Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tapu Sicil Memurlarının Sorumluluğunun Kapsamı

Yanıt
Old 21-08-2007, 12:54   #1
Gamze Dülger

 
Varsayılan Tapu Sicil Memurlarının Sorumluluğunun Kapsamı

Sayın meslektaşlarım,
Gayrımenkul maliki vekil olarak tayin ettiği eski eşini,bizzat Tapu dairesine gelerek elle yazılı azilname ile 2006 yılında azletmiştir.Vekilin adres bilgileri olmadığından kendisine azilnamenin sureti gönderilememiştir.Ancak vekil azilden haberdardır.
Aradan bir yıl geçtikten sonra 10.08.2007 tarihinde, vekil gayrımenkulü birlikte yaşadığı şahsa tapuda satmıştır.Tapu memuru henüz aday memur olup,azilnameyi gözden kaçırmıştır.
Vekil,satış yaptığı gün müvekkili telefonla haberdar etmiş ve "tapu artık senin değil biz gerekeni yapacağız" şeklinde bir kısım hakaret içeren mesajlar göndermiştir.
Müvekkil iki küçük çocuğu ve yeni eşi ile birlikte apar topar Türkiye'ye dönmüş ve gerçekten tapusunun satıldığını öğrenmiştir.Tapu sicil memurları yapılan hatayı kabul etmişlerdir.
Müvekkil maddi açıdan çok sınırlı bütçesi sebebiyle kendisine verilen tüm
maddi zararların karşılanmasını istemektedirler.Ancak bir "Tapu İptali " davası açıldığında üçüncü şahsın kötüniyeti ispatlanmak zorunda kalınacağından ve yine Almanya' dan Türkiye'ye gelmek ve gidiş-dönüş-ve Türkiye'de yapılan masraflar bu dava ile istenemeyeceğinden MK 1007 gereğince tazminat davası açmak istenmektedir.
Bu arada avukat olarak Tapu Sicil müdürü'nü uyarmamız ve Mk 1007 delaletiyle Tapu Sicili Tüzüğü'nün 85/2 gereğince (hazine harçtan muaf olduğundan ) Tapu İptali davası açmaları konusunda verdiğimiz Yargıtay kararları doğrultusunda bugün Hazine tarafından Tapu İptali davası açılmıştır.Sorun şurada ve tam "kendim ettim kendim buldum " olayı;

1-Bu davayı Hazinenin kazanması halinde bizim açacağımız Tazminat davası ;tapu bedeli kadar konusuz kalacaktır.Çünkü Hazine bizim lehimize tapu iptali ve tescili talep etmek zorundadır.Biz "Tapu değil tazminat istiyoruz " diyebilir miyiz?

2-Tapunun haksız devri sonucu Almanya-Türkiye arasında yapılan tüm masraflar ile tarafların Almanya'da ikamet ettiği ve davada bir vekil tutmak zorunda oldukları gözönüne alınarak ,vekil-müvekkil arasındaki sözleşme gereği ödenecek olan avukatlık ücreti Hazine'den talep edilebilir mi?

3-Tapu iptali tazminat için Bekletici Mesele olacağından, "biz tazminatı istiyoruz,tapuyu hak ettiği takdirde Hazine zararlarını gidermek için kendi adına tescil ettirsin "diyebilirmiyiz?

4-Evin bu arada dava süresince kullanılacağı ve özellikle yıpratılacağı düşünüldüğünden evdeki kayıplardan dahi hazine sorumlu olup daha sonra ilgililere rücu hakkı bulunsa da bu zararı tapu iptali ile telafi edeceğinden değer kayıpları-kullanamamadan doğan kira kayıplarının da istenebileceğin düşünüyorum.

Bu arada Hazinenin hangi davayı açacağını tahmin edemeyenler için karar örneğini sunuyorum.

Her olayı iki kelime ile özetlemek gibi bir becerim olmadığından uzun soru için affınıza sığınıyor ve ilgilerinize teşekkür ediyorum.

Saygılarımla
T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/12580

K. 2004/13477

T. 8.12.2004

• TAPU İPTALİ VE ESKİ MALİK ADINA TESCİL İSTEĞİ ( Vekilin Azlinin Tapuya Bildirilmesine Rağmen Azilname Yokmuş Gibi Satış İşlemlerinin Yapılması - Hazinenin Sorumlu Tutulmasına Yol Açacağından Bu Davayı Açmakta Hukuki Yararı Bulunduğu )

• AZLEDİLEN VEKİLİN TAPUDA SATIŞ YAPMASI ( Azilname Tapu Sicil Müdürlüğü'ne Bildirilmesine Rağmen - Hazinenin Sorumluluğu/Tapu İptali ve Eski Malik Adına Tescil Talebi )

• HAZİNENİN SORUMLULUĞU ( Vekilin Azlinin Tapuya Bildirilmesine Rağmen Azilname Yokmuş Gibi Satış İşlemlerinin Yapılması - Hazinenin Sorumlu Tutulmasına Yol Açacağından Tapu İptali ve Eski Malik Adına Tescil Davası Açmakta Hukuki Yararı Bulunduğu )

• TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNE BİLDİRİLMESİNE RAĞMEN AZLEDİLEN VEKİLİN SATIŞ YAPMASI ( Hazinenin Sorumlu Tutulmasına Yol Açacağından Tapu İptali ve Eski Malik Adına Tescil Davası Açmakta Hukuki Yararı Bulunduğu )

4721/m.1007

Tapu Sicil Tüzüğü/m.85/2


ÖZET : Dava, Türk Medeni Kanununun 1007. maddesine dayalı tapu iptali ve eski malik adına tescil isteğine ilişkindir.
Olayda, davacı hazine, çekişme konusu taşınmazda paydaş bulunan dava dışı kişinin, yine dava dışı kişiyi vekil tayin ettiğini, daha sonra vekillikten azlettiğini, bu azilname Tapu Sicil Müdürlüğü'ne bildirilmesine rağmen, azilname yokmuş gibi vekil tarafından intikal ve satış işlemlerinin yapıldığını ve söz konusu hissenin davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, iptali ile dava dışı kişi adına tescilini istemiştir.
TMK'nın 1007. maddesine göre, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet kusursuz sorumludur. Devletin gerek elamanını seçerken, gerek çalıştırırken aynı derecede özenli davranması sorumluluğunun bir gereği olduğundan ve vekilin azli Tapu Sicil müdürlüğüne bildirilmesine rağmen tapuda işlem yapılması hazinenin sorumlu tutulmasına yol açacağından hazinenin bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.
Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesinin 2. fıkrası hükmünde de, belirtilen hallerde, Tapu Sicili Müdürlüğünün Defterdarlık veya Mal Müdürlüğünden hatalı işlemin düzeltilmesi için dava açılmasını talep etmesini öngörülmüştür. Ancak, bu tür bir davada eski kayıt malikinin de davada yer alması, davanın sonuçları bakımından yararı olacağından önceki kayıt malikine de dava ihbar edilmelidir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada;
Davacı hazine, çekişme konusu 9 parsel sayılı taşınmazda paydaş bulunan dava dışı Meda'nın, yine dava dışı Hüseyin'i vekil tayin ettiğini, daha sonra vekillikten azlettiğini, bu azilname Tapu Sicil Müdürlüğü'ne bildirilmesine rağmen, azilname yokmuş gibi vekil tarafından intikal ve satış işlemlerinin yapıldığını ve Meda'nın hissesinin davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, iptali ile dava dışı Meda adına tescilini istemiştir.
Davalı, hazinenin dava açma hakkı bulunmadığını, iyiniyetle payı satın aldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı hazinenin dava açma hak ve yetkisi bulunmadığı, davalının kötüniyetli olduğunun da iddia edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı.
Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, Türk Medeni Kanununun 1007. maddesine dayalı tapu iptali ve eski malik adına tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, bu tür davaların önceki kayıt maliki tarafından açılmasının gerekli olduğundan ve davalının iyiniyetinden söz edilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 9 parsel sayılı taşınmazdaki Meda'nın 153/321 payının 2.5.2002 tarihli akitle, vekil tarafından 19.6.1989 tarihli vekaletnameye dayanılarak davalıya temlik edildiği anlaşılmaktadır. Oysa vekilin azil keyfiyeti Tapu Sicil Müdürlüğü'ne 2.8.1989 tarihinde bildirildiği görülmektedir.
Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi hükmüne göre, ""Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur."" Öte yandan Devletin diğer bir deyişle hazinenin çalıştırdığı kişiler görevlerini ifa ederken işin gerektirdiği yeterli özeni göstermek zorundadırlar. Devletin gerek elamanını seçerken, gerek çalıştırırken aynı derecede özenli davranması sorumluluğunun bir gereğidir. Bu sorumluluk kusursuz sorumluluk halidir. Nitekim 27.3.1957 tarih 1/3 Sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere ""Borçlar Kanununun 55. maddesine göre adam çalıştıranın ödence ile yükümlü tutulabilmesi için kendisinin kusurlu bulunması gerekli olmadığı gibi, çalıştırdığı adamın da kusurlu bulunması gerekmez"".
Açıklanan ilkeler somut olay açısından değerlendirildiğinde, azil sonucu geçersiz hale gelen bir vekaletnameye dayanılarak ve bu husus Tapu Sicil Müdürlüğü'ne bildirildiği halde, tapuda işlem yapılmasının, hazinenin Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi anlamında sorumlu tutulmasına yol açabileceği kuşkusuzdur. Bu nedenle, hazinenin Tapu Sicil Genel Müdürlüğü adına eldeki davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı düşünülemez.
Kaldı ki, 7.6.1994 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesinin 2. fıkrası hükmü de, belirtilen hallerde, Tapu Sicili Müdürlüğünün Defterdarlık veya Mal Müdürlüğünden hatalı işlemin düzeltilmesi için dava açılmasını talep etmesini öngörmüştür.
Ancak, bu tür bir davada eski kayıt malikinin davada yer almasının da, davanın sonuçları bakımından yararı olacağı gözden ırak tutulmamalıdır.
Hal böyle olunca, önceki kayıt malikine davanın ihbar edilmesi, yapılmış olan temlike karşı diyeceğinin sorulması, gerektiğinde davadaki tarafların göstereceği tüm delillerin toplanması, değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle davanın reddedilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Davacı hazinenin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 8.12.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
gebze tapu sicil md. __av.zeynep__ Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 1 20-08-2007 14:27
ordu gölköy tapu sicil __av.zeynep__ Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 1 06-08-2007 16:49
bornova 2. tapu sicil müdürlüğü av.adige Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 0 25-07-2007 16:27
Amasya Tapu Sicil Müdürlüğü av.knel Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 0 04-07-2007 12:52
Ankara'da Tapu Sicil Müdürlüğü'nden bilgi avkaratas Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 2 07-06-2007 08:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05067205 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.