09-04-2010, 14:37 | #661 |
|
Bir tane de benden olsun o zaman
Alpha Nehirlere karışan zehirli atıklar gibi ağır ağır akarak kanıma karışmakta yokluğun! Hiç sormadım, neydi başka elbiseler içinde bulduğun aynı askıyla dolaba kaldırılan iki güzel yelektik biz güveye benzer bir şey oldu suskunluğun!.. anladım ki: aşk naftalinlenmiyormuş meğer, eğer kanıtlanmıyorsa suçun! Küçük İskender |
16-04-2010, 06:02 | #662 |
|
gökyüzü dediğin bir dilim ekmek
bal sürdük üstüne karanlığa çiçek ekerek çıktık güneşe bölüşmeyi bir öğrenebilsek gök de bizimdir yer de (İbrahim Yıldız 1928-1994) |
16-04-2010, 12:54 | #663 |
|
Bu sefer kendi tarzımın dışında bir şiir paylaşmak istedi canım
............. İşitir işitmez çiftetelliyi İçinden şıkır şıkır oynamak geçtiği Ortaya çıkacak korkusu çatlatır seni Çatlarsın delil göstererek Darlığını Yerinin ve yeninin Aşırı uçlarla benim hiçbir ilgim yok Ne dedilerse yaptımdersin Bilmezsin kaçkınlarda kaçanın Üstünde mi altında mı yemeni Kiraya verebilmek yüzündeki ifadeyi Aileye bir grand faça temin edebilmek Ayak sürümek Tez vakitte boylamamak Yemen’i Mayasılına deva Büyük üçlünün kapısındaki ladinin Ucunu kes iyice zımparala Ola ki yarın en meşhur terzidesin Ortayı bul diyorum sana Ne hoşu hoşt ne hoştu hoş anla Arabana taktığın tekerleği Gerdiren ölüm olsun gevşeten para Have humiliation had a better home than currency? Nope, nope, nope. İsmet ÖZEL |
17-04-2010, 15:33 | #664 |
|
....
-Bizi bırakıp nereye gidiyorsun Lili Demek bizi bırakıp gidiyorsun Lili Sen daima güzeller güzelini bulursun Lili Sen istesen de taş yürekli olamazsın Sen daima güzeller güzeli olursun Lili Demek gideceksin arkana dönüp bakmayacaksın Hangi kuş hangi şafakta ölecek görmeyeceksin Öyleyse al bu kürkü bu veda kürkünü Lili Tüyleri şiirler olan bu mahcup kürkü Sen daima Sultanlar Sultanı olursun Lili Demek sen gidiyorsun Lili Bizi öpmeden mi gideceksin Lili Lilinin güneşin altında duruşu yok mu Perdeleri sıyırıp çirkin adamı burnundan yakalayışı yok mu Eline bavulunu alışı yollara koyuluşu yok mu Çirkin adamın güzel adam oluşu yok mu Yaklaşıp onu saçlarından yakalayışı Uzaklaşıp yollarda yol oluşu yok mu Lilinin bir tavşan gibi koşuşu Keklik gibi dönüp bakışı ve yıldırım gibi koşuşu yok mu Adam da tam o zaman kapıdan çıkmaz mı dışarı Lilinin adamın boynuna çocukça ve çılgınca atılışı yok mu Ben konuşmasını bilmem Lili Sezai Karakaoç |
18-04-2010, 15:42 | #665 |
|
......
gözlerinden kıpkırmızı damlayan hüzündür, lili beni vamık'a çeviren bengisu yüzündür, lili cimri davranma, belki de gelen son güzündür lili hamil-i sevdadır içim, senin öksüzündür, lili gözlerini yavaş yavaş gözlerime döndür lili ya gel, parlasın yıldızım; ya nazınla söndür lili ne mihruvefadır benim sıkıntılarımı çeken ne de ölüm meleğine teslim olup, boyun büken sen, yeryüzü kültürümde tatlı bir muamma iken vuslat anka yurdundadır; hicran yüreğimde diken gözlerini yavaş yavaş gözlerime döndür lili ya gel, parlasın yıldızım; ya nazınla söndür lili N.Genç vamık: seven, aşık. bengisu: ab-ı hayat, ölümsüzlük suyu.. hamil-i sevda: sevda taşıyan, taşıyıcı, aşk sahibi mihr: sevgi, merhamet. |
18-04-2010, 15:55 | #666 |
|
...
Toprağın, koşacağım, üzerinde yalnayak; Şehrin, dolaşacağım kuş gibi etrafında; Bir beyaz hayaletin upuzun çarşafında, Gezeceğim, doğduğum evin odalarını. Geceleyin, koskoca şehrin lambalarını, Bir keskin üfleyişim söndürmeye yetecek; Korku, şehrin çelikten sesini tüketecek. Herşey susacak o ân, çalınacak kapılar; Kiremitleri yaprak yaprak alan bir rüzgâr, Ağzımdan haykıracak, uzun, gizli, çapraşık... Erişilmez fikir ki, düğüm düğüm dolaşık... Sarıldıkça boşanan yumak, çözülen demet; Başı görünmez hayâl, sonu gelmez nedamet... 1931 NECİP FAZIL KISAKÜREK |
19-04-2010, 12:48 | #667 |
|
Âti'yi karanlık görerek azmi bırakmak
Bİlmemki ölüm var mıdır ondan daha alçak! Ey dipdiri meyyit:'İki el bir baş içindir.' Davransana eller de senin,baş da senindir. Ye's öyle bataktır ki düşersin,boğulursun Ümide sarıl sımsıkı,seyret ne olursun! M. Akif Ersoy Tûtîyi güftârıdır eden giriftâr-ı kafes.(Papağanı kafese mahkum eden söylediği sözlerdir) Ahmet paşa Gülşeninde alemin bu sırra ermez hiç kes Zağlar azade vü bülbül giriftar-ı kafes. (Alemin gül bahçesinde kimse bu sırra akıl erdiremez: Kargalar serbest dolaşır,bülbüller ise kafeste mahkum.) Firaki Zamane zenginlerinin garip bir bağış anlayışı var. Adamın karnını lafla doyurup suya ekmeğe yer bırakmazlar!... Nabi |
19-04-2010, 19:32 | #668 |
|
Ömer Hayyam'ın bir dörtlüğü var:
"Dünya üç beş bilgisizin elinde; Onlarca her bilgi kendilerinde. Üzülme; eşek eşeği beğenir: Hayır var sana kötü demelerinde." ÖMER HAYYAM, ("Dörtlükler", Sebahattin Eyyüboğlu) |
29-04-2010, 11:47 | #669 |
|
Çocuksun Sen / I
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen Kum taneleri var ya onlardan birindeyim Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı .... Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum. Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil Çocuksun Sen / II .... Bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor Kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri Bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda Üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum Ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlığım Bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte .... Ahmet TELLİ |
29-04-2010, 13:32 | #670 |
|
seni saklayacağım inan..
Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde Şarkılarımda, sözlerimde. ... Bir sevgiyi anlamak Bir yaşam harcamaktır, Harcayacaksın. Seni yaşayacağım, anlatılmaz, Yaşayacağım gözlerimde; Gözlerimde saklayacağım. Bir gün, tam anlatmaya... Bakacaksın, Gözlerimi kapayacağım... Anlayacaksın. ÖZDEMİR ASAF |
29-04-2010, 14:34 | #671 |
|
ey yıllardır içimde beslediğim kanarya
senin o sulusepken, yeşil gözlerin var ya gökleri denizin elinden aldı fırtına delirdi; deniz bunaldı kızıl tüylü kanatların firakını çekti uzaklara resimlerini bana özlemin kaldı ....... N.Genç |
29-04-2010, 14:35 | #672 |
|
zembilcide büyüyen, dal üstünde uyuyan
gülmek sende gül olur, sen bende diken diken elmas beşik içinde kundağını öptüğüm sevmek tende gül olur, ten bende diken diken inci döker gözlerin asil kirpiklerinden umut kanda gül olur, kan bende diken diken kezzap akıtsan bile filizlenir yüreğim ölüm canda gül olur, can bende diken diken maverayı bulunca kapında süvariler kılıç kında gül olur, kın bende diken diken kafdağından öteye gidenler birgün döner hasret handa gül olur, han bende diken diken hasadı diriliştir tarlasında sevginin buğday unda gül olur, un bende diken diken acıların birikir, birikir de içimde her şey bende gül olur, ben bende diken diken N.Genç |
30-04-2010, 23:48 | #673 |
|
Kilit ve Tuz
Ah Eylül Kaç bahar tükettin Sandığının kuytusunda Gecikmiş kışlar gibiydi Karşılarken uğurladıkların Her ölümünde Dua gibi yineledim törenini Hiç vazgeçmedim mesela Hep kuruttum çiçeklerini Her çiçekte biraz daha İçine kapandı sandığının kilidi Sen bilemezdin Bense farketmedim Yaşamın Yinelemeyle eksildiğini 01.05.2010 |
06-05-2010, 16:54 | #674 |
|
Acıyorsam sana anam avradım olsun
Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun! Can Yücel |
06-05-2010, 17:05 | #675 |
|
Düşümde aşk ile karşılaştım
İnsanı arıyordu Uyandım, insan ile karşılaştım Aşkı arıyordu Özdemir ASAF |
10-05-2010, 20:58 | #676 |
|
EĞER
Eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü ve bunun sebebini senden bildikleri zaman sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybetmezsen; Eğer sana kimse güvenmezken sen kendine güvenir ve onların güvenmemesini de haklı görebilirsen; Eğer beklemesini bilir ve beklemekten de yorulmazsan veya hakkında yalan söylenir de sen yalanla iş görmezsen, ya da senden nefret edilir de kendini nefrete kaptırmazsan, bütün bunlarla beraber ne çok iyi ne de çok akıllı görünmezsen; Eğer hayal edebilir de hayallerine esir olmazsan, Eğer düşünebilip de düşüncelerini amaç edinebilirsen, Eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen; Eğer ağzından çıkan bir gerçeğin bazı alçaklar tarafından ahmaklara tuzak kurmak için eğilip bükülmesine katlanabilirsen, ya da ömrünü verdiğin şeylerin bir gün başına yıkıldığını görür ve eğilip yıpranmış aletlerle onları yeniden yapabilirsen; Eğer bütün kazancını bir yığın yapabilir ve yazı-tura oyununda hepsini tehlikeye atabilirsen; ve kaybedip yeniden başlayabilir ve kaybın hakkında bir kerecik olsun bir şey söylemezsen; ... sen bir İNSAN olursun oğlum... Rudyard Kipling |
14-05-2010, 15:27 | #677 |
|
AŞK RİSALESİ
....Hani bir gün bir çobana rastlamıştık Kavalıyla bir sümbülü emziriyordu Adı ferhat mıydı neydi Koyunların kurtların böceklerin ve çiçeklerin Sadakatten mest oldukları Her birinin gözlerinde Kaybolur gibi kayar gibi Dalıp gittiğimiz o saadet evreni Kayaların yüzlerinden okuduğumuz o ebedi bilinç Bizi çekip almıştı kılcal damarlarımızdan. Yaslan göğsüme sevdiğim Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir toprak gibidir Sen ki bulut gibisin Ay gibisin güneş gibisin bazan. Usul usul inen Yağmur tıpırtılarını Dinler gibi Dalıp gitmiştik Sen konuşuyordun İpil ipil yağan bir yağmur gibi konuşuyordun Onlar ki konuklarımızdı Adları Keremdi Yusuftu Kaystı Hepsi de ezelden tanıdıktı dosttu. ( Ara Çağrı )
...Yaşamak, avını gözleyen Sessiz gergin Soluk soluğa Bir atmaca Sağ elimin Parmakları ucunda. Ve ölüm Bir güvercin Beyaz Süzülen masmavi gökten Berrak sulara. Bir yıldız kayıyor kayıyor kayıyor Bir dal uzuyor uzuyor Bir gül kanıyor bir seher vaktinde Yanıyor bir ateş için için İçimde içimin de içinde Bir ezgi dönüyor dönüyor dönüyor Bir ney eriyor dudaklarımda Aşkın bir adı da yorulmamaktır. Erdem Beyazıt Ne mutlu hiç yorulmayanlara |
14-05-2010, 17:18 | #678 |
|
Dünyanın ağırlığına eklesek,
Yıldızları, ayı, güneşi Yine de ağır basarsın ey kalbim Ey kalbimin güneşi.... Erdem Beyazit |
20-05-2010, 14:39 | #679 |
|
Şaşırdım Kaldım İşte
Sözde, senden kaçıyorum dolu dizgin atlarla.. Bazen sessiz sedasız ipekten kanatlarla.. ... Şaşırdım kaldım işte, bilmem ki n'emsin..? Bazen kızkardeşimsin.. Bazen öpöz annemsin.. Sultanımsın susunca, konuşunca kölemsin.. Eksilmeyen çilemsin.. Orada ufuk çizgim, burda yanım yöremsin.. Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin.. Çâresizim.. Çâremsin.. Şaşırdım kaldım işte bilmem ki neyimsin... Yavuz Bülent Bakiler |
03-06-2010, 13:32 | #680 |
|
Haziranda Ölmek Zor
"yıllar var ki ter içinde taşıdım ben bu yükü bıraktım acının alkışlarına 3 haziran '63'ü bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta bir kırmızı gül dalı iğilmiş üzerine yatıyor oralarda bir eski gömütlükte yatıyor usta bir kırmızı gül dalı iğilmiş üzerine okşar yanan alnını bir kırmızı gül dalı nâzım ustanın " H.Hüseyin Korkmazgil Güzel Türkçe'nin yiğit ozanı Nazım Hikmet'i saygıyla anıyorum. |
10-06-2010, 12:52 | #681 |
|
SULTAN
Seçkin bir kimse değilim ismimin baş harfleri acz tutuyor Bağışlamanı dilerim Sana zorsa bırak yanayım Kolaysa esirgeme Hayat bir boş rüyaymış Geçen ibadetler özürlü Eski günahlar dipdiri Seçkin bir kimse değilim İsmimin baş harflerinde kimliğim Bağışlanmamı dilerim ............. ............. Hayat boş geçti Geri kalan korkulu Her adımım dolu olsa İşe yaramaz katında Biliyorum Bağışlanmamı diliyorum Cahit zarifoğlu.. (Ruhu Şad olsun . ) |
29-06-2010, 11:03 | #682 |
|
tik tak
...
Yarısını tuttum çocuk doktoru olmamı isteyen anneme hasta yatağında verdiğim sözün doktor olamadım ama çocuk kaldım İki çocuk rahatlıkla oturduğumuz kapının eşiğine kendi başıma zor sığıyorum bugün büyüdükçe insan yalnız mı kalıyor ne? Sunay Akın. |
02-07-2010, 10:03 | #683 |
|
Yaşamak bu yangın yerinde
Her gün yeniden ölerek Zalimin elinde tutsak Cahile kurban olarak Yalanla kirli havada Güçlükle soluk alarak Savunmak gerçeği, çoğu kez Yalnızlığını bilerek Korkağı, döneği, suskunu Görüp de öfkeyle dolarak Toplanıyor ölü arkadaşlar Her biri bir yerden gelerek Kiminin boynunda ilmeği Kimi kanını silerek Kucaklıyor beni Metin Altıok “Aldırma” diyor gülerek “Yaşamak görevdir bu yangın yerinde Yaşamak, insan kalarak” Ataol Behramoğlu |
02-07-2010, 12:14 | #684 |
|
...
Ölüm de vardır yaşadığımız her şeyde. Bir bardak çatlarsa durduğu yerde, Bir aşk ansızın biterse, Ayna kırılırsa yüzünle birlikte, Zamanıdır konuşmanın ölümden. Bir çiçek olağanüstü güzellikte Açıvermişse bir sabah, Bir topal aksamadan yürümüşse, Hadi gel ölümden konuşalım; Yüzünü al basmış hasetçiden Ve onun elindeki kuru değnek bile Filizlenir sevgimizden. Metin Altıok 2 Temmuz 1993 yılında Madımak Oteli'nde yakılarak katledildi. |
02-07-2010, 12:15 | #685 |
|
...
bütün derinlikler sığ sözcüklerin hepsi iğreti değişen bir şey yok hiç ölüm hariç. aynı gökyüzü aynı keder. Behçet Aysan 2 Temmuz 1993 yılında Madımak Oteli'nde yakılarak katledildi |
02-07-2010, 12:16 | #686 |
|
güle yel değdi
güneş olursa cana ten değdi ateş olursa … bir bak şu göğe umut doludur bulandı kanar zulüm yoludur Hasret Gültekin 2 Temmuz 1993 yılında Madımak Oteli'nde yakılarak katledildi |
02-07-2010, 12:17 | #687 |
|
...
Her şair senin gibi değil İşin zor ki ne zor Seyircilerin tırnakları sende Yargıcıların dişleri sende Her şairin bir sesi var Senin sesinden haykırmalı korolar Yine de yenik sayarlarsa Yok sayarlarsa yine de Öylesine yok olmalısın Taksınlar nişan diye cinayetlerini Şiirin koynundayken suç üstünde Seni boğdukları zaman Aziz Nesin 2 Temmuz 1993 yılında Madımak Oteli'nde yakılarak katledildi |
02-07-2010, 12:58 | #688 |
|
İnsancıl insanlar barıştan yana,
Ancak zalim olan kıyar insana, Barış aşkı yayılmalı cihana, Barış güvercini uçsun dünyada. Nesimi Çimen |
11-07-2010, 13:44 | #689 |
|
Büyük bir sır söyleyeceğim sana,
...
"Bir büyük sır söyleyeceğim sana dudağımdaki Her söz dilenen bir yoksulluktur.." ... Bir büyük sır söyleceğim sana beceremem ben Sana benzer zamandan sözetmeyi Senden sözetmeyi beceremem ben İnsanlar vardır hani istasyonlarda El sallayan tren kalktıktan sonra Yani ağırlığıyla göz yaşlarının Kolları yana düşer onlara benzerim ben. Bir büyük sır söyleyeceğim sana korkuyorum senden, ... Louis Aragon |
26-07-2010, 16:06 | #690 |
|
"..Biz toprak üstünde derin uykulardayız,
kalkıp uyandırın bizi! uyandırın bizi!.." Şehitler / Nazım Hikmet |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Klasik Şiir Keyfi (Halk, Tasavvuf, Divan Şiiri) :)) | Gemici | Site Lokali | 122 | 21-03-2014 00:13 |
Tatil Keyfi :))) | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Gezi, Tatil ve Eğlence | 128 | 26-01-2013 21:06 |
Fıkra Keyfi | Admin | Site Lokali | 514 | 25-01-2013 18:06 |
Yaşama Keyfi:)) | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Site Lokali | 55 | 02-11-2010 21:59 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |