24-09-2009, 11:29 | #541 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Mesajımda şunu atlamışım:
Ne harika bir duygudur. Hatta," banyonun ışığını niye söndürmedin" diye salondan bağıran birisinin olmaması gibi... Devam edelim. |
24-09-2009, 11:32 | #542 | |||||||||||||||||||||||
|
Banyonun ışığı boşuna açık kaldı ve o kadar fatura.. Üstelik hasta olduğunuzda ateşiniz yükseldiğinde size bir çorba yapacak kimse de yok..Arkadaşlar nereye kadar.. Diyelim ki Allah korusun bir operasyon geçirdiniz kime nazlanacaksınız ? Mutlaka birinin nazınızı çekmesi şart |
24-09-2009, 11:38 | #543 | |||||||||||||||||||||||
|
Genelleme yapmak hatalı olur diye düşünüyorum Suat bey. Bence insanın kişilik özellikleriyle, karakteriyle, nasıl yaşamak istediği ile ilgili bir konu, evlilik konusu. Evli olunca rahat edecek olan evlensin, bekar olunca rahat edecek olan bekar kalsın bence. Bazıları özgürlüğüne düşkün olur, bireysel yaşar, düşünür, ben merkezcidir, çocuk sevmez, yada az sever, akraba sahibi olmak istemez, hesap vermek, kurcalanmak istemez, sadık olmak istemez, yaşam düzenini sadece kendi aklıyla kursun ister, hayatın kaygan bir zemin olduğunu, değişken olduğunu, bazen babasına bile! güvenmemesi gerektiğini idrak eder, ömür boyu saadet masallarına karnı tok olur evlenmez... Bazıları mutlaka evi kalabalık olsun ister. Bir eşle uğraşmaktan, hatta didişmekten haz duyar, çocukları olsun ister, hesap verir, sorar, kurcalar, kurcalatır, akrabaları olsun, bayramlarda gidilsin gelinsin ister, düzenli yaşamayı, aile olmayı sever evlenir... Ben de teorik olarak birinci şıkkı seçenlerdenim. O sebeple size hak veriyorum. Evlilik demode ve miadı dolmuş bir kurum bence de. Hiç, iyi giden bir evliliğe rastlamamış olmam, iyi gider gibi görünenlerin de samimi davranmadıklarını veya evlilik yürüsün diye eşlerin kişiliklerinden ödün verdiklerini gözlemliyor olmam, boşanma davaları ağırlıklı çalışmam da böyle düşünmemi sağlamaktadır. |
24-09-2009, 11:39 | #544 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Erkekler hasta olduğunda(gördüğüm kadarıyla) genelde ayakta atlatırlar. Evli ise ve çorbaya ihtiyaç varsa, önce kavgası yapılır. Bekar ise, "çorbayı en güzel kim yapıyordu" telaşını yaşarlar. Ama tatlı bir telaştır, bu.
Ben geçirdim. Kimseye de nazlanmadım. |
24-09-2009, 11:46 | #545 | |||||||||||||||||||||||
|
Tabii ki bu kişinin nasıl yaşamak istediği ve kişiliği ile ilişkili bir karardır size elbette katılıyorum. Fakat evliliğe ya da aile kurumuna miadı dolmuş olaraka bakmıyorum. Tüm evliliklerin toz pembe olmadığı bir gerçektir ve sorunlar yaşanması gayet doğaldır. Boşanma oranları bu denli yüksek ise bu evliliğin değil, evlilik kurumunu yürütemeyen insanların hatasıdır. Evlilik ya da aile kurumunun yozlaşması kurumun kurallarının işlemezliğinden değil, insanların bu kurumu işletebilecek şekilde davranmamasından kaynaklanıyor ve de insanların herşeyi birden istemelerinden bence. Eğer biri ile birlikte iseniz sadık olmanız gerekir mesela.. Ya da ortak yaşam sürüyorsanız ki bu evli olduğunuz kişi değil ev arkadaşlarınız bile olsa evde bazı şeylere dikkat etmeniz gerekir gibi...artırılabilir.. evet katılıyorum kişilikle çok bağlantılıdır.. |
24-09-2009, 11:54 | #546 | |||||||||||||||||||||||
|
Burada dikkat ederseniz kadın-erkek ayrımı yapmadan sadece evlilik ve bekarlık arasındaki yaşamı nasıl farklılaştırdığına dikkat çekmeye çalışıyorum. Erkek ya da kadın hastalandığında mutlaka yanında birine ihtiyaç duyar. Tek başına yapamayacağımız ya da yanı başımızda başka insanlar olmadığından değil, yalnızlığın kendisinin aslında soğuk ve boş görüntüsünden olmalı bu. Yalnız olmak, tek başınıza başınızın çaresine bakmak elbette gereklidir ve zaten bunu beceremeyenlerin evliliği bir diğerine yük olmakla geçer..Fakat illa ki o çorbayı sevdiğiniz ve sizi seven, üstünüze titreyecek ama arada dırdır da yapacak biri pişirse bence zararı olmaz hani |
24-09-2009, 11:58 | #547 | |||||||||||||||||||||||
|
Eve çorba siparişi verilir. İnternetten hem de... Dırdırsız, nefis çorba... |
24-09-2009, 12:01 | #548 | |||||||||||||||||||||||
|
Yolda soğur Üstelik çorbayı içiren kişiye arada bir "tamam içmiyeceğim" dediğinizde "iç bak iyileşemezsin" diyerek üstünüze titreyen biri yoksa bence o çorbanın tuzu yerinde değildir |
24-09-2009, 12:02 | #549 | |||||||||||||||||||||||
|
Birden hasta olasım geldi. |
24-09-2009, 12:03 | #550 |
|
[quote=Av.Suat Ergin]. Evli ise ve çorbaya ihtiyaç varsa, önce kavgası yapılır.
Çorbaya ihtiyacı olan biri ile bu yüzden kavga edilmez ama... Çorbanın etkisini artırmak için "antibiyotik niyetine" (farkedilmesin diye azıcık) sarmısak koymuşsanız, bu kavga sebebi olabiliyor.. |
24-09-2009, 12:04 | #551 | |||||||||||||||||||||||
|
Tabii arada bir nazı fazla kaçırısanız "al iç çorbanı aaaaaaaaaaa bu kadar da çocuk gibi davranılmaz canım" da denebilir Ben dozu kaçırdığımda "çocuk musun akıllım" denilmişti mesela |
24-09-2009, 12:07 | #552 | |||||||||||||||||||||||
|
Önceki beyanlarımı tekrarla, birinin bana birşey yedirip içirmesinden hiç hoşlanmadığımı ve hoşlanmayacağımı beyan ederim. Saygılar. |
24-09-2009, 12:07 | #553 | |||||||||||||||||||||||
|
Adı üstünde, hasta... Ne dediğini ve ne yaptığını biliyor mu acaba? |
24-09-2009, 12:09 | #554 | |||||||||||||||||||||||
|
Tamam herkesi evlendirmek telaşında değiliz zaten Fakat şu internetten çoraba siparişi konusunu ben de düşünebilirim bakın arada))) Pizza vs tamam da hasta çorbası düşünmemiştik hiç Saygılar ve selamlar |
24-09-2009, 12:10 | #555 | |||||||||||||||||||||||
|
Tam tersi, bayılırım. Düşünsenize, herkes etrafınızda pervane. Bundan iyisi Şam' da tatlı. |
24-09-2009, 12:11 | #556 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu arada vaka incelememizde hastamız kadın, naz çeken erkek ona göre Evet hasta ne dediğini ne yaptığını bilmeyebilir doğru |
24-09-2009, 12:14 | #557 | |||||||||||||||||||||||
|
Hadi ya! öylemiydi? O zaman durum değişir. |
24-09-2009, 13:13 | #558 | |||||||||||||||||||||||
|
Olasılık dahilinde elbette Yoksa bir Feministin tam aksini mi iddia ettiğini düşündünüz))))Şaka bir yana her iki cins de hasta olabiliyor Kimin ihtiyacı olursa çorbayı o kapar) |
24-09-2009, 13:27 | #559 |
|
Kadın, erkeği kurcalar. Bir şey bulamaz. "Var ama bulamıyorum" diye düşünür, oturur ağlar.
Kadın, erkeği kurcalar. Bir şeyler bulur ama bunu erkeğe söyleyip, onu terkedecek cesareti kendinde bulamaz, oturur ağlar. Kadın, erkeği kurcalar. Bir şeyler bulur ve bunu erkeğe söyler. Erkek, bulunanları kabul edip kadını terkeder. Kadın oturur ağlar. Kadın, erkeği kurcalar. Bir şeyler bulur ve bunu erkeğe söyleyip, bu yüzden onu terkeder, sonra oturur ağlar. |
24-09-2009, 13:37 | #560 |
|
Sonuçta kadın hep ağlıyor. Bu hiç adil değil! Buradan "kadın erkeği kurcalarsa ağlar" önermesine gidercek olursak o zaman "kadın ağlamamak için erkeği kurcalamasın" da doğru olur. Hayır, kadın bir şeyler bulacağını düşünüyorsa erkeği kurcalar, oturup ağlayacaksa yine ağlar ama kadın göz yaşlarını silmeyi kandırılıp aptal yerine konmaya tercih edecek kadar gururlu ve güçlüdür. En azından öyle olmalıdır.
|
24-09-2009, 14:48 | #561 | |||||||||||||||||||||||
|
Hep ağlamasa da, erkekten çok ağladığı kesin... Bu şuna benziyor, aslan niye aslan, etobur; ceylan niye ceylan, otobur... Genel olarak bakmak ve düşünmek gerekiyor. Kadın, kadın olmanın farkındaysa ve bunun, cefasını çektiği kadar sefasını da sürebiliyorsa kayda değer bir sorun yok demektir. Ben kadın olduğum için çok mutluyum. |
24-09-2009, 14:54 | #562 |
|
Öyle demeyin, üzülüyorum. Kadınlarımız o kadar da güçsüz değil. Zaten olmasın da... İnanın hiç haz vermez.
|
24-09-2009, 14:59 | #563 |
|
[Kadın, kadın olmanın farkındaysa ve bunun, cefasını çektiği kadar sefasını da sürebiliyorsa kayda değer bir sorun yok demektir. Ben kadın olduğum için çok mutluyum. [/quote]
Kadın, kadın olduğu için memnun ve mutlu ise, Sızlanmıyorsa,sömürmüyorsa,sorgulamıyorsa erkeğin de mutlu olma ihtimali yüksektir. |
24-09-2009, 15:07 | #564 | |||||||||||||||||||||||
|
Gerçekler genellikle adil değildir zaten. |
24-09-2009, 15:13 | #565 | |||||||||||||||||||||||
|
Hiç de değil. Mesela ben, bir çok kadından daha çok sulu gözlüyümdür. |
24-09-2009, 15:20 | #566 |
|
Ağlamak yenilgi değildir, insanca bir tepkidir...
|
24-09-2009, 15:26 | #567 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Aşağıya daha önce yazdığım mesajı alıntılıyorum.
Seçenekleri Cengiz Bey yazmış. |
24-09-2009, 16:08 | #568 | |||||||||||||||||||||||
|
O zaman bu bize kadın olmanın doğal bir dezavantajıdır gözüyle bakmayı gerektirir ki zaten karşı çıktığımız bu değil midir? Yani kadın olduğu için ağlamak zorunda kalmasın diye değil midir bunca mücadele? Bir var olma çabasından öte yazgıya isyan belki de.. Belki de bunun bir kader olmadığının kadınlarca ve erkeklerce ama önce kadınlarca fark edilmesinin sağlanması çabası değil midir bunca yazıp çizmeler ve baş kaldırmalar? Ben de mutluyum kadın olduğum için İyi ki erkek olmamışım, o zaman önümde kimse duramazdı zaten.. |
24-09-2009, 16:09 | #569 | |||||||||||||||||||||||
|
Zaten değiller merak etmeyin..sadece çoğu farkında değil.. |
24-09-2009, 16:11 | #570 | |||||||||||||||||||||||
|
Evet, ağlamak kadına yakıştırılır ve güçsüzlük belirtisi olarak lanse edilir. Bakın kadınlara liderlik konusunda verilen önerilerden biri de iş ortamında kesinlikle duygularınızı göstermeyin ve ağlamayın denilir.. Oysa duyguları ortaya koymak cesaret işidir..Tabii kimse sulu gözlü bir liderin ardından gitmez ya |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |