20-04-2007, 07:41 | #61 |
|
Hayat sabahın köründe kıraker yemektir.
-Bekarlığın gözü çıksın! -Sultanlığın gözü çıksın! -Crax! ya da -Krakss! |
20-04-2007, 08:00 | #62 |
|
Biir de bunun diğer tarafı var.Bekarsın ailenle yaşıyorsun ve annen elinde koca bir bardak sütle peşinden dolaşıyor.
-Kızım şunu iç bariiiii.Hatırım için.Lütfeeennnn.... Hayat süt içmemek için bahçe kapısından evden kaçmaktır.))) |
20-04-2007, 08:38 | #63 |
|
Valla ben olsam bir bardak süte hayır demezdim.
Hele de bir ''Lütfen'' sözcüğü var ortada Yanında bir de sıcak çikolata varsa, ölürüm ben o süt için! |
20-04-2007, 08:47 | #64 |
|
19 yıldır annemden kaçıyorum)) Önceden 5 katta oturuyorduk.Merdivenlerde mutlaka sıkıştırıyordu beni.Artık bahçeli bir evdeyiz ve ben mutfak kapısından,arka bahçeye duvardan da annemin hudutları dışına çıkabiliyorum.Hatta şu kadarını söyleyim.Babam artık kaçmayayaım diye köpek aldı.İlk zamanlar kaçamasamda artık Raffi ile de aram iyi ben kaçarken annemleri püskürtüyor.
|
20-04-2007, 09:58 | #65 |
|
Raffi de arkadaş ismi gibi zaten.
Ne yapsın Raffi anladı tabi durumu |
20-04-2007, 13:20 | #66 |
|
Hayat Çay Saati geldiğinde çay içmektir. Rize çayı içmektir, taklitlerinden sakının lütfen...
Seylan çayı, İran çayı, Hindistan çayı, Rus çayı, Lipton'un çayı gibi çayları içmemektir, hatta ve hatta bu adı geçen çaylardan harmanlanmış (karıştırılmış) çayları da içmemektir. Hayat yerli malı kullanmaktır. Milli değerlerimize ''çay gibi'', sahip çıkmaktır sevgili hukukçular. Afiyet olsun... |
20-04-2007, 13:29 | #67 |
|
Dün derste Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğünü işliyoruz. Neredeyse 2 saat boyunca... Balıkçı Teknelerinin durumunu anlatan konular iyice bunalttı öğrencileri. İyice konunun derinliklerine girdik...
-Balıkçı tekneleri ağlarını atınca... -Balıkçı tekneleri ağlarını toplayınca... -Balıkçı tekneleri kumanda altında değilken... -Balıkçı tekneleri öyle ... -Balıkçı tekneleri şöyle vs... Gidiyoruz dolu dizgin. Tam bu sırada bir beni pür dikkat dinlediğini sandığım ve gözlerini bana dikip sürekli takip eden öğrenci; -''Hocam, bir soru sorabilir miyim!?'' -''Elbette, sor bakalım!'' dedim... -''Hocam Orkinos balığının kilosu kaç para!?'' Allahım yarabbim!... Hayat, Orkinos balığının fiyatını merak etmektir. Ne mi yaptım? Elbette ki cevap verdim? -''Hamsinin kilosu 4 YTL olursa!'' |
20-04-2007, 14:38 | #68 |
|
Hayat serçe parmağınızı(bu lafı çok seviyorum) tellerin arasına sıkıştırmadan gitar çalabilme sanatıdır.
|
20-04-2007, 15:02 | #69 |
|
Şuan hayatla ilgili yazacağım yazı pozitif ayrımcılık gibi değerlendirilebilir diye baştan not düşmek istiyorum.Böyle bir amacım kesinlikle yok.Biraz esprili biraz da sitemkar bir hayat görüşü bu sefer ki...
Yanlış anlaşılmamak dileğiyle... Sabahtan akşama kadar takriben 100 adet erkekle muhattap olduğumdan delirmek üzereyim.Hatta bugün isyan ettim.Yöneticilerden birirnin yanına gidip "Allah aşkına artık erkek ortak almayalım.vallahi bıktım adamlarla cebelleşmekten.Laf anlatamıyorum yahuuu.Alın siz uğraşın" dedim.Tabi odadaki herkes koptu. Bence hayat günde 5 den fazla erkekle muhattap olmadan çalışabilmektir.Yavaş yavaş erkekleşmeye başlıyorum.Korkarım yakında sakalım bıyığım da uzayacak |
20-04-2007, 16:08 | #70 |
|
Hayat bazen çaresizliktir.Çaresizce dost bildiğin birinden medet ummaktır.Utana kızara birşeyler beklemektir.Karşılığında olumlu yanıtlar aldığında güzel ggözlerin parladığını dudaklardan kelimelerin sevgiyle çıktığını görmektir.
Hayat kimseden bir şey beklemeden yaşarken,senden bir şeyler bekleyenlerin varolduğunun farkına varmaktır.Onlara el uzattığında varlığını bir kez daha farketmene neden olmaktır. Hayat,bugün etrafa sadece gülen gözlerle baktığı için ışığı sönmüş gözleri görmeyen benim için bir şeylere yeniden başlamaktır. |
20-04-2007, 18:23 | #71 |
|
:)
Hayat denize karşı en acıktığın anda ekmek arası köfte yemek belki de bir izmaridi tüttürmek....
|
20-04-2007, 20:02 | #72 |
|
Duygu yeğenim, sen ne kadar güzel yazıyorsun böyle. Edebiyat mükemmel. Eminim çok iyi dilekçe de yazıyorsundur sen. Tebrik ederim.
|
20-04-2007, 20:12 | #73 |
|
Çok teşekkür ederim canım amcacığım.Seni çok seviyorum biliyorsun.
|
24-04-2007, 07:38 | #74 |
|
Bahar'ı görmeden galiba Yaz olacak... Sıkıldım bu kapalı havalardan. Bazen Akdeniz'de bir sahil kasabasına yerleşmek geliyor içimden. Bu kapalı havalar sıkmaya başladı fazlasıyla. Ne ağaçların çiçek açmasını görebildik ne kuşların ötüşünü duyabildik, ne de doğanın Güneşli bir günde ışıldamasını görebildik. Bunca can sıkan meteorolojik şartlara rağmen sabırla beklemek...
Elbet gelir bir gün şu bahar, şu yaz... Şu küresel ısınma yüzünden mevsimimiz de kalmadı. Her mevsim dört mevsim oldu. |
24-04-2007, 10:02 | #75 |
|
Pırıl pırıl güneşli bir havada Yemyeşil bir çimenin üstünde,şırıl şırıl akan derenin kenarında arkadaşlarla gitar çalıp,çarkı söylemek ve dans etmektir hayat.
Hayat dağların arasında küçük bir cennet bulup orayı kendine mesken seçmektir.Her şeyden kaçmak için küçük ve güzel bir sığınak bulmaktır.Ertesi gün sığınağa kaçmayı planladığında kafanı camdan uzatıp yağmurun yağdığını görüp hayal kırıklığına uğramaktır. |
24-04-2007, 13:17 | #76 |
|
Koca bir yağmur ormanıdır hayat.El değmemiş güzellikler içinde doğarsınız.4 mevsimi aynı anda yaşarsınız.Bir bakarsınız ki pırıl pırıl gökyüzü,bir bakarsınız sağanak yağmur.Binbir çeşit meyve bitki vardır.Kimi zehirlidir yerseniz hastalanırsınız,kimi de şifa olur yaralarınıza.Önemli olan doğru bitkiye doğru zamanda ulaşmanız,doğru yerde kullanmanızdır.
|
24-04-2007, 15:13 | #77 |
|
Planlarım alt üst oldu. Allahtan esnek planlama yapıyorum, yoksa nice olurdu halim. Apışıp kalırdık ortalıkta, kime sığınacaksın, kimden medet umacaksın; ebedi yalnızlık... Verilen mesajları anlamaktır, bazen doğru anladığın sanısıyla yanılmaktır. Lafı eveleyip gevelemektir ve bir türlü söyleyememektir. Aptallığın cesarete dönüştüğü bir an kimi zaman, kimi zaman da korkuların pısırıklığa dönüştüğü bir duraksamadır. (Yediğin kazıklardan olmasın! ) Aramaktır mevlanı ve belanı... -Bulmak üzereyim az kaldı! Bazen bir melodinin tınısında kaybolmaktır, kopup gitmektir. Kemanla ''sol'' basmak, Bağlamada ''süsleme yapıp gezmektir perdelerin arasında'', Gitarda Barış MANÇO'nun ''Sen gidince gül pembe'' siyle gezinmektir ses boyutunda. Gözlerini kapatmak, deriiin bir soluk almak burnundan ve ciğerlerine dolan oksijenin kılcal damarlarla buluşmasını hissetmektir. İçine dolan hayatın hazzı ile nefesini vermek istememektir, o anı ölümsüz kılmak istemektir. Bilet almak demektir hayat, ''gidiyorum'' demektir. Uzakları özlemek, görmediğin yerlere uçmaktır. Bazen ''Cumhurbaşkanı'' olmak istemektir. -''Bana ne! Ben olmak istiyorum!'' -''Bu sefer ben olayım, bir dahaki sefere sen olursun, olmaz mı?'' Şu sıralar hayat; çilek yemek benim için. Kırmızı kırmızı, -Üfff! Şimdi olsaydı... Hayat; bütün bir hayat ruh eşini aramaktır... Bulanları tebrik ediyoruz elbette. |
24-04-2007, 15:48 | #78 |
|
Hayat bazen "ruh eşi" dediğimiz kavramın, bizim uydurduğumuz bir yalan olduğuna inanmaktır. Sonra da uydurmadığımıza inanmaktır.
Hayat, ölümle nihayetlene dek hep bir şeylere inanmak, bazen de inanmaya çalışmaktır. Hayat inancımız pekiştiğinde mutlu olmak, sarsıldığında toparlanmaya çalışmaktır. Hayat var olduğumuzu kanıtlamakla, yok olmayı dilemek arasındaki bitmeyen savaştır. Hayat bazen arafta dinlenmek ve sonra yola devam etmektir. |
25-04-2007, 09:55 | #79 |
|
Hayat; her zaman sevgi dolu olabilmektir, saygından asla kaybetmemektir, aşık olmaktır,
güveneceğin insanları seçebilmektir, cesur olmaktır, sevdiklerinle yemek yemektir, dans etmektir, sahilde oturup vapurlara bakmaktır, vapurdan martılara simit atıp hangisinin denize düşmeden yakalayacağını tahmin etmektir, kimi zaman hasrettir kimi zaman kavuşmak, sevdiğin şarkı radyoda çıkınca çığlık atmaktır, hayal kurmaktan asla vazgeçememektir, tuttuğun balıkları tekrar denize atmaktır, akşam eve giderken annene çiçek almaktır, sokaktaki kediye bir tabakla süt verip orda 15 tane kedinin daha toplandığını görüp şaşırmaktır, pişman olmaktır, özür dilemektir, arkadaşına sevdiğin bir yerde pasta ısmarlamaktır, birine sürpriz bir doğum günü hazırlamaktır, parasız kalıp eve kadar yürümektir, afişine aldanıp girdiğin sinema filminden iğrenç diyerek çıkabilmektir, kontörü biten kardeşine kontör almaktır, bir futbol takımı tutmaktır, iftarını stad önünde yapmaktır, bağıra çağıra tezahürat etmektir, odanı sevdiğin renge boyamaktır, Taksim metrosu içinde enstruman çalan insanlara sesinle eşlik etmektir( J ), paylaşmaktır hayat paylaşmayı hiç unutmamak..Hayat acıları olsa da güzeldir..Bu güzelliğin kıymetini bilmektir.. |
25-04-2007, 10:23 | #80 |
|
Nankör insanlar da varmış diyebileceğiniz bir yerdir hayat.
|
25-04-2007, 10:43 | #81 |
|
Hayat her günü sınav olan bir öğrenciliktir.
|
25-04-2007, 15:31 | #82 |
|
Hayat dahili numarası sürekli değişen bir santraldir.Kimi zaman 12 yi tuşlar bağlanırsınız.Kimi zamanda tüm olasılıkları değerlendirmenize rağmen çevir sesi alamazsınız.
Bu hafta havaların dengesizliğinden midir bilmem hayattan bir türlü çevir sesi alamadımHaftasonunu iple çekiyorum.Deneyeceğim son bir numaram kaldı |
25-04-2007, 22:31 | #83 |
|
Uçağa binmeye alıştırdılar bizi, şimdi de 150 YTL.
YYY TTT LLL! iyi tezahürat olurdu. Hay bu uçağı keşfedenin. Hayat anket doldurmaktır. -Evet. -Evet. -Hepsine evet... Bir de numaracı bu anketi düzenleyenler, Cin gibiler vallaa! Uzun boylu -ama benden kısa - hoş bir bayan yanaşıyor yanınıza; -Afedersiniz sizinle bir anket yapabilir miyiz? Fuarımız hakkında olacak... (Gel de reddet konuşması da çok kibar amaaa!...) -Elbette buyrun Düştük bir kere... Özellikle yapıyorlar böyle, red edemesinler diye teklifleri. Etrafa bakındım bir ara; bütün anketörler bayan Hayat, anket yapılacak oltaya takılmaktır.:S |
26-04-2007, 08:40 | #84 |
|
İki gün önce yeni bir keşif yaptım:
-Hasta olan insan hayattan zevk alamaz. Grip mikrobunun çeşitli türleri varmış,bu arkadaşlardan bir kısmı şu anda benim vücumda "Duyguuuu,Duyguuuu,Duyguuuu....."diye bağırıp dolaşıyorlar.Zavallı hücrelerim bu kendini bilmez virüsler yüzünden bir hayli zarar gördü sanırım.Kendimi bitki çaylarına verdim.İçimde minik bir ada yaratacak kadar Adaçayı da içtim.Ama nafile.Sanırım beni ele geçiriyorlar.Son bir şans olarak ağız yoluyla sis bombası almaya karar verdim Belki o hengamede dışarı çıkmalarını sağlayabilirim. |
26-04-2007, 10:49 | #85 |
|
Zeki bey e katılıyorum.Anketörleri özellikle seçiyorlar.Yakışıklı beyler,Güzel bayanlar...Antipati oluştu ben de.Yakışıklı bir erkek yolda yürürken yanıma yanaştığında "teşekkürler ilgilenmiyorum" diyorum zavallı daha ağzını açmadan.Hatta bazen daha da ileri gidip sol elimi bir kraliçe edasıyla sallayarak çeliebilirsiniz şeklinde üzerime gelen anketörleri savuşturuyorum
Ama bir gün baltayı taşa vurdum.İlgilnemiyorum dediğim anda zavallı çocuk "Ama sadece adres soracaktım" dedi.Ben de bozuntuya vermeden "Onunla da ilgilenmiyorum" demem mii Yani çocuk eminim anlatıp anlatıp gülmüştür.Zira ben ağzımdan çıkan lafa çok gülmüştüm |
26-04-2007, 13:38 | #86 |
|
Anlattığın komik olaylara aslında kendinin neden olduğunu anlayıp bir kahkaha patlatmaktır hayat.Şöyle en ekstrasından...
Yaşadığım hadiselere bakıyorum da hepsinde benim de parmağım var. |
26-04-2007, 15:13 | #87 |
|
:)
Daha neler yaşayacağız nelerde parmağımız olacak nelere göz yumarken nelere balıklama atlayacağız acaba.Sorular var bir sürü akılda merakları söylemek bile gereksiz ama hayat cilveli kız gibi kapımızda tezatlar var içerisinde ne durdurabiliyorsun ne de dur diyorsun karışık yani...
|
26-04-2007, 22:12 | #88 |
|
Hayat; İstanbul'da yaşamamaktır. Bu nasıl bir işkencedir!...
Bir kaç gün daha buradayım. Bir istanbullu'nun bir tam günü yolculuk etmekle mi geçer? Git git bitmiyor... İnsan gözleri kapalı filan dinleyemiyor istanbul'u; Ya çarpılırsın ya da çarpılırsın! İstanbul'u gözün kapalı dinleyemezsin artık; 24 saat açık olmalı gözlerin. Ebedi tetikte kalmak... Dileyenlere tez zamanda İstanbul'dan kurtulmalarını tavsiye ediyorum. Göreceksiniz ''Independent day'' olacak sizin için. Hayat; İstanbul'da yaşayanlara dua etmektir. |
26-04-2007, 22:23 | #89 |
|
Hayat bazen 2.000 kişinin 55.000 kişiyi susturmasıdır
|
26-04-2007, 23:11 | #90 |
|
ey hayat,
bana kavgayı dayat.. güneşler doğar batar,,, günler geceler olur... sözcükler parcalanır birden heceler olur... hayat nefes almaktır... sanki bir ses almaktır... gidip de gelmemektir... gelip de bulmamaktır.. bakmışsın ki dünyadan kendimi bir çalmaktır... hayat volta almaktır kimsenin görmediği... yüreğin kan kustuğu, sevgilerin sustuğu.... akdevrim.26.04.2007.istanbul... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 3 (0 Site Üyesi ve 3 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kredili hayat sigortası... | Av.Hilmi Sormazoğlu | Meslektaşların Soruları | 2 | 17-12-2006 19:34 |
Hayat T T ! | ankara7406 | Site Lokali | 3 | 08-09-2006 14:53 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |