06-07-2007, 16:34 | #61 | |||||||||||||||||||||||
|
Demirciler Çarşısı Cinayeti'ne dair alıntıyı, Yaşar Kemal YKY sitesinden (www.yasarkemal.net) yaptım. İçeriğinde değişiklik yapmadım. Baskı yılı 2004 yazıyordu, kaçıncı basım olduğuna dair bir şerh yoktu. Bu nedenle tereddütle de olsa yazdım, hikayeyi okumadım ilk ne zaman yayınlandı bilmem. Ama kim kimden tırtıkladı ben de çok merak ettim şimdi. "O yapmıştır, bu yapmamıştır" da diyemem kendi adıma. Saygılarımla. |
06-07-2007, 16:42 | #62 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben buldum galiba gerçeği Efkar-ı millette. Şairler milletin özbenliğinden,kültürlerinden beslendiklerine göre ve bu dizelerin müellifini di tespit edemediğimize göre artık ANONİM demekten gayri çaremiz kalmamıştır |
06-07-2007, 16:57 | #63 | |||||||||||||||||||
|
Kolaycı yaklaşım! |
06-07-2007, 16:57 | #64 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın D'arc, Benim amacım size yanıt vermek değildi; yanlış anladınız. Son mesajları üst üste yazmışız, görmedim de zaten. Ben romanı lise-1 de 1976 da filan okumuştum. 2004 olsaydı keşke... Bu forumda 30 yaşına dönmeyi dilemiştim ama sıfırı atıp 3 yaşına dönmüş olurum. Cümlenin sizin alıntı yaptığınız şekilde, romanın içinde geçmesine de itirazım yok. İçeriği ile ilgili hiçbir şey aklımda kalmamış zaten. O cümleyi çok beğenmişim ve hafızamda yer etmiş. Bunu vurgulamak için; sizin yaptığınız alıntıdaki gibi anımsamıyorum, demek istedim. AZ önce N.Fazıl'ın ilgili şiirini internette aradım. Kimilerinde 1973 yerine 1978 yazmaktaydı. THS de bu kadar şair ve şiir seven varken bu konu aydınlatılmalı derim.İntihal de sözkonusu ise, şair-hukukçular için çözümü elzem bir sorun olmalıdır, derim. Ne dersiniz Sayın usare01? Saygılarımla |
06-07-2007, 17:04 | #65 |
|
Söz, -hatırladığım kadarıyla, kitap yanımda değil- evliyadan bir zata ait. Necip Fazıl veya Yaşar Kemal'in değil. Alıntı da sözkonusu olamaz dolayısı ile. Ben N.Fazıl'ın bir eserinde (Halkadan Pırıltılar olabilir) okuduğumu hatırlıyorum. Sayın usare01'in belirttiği gibi anonimleşmiş durumda ve bu medeniyetin malı. Bu sıcakta evde kitap aramaya da değer.
Saygılarımla. |
06-07-2007, 17:07 | #66 | |||||||||||||||||||||||
|
Huyum Kurusun Kötü çözüm çözümsüzlükten daha iyi en azından Ayrıca; sözün güzelliği, edebi değeri önemli ve kafidir. Sonunda yazan isim önemli değil.Düşmanım dahi olsa... Hakkını vermek lazımdır. |
06-07-2007, 17:16 | #67 |
|
Suat Bey,
Rica ederim. Cevap vermiş de olabilirsiniz gayet tabii. Cevap verdiğiniz halde bile sizi yanlış anlamadım ki! Ayrıca kolaylıkla uSaRe01'i "kolaycılıkla" itham eden bendeniz, Demirciler Çarşısı Cinayeti'nin ilk basım yılından kesinkes emin olmadan nette gözüken 2004 yılına hemencikin tav olup, büyük bir yazar olan (ben sevmesem de) Yaşar Kemal'i edebi esin ile suçladığım için kendimden utanıyorum. Saygılarımla. |
06-07-2007, 20:10 | #68 | |||||||||||||||||||
|
Ama olmaz ki! "İyi atlar iyi insanları alıp, gitti..." dememişler... Hem bu atlar kırmızı başlıklı da değil! Bir yerlerde bir hata var... |
06-07-2007, 20:20 | #69 |
|
"İyi insanlar bekletmez. İyi atlar da bekleten insanları kendine bindirmek için bekletirse, iyi at sayılmaz. .
O halde bekleten hiç bir şey, beklemeye değmez." Kafası karışmış bir intihalci |
06-07-2007, 21:07 | #70 |
|
İyi insanların da, iyi atların da beklemediğini söylememiş yalnız, artık arama/kurtarma çalışmalarıyla tespit edebileceğimiz şair/yazar..
Hem kim neyi, niye beklesin ki, hayat bizi beklemiyor ki. Hem bekleten , kendini nasıl olur da yaşamdan daha değerli addeder ve bekleyen, bekletenin zamanı durdurabileceği sanısına nasıl kapılabilir ki... Hasıl-ı kelam, kimse, hiç bir şeyi ve hiç kimseyi, bekletmesin. (Bu da benden . Tabii bu sözü, mesela, nişanlılar askere giden müstakbel eşlerine söylemesin, sorumluluk kabul etmem ))) ) |
06-07-2007, 22:31 | #71 |
|
Kesinlikle doğru. Tespit şudur: Bu atlarda iyi bir şeyler var. Ne demiş üstad-ı azam: "İyi insanlar iyi atlara binip, gittiler..."
Bu sözün ters anlamı: "Kötü insanlar, kötü atlara binmek zorundadır." Yani; Öncelikle Ortada at vardır. Atın iyisi ve kötüsü vardır. İkinci olarak ortada bir de insan vardır. İnsanın da attan bir eksiği olmadığından, onun da iyisi ve kötüsü vardır. Netice itibariyle: İyi iyiye, kötü kötüye... Buradan şu özlü söze varabiliriz: "Davul dengi dengine..." Şimdi asıl meseley dönersek, bu 6 sene ile iyilik veya kötülüğün bir ilgisi yoktur. İlgi kurmak da gerekmemektedir. 6 yıl... ? 60 yılın onda biridir. Bir yılın altı katıdır. Bir fincan kahvenin hatır bazında 40/6 sıdır. O halde, içelim güzelleşelim. :P |
06-07-2007, 22:35 | #72 |
|
Galiba, bir de lololistan vardı
|
06-07-2007, 22:51 | #73 | |||||||||||||||||||
|
Peki iyi ya da kötü bu insanlar nereye gidiyor? Not: sanırım lololistan krallığı diğer yerlere de yayılmaya başladı. |
06-07-2007, 23:02 | #74 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu soruyu Loloizm temelinde cevaplamak gerekir ama olmaz. Bu alanı temiz bırakmak lazım. Ben lololistanıma gideyim bari. |
06-07-2007, 23:17 | #75 |
|
Ben de merak ettim. Ve ben de tuz getirdim:
Aşağıdaki alıntı ekşisözlük'ten: http://sozluk.sourtimes.org/show.asp...nip+g ittiler '' efendim bu cümle yaşar kemal'e ait değildir bildiğim kadarıyla. bir alıntıdır. kökeni de şu hikayeye dayanmaktadır. zamanın behrinde doğuda at ticareti yapılmaktadır ve insanlar kaliteli at almak için bu yöreye gelmektedirler. vatandaşın biri uzun bir aradan sonra yöreye gelir ve at almak istediğini belirtir. eski ticareterinden aklında kalan "dürüst" alışveriş imajı aynen sürmektedir. gençten adamlar olmayacak atlara olmayacak rakamlar talep ederler. ne atlarda ne de alışverişin doğasında kalitenin esamesi okunmaktadır. yorgundur, köyün meydanına gelir kahvede bir dedenin yanına oturur ve durumu anlatır... "eskiden böyle değildi" der ve dede "o güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler" der. '' Yazan: (iyisaatteolsunlar, 12.09.2005 12:18 ~ 09.03.2006 09:47)#8179780 |
06-07-2007, 23:32 | #76 |
|
Siz fazla abartmışsınız bu meseleyi milli piyango,sayısal loto derken...ama ben 6 yılımı dil öğrenmeye verebilirdim.Yani bana ileride iyi derecede İngilizce,Almanca,Çince ve Rusça bileceksin deseler ben 6 yılımı değil 12 yılımı bile verebilirdim...
|
07-07-2007, 00:23 | #77 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Bu "değerlilik isnadı", bekletenin kendi kıymet-i harbiyesinden ya da kendine hükmettiği kıymetten ziyade; beklemeye meyledenin, bekletene biçtiği bir rol değil midir?
Bekleyen, bekletenin zamanı durdurabileceğine inanmaz. Bekleyenin sanrısına göre zamanı durdurabilecek olan kendindeki bekleme gücüdür. Beklemeye dair sonsöz iki üstattan ve seçim ise sizin! BEKLİYORUM Bekliyorum Öyle bir havada gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın! ORHAN VELİ ve BEKLENEN ne hasta bekler sabahı ne taze ölüyü mezar ne de şeytan bir günahı seni beklediğim kadar geçti istemem gelmeni yokluğunda buldum seni bırak vehmimde gölgeni gelme artık neye yarar NECİP FAZIL KISAKÜREK Saygılar. Ps.İntihalci kimmmmmmm? |
07-07-2007, 00:49 | #78 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Değildir. Bekleten bekletiyorsa, bekleneceğine olan (yerli veya yersiz) inanç tamlığından bunu yapar. Bu inanç tamlığının nedensel tanımı da her şey olabilir. Veya belki beklenmek dahi istemiyordur.
Doğru. Bu olsa olsa bir "sanrı" dır. Bekleyen bekletenin (veya kendinin) zamanı durdurabileceğini sanmasa, bekler mi? Beklediği geldiğinde (gelirse), bulduğu eski bekleyen mi olacaktır veya bekleten geldiğinde, bekleyenin beklediği aynı insan mı olacaktır? Zaman herkesten üstündür. Zamana yenilmeyecek ölümsüz var mı?
Dönüp bir de yaşamlarına bakmalı. Kaç şair beklemiş ki, dizelerine bekleme babından itimad edebilelim?))) Söylenene değil, eylenene bakmalı.
(Ps:Henüz araştıramadım. 34 yıllık esrar perdesini aralamaya devam ) |
07-07-2007, 01:09 | #79 | |||||||||||||||||||
|
Yahu şair olan sensin! Hani romantizm, hani duygusal dogmalar, nerde lirizm? Acı yok mu acıııı? Bu kadar realiteyle nasıl olacak bu iş! |
07-07-2007, 01:12 | #80 | |||||||||||||||||||||||
|
Buna akıl/gönül dengesi deniyor |
07-07-2007, 07:56 | #81 | |||||||||||||||||||||||
|
|
07-07-2007, 08:01 | #82 | |||||||||||||||||||||||
|
"""Size şimdi, hafif ve tatlı bir masal anlatayım; ayniyle geçmiş bir vaka...Vaktiyle Urfa taraflarında atlariyle meşhur bir köy varmış... Askeri makamlara soylu at tedariki için ötedenberi bu köye zabitler uğrar, oranın eşrafından Durmuş Ağaya başvurup ihtiyaçlarını giderirlermiş...Eski Büyük Harbin başlangıcında genç bir zabit; bir gün, bir satın alma hey'eti adına, ilk defa mâhut köye gitmiş ve durmuş Ağayla görüşmüş.... ........ Durmuş Ağa hasta, Durmuş Ağa zayıf, Durmuş Ağa bitik... Zabit, kimi sorduysa şu cevabı almış:"Öldü!"... Hangi çayırlığı öğrenmek dilediyse:"Kurudu!"... Hangi meşhur attan haber almak istediyse:"Ne kendisi kaldı, ne de soyu sopu!"... Nihayet dayanamıyan zabit, Durmuş Ağaya demiş ki:"Yahu, Durmuş Ağa! Bu köyde o kadar iyi insan, o kadar iyi at vardı.Nasıl olur da bunlardan hiçbiri kalmaz?.." Durmuş Ağa, sol elinin şahadet parmağını at sırtı gibi uzatmış, sağ elinin iki parmağını da süvari gibi ona bindirdikten sonra, şu cevabı vermiş: "Senin anlayacağın, oğul, iyi insanlar iyi atlara bindileeeer, gittiler"... İşte bütün masal... ...... Her şey şu sualde toplanıyor: -İyi atlara binip gelecek iyi insanlar! Neredesiniz!""" (Bu konferans 1946'da, çoğunluğu edebiyatçılardan bir toplulukta verilmiştir.) (Yolumuz, Hâlimiz, Çaremiz; Necip Fazıl Kısakürek; Büyük Doğu Yayınları, Mart 1977) Necip Fazıl'a da bu öykünün S.Abdulhakim Arvasi tarafından aktarıldığını zannediyorum. Saygılarımla. |
07-07-2007, 09:25 | #83 | |||||||||||||||||||||||
|
Şimdi bu dua mı, beddua mı? Teşekkürler ama ben sabırsız bir insanım Saygılar |
07-07-2007, 09:49 | #84 | |||||||||||||||||||
|
Zaman, aynı zamanda herkesten ünlüdür! Zamanı herkes tanır, bilir. Zamana yenilmeyecek kimse olmaz. Saygılarımla. |
07-07-2007, 11:02 | #85 | |||||||||||||||||||||||
|
ZAMAN ADİLDİR HERKESE EŞİT DAVRANIR. (sorun herkesin zamanı kullanabilmesinde çünkü, başlığı açan arkadaşımız gitti sanıyorum ) |
07-07-2007, 13:39 | #86 |
|
Sayın Av.Turhan Demircioğlu,
Zahmetinize ve verdiğiniz bilgilere teşekkür ederim, çok aydınlatıcı oldu. Necip Fazıl'ın " '-' " tırnak işaretleri de -eğer anlam vurgusu değilse- aydınlanmış oldu. Mutluyum, teşekkürler! Kendi adıma; bu sözü müthiş beğendiğimi, çok manidar bulduğumu ve ancak temelindeki hikayenin hayal kırıklığı yaratacak kadar sığ geldiğini de -yanlış forumda dahi olsa- itiraf ediyorum. Saygılarımla. |
07-07-2007, 14:09 | #87 | |||||||||||||||||||||||
|
beddua etmiyorum. size o kadar dolu ama karşılıklı ve ulaşılan aşk diliyorum. |
07-07-2007, 17:56 | #88 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Meyvalar SABIRLA olgunlaşırmış Bir gün gözlerimin ta içine bak Anlarsın ölüler niçin yaşarmış Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Sezai Karakoç-Mona Roza'dan |
07-07-2007, 21:13 | #89 | |||||||||||||||||||||||
|
|
07-07-2007, 21:29 | #90 |
|
insanlığın ulaştığı son noktadan haberdar olmak için, bırak altıyı 1006 yıl beklerim, merak ediyorum sadece. Sadece o günden haberder(görmek için bile değil) olmak için ömürden bile vazgeçilir diyorum, kendi adıma. Eminim birileri de başlangıcı merak ediyordur.
SEVGİLERİMLE |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Stresi yenmek için çay için. | nigartp | Site Lokali | 15 | 30-04-2008 11:09 |
Hakim Olsaydınız Nasıl Karar Verirdiniz? | Av.Suat Ergin | Hukuk Sohbetleri | 86 | 16-01-2008 15:46 |
Siz Olsaydınız Nasıl Karar Verirdiniz? | Gemici | Hukuk Sohbetleri | 11 | 29-09-2007 23:55 |
Mortgage için son üç ay | Av.Ceylan Pala Karadağ | Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu | 4 | 15-05-2007 14:36 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |