|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
07-08-2007, 16:22 | #1 |
|
Her nekadar dava dilekçesinde reeskont faizi istenmiş ise de avans faizi kastedildiği
İyi günler, 2003 tarihli dava dilekçemizde reeskont faizi istemiş idik. ancak daha sonraki tüm beyanlarımızda isteğimizin avansa faizi olduğunu vurguladık. İş ticari iş olduğu ve de temmerrüt nedeniyle faiz istediğimize dayanarak aslında biz avansı kastettmiştik dersek avans faizi isteğimiz kabul görür mü? Dosyamız karar aşamasında. Avanas faizi isteğimizi ıslah ile düzeltmemiz mi gerekiyor? ve de bu konuya ilişkin aslında avans kastedilmiştir diyen, avans faizine hükmedilen Yargıtay Kararı var mı elinizde?
Saygılar Teşekkür ederim. |
07-08-2007, 17:43 | #2 |
|
T.C. YARGITAY
7.Hukuk Dairesi Esas: 2005/3091 Karar: 2005/3363 Karar Tarihi: 27.10.2005 ÖZET : Söz konusu dava niteliği ve içeriği, itibariyle tacir ya da ( tacir sayılan ) taraflar arasında haksız fiilden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliğine ve özellikle iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi yönünden bilgilerine başvurulan ve hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunun niteliği, içeriği ve dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdirine, tahlil ve tartışımına ilişkin hükümde gösterilen gerekçelere göre davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, tarafların sıfatı icra takip tarihi dikkate alındığında davacının takip tarihi itibariyle reeskont faizi isteminin aynı zamanda 1.1.2000 tarihinden sonraki dönem için 3095 sayılı yasada yapılan değişiklik gereği uygulanması gereken avans faizi istemini de içerdiğinin kabulü gerekir. Bu olguların gözardı edilmesi isabetsizdir. (3095 S. K. m. 2) Dava: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü: Karar: Dava niteliği ve içeriği, itibariyle tacir ya da ( tacir sayılan ) taraflar arasında haksız fiilden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliğine ve özellikle iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi yönünden bilgilerine başvurulan ve hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunun niteliği, içeriği ve dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdirine, tahlil ve tartışımına ilişkin hükümde gösterilen gerekçelere göre davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, tarafların sıfatı icra takip tarihi dikkate alındığında davacının takip tarihi itibariyle reeskont faizi isteminin aynı zamanda 1.1.2000 tarihinden sonraki dönem için 3095 sayılı yasada yapılan değişiklik gereği uygulanması gereken avans faizi istemini de içerdiğinin kabulü gerekir. Sonuç: Bu olguların gözardı edilmesi isabetsiz, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde ise de yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1 nolu bendinden parantez içerisindeki sözcüklerin hüküm yerinden çıkarılmasına yerine "asıl alacağa takip tarihinden itibaren 1.1.2000 tarihine oranlı reeskont faizi bu tarihten sonra değişken oranlı avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına" sözlerinin yazılmasına hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA hüküm düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde yatırılan harcın ilgilisine iadesine, 27.10.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları ************************************** |
08-08-2007, 08:26 | #3 |
|
Sayın Av. Ergün Bey, çok teşekkür ederim cevabınız için. Ben de bir tane karar bulmuştum ama burdaki gibi 2000 yılından öncesi ve sonrası diye ayırmışlarıd. bizim davamız söylediğim gibi 2003 tarihinde açıldı, o nedenle bu kararlar sizce uygun olur mu? ıslah konusunda ne düşünüyorsunuz.
Saygılar |
08-08-2007, 18:41 | #4 |
|
T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi Esas: 2003/16082 Karar: 2004/5725 Karar Tarihi: 29.04.2004 ÖZET : Davacı, dava dilekçesinde hüküm altına alınmasını istediği tazminata faiz yürütülmesi isteminde bulunmamıştır. Yargılama sırasında dava faiz yürütülmesi istemi yönünden ıslah edilmiştir. Bir davanın ıslahı bir çok yön ve nitelikleri gözetildiğinde ek, bir başka anlatımla ikinci bir dava sayılır. Bu yüzden ıslah yapılırken dava açımında gereken yükümlülükler yerine getirilmelidir. Bunun için, ıslah edilmek istenilen faizin ıslah tarihine kadarki miktarı ( müddeabih ) davacı yanca belirlenerek asıl alacak haline dönüştürülmeli, belirlenen bu miktar üzerinden nispi harç alınmalıdır. Bu koşullar yerine getirilmeden yapılan ıslah yöntemine uygun olmadığından, hüküm altına alınan tazminata faiz yürütülmesi mümkün değildir. Ayrıca, istek bulunması halinde ıslah gününden itibaren faiz de yürütülebilir. (818 S. K. m. 41) (1086 S. K. m. 83) Dava: Davacı Musa Gürel vekili Avukat Adnan Demir tarafından, davalılar Sebahattin Delikan ve diğerleri aleyhine 16.5.2001 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu uğranılan zararın ödetilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin kısmen kabulüne dair verilen 17.6.2003 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü: Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazına gelince; davacı, davalıların evinden bilezik, Cumhuriyet Altını, altın künye ve nazarlık ile 50 ABD Doları para çaldıklarını ileri sürerek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin bir bölümü hüküm altına alınmıştır. Kararı davalılar temyiz etmişlerdir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, dava dışı üçüncü kişinin davacının evine girerek hırsızlık yaptığı, suça iştirak ettikleri belirlenen davalıların cezalandırıldıkları ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde hüküm altına alınmasını istediği tazminata faiz yürütülmesi isteminde bulunmamıştır. Yargılama sırasında dava faiz yürütülmesi istemi yönünden ıslah edilmiştir. Bir davanın ıslahı bir çok yön ve nitelikleri gözetildiğinde ek, bir başka anlatımla ikinci bir dava sayılır. Bu yüzden ıslah yapılırken dava açımında gereken yükümlülükler yerine getirilmelidir. Bunun için, ıslah edilmek istenilen faizin ıslah tarihine kadarki miktarı ( müddeabih ) davacı yanca belirlenerek asıl alacak haline dönüştürülmeli, belirlenen bu miktar üzerinden nispi harç alınmalıdır. Bu koşullar yerine getirilmeden yapılan ıslah yöntemine uygun olmadığından, hüküm altına alınan tazminata faiz yürütülmesi mümkün değildir. Ayrıca, istek bulunması halinde ıslah gününden itibaren faiz de yürütülebilir. Mahkemece, anılan yönler gözetilmeden hükmedilen tazminata faiz yürütülmüş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 ) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29.4.2004 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları ************************************** Kanaatimce ıslah mümkün olmalıdır. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Reeskont (%23) Ve Avans (% 25) Faİzİ Arasindakİ Fark Ve Hukuktakİ Uygulamasi | Hoca | Meslektaşların Soruları | 7 | 27-12-2013 14:03 |
Kamulaştırma faizi | Av.Selen | Meslektaşların Soruları | 1 | 30-06-2007 20:31 |
Reeskont faizi ne anlama gelmelidir? | Av.E.Fırat Kuyurtar | Meslektaşların Soruları | 2 | 26-02-2007 15:07 |
Temerüt Faizi | hukukbilgisi | Adliye Duvarı | 0 | 12-05-2003 13:44 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |