19-09-2004, 16:24 | #31 |
|
Islik Çalmak
Pazar günü,hiç bir şey yapmaya mecbur hissetmeden geçirilebilecek tek gün benim için.
Birçok "şey" yi ya önceden yapılabilir,ya da sonraya bırakılabilirim..Zamanı iyi organize etmeye alışkın kişiler için bu hiç de zor değil. Zorunluluklar ortadan kalkınca pazar günleri "benim" günüm haline gelir. Sonrasında içi nasıl doldurulursa doldurulsun ,serbest pazar günlerinin duygusunu en iyi anlatan bir kaç satır biliyorum.Unutmamaya çalışıyorum) Islık Çalmak . Balıklar için deniz lazım, Sevişmek için işsiz olmak Ve geceleri yatakta Duymamak için tabanların sızısını Zengin olmak lazım. Halbuki ıslık çalmak için Birşey lazım değil. . Melih Cevdet Anday Islık çalınabilecek güzel pazarlar diliyorum herkese. |
19-09-2004, 19:43 | #32 |
|
Islık çalmak için de henüz çıkmamış bir nefes lazım... Yani hayat lazım.
|
19-09-2004, 20:14 | #33 |
|
Sn.Dikici,yaşadığımız sürece "hayat" var,
Bir de yanında " niyet " gerek) |
20-09-2004, 09:27 | #34 |
|
Haklisiniz. Islik çalmak için bile "niyet" gerek.
|
19-10-2004, 09:41 | #35 |
|
Şiir gibi İstanbul, İstanbul gibi şiir ile günaydın)
Çok Güzel Sey . Yasamak güzel sey dogrusu üstelik hava da güzelse hele gücün kuvvetin yerindeyse elin ekmek tutmussa birde hele tertemizse gönlün hele kar gibiyse alnin yani kendinden korkmuyorsan kimseden korkmuyorsan dünyada iyi günler bekliyorsan hele iyi günlere inaniyorsan üstelik hava da güzelse Yasamak güzel sey, Çok güzel sey dogrusu! . Melih Cevdet Anday |
06-03-2005, 23:22 | #36 |
|
Ne yiyor ne içiyorsun, elde degıl aklım sende
Ne yiyor ne içiyorsun, elde degıl aklım sende
Gece çok gec yatıyorsun,gel de bi demlı cay iç bende Olmadı akşam yemeğe yetış barı,yollarını özlüyor Perihan hanım Bu ayrı ev işine alışamadım,sızlıyor ince ince sol yanım A neni neni kınalı kuzum,büyüdün adam mı oldun Yanağı pembem ,dudağı kırazım,gözü okyansum İyiki doğdun Bu yürek çarpıntısı ömürlük biliyorsun Büyümedin hiç gözümde bebeğim ,sen ne diyorsun Bir duvak mesafedeyim ,ne zaman sıkışırsan yanındayım Ha bu arada soğudu havalar,üşütme yine kurban olayım ------------------------------------------------------------------------ Yukarıdaki satırlar,Sezen Aksu 'nun yeni albümünden.Bütün anneler ve babalar için pamukşekeri bir çalışma. Çok masum.Çok sahici.Çocukların hiç bilemeyeceği kadar. Paylaşmak istedim. Sevgiler |
22-03-2005, 14:44 | #37 |
|
Bahar Geldi,İstanbul Çağırıyor:))
Derya içinde olup deryayı bilmeyen balıklar gibiyiz İstanbul da.Her köşesi tarih ve her köşesi renk dolu.Sonsuz bir keşif gezisi mekanı İstanbul u "bildim,tanıdım" demek için çaba gerekiyor.İstanbul u keşfetmeye istekliysenız bir haftasonu seçeneği yazmak istiyorum.
Cumartesi günü için: BEYOĞLU.. BİR LEVANTEN ŞEHRİ.. 26 Mart Cumartesi Sanat Tarihçisi Atilla Tuna B. yeri: Taksim, Cumhuriyet Abidesi önü B. saati: 10.00 AKM, Taksim, Culhuriyet Anıtı, Taksim maksemi, Eptalofos Kahve ve Gazinosu (günümzde yok), Fransız Başkonsolosluk Binası, Ayias Trias Kilisesi, Zapyon Kız Okulu, Esayan Kız Ermeni Lisesi, Surp Harutyun Ermeni Kilisesi, St Jean Baptiste Erkek Okulu, St. Pulcherie Cizvit Okulu, Afrika Hanı, Rasathane-i Amire, Rumeli Pasajı, Ağa Camii, Surp Asdvadzadzin Ermeni Katolik kilisesi, Odeon Tiyatrosu(yok), Cercle d'Orient binası, Emek Sineması, İnci Pastanesi, Alkazar Sineması, Anadolu Pasajı, Anadolu Birahanesi, 3. Vakıf Han, Yunanistan Başkonsolosluğu, İtalyan Kız Ortaokulu, Zoğrafyon Rum Erkek Lisesi, Halep Pasajı, Tokatlıyan Oteli, Galatasaray Lisesi, Galatasaray Postanesi, Çiçek Pasajı, Balık Pazarı, Ermeni Üç Horan Kilisesi, Avrupa Pasajı, Krepen Pasajı, Pera House (İngiltere Elçiliği), Hacopulo Pasajı, Panayia İsidion Kilisesi, Olivo Geçidi, Rejans, Aznavur Pasajı, Elhamra Hanı, Elhamra Sineması, Concordia Tiyatrosu(günümzde yok), St. Antuan Kilisesi, Lion Mağazası (günümzde yok), İngiliz Kız Okulu, Franz Mist'in Evi, Masonlar Büyük Locası, Maison de France, St. Luis Kilisesi, İtalyan Lisesi, Venedik Sarayı, Fransız Kapitülasyon Mahkemesi, İspanyol Sefareti, Glavany Apartmanı, Hollanda Şapeli, Hollanda Sefareti, Santa Maria Draperis Kilisesi, Suriye Hanı, Markiz Pastanesi, Lebon Pastanesi, Rus Sefareti, Botter Apartmanı, Narmanlı Hanı, İsveç Sefareti, Tünel Pasajı, Metro Hanı, Altıncı Daire-i Belediye Reisliği, Union Française, ABD Sefareti, Pera Palas. 35 YTL (35.000.000.-TL) • Rehberlik, • Öğle yemeği, • Kilise ve camilerdeki bağışlar. Pazar günü için: FENER-BALAT-AYVANSARAY 27 Mart Pazar Doç.Dr. M. İhsan Tunay B. yeri: Unkapanı Tekel önü B.-bitiş saati: 10.00-16.00 HALİÇ'İN GÜNEY KIYISI: Cibali Tütün Fabrikası, Porta İspigas (Porta Putea), Küçük Mustafa Paşa Hamamı, Gül Camii (Aya Theodosia Kilisesi), Yeni Ayakapı, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi, Aya Yorgi Kilisesi, Fener Mahallesi, Fener Rum Erkek Lisesi (dışarıdan), Panagia Muhliotissa Kilisesi, Yuvakimyon Rum Kız Lisesi(dışarıdan), Dimitri Kantemir'in Evi (dışarıdan), Ayios Yeorgios Metokhion Jerusalem (dışarıdan), Panagia Paramithias Kilisesi(dışarıdan), Kadın Eserleri Kütüphanesi, Bulgar Kilisesi, Tur-i Sina Metokhionu(dışarıdan), Balat Meydanı, Ahrida Sinagogu(dışarıdan), Surp Hresdagabet Kilisesi, Ferruh Kethuda Camii, Ayvansaray Panayia Balinu Kilisesi (dışarıdan), Ayios Dimitrios Kanebu Kilisesi, Atik Mustafa Paşa Camii (Sen Peter ve Mark Kilisesi-Aya Tekla Kilisesi), Blaherna Ayazması, İvaz Efendi Camii, Blaherna Sarayı, Anemas Zindanları. 40 YTL (40.000.000.-TL) • Rehberlik, • Öğle yemeği • Çay ikramı, • Bağışlar, • Giriş ücretleri. GeziciYAK İletişim ve rezervasyon: Receppaşa Caddesi 14 / 10 Taksim, Ístanbul, Türkiye : +90 212 238 51 07 • +90 212 238 51 08 : +90 212 238 39 74 • +90 212 238 44 37 : +90 532 345 08 32 • +90 544 316 05 02 |
10-04-2005, 12:10 | #38 |
|
İçli Köfte deyince...
Kağıt kalemi hazırlayın.Dünyanın en lezzetli içli köfte tarifini veriyoruz.Bir kadın,bir erkek ve altı çocuk alınır.Yaşamın sıkıntılarıyla iyice yoğrulur.İçine bolca dayanışma,tutam tutam sabır ve azim katılır.Bu harca göz kararı yokluk,zorluk ve gece gündüz çalışma eklenir.Harç nasırlı avuçlarda biçimlenir.Fünya denen şu kızgın tavada bir güzel pişirilir.İşte size içli köfteci Ali Bey 'in içli köfte tarifi. Yer İstanbul Beyoğlu.Taksim'den Tünele doğru yürüyorsunuz.Yavaşlayın.Sinem Kitapevi'nin girişine bakın.Görmemek mümkün değil.Çünkü bembeyaz.O kadar temiz.Sonra önünde duran küçük ve yine bembeyaz tezgah.Üzerinde şöyle yazıyor: Sabırtaşı Topçuoğlu Ali Bey 1936 doğumlu.K.Maraş'ta işleri bozulunca elinde avucunda ne varsa satarak altı çocukla İstanbul'a gelmiş.Çareler aramış,hayat arkadaşı Fatma Hanım ile kafakafaya verip içli köfte yapmaya karar vermişler.İşte içli köftenin hikayesi böyle başlamış. Tam 14 yıldır bir evde bir kadın içli köfte yapmış,Ali Bey satmış.Çiçek Pasajında,kahvelerde.O kadar beğenilmiş ve tutulmuş ki Hilton ve Hyatt otelleri siperiş vermiş. Ve nihayet Ali Bey,yıllarca içli köfte sattığı İstiklal Caddesinde Taksim ve Tünel manzaralı bir restaurant açmış. İstaiklal Cad.No:216-218 Kat 5 Yapı-Kredi Bankası Karşısı Galatasaray-İstanbul 0212-244 82 23 Ali Bey i gördüm,içli köfteyi bu hikaye eşiliğinde tattım. Anlatılanlar az bile.Sadece içli köfte değil,fesleğenli mantı denenmeye değer. Yerken ve dinlenirken hafiften duyulan taş plak nameleri alıp nereye gitmek isterseniz oraya götürüyor. Afiyet olsun) |
26-04-2005, 14:17 | #39 |
|
Merhaba,
Paltoları atın,ceketleri atın,kendiniz kalın bu bahar gününde. Geçmişi ve geleceği hatta şimdiyi atın.Zamansızlıkta kalın bu bahar gününde.Şöyle bir yavaşlayıp tazecik yeşile bakın,tozpembeye,şımarık beyaza ve kırmızıya. Sesi duyun,sessizliği duyun.Kendinizi duyun.Gülümseyen yüzünüze dokunun,ellerinize ve rüzgarla flört eden yüreğinize dokunun.Balıkçı motorlarının sesine,yalıların suskun ihtişamına,tembelce dalgalanan denize ve martı çığlıklarına bakın.Çayı yavaşça için ve kahveyi tören havası içinde. Yaşamak çok güzel.yaşamak bir usul türkü gibi.İnsan olmanın bütün sorunları ile başetme gücü veren bir zamandayız.Tek kendiniz kalın ,.farkedin ,hissedin..Nasıl bir yaz olmak istiyorsanız ona uygun bir bahar olun.Bahar siz olun. Yeniden yeşermenin tam zamanı ) Hadi!!!! |
26-04-2005, 14:25 | #40 |
|
1) Önerinize uydum hemencecik "hadidim" ama çok üşüdüm. )
|
29-06-2005, 10:39 | #41 |
|
Geçmiş olsun dileklerimle
|
29-06-2005, 19:49 | #42 |
|
dostlar üyelerin girebildiği bir sohbet odasına ne dersiniz?
|
30-06-2005, 10:50 | #43 |
|
Sn. muzaffererdogan
Sağ üst köşede bulunan "sohbet odası" nı ziyaret edebilisiniz. Saygılar |
15-12-2005, 23:03 | #44 |
|
4.5 yaşında çocuğu olan 4 günlük anne)
Bir arkadaşımın hayatını sizinle paylaşmak istiyorum. Nasıl anlatırım diye düşünmek yerine söyleyivermek istiyorum,doğrudan. Arkadaşım anne oldu.4 günlük henüz.Kızı da 4.5 yaşında.Şaşırmayın , bir çocuğun koruyucu annesi olunca böyle olabiliyor. Evine gittiğinde artık daha kalabalık,ev daha dağınık ve hayat dolu Çocuğun hayatı değişti,arkadaşımın hayatı ve yüzündeki ifadesi değişti.İkisi de çok mutlu. En çok da etrafındaki bizler mutluyuz.Onu şahane bir şey yaptığı için kutluyoruz ve her zaman yardıma hazır olduğumuzu ona söylüyoruz. Paylaşmak istedim. Sevgiler. |
27-01-2006, 17:24 | #45 |
|
istanbul kar altında...
sokaklardan toplanan evsiz barksızlara dair haberler buruk bir gülümseme yaratsa da dudaklarımda; çabucak ve kabaca sayıyorum görüntüdeki salonda bulunan yatakları... koskoca istanbul'da 20 (hadi bilemedin 30 olsun) tane mi evsiz barksız var!!? "deniz yıldızları"nın hikayesi geliyor aklıma ( hani binlerce deniz yıldızı sahile vurmuştur, öykünün kahramanı onları tek tek suya geri atmaktadır. bunu gören arkadaşı; kıyıda binlerce var, birkaç tanesini kurtarman ne değiştirecek ki, dediğin de. kahramanımız bir deniz yıldızını daha suya atarak; bak, onun için çok şey değişti, der.) işte, bu bile birşeydir, diyorum televizyondaki görüntüye. sonra mahsur kalmış bir kediciği gösteriyorlar...kediciğin yardım isteyen çığlıklarını...doluyor gözlerim... ağlarım, ağlarım işte, henüz büyümedim ben. |
18-02-2006, 11:05 | #46 |
|
Türküye doymak için...Patika
Ben yeni keşfettim.İstanbul Ortaköy de Etilere giden yol üstünde,boğazın nefis manzarası eşliğinde türkü dinlemenin hoşluğunu Patika da yeni keşfettim. Mekan sade,temiz,düzenli.Kadro çok iyi.Sürekli değişen ritm araçları, çok iyi eğitimli bir vokal-solist ve elbette parlayan yıldız Soner Olgun.4 saat aralıksız sahne devam ediyor.Her defasında farklı bir repertuar.. Daimi,Pir Sultan Abdal,Aşık Veysel,Karacoğlan.... Cem karaca,Erkin Koray ....... Evlerinin önü mersin, Ah sular akmaz kadınım,tersin tersin.......... Altın hızma mülayim,seni haktan dileyim....... Ben seni sevdiğimi dünyalara bildirdim............. Türkçenin ve türkülerin tadına varmak isteyen olur ise... Patika Tel: (212) 260 96 53-260 40 42. www.sonerolgun.com Paylaşmak istedim Sevgiler |
08-06-2006, 12:24 | #47 |
|
"Ama öyle güzel baba diyor ki"
Bir güzel öykünün daha tanığı olmaktan mutluyum. Öykümüzün anne-baba kahramanları kuruma başvururler ve derler ki: Hiç bir ön şartımız yok.Sadece sevecek bir çocuğumuz olmasını istiyoruz.Sağlıklı olması gibi bir şartımız da yok.Yeter ki altından kalkabileceğimiz bir durumda olalım. Bir gün kurumdan ararlar,Uzun süre beklemeye kendilerini hazırlamış olan öykü kahramanlarımız,görüşmeye giderler.Görüşme sonrası "tamam "denir,çocuğu götürebilirsiniz. Kahramanlarımız çok şaşırır.Haftasonudur .İzin isterler.Çocuğun odasını hazırlamak için pazartesi gününe kadar izin alırlar. Sevinçli bir telaş içinde aynı gece hazırlıklar başlar ısık hızıyla,geceyarısı ustalar çalışmaya başlar ve haftasonu her şeyi hazırlamakla geçer. Pazartesi günü muhteşem bir karşılamayla bebek eve gelir.Sevinçli,mutlu olan sadece anne-baba değil,anneanne-babaanneler de mutlu ve sevinçlidir.Bebeğin anne babaya benzemesi ise pastanın kreması gibi gelir herkese. Yakında hediyemizi alıp bebek görmeye gideceğiz. Şimdi çok mutlular,ben her gördüğümde "hadi yeniden söyleyin "dediğimde arkadaşım hep aynı iç sevinciyle şu yanıtı veriyor: AMA ÖYLE GÜZEL BABA DİYOR Kİ )) |
06-11-2006, 13:20 | #48 |
|
Merhaba,
17 aylık bir bebeğe tecavüz olasılığı günlerdir konuşulurken, Herhangi bir insanın böyle bir suçun olası sanığı ve olası mağduru olmanın nelere yol açabileceğinin korkunç sonuçlarını hemen kestirirken, Mağdurun anlatılamamış çığlıklarını ta içimizde hissederken, Ya bizim çocuğumuzun başına gelseydi olasılığının dayanılmaz duygusuyla başetmeye çalışırken, Ve sanki her iyi şeyin kuşatılmış gibi hissedildiği, Her an anlaşılmaz ve açıklanamaz biçimde elimizde ne varsa kaybedebileceğimiz korkusunu yaşadığımız günlerden bir gün Sakinleşmeye, Normalleşmeye Hayata tutunmanın bir sebebini bulmaya Küçük sevinçlerle çabalama niyetiyle İnsan olmanın ,var olmanın bir işaretini etrafımızda aramak için Pazar günü Çocuğuma daha çok ve daha sıkı sarıldım Sevgi en çok iyi gelir diye, Bu depremde en dayanıklı tarafımız diye Balkonuma renk renk kasımpatı ektim, Soğuğa dayanıklı diye Her sabah gülen bir çocuk yüzü ve çıçekleri görüp Hayata inanmak için.. Başka bir yolu var mı? Sevgiler... |
18-12-2007, 12:41 | #49 |
|
2008 Yılbaşı Treni
Ve rayların üzerinde bir yeni yıl gecesi!..
“eski yılı rayların üzerinde uğurlayıp Yeni yılın ilk saatlerini göl kenarında koca bir ateşin başında karşılamak, 2008’e sınırsız gökyüzünün altında dev bir ateşin başında girelim mi? Trenin geçmişten gelen düdüğü ile geçmişe uzayıp ateşin alevlerinde geleceğe umutlanmak... Farklı bir yıla farklı başlanır. Bu program sadece ve sadece, taa derinden duyan, düşünen, küçücük şeylerden mutluluklar yakalayıp yıldızlara değebilen, bir ateşin kıvılcımında binlerce duygu yakalayabilen, pırıltılarla süslenerek satılanların arasından sevgi ve duygu ile sunulanları fark edebilenler içindir. Canlı cıvıl, cıvıl bir yılbaşı akşamında istediğimiz zaman istediğimiz gibi "kendi kendimize kalabilme" özgürlüğümüzü hiç yitirmeden. Ayrıntılar için: http://www.geziciyak.com/yilbasitreni.html |
18-12-2007, 12:56 | #50 |
|
Tren
Yeni yıla böyle girebilmeyi hayal etmek bile güzeldi..
Teşekkürler. |
19-12-2007, 20:22 | #51 |
|
İstanbul aşık olunmaması gereken ama aşık olmaktan kendinizi asla alıkoyamayacağınız yanlış bir sevgili.Üzer,kırar,bunaltır ama öyle anlar yaşarsınız ki onunla bile bile yanlış olduğunu devam edip gider ilişkiniz.
|
26-09-2009, 15:39 | #52 |
|
Martıların gözlerinden dinledim
İstanbul'un boğazı yanmış dün gece Yıldızlar şahitlik etmiş Güya suçlu benmişim Oysa can yemin olsun yanağımdan süzülen denize, Ben bu şehre yüreğimi içirmedim. Göklerden hicran yağdı, İstanbul'lu bir geceydi. Yere düşen her damlanın yüreğinde sen vardın İsmin dudaklarıma idamlık bir bilmeceydi. Yalansa kahrolayım sen İstanbul kokardın. Sevda dediğin gülüm bir busedir dudağımda, Bıçak gibi, yasak gibi, kan gibi, Utanır intihar ederdi ölüm, Hayata rest çekip ağladığımda. Korkak gibi, tutsak gibi, yaşanmamış an gibi. Ben lal olmuş bülbülüm, sen deli gülsün bağımda Toprak gibi, yaprak gibi, candan öte can gibi Kuş uçmaz kervan geçmez dağında, Kah aşkı yağan kar tanesi kah leyla tüter rüzgarlarda Zambak gibi, leylak gibi, cigaramda duman gibi, Sevdiğim sen İstanbul kokardın. |
26-09-2009, 15:40 | #53 |
|
evin içinde bir oda , odada istanbul
odanın içinde bir ayna , aynada istanbul adam sigarasını yaktı , bir istanbul dumanı kadın çantasını açtı , çantada istanbul çocuk bir olta atmıştı denize , gördüm çekmeğe başladı , oltada istanbul bu ne biçim su , bu nasıl şehir şişede istanbul , masada istanbul yürüsek yürüyor , dursak duruyor , şaşırdık bir yanda o , bir yanda ben , ortada istanbul insan bir kere sevmeye görsün , anladım nereye gidersen git, orada istanbul. |
26-09-2009, 15:53 | #54 | |||||||||||||||||||||||
|
İstanbul da şişede durduğu gibi durmuyor mu yoksa?) |
26-09-2009, 19:22 | #55 |
|
kesinlikle
|
02-11-2010, 21:59 | #56 | |||||||||||||||||||||||
|
Geçmiş olsun |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Şiir Keyfi:)) | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Site Lokali | 884 | 07-02-2017 14:30 |
Tatil Keyfi :))) | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Gezi, Tatil ve Eğlence | 128 | 26-01-2013 21:06 |
Uzun yaşama sorunu | ISIL YILMAZ | Site Lokali | 15 | 31-08-2009 22:09 |
Ötenazi Ve İsteyerek Yaşama Hakkına Son Verme | üye605 | Hukuk Sohbetleri | 4 | 04-06-2002 22:24 |
İnsanca Yaşama Hakkı,hürriyet | murat özbulgur | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 17-02-2002 02:11 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |