17-04-2010, 23:34 | #61 | |||||||||||||||||||||||
|
|
20-04-2010, 16:41 | #62 |
|
İş hayatında bazı şeylere geç kalmışım gibi geliyor bazen ama bunun yanında 2 yıldır avukatlarla çalışarak -ancak tüm enerjimi harcayan işler değil yaptıklarım- ne istediğimi veyahut azda olsa beni neyin mutlu edeceğini bulmaya çalışıyorum. Bir adliyeye gittiğiniz zaman gününüz çok iyi de geçebilir, bütün aksilikler aynı güne sığmak da isteyebilir.
Çoğunlukla canımı en çok sıkan -ki daha 1/100' ini bile gördüğümü iddia edemem- kalemlerde yaşanan kaos hali yahut garip kaprislere maruz kalıyor olmak. Bunun dışında her daim muhabbet etmeyi çok sevmemiz -halk olarak- işin bir diğer yüzü. Elimden geldiğince pozitif ve güler yüzlü olmaya çalışarak, bütün gün binlerce dosyanın arasında sıkışıp kalan kalem memurlarımıza bir de ben negatif enerji vermek istemiyorum. Bunun yanısıra can sıkıntısı ya da en azından bir 'öf'leme halinde buluyorum kendimi adliyeden çıkarken. (Düşündümde bu bahsettiğim olumsuzluklar hep icrada başıma geliyor -ki ayda bir keredir genelde icra kalemine girmişliğim) |
21-04-2010, 11:54 | #63 |
|
Sayın m.mese,
Yabancı dil bilen avukat arayan bürolarda dikkat etmenizi önerdiğim bir nokta şu: Dikkat edin, iyice araştırın: O büroda "çevirmen" mi olacaksınız, "avukat" mı? Diğer yandan; değindiğiniz ücretlerde stajyer "çalıştıran" (evet ÇALIŞTIRAN) bürolardaki mantık, tamamen emeğin sömürülmesi mantığıdır. Bu konuda önerim ise: Eğer yapabiliyorsanız, ücret almadan ya da "piyasa"nın yarısı ücretle "staj yapmanız" Saygılarımla... |
22-04-2010, 23:42 | #64 |
|
Sayın Alper Taner, teşekkür ederim öncelikle. Ben görüştüğüm bürolarda zaten ücret istemediğimi amacamın sadece öğrenmek olduğunu bana sadece kendi yaptırdıkları işlerin parasını vermelerinin yeterli olacağını belirttim. İnanın şu an meslekten soğudum ve avukatlık yapmak istemiyorum, hukuk fakültesi okuma kararı aldığım için çok pişmanım. Umarım bir gün pişmanlık duyduğum için utanırım.
|
23-04-2010, 11:11 | #65 |
|
Merhaba M.Mese,
Eminim canınızı sıkacak bir sürü şeyle karşılaşmışsınızdır, sizi bu denli umudu kırılmış görmek beni üzdü. Diğer yandan avukatlık meslek olarak zaten bir çok zorluklarla mücadele etmemiz gereken bir meslek. Asıl büyük mücadele büyük davalarda yetkin biri olmaya başladığımız zaman başlayacaktır. Şimdiki can sıkıntıları, pişmanlıklar geçici olacaktır umarım. |
03-11-2010, 15:43 | #66 |
|
Mesleğe yeni başlayan avukatlar buraya
Binbir hayalle ve bir o kadar da zahmetle bürosunu açarak mesleğe yeni başlayan avukat arkadaşlar bu alanda birbirimizle her türlü bilgi paylaşımında bulunarak bu günlerde geceçek sabır denen günlerimizi birlikte atlatalım diyorum siz ne dersiniz?Eğer hemfikirsek yazımın devamınını okuyabilisiniz Ben yaklaşık 5 ay önce tek başıma büromu açmış bulunmaktayım hergün yeni bir umutla büromu açıyorum ama malum gider çok gelir yok.Büroda zamanımı daha cok okuyarak ve nerden ne iş bulurum diye araştırarak gecirmeye calışıyorum.(Henüz 'avukat iş kovalamaz iş avukatı kovalar'durumuna gelemedim malasef)Bazen of diyorum karamsarlığa kapılıyorum verilen emekleri düşünüp sabırsızlanıyorum.hatta hukuğu çok sevmeme rağmen yavaş yavaş başka bir meslek mi seçseymişim deme aşamasına geliyorum.Neyse yazmak iyi geldi içimi döktüm rahatladım Bu arada kapım çalıyor yoksa gelen yeni bir iş mi?
|
04-11-2010, 13:45 | #67 |
|
Sayın adalet için,
Yanıtınızı okuyunca sesli düşünür gibiydim. Ben de 6 ay önce büromu açtım, umutsuzdum, her geçen gün umutlandım, fakat umutlarımın boşa çıkmasıyla daha içerledim. Düşünürseniz, sizden 1 ay daha umutsuz, 1 ay daha olumsuzum. İşin garibi, eş dost sormaz mı "iş alabiliyor musun?" Nankörlük etmemek gerek, iş alıyorum evet. Peki ücret-i vekalet? Hayır. Olsun, boş dosyalardan birkaçı numaralandırılıp rafa konmuş ya, para ikinci planda. Peki paranın giden yüzü? Her ay 1500-TL civarı kan kaybediyorum. Olsun, geçecek, geleceğe yatırım yapıyoruz. "mesleğimizi" yapıyoruz, hayalimize yaklaşıyoruz. Kendisini sakinleştiriyor insan, fakat elde var sıfır. Neyse ki "başka meslek seçseymişim" pişmanlığına halen kapılmadım. Rotası belli olmayan gemiyi dalgalar savururmuş. Rotam belli. Kurum ayarlasam, nereden başlayacağımı bilmiyorum. Müvekkil dediğimiz zaten elini sallasa birini vekil tayin ediyor. Peşinat almayayım, biraz ucuz çalışayım desek, hem rekabete aykırı, hem kalite açısından tereddüt yaratıyor. Meslektaşlarımdan birisi bağış toplayanları bile büroya alıp kahve ısmarlıyormuş, bunu da duydum. Katta bir ses var, yan komşu taşınıyor. O da avukatmış. Hayırlı olsun, aynı binada 14 meslektaş olduk |
05-11-2010, 22:19 | #68 |
|
sıkıntı
Buraya yazdıktan birkaç ay sonra işe girdim, stajyer miyim, temizlikçi mi, ayak elamanı mı bilemedim. Yüksek lisans yapıyorum, yanında çalıştığım avukat beni müvekkillerine şöyle tanıtıyor; yeni stajyerim: yüksek lisans yapıyor, yanımda artık her hukuk fakültesi mezununu çalıştırmıyorum!!! Gülsem mi, ağlasam mı? Alacağım 400 milyon yada 500 milyon için can çekiştim 3 ay. Sonra, zorunlu staj eğitime gittim, bir ay boyunca 14.30'a kadar çalışabildim maaş günü geldi, kira zamanımda paramı nasıl istesem acabaa, neyse yarım ağız söyleyebildiğim kadar söyledim aldığım cevap; yarım gün çalıştın sana vercek param yok! Ne yapayım çıktım, istemiyorum da iş falan, tezimi yazıp oturacam evde! Ne yapayım!!
|
06-11-2010, 17:59 | #69 | |||||||||||||||||||||||
|
Ne işine girdiniz? Ben anlamadım Kolay Gelsin.. |
07-11-2010, 01:22 | #70 |
|
Stajyer avukatlık adı altında bilgi edilmeye çalıştığım ama;sömürüldüğüm iş.
|
07-11-2010, 10:17 | #71 |
|
okul biter bitmez bağlı olarak çalışmaya başladım.
sonunda kendi yerimi açtım. bağlı çalışmanın hamallık olduğunu o zaman gördüm. yeni başlayan arkadaşlara tavsiyem emeklerini sömürtmemeleri yönünde. patron avukatlar genelde vampir kıvamındadırlar. piyasa düzeninin dışında değillerdir. demokrat veya hakbilir filan geçinenleri de çokçadır içlerinde. avukattan patron olmaz. bunu da gördüm. hukuk fakültesinde vermeye çalıştıkları kavramların hayatta hiçbir karşılığı yok. ve gerçeklikte cesur olan bağlı çalışandır zincirsiz olan ise patron. |
07-11-2010, 22:26 | #72 | |||||||||||||||||||||||
|
Benzer durumları ben de yaşadım. Fakülteden en yakın arkadaşımla ortak büro açtık. (1993/Ocak) İlk kazancımız, borçlunun 31.12.1993 tarihinde saat 16.00'da elden getirdiği müşteri çeki ile idi. Hiç unutmuyorum. Arkadaşım büroda borçlu ile beklerken ben tık nefes bankaya koşarak, tahsil etmeye gitmiştim. Ben bankada, ortağım büroda heyacanla bekliyorduk. Saat.16.50 de çekin karşılığının olduğunu öğrendim ve tahsil ettim. O zaman Cep telefonu da yoktu. Sanki dünyayı tahsil etmiş gibi içim içime sığmıyordu. Koşarak büroya gitmiştim. (Netice de güzel bir Yılbası akşamıydı.) Çok parasız kalmıştık. Ama zaman her şeyin ilacı. Avukatlık ilginç bir meslektir. Sabır, sabır, sabır... Bekleyin, kazanacaksınız. |
08-11-2010, 10:10 | #73 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Meslektaşlarım, üstadım Sayın Dikici'nin belirttiği üzere sabır çok önemli bir avantaj, bence meslekteki bir başarı ölçütü de sabırlı olmakla belli olacaktır. Sayın Mese, hukuk fakultelerine gidiyoruz, hukukun temelini almak için, üstüne para veriyoruz. Avukatlık stajına gidiyoruz, mesleğin temelini almak için, üstüne para istiyoruz. Bu çelişkinin sebebi nedir? Sayın Cevik,
Avukattan patron olur, sigortalı çalışan olmaz! Kolay Gelsin... |
08-11-2010, 11:40 | #74 | |||||||||||||||||||||||
|
Yolun başındaki sayın meslektaşlarım; aşağıdaki hikayeyi sizin için yazmak istedim; gerçekten de, meslekte yaşayacağınızın da, koyulaştırdığım kısım olacağını düşünüyorum
Sevgiler... |
10-11-2010, 21:01 | #75 | |||||||||||||||||||||||
|
Bir çok sebep sayarım size, neden parayı hakettiğimize dair, sayfaları doldururum. Boş değil, gerçekten; sosyal devletten girer, AY 36' dan çıkarım. Ancak şu kadarı şimdilik yeter size kanımca; Hukuk fakültesine giderken sosyal güvencem vardı, babamın sosyal güvencesinden faydalanıyordum, dişim ağrıdığında doktora gidiyor muayenemi oluyor, ilacımı alıyordum. Ancak stajyer bir avukat dişi ağrıdığında doktora gider ise para ödemek zorunda, aynen ilaç alırken de. O gideyim de muayene oluvereyim, ilaçlarımı da alırım diyemiyor. Gece olduğunda dişi ağrırken EĞER Kİ BİR GELİRİ YOK İSE "ya yaş da oldu 20 küsür, babama gitsem dişim ağrıyor para ver de dişçiye gideyim desem ayıp olur mu, yaşım kaç oldu üniversite de okuduk, elimiz hala ekmek tutmuyor" diye düşünüyor. Yeterli mi? Son olarak öyle bir kıyasda bulunmuşsunuz ki; Elimde kırmızı bir elmam var Benim kırmızı bir biberim de var. Ama biberim bir elma değil... Bu çelişkinin sebebi nedir? İşte aynen buna tekabül ediyor... Saygılarımla |
11-11-2010, 14:57 | #76 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Nevra ÖKSÜZ'ÜN belirttiği hikayeye karşı Sayın Nilgün ÇAKICI'NIN aşağıda ki linkteki "şans üzerine" hikayesini okumanızı da tavsiye ederim. Ben her iki hikayeyi de tuttum, http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=5202 (8 numara) Sayın Dikici'nin "sabır" Sayın Öksüz'ün birazda "şans" görüşlerine ek olarak, "azim" diyorum... Kolay Gelsin... |
12-11-2010, 12:08 | #77 |
|
sayın balku,
eğer patrondan kastettiğiniz tek başına çalışmaksa tabi ki olabilir. ama bir avukat eğer yanında birilerini çalıştırmaya başlamışsa devreye piyasa kuralları girer. çalışanlar sürekli patron avukat tarafından ezilir. ezilme illa baskı anlamında değildir. çalışanın, ürettiği değerin karşılığını alamaması anlamındadır. o alınamayan karşılık patrona(avukat) ev, araba ve çocuklarına özel okul taksidi olarak döner. çünkü yapılacak işi getiren patrondur. bu da patrona sonsuz bir ezme motivasyonu sağlar. patron her yeni günde bu motivasyonu tekrar tekrar üretir. yaptığının doğruluğundan o kadar emindir ki sorgulama ihtiyacı bile hissetmez. o da artık düzenin kölesi olan bir efendidir. molierac'ın sözleri ise makam koltuğunun arkasındaki duvara asılır en fazla. |
12-11-2010, 13:25 | #78 | |||||||||||||||||||||||
|
ama bir avukat birilerinin yanında çalışmaya başlamışsa, devreye piyasa kuralları girer. Çalışanlar sürekli patron avukatları yok sayar, yok sayma illa görmemezilik değildir. Patronun sunduğu imkanlarının karşılığını alamaması anlamındadır. O alınamayan karşılık sigortalıya (avukat) kira parası, belediye otobüsü olarak olarak döner... Hemen kızmayın, sadece yazdığınızın tam tersi durumların da olabileceğini göstermek için bu şekilde giriş yaptım. Benim fikrim katiyen bu şekilde değildir. Avukattan paron olur, sigortalı çalışan olmazdan kastım; bir temennidir. Bir avukat çalıştığı işyerinde patron olamadığı müddetçe avukat da olamamıştır. Avukatlık mesleğinde, sigortalı çalışmak demek, sigortalı çalışan demek değildir. Sigortalı çalışan, bir şirkette bir ofis elamanı, bir mağazada tezgahtar olabilir, avukatın sigortalı çalışması başka bir şeydir... Avukat sigortalı çalıştığı zamanda kendi işinin patronudur. Meslek tabiatı gereği bu şekilde icra edilmelidir... Kolay Gelsin... |
12-11-2010, 22:12 | #79 | |||||||||||||||||||
|
tabidir farklı bakışların olması. savaş zaten bunun savaşı değil mi? |
30-11-2010, 15:59 | #80 |
|
Off yine içimi halimden anlayacak meslektaşlarıma dökesim var.ha sizi sadece dert ortağı yaptım sanmayın işlerim istediğim gibi gidince mutluluğumu da paylaşacağım hatta yemek bile ısmarlarımzamanımı yine büroda okuyarak bir taraftan da gözüm dışarda her gelen geçeni yoksa bana mı geliyor diye heyecanla geçiriyorum.itiraf edeyim tecrübeli avukat komşularımın hiç durmadan çalan kapısını da çok kıskanıyorum.Sabır sabır tamam sabır da neye sabır.para kazanma isteğini geçtim teoriyle uygulama öyle farklı ki çeşitli alanlarda iş olmayınca insan kendini geliştiremiyor beni de kaygılandıran bu husus.Aradan zaman geçmesine rağmen mesleki anlamda kendimi geliştiremeyip aynı yerde sayacak olma fikri korkutuyor,sabırsızlaştırıyor beni Bir avukatın günlülüğü başlıklı yazı dizisi gibi oldu
|
30-11-2010, 16:13 | #81 | |||||||||||||||||||||||
|
|
01-12-2010, 05:31 | #82 | |||||||||||||||||||||||
|
Yeni avukat olsaydım, "yol yakınken" geri döner, başka bir iş yapardım. Size umut veremeyeceğim için üzgünüm. |
01-12-2010, 07:37 | #83 | |||||||||||||||||||||||
|
(Hazır işiniz yoksa) Büroda beklemek yerine, hareket halinde olmayı deneyin. Yanlızlık problem doğurur, kalabalık ortamlarda bulunun. Bir partiye üye olun, toplantılarına katılın. Veyahut bir cemiyete katılın. Ama hiç bir zaman moralinizi bozmayın. Mesleğini yaparken, mesleği nedeniyle iflas eden (teknik manada iflası kastetmiyorum, yani maddi bakımdan her şeyini kaybeden) avukata rastlanmamıştır. Bu nedenle, meslekten kaçmak çözüm değil. Üzerine üzerine gidin. Sabırlı olun, "komşuma iş geliyor da bana niye gelmiyor" diye de asla düşünmeyin. |
01-12-2010, 10:46 | #84 |
|
Son birkaç mesajı okudum da, açıkçası içim karardı.
Umarım çizilen tablo herkes için böyle değildir. Ancak unutulmamalıdır ki, diğer meslek grupları için de durum pek farklı değildir. Kendi mesleğini icra edememe, hayatını idame ettirebilmek için gerekli parayı kazanamama sorunu genelinde var. Böyle zamanlarda, özellikle genç ve meslek yaşamlarının başında olan avukat arkadaşların kararlı ve azimli olmaları gerekir. Teslimiyetçilik, kadercilik ve kendini hayatın akışına bırakmak çözüm değildir. Şans faktörüne inanmakla birlikte; inanın, günümüzde hiç bir şey öyle sanıldığı gibi kolay elde edilmiyor. Hele para... İlerisi için bir umut ışığı göremiyorsanız tabi ki farklı iş alanlarına yönelebilirsiniz. Ancak bu kararı verirken de çok iyi düşünmelisiniz. Yapacağınız meslekle ilgili bir alt yapınız yoksa, arzu edilen tecrübe ve başarıya ulaşmanız bir hayli zaman alır. Başarısız olup da tekrar kendi mesleğinizi icra etmek istemeniz ise, sizi ayrı bir sıkıntıya sokabilir. Bu yüzden, biraz zaman ve biraz da sabır diyorum. |
01-12-2010, 12:10 | #85 |
|
Evet pes etmeye niyetim yok mesleğe olan sevgimin dışında nedense içimde,ilerde bu mesajlarımı yüzümde kocaman bir tebessümle okuyacağıma hatta mesleğe yeni başlayan arkadaşlara bakın bizde bu yollardan geçmiştik ama şimdi nerelerdeyiz diye söyleyeceğime dair bir his var.(Bugün çok mu iyimserim acaba
|
01-12-2010, 13:09 | #86 | |||||||||||||||||||||||
|
Meslekte 4 senesini doldurmuş ve halen çok da parlak bir ışık göremeyenler de geri dönmeli mi sizce? Yoksa daha erken mi? |
01-12-2010, 14:53 | #87 | |||||||||||||||||||||||
|
|
01-12-2010, 20:23 | #88 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşımız isabetle yanıtlamış:
|
01-12-2010, 21:18 | #89 | |||||||||||||||||||||||
|
Son 10 yıl içinde, "mesleğinin ilk 4 senesinde" kaç avukat şeytanın bacağını kırmıştır ki? Bence %5-10 civarındadır. Avukatlık, geç açan bir çiçek gibidir. Sabır, sabır, sabır.. Avukatlık ruhsatı aldığı halde avukatlık yapamayan, ya da başarısız olduğunu düşünen kişi, bakkal dükkanı bile işletemez, batırır. İnanın buna.... Mesleğe aynen devam kardeşim, moralinizi asla bozmayın! |
02-12-2010, 12:01 | #90 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Dikici olmasa yelkenler inebilirdi. İnsan hep bir umut ışığı arıyor. Ayrıca "çok da parlak görünmüyor" dedim. Tamamen karanlık demedim. Sadece gönül o ışığı daha parlak görmek istiyor. Herkese göre değişeceğini peşinen kabul etmekle, ayda 1500 TL toplam gideri olan bir meslektaşımız kaçıncı yılında yeni model bir araba ve kaçıncı yılında bir büro ya da ev edinmeye cesaret edebilmişse başarılı sayılır? Bunun bir formülü var mıdır, cevap herkes açısından genel-geçer midir? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukatın Hem Ssk'Lı Hem De Bag-kur'Lu Olması? | av.m.a.g | Meslektaşların Soruları | 40 | 29-12-2015 16:43 |
Avukatın Aşk Mektubu | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Site Lokali | 4 | 28-04-2014 11:01 |
Avukatın sır saklama yükümlülüğü | Av.Ufuk | Meslektaşların Soruları | 2 | 16-12-2006 17:56 |
avukatın reklam yasağı!? | niles82 | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 09-12-2006 20:19 |
Avukatın vergiye girişi | serpil | Meslektaşların Soruları | 7 | 22-04-2006 08:57 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |