04-06-2007, 10:11 | #91 | |||||||||||||||||||||||
|
İnsanın emrine sunulan bu kadar güzelliğe,nimete,insanın bizzat kendi sahip olduğu maddi bedeni ile manevi dünyasına,sahip olduğu akla bakarak şu sonuca vardım:İnsan; aşkın bir ürünüdür.Diğer deyimle insanın sebeb-i zuhuru aşktır.Eğer öyle olmasaydı bu kadar iyilikler güzellikler,dünyanın hemen bütün özelliklerini içinde barındıran bedeni, kendinden başka varlıklara galebe çalmasına vesile olan aklı neden verilsin ki insana durduk yere.Aşkın ürünü aşık olmadan nasıl ölsün ki. Saygılar... |
08-07-2007, 16:36 | #92 | |||||||||||||||||||
|
Çok güzel bir benzetme.. Teşekkür ederim. Umarım ders çıkarılır. Ve Sayın mehtapa99; üzülerek söylemek istiyorum.. Yine haklı çıktım... Saygılar... |
08-07-2007, 16:46 | #93 | |||||||||||||||||||||||
|
|
08-07-2007, 18:02 | #94 |
|
Çıkarmıyorlar sayın Av. Turan; çıkarmıyorlar..
Öyle görülüyor ki çıkarmayacaklar da bundan sonra.. Saygılar... |
08-07-2007, 18:04 | #95 | |||||||||||||||||||||||
|
|
08-07-2007, 18:51 | #96 |
|
bir kimsenin âşık olup olmadığı, daha doğrusu bazı farklı haller içinde bulunup bulunmadığı dışardan da gözlenebilir. Fakat bir kimsenin dışardan gözlenebilen farklı halinin aşk olduğuna karar verilmesi imkân dışıdır. Bir kimsenin sürekli olarak bir "nesne"ye yönelmiş bulunduğunun gözlenmesi, bu durumun o kimsenin ille de âşık olduğunu söylememizi gerektirmez; her ne kadar, âşıkın içsel yaşantısında sürekli biçimde sevdiği nesneye yönelmesini söz konusu edebilsek de..
Böylece, âşık olmanın bir nesneye, âşıkın sevdiği nesneye yönelmesi ve bu yönelimin dışına çıkamaması olduğunu söylemiş oluyoruz. Bu yönelmişlik halini vurgulamamız gerekiyor: nefesi olan herkes, bir zurnayı öttürebilir; ama zurnadan âhenkli sesler çıkartma becerisini gösterebilenler ancak ona aşkla yönelmiş olanlardır. Ancak onun çıkarttığı sesler dinlenebilir olur, diğerlerininki ise kakafoni mesabesinde kalır.. Demek ki, zurnayı her öttürebilen kimse onu çalıyor olmuyor. |
09-07-2007, 10:27 | #97 |
|
:)
Aşk güzelleşmektir,Aşk bazen feda etmektir kimi mi kendimizi...? Aşk ele avuca sığamamaktır....aşk için çok şey söylüyoruz aklımıza geldikçe ama aşk aklımızı kullanamamaktır suç olup olmadığına daha karar veremedim....
|
09-07-2007, 16:27 | #98 | |||||||||||||||||||||||
|
Şair bu dizeleri şöye açıklamaktadır. Arz-ı hal etmeye cana seni tenha bulamam Seni tenha bulacak kendimi asla bulamam. Der ki : Ey sevgili halimi arzedeceğim sana ama seni hiç bir zaman yalnız yakalayamıyorum ki. Şayet olur da yalnız yakaladığımda, aklımı başımdan alıp götürdüğün için yine halimi arz edemiyorum. Aaaah minel aşk... |
09-07-2007, 22:26 | #99 |
|
ğamu bimarine devayü dert eder ihsan, niçin gılmaz bana derman,
beni bimar sanmza mı,habibim fesli güldür bu akar sular bulanmaz mı??? |
10-07-2007, 00:29 | #100 |
|
Bu konuya başlarda 'Aa canım aşk suç olur muymuş hiç,kabahat insanoğlunda' derdim,şimdilerde düşünüyorum d(,ya da yaşıyorum denebilir) kesinlikle suçtur..Aşk suç,hem de öyle bir suç ki..Giyotine göndermek lazım AŞK'ıHele o araya yolları dizen,o hain mesafeler var ya,gözden ırak gönülden ırak olma durumu var ya,işte tüm bu düşünceler endişeler ve şüpheler hepsi yanmalı ateşlerde..Bencilce yaşardım önceleri,dünya sadece kendi etrafımda dönüyordu,kimse hızıma yetişemiyordu,çok çabuk yaşıyor ve tüketiyordum,şimdilerde iki hayatın kesişimindeyim,ve bu da ayrı bir dünya demek oluyor,çekim kuvvetine yenik düşüyorsun,kendi yolun diye bir şey yok artık.Bizim Yolumuz diye bir şey diyebilmene olanak tanımıyor ah hayatın şu realitesi..Ve en nefret ettiğin şeyle karşı karşıya kalıyorsun,belirsizce yaşamak,rotasız bir gemi gibi düşüvermek rüzgarın ardına,ki hiç bana göre değil!Ah şu AŞK AŞK AŞK diye tutturduğunuz şarkı,nakaratları çok eskidi artık..Ya da beni eskitmeye başladı..Bu dünyayı Aşksız da döner,ama benim dünyam duruyor işte bu üç harfli kelime karşısında..El pençe divan,Başı önünde dikiliyorum karşısında..Bir de aşkın en can alıcı noktası(ki bu benliğinle kişiliğinle kalbinin en azılı çatışması oluyor.):GURUR!!Aşkta nedense gurur olmuyor,bunu öğreniyorsun,kalan zaman herkese eyvallah çekip giden o umarsız insan köprüleri çabuk yıkabilirken şimdi daha yapıcı oluyorsun..Kaybetmektense kazanmaya çalışıyorsun..Aşkın hesabını yapamadım,artısı mı çok eksisi mi..Korkularla yaşamak hiç bana göre değil,aşk ise bana korkularla örülü bir yaşam sundu bana..Cesur sanırdım kendimi,ama duygularımdan bu kadar korktuğumu bilmiyordum,Yine de KENDİME RAĞMEN mutluyum..Aşk suç,ama iştirakında bile bir huzur olan bir suç..Benim açımdan tek sıkıntısı,hayal kuramamak,ya da hayallerin adının plan olarak değişmesi zamanla..Ve gerçekleşmemesinden korkmak...Bir dizi sorun,ama bunlara rağmen suçlu olmak güzel şey!
|
12-07-2007, 22:46 | #101 |
|
aşk suç olmasaydı sevgiliye sevgini söylemekten korkmazdın.... tabii bu korkuyu erkekler yaşar, erkekler anlar.bayanlar bu yönde şanslı...
|
13-07-2007, 11:43 | #102 |
|
kadınlar aşık olamaz maşuk olur.
|
13-07-2007, 11:45 | #103 | |||||||||||||||||||||||
|
Neden peki? |
13-07-2007, 12:25 | #104 |
|
Aşk kişinin kendine karşı(dikkat, aşık olunana değil) işlediği bir suçtur.Tıpkı intihara teşebbüs suçu gibi....
|
13-07-2007, 13:17 | #105 |
|
Aşk mütemadi bir suçtur.Netice sonradan meydana gelir.İntihar ise ani suçtur.Kıvrandırmadan ,eziyet etmeden iş biter.Ama Aşk netice meydana gelene kadar, hersaat,her dakka kıvrandırır.
İntiharda netice meydana gelirse tek bir olumsuzluk ,nötür duygular yayılır.Sonuçta bir hayat bitmiştir. Ama aşk ta netice olumlu veya olumsuz olabilir.Olumsuz olması dahi yeni aşklara yelken açmaya engel değildir. |
13-07-2007, 13:35 | #106 | |||||||||||||||||||||||
|
|
13-07-2007, 19:17 | #107 |
|
Hicran destanini kendinden oku,
Mecnun'dan duyup da rivayet etme. Aşkin Leyla'sini gördünse söyle. Söz temsili bulup hikayet etme Sevdanin oduna pek güvenilmez, Tutuşurşan eger kolay sönülmez. Bu yolun hükmüdür geri dönülmez, Canina kiymazsan seyahat etme. Neyzen Tevfik.... |
13-07-2007, 23:07 | #108 | |||||||||||||||||||||||
|
|
14-07-2007, 02:10 | #109 |
|
Bazen de alternatif sayın Turan Bey
|
14-07-2007, 12:54 | #110 |
|
alternatif hep var. ama biz gözümüzde büyüttüğümüzden alternatifi göremiyoruz. şu var nedense hep sonu hüsran olacak yollar seçilir. zaten bayanlar evlenilebilecek erkekleri değil de özgüvensiz, serseri görünümlüleri tercih eder nedense...
|
14-07-2007, 15:19 | #111 | |||||||||||||||||||
|
Ağırbaşlı,kendine güven duyan out mu? |
14-07-2007, 15:24 | #112 |
|
:)
Evlenmeyi düşünen bayan zaten kendine güvenen,tuttuğunu koparabilen,kendini kanıtlamış,kadınına sahip çıkabilecek,onu koruyabilecek ve gerçekten seven birini tercih edeceğine eminim...Serseri görünümlü belki değişikliğiyle dikkat çekebilir ama o sadece gönül eğlencesi olur ve ciddi düşünmek isteyen ise zaten gönül macerasına girişmez.
|
14-07-2007, 17:00 | #113 | |||||||||||||||||||||||
|
|
14-07-2007, 17:46 | #114 |
|
aşk ayırt etme gücünü elinden alır insanın, haksız bile olsa fiillerinden sorumlu değildir..
|
16-07-2007, 13:51 | #115 |
|
Hakim bey ;
Neden çaldın bu arabayı evladım.Diye sorduğunda; Aşığım Hakim bey Fiil ehliyetim yok ,sorumsuzum.Ne yaptığımı bilmiyorum.Şeklinde cevap verilse. Ve gerçekten de kişi , ferhat ve şirin aşkına düşmüş olsa;Hırsızlıkla da yakından uzaktan alakası olmasa; Hakimin gerekçesinde; yer bulabilir mi? |
16-07-2007, 14:07 | #116 |
|
haksız fiili ortadan kaldıran sebeplere aşk kesinlikle eklenmeli :-)
|
16-07-2007, 14:25 | #117 | |||||||||||||||||||||||
|
Yanılıyorsunuz, özgüveni olan erkek çekicidir ve tercih sebebidir. Ancak özgüven, kendini bilmezlik boyutundaysa bu çekici silah sahibinin elinde patlar. Serserilik ise, lezzettir. Ama sözünü ettigim serserilik, bazen bir gülüşe, bazen bir bakışa yerleşen türden.. |
16-07-2007, 15:10 | #118 |
|
kendine güven
Önce kendine güvenmeyi bilecek zaten insanoğlu sonra aşkı aramakla da bununamayacağını kabul edecek.Öyle anlar oluyor ki karşınızdakini göremiyorsunuz onun için uzaklarda da değil çevrenize bakınmasını bileceksiniz.Gönlününüzü de havai bir ceylana kaptıracağınıza ürkek bir ceylana kaptırın.Onun ilki olabileceğinize inandığınızı ve sevilmeye değer çok insan var yeter ki inanın onu bulabileceğinize...
|
16-07-2007, 15:28 | #119 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben pek anlamamakla ve dahi erkeklerdeki çekiciliğin derecesini ölçme işini ehli ve ilgilisi olan kadınlara bırakmakla birlikte; bir erkeğin --aslında bir insanın-- fiziki çekiciliğini kalbindeki güzellikle techiz etmesi halinde karşısında buzul kütlelerinin dahi eriyeceğini düşünmekteyim. Arızi olan asli olandan beslenmedikçe arız olan zail olmakta gecikmez. Saygılar........ |
16-07-2007, 15:57 | #120 |
|
Sayın uSaRe01, sözlerimi neden anlamadınız? Turan Bey, kadınların özgüvensiz erkeklerden hoşlandıgını söylemiş; ben de aksine kadınların özgüvenli erkeklerden hoşlandıgını ama kendini bilmezlik boyutunda yaşanan özgüvenin ters etki yaratacagını belirttim. Saygılar..
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Anayasa'ya uygun mudur? | Tiocfaidh | Hukuk Sohbetleri | 4 | 29-09-2007 15:47 |
HukukÇu HukukÇunun Kurdu Mudur? | SNOW | Konumuz : Hukukçular | 11 | 15-03-2007 16:13 |
Alt İşverenin Alt İşverenine Sorumluluk Mevcut mudur? | avankara | Meslektaşların Soruları | 9 | 07-03-2007 13:03 |
avukat aslında ıyı bır tıyatrocu mudur? | didem kunal | Konumuz : Hukukçular | 10 | 08-02-2007 00:26 |
Dolandırıcılık, Takibi Şikayete Bağlı Bir Suç Mudur ? | A.ÇELİK | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 27-02-2002 18:18 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |