|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
09-01-2009, 15:04 | #1 |
|
Davadan Vazgeçme
Merhaba,sitedeki forumları okudum iyice kafam karıştı.Alacak davasında müvekkil(davacı) davadan vazgeçmek istiyor.Fakat daha sonra dava açmak isteyebileceğini düşünerek feragat değil de vazgeçme olarak belirttim.
Fakat vazgeçmeyi feragat gibi değerlendirenlerde var.Aşağıda belirttiğm gibi dilekçemi yazdım.Bu konuda bilgi ve görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirm.Ben feragatta davanın red edilmesi gerktiğini, vazgeçme de ise dosyanın işlemden kaldırılması gerektiğini düşünüyorum.Bir de bu durmuda harç ödememiz gerekir mi? Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler...Saygılarımla SULH HUKUK MAHKEMESİNE BURDUR Dosya No………..: Duruşma Günü…..: DAVADAN VAZGEÇEN DAVACI......................................: VEKİLİ…………………………...: DAVALI…………………………: TALEP KONUSU……………….avadan vazgeçme AÇIKLAMALAR……………….:Yukarıda dosya numarası ve duruşma günü belirtilen tazminat davasının takibinden müvekkilin davalı ile aralarında anlaşması sebebiyle vazgeçiyoruz. Vazgeçmenin kabulü ile dosyanın işlemden kaldırılmasını talep ediyoruz.Gereğini saygılarımızla arz ederim. DELİLLER……………………..:Her türlü delil HUKUKİ NEDENLER………...:HUMK m.91-95 ve ilgili yasal mevzuat SONUÇ VE İSTEM………….:Yukarıda açıklanan nedenlerden, müvekkilin davalı ile aralarında anlaşmasından dolayı davadan vazgeçiyoruz.Vazgeçmenin kabulüne ve dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim. . |
09-01-2009, 17:43 | #2 |
|
Özlem hanım ,verdiğiniz dilekçe doğrudur, davadan vezgeçmişsniz, hakimde , davanın vazgeçme nedeniye redine karar verecek.
Bu dilekçe,içerik olarak Humk 91-95 mad. düzenlenen davadan feragat anlamına gelmiyor .. |
09-01-2009, 18:07 | #3 |
|
1. Hukuki sebebi HUMK.91 ila 95 i göstermişiniz bu davadan feragattir.Sonucu maddi anlamda kesin hükümdür.
2. Eğer şimdilik kaydıyla davadan vazgeçtiğini söylerseniz bu davanın geri alınmasıdır.Ve davlının rızası gerekir."Bir dava açıldıktan sonra, istisnai haller dışında davacı davadan feragat edebilir veya davayı takipten sarfınazar edebilir, yani davayı geri alabilir. Kanunda, davadan vazgeçme adı altında düzenlenmiş herhangi bir kurum yoktur. Bununla birlikte, uygulamada gerçekte davadan feragat edilmesinin amaçlandığı durumlarda, davacı tarafın veya vekilinin davadan vazgeçtiğine dair beyanda bulunduğu ve bu beyanın genellikle mahkemelerce davadan feragat şeklinde nitelendirildiği bilinmektedir. Feragat davaya son veren bir işlemdir. Davasından feragat eden davacı, dava dilekçesinin talep sonucu bölümüne konu ettiği haktan vazgeçmiş olur. Feragat herhangi bir şarta bağlanamayacağı gibi, davadan feragat edildiğine ilişkin iradenin açık ve kesin bir dille bildirilmiş olması da zorunludur. Bu nitelikteki bir feragat davalı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı değildir ve kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Buna karşılık, davanın geri alınması, davaya konu haktan vazgeçilmesi anlamında değildir, ileride aynı yönde bir davanın açılması hakkı saklı tutulmaktadır ve bu nedenle de, geri alma davalının kabulüne bağlıdır. Somut olayda davacıların dilekçelerinde, diğer davalılar hakkındaki davaya halel gelmesi kaydıyla ve her ihtimale karşılık bu davalı hakkındaki dava hakkı saklı tutularak, şimdilik bu davalı hakkındaki davadan vazgeçildiği belirtilmiştir. Bu beyanın, davadaki talep sonucundan açık, kesin ve koşulsuz biçimde bir vazgeçme yi içermediği, tersine, anılan davalı hakkındaki dava hakkı saklı kalmak kaydıyla ve şimdilik davadan vazgeçildiğinin açıklandığı görülmektedir. Dolayısıyla, bu beyanın, davadan feragat değil, davanın geri alınmasına ilişkin olduğunun kabulü gerekir."( HUKUK GENEL KURULU E. 2005/11-242 K. 2005/249 T. 13.4.2005) 3. Eğer davanın atiye bıraktığını beyan ederseniz bu bazı yargıtay dairelerine göre davanın geri alınması bazı daireler göre ise 409 dur. 4. Kanaatimce davanın tekrar açılması olasılığını gözeterek duruşmada davayı takip etmediğinizi söylemek en iyi yoldur. |
09-01-2009, 19:08 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Biraz daha açar mısınız,feragat anlamına gelmiyor demişiniz fakat davanın reddine karar verileceğini belirtmişiniz.Zira ben dava dilekçesinde dosyanın işlemden kaldırımasını talep ettim.Feragatte davanın reddedilmesi gerektiğini düşünüyorum. Asilden ilk mesajımda belirttiğim dilekçede imza altım.Değiştirirsem sonradan sıkıntı doğmasından çekiniyorum.Bir de harç konusunda bilgi verirseniz sevinirim.Saygılarımla |
09-01-2009, 20:29 | #5 |
|
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ E. 2006/3245 K. 2006/4318 T. 17.4.2006 • DAVALININ RIZASI ( Davadan Feragat Davalının Rızasına Bağlı Olmadığı Halde Davacının Davayı Geri Alabilmesi İçin Davalının Rızasının Şart Olduğu - Elatmanın Önlenmesi ) • DAVAYI GERİ ALMA ( Davacı Talep Sonucundan Vazgeçmemekte Sadece Davasını Geri Almakta ve Onu İleride Tekrar Açabilme Hakkını Saklı Tuttuğu - Oysa Feragatte Davacı Dava Konusu Yapmış Olduğu Haktan Feragat Ettiği ) • FERAGAT ( Davadan Feragat Davalının Rızasına Bağlı Olmadığı Halde Davacının Davayı Geri Alabilmesi İçin Davalının Rızasının Şart Olduğu - Elatmanın Önlenmesi ) • DİLEKÇEYİ GERİ ÇEKME ( Bu İfade Teknik Nitelikte Feragat Olmadığı - Elatmanın Önlenmesi ) • KESİN HÜKÜM ( Elatmanın Önlenmesi - Önceki Karar Taraflara Tebliğ Edilip Şeklen Kesinleştirilmemiş Olduğundan Kesin Hükümden Söz Edilemeyeceği ) • ÇAPLI TAŞINMAZA ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Elatma Haksız Eylem Olduğundan Yenilendikçe ya da Sürüp Gittikçe Mülkiyet Hakkı Sahibi Her Zaman Dava Açabildiği ) 1086/m.185,237,95 4721/m.683 ÖZET : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davayı geri almada, davacı talep sonucundan vazgeçmemekte, sadece davasını geri almakta ve onu ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutmaktadır. Oysa feragatte, davacı dava konusu yapmış olduğu haktan feragat etmektedir. Davacı feragat etmiş olduğu davayı tekrar açamaz, açarsa davalının kesin hüküm itirazı ile karşılaşır ve dava reddedilir. Ayrıca davadan feragat davalının rızasına bağlı olmadığı halde, davacının davayı geri alabilmesi için davalının rızası şarttır. Olayda, davacı önceki davada "dilekçeyi geri çekiyorum" ifadesini kullanmış olup bu ifade teknik nitelikte değildir. Ayrıca, önceki karar taraflara tebliğ edilip, şeklen kesinleştirilmemiş olduğundan kesin hükümden sözedilemez. Ayrıca, elatma haksız eylem olduğundan yenilendikçe ya da sürüp gittikçe mülkiyet hakkı sahibi her zaman dava açabilir. Kesin hüküm ancak hüküm anındaki durumu tespit edecek olup hükümden sonraki döneme etkili olmadığından davanın kesin hüküm nedeniyle reddi doğru değildir. DAVA : Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 2322 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan 123 m2'lik yer satın aldığını, davalının taşınmazına 33 m2 tecavüzde bulunduğunu ileri sürüp elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, davacının daha önce aynı konuda açtığı davanın feragat nedeniyle retle sonuçlandığını, kesin hüküm oluştuğunu bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü: KARAR : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, Kadıköy Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/866-935 sayılı kararının kesin hüküm oluşturduğu, anılan davada davacının aynı taşınmaz için elatmanın önlenmesini istediği ancak davasından dilekçe ile vazgeçtiği, vazgeçmenin davalı tarafından da kabul edildiği, bunun üzerine vazgeçme nedeniyle davanın reddedildiği, kesin hüküm oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten, taşınmazın taraflar adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, kesin hükme esas alınan davanın aynı taşınmaz için açıldığı, davacının ""dava açmıştır akrabam olduğu için pişmanlık duydum, verdiğim dilekçeyi geri çekiyorum"" içerikli 15.10.1999 günlü dilekçesi üzerine davanın feragat nedeniyle reddedildiği tartışma konusu değildir. Bilindiği üzere; davayı geri almada ( davacının takibinden vazgeçilmesinde ) davacı talep sonucundan ( yani dava konusu yaptığı hakkından ) vazgeçmemekte ( feragat etmemekte ) sadece davasını geri almakta ve onu ilerde tekrar açabilme hakkını saklı tutmaktadır. Oysa feragatta davacı dava konusu yapmış olduğu haktan feragat etmektedir. ( vazgeçmektedir. ) Davacı feragat etmiş olduğu davayı tekrar açamaz; açarsa davalının kesin hüküm itirazı ile karşılaşır ve dava reddedilir. ( HUMY. 95/1-237 ) Bundan başka davadan feragat davalının muvafakatına ( rızasına ) bağlı olmadığı halde, davacının davayı alabilmesi için davalının rızası şarttır. ( HUMY. 185/1 ) Somut olaya bu ilkeler ışığında bakıldığında davacının önceki davadaki beyanı davadan feragat anlamında olmayıp, davanın yeniden açılacağı anlamını taşımaktadır. Nitekim duruşmada hazır olan davalı vekili davanın feragat nedeniyle reddine karar verilsin taraflar arasında uyuşma sağlanmıştır"" şeklinde bu geri almaya karşı çıkmadığını dile getirmiştir. Tarafların kullandığı ""geri çekiyorum"" ""feragat"" sözcükleri teknik nitelikte değildir, gerçek iradeleri yansıtmamaktadır. Kaldı ki, önceki karar taraflara tebliğ edilip, şeklen kesinleştirilmemiş olduğuna göre, bu aşamada kesin hükümden söz etme olanağı da yoktur. Öte yandan, elatma fiili ( eylemi ) bir olgu bir vakıadır. TMY 683. maddesi bir şeye malik olan kimseye o şeyi elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabilme ve her türlü haksız elatmanın önlenmesi davası açabilmek hakkını vermektedir. Özet olarak öğretide, ""zilyet bulunmayan malikin, malik olmayan zilyet aleyhine açtığı davadır..."" ( actio Reivindicatio ) biçiminde tanımlanan istihkak davasında da kuşkusuz kesin hüküm oluşmaktadır. Ancak, kesin hüküm var denilebilmesi için istihkak davası sonunda verilen hüküm ile yalnızca bir malın davacıya teslimi gerektiğinin veya hukuki bir nedenden dolayı o malın davacıya teslim edilmesi gerekmediğinin o davanın tarafları arasında kesin hüküm halini alması gerekir. Ayrıca, elatma haksız eylem olduğundan yenilendikçe ya da sürüp gittikçe mülkiyet hakkı sahibi her zaman dava açabilir. ( actio Negatoria ) Kesin hüküm ancak hüküm anındaki durumu tespit eder. Hükümden sonraki döneme etkili değildir. Hal böyle olunca işin esası incelenip varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ : Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nın 428. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
09-01-2009, 21:51 | #6 |
|
Ben de HUMK madde 409 ve devamı maddeleri gereği dosyayı takipsiz bırakmanızı öneriririm.
|
09-01-2009, 22:01 | #7 |
|
Duruşma gününden önce dosyaya dilekçe sunmak istiyorum fakat işin içinden çıkamadım.Davadan feragat etsem davacının daha sonra mağdur olabileceğinden koruyorum.Kendisine ilk mesajımdaki dilekçemi imzalattım.Davadan feragat edersem benim için sorun olur mu bundan emin olamadım.
İleride dava açma hakkımızı saklı tutarak davamızdan vazgeçiyoruz desek bu sefer davalının beyanı önemli davalı ile davacı baba kız.Bu yüzden feragat etsem daha iyi mi diyorum.İçice kafam karıştı.Aralarında erginlik olsum istemiyorum.Ne yapmalıyım |
10-01-2009, 00:27 | #8 |
|
Sn. Av.Özlem PEKSÜSLÜ,
Aradığınız tüm cevaplar yukarıdaki mesajlarda mevcuttur. Davadan feragat halinde hakkın özünden vazgeçmiş olursunuz. O konuda yeniden bir dava açmanız mümkün değildir. Kesin hükümle karşılaşırsınız. Davayı takipten vazgeçme, bildiğimiz HUMK 409 gereğince davanın müracaata bırakılması sonucunu doğurur. 3 ay boyunca dava yenilenmezse dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (İlk bir ay içerisinde harçsız devam eden iki ay içerisinde ise harç yatırılarak dava yenilenebilir. ) Üç ay sonunda dava yenilenmez ve dosya işlemden kaldırılırsa, feragat işleminden farklı olarak, dava ettiğiniz hakka ilişkin hak düşürücü süre var ise hak düşürücü süre içerisinde yeniden davanızı açabilirsiniz. Zamanaşımı varsa zamanaşımı defi ile karşılaşma riskini göze alarak her zaman dava açabilirsiniz. Yani özetle feragat söz konusu hakkı söndürür. Bir daha talep edilmesi halinde kesin hüküm itirazı ile karşılaşırsınız. Takipsiz bırakma halinde ise dava edilen hakkın tabi olduğu hükümlere göre yeniden dava edilebilir. Kesin hüküm itirazı ile karşılaşmazsınız. İkinci önemli fark olarak davalının beyanı meselesine gelirsek. Siz davayı takipten vazgeçtiğinizde, davalıya da sorulur. Davalı, "davayı ben de takip etmiyorum." diyebilir veya "ben davayı takip ediyorum" diyebilir. Oturumda yoksa o da aynen sizin gibi yenileme yaparak davaya devam edebilir. Nadir görülmekle birlikte davalının "ben davayı takip ediyorum" demesi mümkündür. Taraflar arasındaki koşulları en iyi siz bilebilirsiniz. Aralarındaki anlaşma ne ise bu durumu en iyi yansıtan talebi seçerek uygulamalısınız. Yapacağınız her iki uygulamada da mutlaka müvekkilinizin arzusunun bu yönde olduğuna dair tarafınıza verdiği talimatı imzalı olarak alıp dosyanıza koyun. Bunu yaptığınız takdirde ne olursa olsun bir sorumluluğunuz olmayacaktır. |
10-01-2009, 10:25 | #9 |
|
Feragat tek taraflı bir işlemdir ve kesin hüküm niteliğindedir. Ancak vazgeçme iki taraflı bir işlem olup karşı tarafında rızası olmalıdır. Ve de davadan vazgeçme işlemi uygulandığında aynı konuda bir daha dava açabilirsiniz. Tüm medeni usul kitaplarında bu açıkça yazar.
|
10-01-2009, 10:40 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Kanunda feragat düzenlenmiştir.Vazgeçme terimi altında herhangi bir düzenleme göremedim.Zira benim sorunun ikisinin arasındaki farktan ziyade hangisini uygulamamın daha doğru olacağıdır.Bir de harç so runu konusuna takılmıştım.Saygılarımla |
10-01-2009, 11:38 | #11 |
|
Hukukta yapılan tartışmalar çok önemlidir zira hukuku geliştirler. Ve bazen özellikle tartışma çıkmasından yanayımdır.
Ancak, kimse kimsenin yazısını okumadan verilen cevaplar bir süre sonra anlamsız oluyor. Ben Sayın Can Doğanel'in harika aktarımdan sonra meslektaşların aydınlanmmış olacağını düşünmüştüm. Ama ısrarla aynı cevaplar verilip duruluyor. Çok basit, şuna karar vereceksiniz: a) HUMK.m.91 vd (feragat ya da vazgeçme ne derseniz deyin)talepde bulunursanız bu maddi anlamda kesin hükümle sona erecektir.Ve bir daha aynı davayı açamayacaksınız. b) Ya da HUMK.m.409 uyarınca davayı takip etmediğiniz ya duruşmaya gelerek beyan edersiniz ya da hiç duruşmaya katılmayarak zaten kendiliğinden HUMK.m.409 uygulama alanı bulacaktır. |
10-01-2009, 12:13 | #12 |
|
Davadan Vazgeçme
Sayın meslektaşım,dilekçenizde belirtmiş olduğunuz ifadeler ve müstenit yaptığınız HUMK 91-94 MADDELER ve başlığı FERAGAT VE KABUL dikkate alındığında genelde mahkemeler bu beyanınızı FERAGAT olarak alacaktır.Bu sebeple maddi hukuk anlamında kesin sonuca götürecektir.Aynı konuda tekrar dava açmanız mümkün olmayacaktır.BUNUN İÇİN EN DOĞRU YOLUN ( Tabii öncelikle müvekkilinizden açıkça talimat almak kaydıyla) DAVAYI ATİYE BIRAKMANIZ YANİ DAVAYI MÜRACAATA BIRAKMANIZ OLACAKTIR.Nasıl olsa davalı ile anlaşma sağlamış.BU sebeple davalıda davayı takip etmeyecektir.Ya da mahkeme dışında sulhu mahkeme huzurunda karara bağlatmanız daha doğru olacaktır. Umarım ışık tutmuştur
|
10-01-2009, 12:38 | #13 |
|
Sayın avrecepkara son noktayı koymuş...Kolay gelsin.
|
10-01-2009, 13:08 | #14 | |||||||||||||||||||
|
Hayır, son noktayı siz koydunuz, yoksa bu cümle ile ben mi koymuş oldum. Birden Kanser hücreleri gibi sonsuza kadar devam edeceği gibi bir his uyandı. |
10-01-2009, 16:19 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Harç konusunda da bilgi ve görüşlerinizi aktarırsanız sevinirim.Saygılarımla
Evet biraz uzatmak zorunda kaldım.Fakat bu konuda çeşitli yorumlar olduğu için hak kaybına sebep olmak istemedim.Bir de harç sorunum var tabii.Onu da gündeme getirmeye çalıştım.Ama başarılı olamadım Saygılarımla |
10-01-2009, 18:10 | #16 |
|
Harç konusunda derken neyi kastettiğinizi anlamadım. Ancak iade yönünden soruyorsanız. Takipsiz bıraktığınızda, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar verilmektedir. Bu kararın harcı "maktu karar harcı" olduğundan maktu 15,60 alınır ve başlangıçta yatırdığınız fazla harçtan bu miktar düşülerek tarafınıza iadesine karar verilir. Feragat halinde ise davayı esastan sona erdiren bir hüküm verildiğinden başlangıçta yatırdığınız 1/4 peşin harcın üstüne kararın tebliği için 3/4 daha yatırarak harcı tamamlamanız gerekir. Harcı taraflardan hiçbiri tamamlamazsa harcın feragat eden taraftan tahsili için vergi dairesine müzekkere yazılır. Hiç tebliğe çıkarmasanız bile bu harcı ödemek zorunda kalırsınız.
|
10-01-2009, 18:32 | #17 | |||||||||||||||||||
|
Ek:
Ezbercilik kötü bir şey! Şüpheye düşüp kanuna baktım.
Feragat için anlattığım hususları buna göre değerlendirebilirsiniz. Netice olarak takipsiz bırakırsanız, maktu harçtan fazla karar ve ilam harcı yatırmışsanız harç iadesi alırsınız. Feragatte ise yukarıdaki maddeye göre işlem yapılır ve üste harç ödersiniz. |
20-08-2009, 09:53 | #18 |
|
2 kasım 1994 yılında meydana gelen iş kazası nedeniyle 1998 yılında malulülen emeklilik maaşı bağlanmıştır. 2000 yılında ilk olarak maddi ve manevi tazminat davası açılmıştır. 2001 yılında dava devam ederken davacı tarafından maadi tazminat isteminden vazgeçilmiş ve davalı tarafından kabul edilmiştir. mahkeme hüküm verirken manevi tazminata hükmetmiş ve maddi tazminata ilişkin karar vermeye yer olmadığına hükmetmiştir.
Sormak istediğim husus maddi tazminata ilişkin zamanaşımı kesilmiş midir? yani 19.08.2009 tarihinde dava açmak isteseniz zamanaşımı defi ile karşılaşır mısınız? |
08-12-2016, 12:12 | #19 |
|
Aktif husumet ehliyeti bulunmayan davacının feragat etmesi, gerçekte dava hakkı bulunan 3. kişinin sonradan dava açmasına engel midir? Buradaki feragat maddi talep sonucundan vazgeçildiği, hakkın mevcut olmadığı ikrarını içerir şekilde değerlendirilerek yeni açılacak davada haklı davacının dosyasına sorun teşkil eder mi?
|
08-12-2016, 12:50 | #20 |
|
Dava hakkı ve davadan feragat kişiye bağlı haklardır ve bu hakkı kullanan kişi yönünden sonuç doğurur. Aktif dava ehliyeti bulunmayan kişi ile 3. kişi arasındaki ilişkinin türüne ve koşullarına göre değerlendirmek gerekirse de sorun olmaması gerekir.
|
08-12-2016, 14:58 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
Dava konusu menfaat (tapu iptali ve tescil) A'ya ait iken, davayı (A'nın kocası) B açmıştır. Satış işlemleri için B'ye vekalet verilmiş, bilahare azilname gönderilmiş. B'nin davasında yine B üzerine tescil talep edilmiş olduğundan bu davadan feragat edip A adına dava açmayı düşünüyorum.Sorma sebebim ve aralarındaki ilişki bu şekilde. |
08-12-2016, 15:44 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
davadan vazgeçme | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 09-12-2008 21:36 |
davadan ferahatta vekalet ücreti | justitia | Meslektaşların Soruları | 3 | 17-11-2008 23:48 |
Düşen Davadan Feragat | iussy | Meslektaşların Soruları | 1 | 18-01-2008 16:08 |
T.MS.F. 'na Karşı kazanılan alcak davasında faizden davadan sonra vazgeçme | güneşhukuk | Meslektaşların Soruları | 1 | 18-04-2007 13:52 |
Davadan Feragat | Melahat | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 01-03-2002 21:55 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |