali sırasında kullanılan parça olmadığının tespiti ve servisin eyleminin suç olma yönü de ispat edilmek suretiyle ceza mahkemesinden alınacak belgenin de tüketici mahkemesinde kullanılması da mümkün olacaktır.
Paylaşımım bu türlü sorunlara fikir vermesi bakımından azıcık ayrıntılı oldu...Katkı sağlaması dileğimle Selam ve saygılar...
Old 08-02-2010, 18:40   #3
Themis99

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Ek olarak, aracın servise girdiği sırada tüketiciye verilen nüshada yapılan işlemler yer almamaktadır. Servis tarafından yapılan işlemleri gösterir iş emri ise bazı firmalar tarafından tüketiciye verilmemektedir.
Dolayısı ile tüketicinin yapılan işlemler konusunda bilgisi olamaz. Kaldı ki servis tarafından yapılan işlemler özel ihtisas gerektiren işlemlerdir.
Servis tüketicinin şikayeti üzerine herhangi bir işlem yapılmadığını iddia ediyorsa ki kanımca bu mümkün değildir, en azından araçta gerçekten bir arıza olup olmadığını tespit yönünde işlem yapılması gerekmektedir, bu iddiasını ispatlaması gerekmektedir. En azından Aracın muayene edildiğini ve bir arızanın bulunmadığını gösterir belgeleri sunması beklenebilir.
Tüketicinin Korunması hakkında ki kanun hükümleri amir niteliktedir. Tüketici arızanın sık meydana geldiğini, araçtan yararlanmasının olanaksız olduğunu,ayıbı süresinde içinde sorumlulara bildirdiğini ispatlamış ise başkaca bir araştırma yapılmasına gerek olmadığını düşünüyorum.

Araçta yapılan işlemleri tüketici bilemeyeceği gibi yapılan işlemleri ispatlamasını beklemekte maddi açıdan imkansız, tüketicinin korunması hakkında ki kanunun amir hükümlerine aykırı olacaktır.
Yargıtay Kararlarına bakıyorum . Olayınızla birebir uyuşan bir karar bulduğumda ekleyeceğim.
Saygılar.
Old 08-02-2010, 22:12   #4
Themis99

 
Varsayılan

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

E:2006/1452
K:2006/5312
T:11.04.2006

TALEPLE BAĞLILIK

1086 s. HUMK m. 74
4077 s. TKK m. 4

Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, davalılardan E... Otomotiv AŞ'den 22.10.2004 gününde sıfır kilometre Opel marka bir araç satın aldığını, daha 2 Km gitmeden aracın arıza sinyali verdiğini, davalıların aracı servislerine götürdüklerini, ertesi gün davalı şirketi arayıp, aracı istemediğini, ödediği bedelin iadesini istediğini bildirdiğini, olumsuz cevap aldığını, bunun üzerine 26.10.2004 günü ihtarname gönderdiğini, davalıların kabul etmediklerini ileri sürerek aracın iadesine, ödediği satış bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar arızanın giderildiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacının tercih hakkını tamirden yana kullandığı, arıza giderilip aracın davacıya teslim edildiği gerekce gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hükum, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davaya konu aracı 21.10.2004 tarihli faturayla davalılardan E... Otomotiv AŞ'den satın almıs, 21.10.2004 tarihinde davalılara gonderdiği ihtarnamesiyle aracın 2 Km gitmeden arıza yaptıgını, arızanın giderilemeyip servıse götürüldüğünü belirtmek suretiyle odediği bedelin tahsilini istemiş davalılardan E... Otomotiv AŞ 4.11.2004 tarihli cevabi ihtarnamesinde davacı talebinin diğer davalı tarafından reddedildiği, araçtaki şikâyetlerin giderildiği belirtilerek aracın üç gün içerisinde alınmadığı takdirde otopark bedelinden sorumlu tutulacağı belirtilmiştir. Dosya içerisindeki 03.02.2005 tarihli iş emri üzerine düşülen şerhten de anlaşılacağı gibi davacı aracı servisten almamış serviste kaldığı sure içerisinde de (48) km'de bulunan aracın hiç kullanılmadığı halde motor beyni ve otomatik şanzıman beyninin değiştirildigi dosya icerisindeki is emirlerınden ve 09.07.2005 tarihli bilirkişi raporundan açıkça anlaşılmaktadır. Önemli sayılan bu arızaların sonradan giderilmesinin sonuca etkisi yoktur. Davacı, baştan itibaren tercih hakkını 4077 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne dayanarak aracın iadesine ödediği paranın tahsiline karar verilmesini istediğine göre talebine uygun olarak karar verilmesi gerekirken dosyadaki delillere ters düşecek şekilde davanın reddedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Sonuç: Açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 11.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

E:2005/13380
K:2006/473
T:24.01.2006

4077 s. Yasa m. 4

Taraflar arasındaki ayıplı ürün davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, 30.07.2004 tarihinde davalılardan O... Oto Pazarlama San. A.Ş.'den 0 km O. V. araç satın aldığını, 11.09.2004 tarihinde aracın vites kutusundan ses geldiğini, servisin hiçbir işlem yapmadığını, 29.09.2004 tarihinde motor arıza lambasının yandığını, servisin bu lambayı sondürüp teslim ettiğini, şikayetlerinin halen devam etmesine rağmen davalıların değişim talebini kabul etmediğini iddia ederek davaya konu aracın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesini istemiştir.
Davalılar, aracın ayıplı olmadığını basit arızaların giderilerek aracın davacıya teslim edildiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının davalılar tarafından üretilip satılan O. V. marka otomobili 30.07.2004 tarihinde satın aldığı, 11.09.2004 ve 29.09.2004 tarihlerinde vites, kolundan ses gelmesi, motor arıza lambasının sürekli yanması nedeniyle servise başvurduğu ancak servisin "fabrikadan bilgi bekleniyor" denilerek aracı davacıya teslim ettiği, bunun üzerine davacının aracın değiştirilmesi talebi ile davalı O... A.Ş.'ye başvurdugu anlaşılmıştır. Mahkemece arac uzerinde bilirkişi incelemesı yaptırılmıs, rapora gore araçta şanzımanından kaynaklanan gizli ayıp bulunduğu, bu ayıbın meydana gelmesinde sürücü kusuru ya da yetersizliği bulunmadığı, şanzıman ünitesinin komple değiştirilmesi suretiyle arızanın giderilmesinin mümkün olacağı yani imalat hatası bulunduğu bildirilmiş, ayrıca aracın hali hazırda faal olarak hizmet vermeyi sürdürdüğü, araçtan yararlanamama koşulunun oluşmadığı, bu nedenle davacının değişim talebinin yasal koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir. Mahkemece de araçtaki gizli ayıbın yenisi ile değiştirilmesini gerektirecek esaslı ayıp olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmistir. Oysaki aracta kullanıcı hatasına bağlı olmayan üretimden kaynaklanan gizli ayıp olduguna, davacı suresinde 11.10.2004 tarihınde satıcı davalı O... A.Ş.'ye aracın değiştirilmesi talebiyle başvurduğuna göre, 4077 sayılı Yasa'nın 4/2. maddesi hükmü gereği davalılar davacının şartları oluşan değiştirme talebini kabul etmek zorundadırlar. Davacının servise iki kez başvurmasına rağmen "fabrikadan bilgi bekleniyor" denilerek, üretim hatası bulunan aracın davacıya iade edilmesi daha sonrada araçtan yararlanmamak süreklilik arz etmiyor denmesi MK'nın 2. maddesi anlamında hakkın kötüye kullanılmasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına ( BOZULMASINA ), 24.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın meslektaşım,
Eklediğim iki karar birebir olayınıza uyuşmasa da bir fikir vermesi açısından yararlı olabilir.
Sanayi mallarının satış sonrası hizmeteri hakkında ki yönetmelik hükümleri size yardımcı olabilir.
Saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ayıplı araç RAZUHUMİN Meslektaşların Soruları 1 25-08-2009 15:52
ayıplı araç Av.TYILMAZ Meslektaşların Soruları 2 01-06-2009 15:28
Ayıplı araç-ihtarname mevzu hukuk Meslektaşların Soruları 3 28-11-2008 23:46
ayıplı araç satışı law in law Meslektaşların Soruları 1 08-11-2008 21:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04846096 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.