|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
07-11-2012, 17:39 | #31 |
|
Sayın Küçükçil,
Dilekçenizi beğendim. Benimkinden de iyi.. Yalnız, "Dava dilekçesinde beyan ettiğimiz adresin uydurulmuş bir adresmişcesine kanaatimizce usulün sayın mahkemeye verdiği yetkiyi dahi aşarak; tarafımıza muhtıra tebliği cihetine gidilmesi tarafımızda esef hissi uyandırmıştır." cümlesini çıkarmanızı öneririm.. Oldukça sert ve gereği olmayan bir ifade bu.. HMK.m.32/2.. |
08-11-2012, 13:37 | #32 |
|
Sayın Güntay;
olumlu eleştiriniz için teşekkür ederim. iyi çalışmalar dilerim |
13-12-2012, 11:08 | #33 |
|
Malesef mahkemeler hala aynı kararı ısrarla vermekteler. Bugün aynı ihtar banada gönderildi. Kaldı ki dava dilekçesinde davalının TC numarasını ve adresini bildirmiştim. Tebligatın iade olmasıyla görevim olmamasına rağmen dosyada zaman kazanmak için mernis adresinin sorgulanarak mernis adresinie tebligat çıkarılmasını talep etmiştim. Ancak ihtarname ile karşılastım. Telefonda kalem ile yaptığım görüşmede davalının uyap üzerinde kayıtlı mernis adresinin olmadığı belirtildi. Sanıyorum mernis adresi sorgulansın demeseydim mahkeme bu işlemi dahi yapmayacaktı. Şimdi ben de kararın geri alınmasına ilişkin bir dilekçe hazırlayacağım. HMK'nın yürülüğe girmesinin üzerinden bunca zaman geçmiş olmasına rağmen hala bu tip ihtarların gönderilmesi son derece üzücü.
|
13-12-2012, 12:15 | #34 | |||||||||||||||||||||||
|
Sadece geri alınma ile bırakmayın dilekçenizi, aynı zamanda davalının eldeki adresinden zabıta tahkiki ile, adresinin bulunması muhtemel yerlere müzekkere yazılmasını da isteyin... |
14-12-2012, 13:39 | #35 |
|
hmk md. 119/1-c:dava dilekçesinde davacının TC kimlik numarası,
hmk md. 129/1-c:cevap dilekçesinde davalının TC kimlik numarasının bulunmasını düzenlemektedir. hmk md. 150/1:usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar,.... düzenlemeye göre davacının dava dilekçesinde davalının tc kimlik numarası bildirme zorunluluğu yok, bu zorunluluk davalıya cevap dilekçesi vermesi halinde davalı tarafa yüklenmiştir. dosyanın işlemden kaldırılması için dava dilekçesinin davalıya usulüne göre tebliğ edilip taraf teşkilinin sağlanması halinde mümkündür. taraf teşkili sağlanmadığından yargılamada başlayamayacağından mahkemenin bu durumda davacıdan sadece davalının adresinin tespitinin mahkemece tespitini sağlayacak bilgiler istemesi olur.(adres tespiti davacıya yükletilemez) hakimin hmk'yı yanlış yorumladığı inancındayım. mahkemeye ara karardan dönülmesi için açıklamalı bir dilekçe ile başvurulmalıdır. |
18-12-2012, 00:35 | #36 |
|
Söz konusu ara karar tensip te mi oluşturulmuş acaba? Çünkü; bilindiği üzere genelde dava açılınca kalem personeli tarafından matbu bir tensip zaptı hazırlamıyor. personel davacının t.c. sini eksik gördü ise kendinden menkul böyle bir şey yapmış olabilir mi? Bence hakimle bir konuşmak gerekir.
|
11-02-2013, 09:19 | #37 |
|
Az önce elime ulaşan tensip zaptının 10 nolu kararı ;
(dava tasarrufun iptali davası) - Davacı vekiline, davalı x ile davalı y 'nin T.C. kimlik numaraları ile adres eksikliklerinin tamamlanması için 2 hafta süre verilmesine,eksiklikler tamamlanmadığı takdirde BU DAVALILAR YÖNÜNDEN DAVASININ USULDEN RED EDİLECEĞİ HUSUSUNUN İHTARINA, (Yasa maddesi yok) Ya ben biliyorumda söylemiyorum sanki,zaten dava dilekçesine de yazmışım, tapudan adres ve kimlik bilgileri istenilsin diye... Nasıl bir cevap vermeliyim? |
11-02-2013, 10:23 | #38 |
|
BU KARAR SİZE YARDIMCI OLABİLİR BELKİ,;
T.C. YARGITAY 20. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2012/5587 KARAR NO : 2012/8499 Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 02/03/2012 NUMARASI : 2012/39-2012/65 DAVACI : Hazine DAVALI : Hanife Işıkkaya Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, tapuda davalı adına kayıtlı Soğucak köyü 148 ada 46 sayılı parselin 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, 6100 sayılı Yasanın 119/2 maddesi gereğince davalının isim ve adresini açık olarak bildirmesi için yapılan ihtarata rağmen 1 haftalık süre içerisinde eksiklik yerine getirilmediğinden, davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Davacı Hazine, 17.01.2012 tarihli dava dilekçesinde, davayı olarak Hanife Işıkkaya'yı gösterdikten sonra mirasçılarının tespit edilmesi halinde, davaya dahil edileceklerini belirtmiş olup, davalının adresini ve mirasçılarının adı ve soyadı ile adreslerini bildirmemiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı H.Y.Y.nın 119. maddesi gereğince davalının adı, soyadı ve adresleri dava dilekçesinde bulunması gereken hususlardandır. Mahkemece, aynı maddenin 2. fıkrası gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş ise de, davacı Hazine vekili 1 haftalık kesin süre içerisinde 3561 sayılı Yasa uyarınca kayyım tayin edilmesini sağlamak üzere dava açmak için yetki verilmesini talep etmesi nedeniyle, H.Y.Y.nın 54. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, davanın H.Y.Y.nın 119/2-son cümlesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca, 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa ”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş olduğundan dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi de gözönünde bulundurulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 02.03.2012 gün ve 2012/39-65 sayılı hükmünün BOZULMASINA 05/06/2012 günü oybirliği ile karar verildi. |
11-02-2013, 13:08 | #39 |
|
Bu SAYIN HAKİME;HMK m.24,25,26,vd yargılamanın ilkeleri yanında m.36/2 red sebebini ve en önemlisi m.46 yı hatırlatmak lazım
|
11-02-2013, 13:23 | #40 | |||||||||||||||||||||||
|
Çok umursayacaklarını sanmıyorum bizim hakim 119/2 ye dayanıyor anladığım kadarı ile..ne yapabilirim ki -Adresi tapudan iste diyeceğim,zaten T.C. no zorunlu değil... |
11-02-2013, 13:36 | #41 |
|
Dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin yazılması zorunludur. Ancak bu adresin doğru adres olması zorunlu değildir. (Teşbihte hata olmazsa) Durum, tıpkı sahte bir imza ile tanzim edilen bir çekin şeklen geçerli bir çek olarak kabul edilmesi gibidir.
Şeklen tamam olan dilekçedeki adrese tebligat yapılamamışsa, tebligat kanununun gereği icra edilecektir. Bunun dışındaki bir yöntem, kanunun yanlış yorumlanması olarak değerlendirilmelidir, kanaatindeyim. |
10-03-2013, 13:59 | #42 |
|
Ve Yargıtay der ki: Sayın Mahkeme bi' zahmet "davacı vekiline" 7201 S.K. m.10/2 uyarınca davetiye gönder...
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14329 Saygılar... |
27-05-2013, 18:20 | #43 |
|
Katkı
İlgili Kavramlar: Dava Dilekçesinde TC Kimlik Olmaması
T.C. YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E. 2012/4953 K. 2012/8852 T. 13.6.2012 • DAVA DİLEKÇESİNİN İÇERİĞİ ( 6100 S.K. Md.119/2'de 119/1'de Sayılan Bentlerden a-d-e-f-g Bentleri Dışında Kalan Hususlarda Eksiklik Bulunması Halinde Eksikliğin Tamamlanması İçin Davacıya Bir Haftalık Kesin Süre Verileceği - Tamamlanmazsa Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verileceği ) • TC KİMLİK NUMARASININ DAVA DİLEKÇESİNDE BULUNMAMASI ( TC Kimlik Numarasının Dava Dilekçesine Ekli Vekaletnamede Mevcut Olduğu Halde Eksikliklerin Giderilmediği ve TC Kimlik Numarasının Bulunmadığından Bahisle Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verilemeyeceği ) • BİR HAFTALIK KESİN SÜRE ( 119/1'de Sayılan Bentlerden a-d-e-f-g Bentleri Dışında Kalan Hususlarda Eksiklik Bulunması Halinde Eksikliğin Tamamlanması İçin Verileceği - Tamamlanmazsa Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verileceği ) • KESİN SÜRE ( 6100 S.K. Md. 119/f ve g Bendleri Md. 119/2 Kapsamındaki Bentlerden Olmadığı ve Davacının TC Kimlik Numarasının Dava Dilekçesine Ekli Vekaletnamede Mevcut Olduğu - Bir Haftalık Sürede Eksikliklerin Tamamlanmadığından Bahisle Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verilemeyeceği ) • DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLEMEYECEĞİ ( 6100 S.K. Md. 119/f ve g Bendleri Md. 119/2 Kapsamındaki Bentlerden Olmadığı ve Davacının TC Kimlik Numarasının Dava Dilekçesine Ekli Vekaletnamede Mevcut Olduğu ) 2004/m.67 6100/m.33, 119 ÖZET : HMK.nun 119/1 maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılmış, 119/2 maddesinde ise; 119/1 de sayılan bentlerden ( a ), ( d ), ( e ), ( f ), ( g ) bentleri dışında kalan hususlarda eksiklik bulunması halinde hakimin eksikliği tamamlaması için davacı tarafa bir haftalık kesin süre vereceği, bu süre içinde eksiklik tamamlanmadığı taktirde davanın açılmamış sayılacağı belirtilmiştir. HMK.nun 119/f ve g bendleri HMK.nun 119/2 maddesi kapsamındaki bentlerden olmadığı ve davacının TC kimlik numarasının dava dilekçesine ekli vekaletnamede mevcut olduğu halde, eksikliklerin giderilmediği ve TC kimlik numarasının bulunmadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır. DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, davacının, davalıdan besihane kiraladığı, besihanenin çatısının yaptırılıp kiradan mahsup edilmek üzere anlaştıklarını, çatı tamirini 6.000 TL'ye yaptırdığını, yıllık kira bedeli 4.800 TL'yi peşin ödediğini, davalı ile anlaşarak kiralananı 4 ay sonunda tahliye ettiğini, erken tahliye nedeniyle fazla ödenen kira bedeli için takip yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı vekiline tebliğ edilen 28.11.2011 tarihli tensip zabtı ile davacı tarafa HMK.nun 119/2 maddesine göre, 119/ f ve g bentleri kapsamında tapu kaydı ve dayanılan hukuki sebeplerin eksik olduğundan, eksikliğin giderilmesi için bir haftalık süre verilmiş, eksikliklerin süresinde giderilmemesi ve dava dilekçesinde davacının TC kimlik numarası bulunmadığından bahisle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nun 119/1 maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılmış, 119/2 maddesinde ise; 119/1 de sayılan bentlerden ( a ), ( d ), ( e ), ( f ), ( g ) bentleri dışında kalan hususlarda eksiklik bulunması halinde hakimin eksikliği tamamlaması için davacı tarafa bir haftalık kesin süre vereceği, bu süre içinde eksiklik tamamlanmadığı taktirde davanın açılmamış sayılacağı belirtilmiştir. HMK.nun 33. maddesinde ''Hakim, Türk hukukunu resen uygular ''hükmüne yer verilmiştir. Davacı vekili, dilekçesinde, icra dosyası, kira sözleşmesi, E.Ö. imzalı belge ve tanık delillerine dayanmış; tapu kaydını delil olarak göstermemiştir. Bu durumda, mahkemece HMK.nun 119/f bendindeki ''her bir vakıanın hangi delille ispat edileceği ''ve 119/g bendindeki ''dayanılan hukuki sebep'' eksikliği, HMK.nun 119/2 maddesi kapsamındaki bentlerden olmadığı ve davacının TC kimlik numarasının dava dilekçesine ekli vekaletnamede mevcut olduğu halde, eksikliklerin giderilmediği ve TC kimlik numarasının bulunmadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Kaynak: www.adalet.org |
09-04-2015, 09:05 | #44 |
|
Hakimler hala aynı yerdeler.
Dava dilekçesinde davalılar ............ile ilgili
bildirmişolduğunuzadrese tebligat yapılamamış olup, davalılar.....ın tebligata yarar açık adresini bildirmek üzere tebliğden itibaren 1 hafta kesin süre verilmiştir. Bu süre içerisinde bildirilmediğinde HMK 119/1-b maddesi ve 119/2 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğiIHTAR OLUNUR..24/03/2015 Bana gönderilen yeni muhtıra |
13-04-2015, 10:43 | #45 | |||||||||||||||||||||||
|
Yanıldınız :)
Yanıldınız Ömer Bey. Yıl 2015 ve ben rastladım |
13-04-2015, 15:44 | #46 |
|
Y2HD
Esas : 2013/1283 Karar : 2013/13844 Tarih : 15.05.2013 DAVALININ DAVA DİLEKÇESİNDE AÇIK ADRESİNİN BULUNMAMASI BOŞANMA ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK No:/25.01.2012 7201 Sa.Ka.21, 25, 28 HMK.119 Davacı vekili dava dilekçesinde, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma, maddi ve manevi tazminat ve nafaka isteminde bulunmuştur.Mahkemece, HMK 119 maddesinde belirtilen dava dilekçesinde bulunması, bulunmaması halinde tamamlanması zorunlu unsurlardan olan davalının açık adresinin bildirilmemiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiş ise de, anılan kanunun 119. maddesinde belirtilen husus, dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin hiç yazılmamış, bildirilmemiş olması durumunda davacı tarafa verilecek bir haftalık kesin süre içinde bu eksikliğin tamamlanmasının istenmesi, tamamlanmaması halinde uygulanacak yaptırımın karşı tarafa ihtar edilmesidir. DAVA VE KARAR: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI: Davacı vekili dava dilekçesinde, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma, maddi ve manevi tazminat ve nafaka isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalı adreslerinin mahkemece araştırılması zorunlu olmadığından HMK 119/2 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun 119. maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılmıştır. Anılan maddenin ikinci fıkrasında ise, dava dilekçesinde bulunması gereken bu unsurlardan mahkemenin adı, dava konusu ve değeri, vakıalar, deliller ve hukuki sebepler dışında kalanlardan herhangi birinin eksik bırakılmış, yazılmamış olması durumunda hakimin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vermesi gerektiği belirtilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119. maddede verilen kesin sürenin bir haftalık süre olacağı da belirtilmiştir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır.(HMK.md.119/2) Davacı vekili tarafından mahkemeye verilen dava dilekçesinde, davalı tarafın adı soyadı, T.C kimlik numarası ve adresinin(Çamlıdere Buğralar Köyü....Ankara) gösterilmiş olduğu, dava dilekçesinde belirtilen davalı adresine çıkartılan dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir davetiyenin bila ikmal iade olunduğu, mahkemece, davalının bildirilen adresine çıkartılan dava dilekçesinin bila ikmal dönmüş olması nedeniyle bir hafta içinde davalının açık adresinin bildirilmesi aksi halde davanın açılmamış sayılacağı hususunun davacı vekiline ihtar edildiği, bunun üzerine davacı vekilinin 11.10.20012 tarihli dilekçe ile, davalının taraflarınca bilinen tek adresini dava dilekçesinde belirttiklerini, mernis adresinde kayıtlı olmadığı, adres araştırmasının kurumlardan sorulması yazı yazılması, tespit edilemez ise ilanen tebligat yapılması talebini dosyaya sunduğu, davacı vekilinin 17.10.20012 tarihli dilekçe ile davalının SGK`daki iki adresi bildirilmiş, bildirilen adreslere çıkartılan dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir davetiyenin bila ikmal döndüğü, ancak mahkemece, davalı adreslerinin mahkemece araştırılması zorunlu olmadığı gerekçesiyle HMK 119/2 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece, HMK 119 maddesinde belirtilen dava dilekçesinde bulunması, bulunmaması halinde tamamlanması zorunlu unsurlardan olan davalının açık adresinin bildirilmemiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiş ise de, anılan kanunun 119. maddesinde belirtilen husus, dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin hiç yazılmamış, bildirilmemiş olması durumunda davacı tarafa verilecek bir haftalık kesin süre içinde bu eksikliğin tamamlanmasının istenmesi, tamamlanmaması halinde uygulanacak yaptırımın karşı tarafa ihtar edilmesidir. Aksine düşünce, gerek Tebligat Kanunun tebligata ilişkin ilgili hükümlerini ( Teb.K. Md 21- 25-28) gerekse Tebligat Kanununun Uygulanmasına dair Yönetmeliğinin ilanen tebliğ ile ilgili 48 ve devamı maddelerini işlevsiz hale getirecektir. Bu itibarla, davacı tarafın dava dilekçesinde, davalının adresini göstermiş olması bu nedenle dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurun dilekçede belirtilmiş olduğu göz önüne alınarak davalının tebligata yarar açık adresinin mahkemece araştırılması, davalının tespit edilen adresine tebligat yapılması ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi. Y2HD 15.05.2013 - K.2013/13844 ____________ oOo ____________ |
08-02-2016, 10:28 | #47 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşlarım bunu dile getirmekten hoşnut olmasam da Yıl 2016 ve bende rastladım.. |
08-02-2016, 13:28 | #48 |
|
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/14-1177 K. 2014/926 T. 19.11.2014 • DAVA DİLEKÇESİNDE BULUNMASI GEREKEN HUSUSLAR ( Ortaklığın Giderilmesi İstemi - Mahkemece 7201 S. Tebligat Kanununun 10 ve 35.Md.lerindeki Düzenlemeler Gözetilerek Öncelikle Davalıların Adres Kayıt Sistemine Yazılı Adresleri Araştırılarak Buradaki Adreslerine Tebligat Yapılmasının Sağlanması Gerektiği ) • ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİ ( Davalının Adresinin Bilinmemesi - Adres Kayıt Sisteminde Adresleri Bulunmadığı Taktirde Adres Araştırması Yapılarak Adres Tespiti Yoluna Gidilmeli ve Tespit Edilecek Adreslerine Tebligat Yapılması Gerektiği ) • DAVALININ ADRESİNİN BİLİNMEMESİ ( Ortaklığın Giderilmesi İstemi - Tüm Araştırmalar İle Bir Sonuca Varılamadığı Taktirde Anılan Davalılara İlanen Tebligat Yapılmak Suretiyle Taraf Teşkili Sağlanıp İşin Esası Hakkında Bir Karar Verilmesi Gerektiği ) • ADRES ARAŞTIRMASI YAPILMASI ( Ortaklığın Giderilmesi İstemi - Adres Kayıt Sisteminde Adresleri Bulunmadığı Taktirde Adres Araştırması Yapılarak Adres Tespiti Yoluna Gidilmeli ve Tespit Edilecek Adreslerine Tebligat Yapılması Gerektiği/Tüm Araştırmalar İle Bir Sonuca Varılamadığı Taktirde Anılan Davalılara İlanen Tebligat Yapılmak Suretiyle Taraf Teşkili Sağlanıp İşin Esası Hakkında Bir Karar Verileceği ) 6100/m.119/2 7201/m.10,35 ÖZET : Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10 ve 35.maddelerindeki düzenlemeler gözetilerek öncelikle davalıların adres kayıt sistemine yazılı adresleri araştırılarak buradaki adreslerine tebligat yapılması sağlanmalıdır. Adres kayıt sisteminde adresleri bulunmadığı taktirde, adres araştırması yapılarak adres tespiti yoluna gidilmeli ve tespit edilecek adreslerine tebligat yapılmalıdır. Tüm bu araştırmalar ile de bir sonuca varılamadığı taktirde anılan davalılara ilanen tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlanıp işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki "ortaklığın giderilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3.Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 22.05.2013 gün ve 2013/884 E-2013/946 K sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.Hukuk Dairesi'nin 17.09.2013 gün ve 2013/11096 E-2013/11723 K sayılı bozma ilamı ile; ( ... Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının kesin süre içinde bir kısım davalıların açık adreslerinin bildirilmediği gerekçesi ile HMK'nın 119/2.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Paydaşlığın giderilmesi davasını ortaklardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. Davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Somut olayda, mahkemece 07.05.2013 tarihinde tebliğ edilen muhtıra ile tebligat yapılamayan davalıların adreslerini bildirmesi için davacıya bir haftalık kesin süre verilmiş, davacı bu süre içinde muhtırada adı geçen davalıların tebligata yarar adreslerine ulaşılamadığını bildirmiştir. Tebligatın nasıl ve kimlere yapılacağı, adresi meçhul olanlara nasıl tebligat yapılacağı, adres araştırması ve tespiti yöntemi 7201 Sayılı Tebligat Kanununda gösterilmiş, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 48 ve devamı maddelerinde de adres bilgilerinin tutulması, güncellenmesi ve kullanılması ile ilgili hükümler öngörülmüştür. Bu durumda mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10 ve 35.maddelerindeki düzenlemeler gözetilerek öncelikle davalıların adres kayıt sistemine yazılı adresleri araştırılarak buradaki adreslerine tebligat yapılması sağlanmalıdır. Adres kayıt sisteminde adresleri bulunmadığı taktirde, adres araştırması yapılarak adres tespiti yoluna gidilmeli ve tespit edilecek adreslerine tebligat yapılmalıdır. Tüm bu araştırmalar ile de bir sonuca varılamadığı taktirde anılan davalılara ilanen tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlanıp işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir... ), Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR : Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece; HMK'nun 119/2.maddesi gereğince dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurlardan olan davalıların tebligata yarar açık adreslerinin, verilen kesin süreye rağmen giderilmediği gerekçesi ile HMK'nun. 119/2.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle karar bozulmuştur. Yerel Mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiş, direnme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Somut olayda; HMK'nun 119.maddesi gereğince dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurlardan olan davalıların adres bilgilerinin, verilen kesin süreye rağmen tamamlanamaması gerekçesiyle HMK'nun 119/2.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere özellikle HMK'nun 119/1-2.maddeleri dava dilekçesinde eksiklik bulunması durumunda uygulanacak usul kuralları düzenlenmiş ise de, somut olayda davalıların TC kimlik numaralarının belli olduğu, davacılar vekilinin davalıların açık adreslerini bilmediğini süresi içinde belirttiği gözetildiğinde, mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanunundaki düzenlemeler gözetilerek öncelikle davalıların mernise kayıtlı adresleri araştırılarak buradaki adreslerine tebligat yapılması, mernis adresleri bulunamadığı takdirde adres araştırması yapılarak adres tespiti yoluna gidilmesi gerektiğinden anılan maddenin uygulama yeri bulunmadığı kurul çoğunluğunca benimsenmiştir. Yapılan görüşmeler sırasında, bir kısım üyelerce, 6100 sayılı HMK'nun 119/1.maddesinde, dava dilekçesinde belirtilmesi zorunlu unsurların sayıldığı, davalının ad ve soyadı ile adresinin zorunlu unsur olarak gösterildiği, 2.fıkrasında ise buna uyulmamasının müeyyidesinin belirtildiğini, HMK'nun 119/2.maddesi hükmünün uygulanmasının kamu düzenine ilişkin emredici nitelikte bir usul kuralı olduğu, Yerel Mahkeme'ce bu usul kuralı çerçevesinde işlem yapıldığından direnme kararının onanması gerektiği ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca yukarıda belirtilen nedenlerle benimsenmemiştir. O halde, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından da benimsenen Özel Dairenin bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 19.11.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY : Davacılar vekilince davalılar aleyhine açılan ortaklığın giderilmesi davasının açık yargılaması sonucunda yerel Mahkemece; HMK'nın 119/2.maddesi gereğince davalıların ad, soyadı ve adresleri bulunması zorunlu unsurlardan olup verilen kesin süreye rağmen davacılar vekilinin bu eksikliği gidermediği gerekçesiyle HMK'nın 119/2.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükmün davacılar vekilince temyizi üzerine; Yüksek Özel Dairece; “HMK'nın 119/1-2.maddelerinin dava dilekçesinde eksiklik bulunması durumunda uygulanacak usul kurallarını düzenlediği, ancak bu maddenin somut olayda uygulama yeri bulunmadığından, mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanunundaki düzenlemeler gözetilerek öncelikle davalıların MERNİS'e kayıtlı adresleri araştırılarak buradaki adreslerine tebligat yapılmasının sağlanması, MERNİS adresleri bulunamadığı takdirde adres araştırması yapılarak adres tespiti yoluna gidilmesi ve tespit edilecek adreslerine tebligat yapılması, tüm bu araştırmalar ile de bir sonuca varılamadığı takdirde davalılara ilanen tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlanıp davanın sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Yerel Mahkemece; önceki karardaki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiş, direnme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yerel Mahkeme ile Yüksek Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; Somut olayda; HMK'nın 119.maddesi gereğince dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurlardan olan dava lıların adres bilgilerinin, verilen kesin süreye rağmen bildirilmemesi durumunda mahkemece adres araştırması yapılmadan HMK.nın 119/2.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılması na karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden önce konuyla ilgili yasal düzenlemelere göz atmakta fayda bulunmaktadır. Dava, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğinden 6100 sayılı HMK.nın 316/1-a maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tâbidir. Aynı Yasanın 322/1.maddesinde “Bu kanun ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hallerde, yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümlerin uygulanacağı” belirtilmiştir. Yine aynı Kanun'un 317/1.maddesinde “Dava açılmasının dilekçe ile olacağı” düzenlenmiş, ancak dava dilekçesinde bulunması gereken unsurlar sayılmamıştır. O halde, HMK.nın 322/1.maddesi yollamasıyla basit yargılama usulündeki dava dilekçesinde bulunması gereken unsurlar HMK'nın 119.maddesi çerçevesinde saptanmalıdır. 6100 sayılı HMK.nın 119.maddesine göre; “ ( 1 ) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur: a ) Mahkemenin adı b ) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri. c ) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası. ç ) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri. d ) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri. e ) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri. f ) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği. g ) Dayanılan hukuki sebepler. ğ ) Açık bir şekilde talep sonucu. h ) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası. ( 2 ) Birinci fıkranın ( a ), ( d ), ( e ), ( f ) ve ( g ) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.” Görüldüğü üzere, HMK'nın 119.maddesinin birinci fıkrasının ( b ), ( c ), ( ç ), ( ğ ) ve ( h ) bentlerinde gösterilenler dilekçede bulunması zorunlu unsurlar olup, bu unsurlar eksik ise davacıya eksikliği gidermesi için 1 haftalık kesin süre tanınması, buna rağmen eksiklik giderilmezse davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir. HMK'nın 119/2.maddesindeki bu hüküm, kamu düzenine ilişkin emredici nitelikte bir hüküm olduğundan hakimin bu konuda takdir hakkı bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, davalıların adresleri mahkemece verilen kesin süreye rağmen bildirilmez ise hakim re'sen adres araştırması yapmamalı, davanın açılmamış sayılmasına karar vermelidir. HMK.nın 119.maddesinde düzenlenen dava dilekçesi, dilekçede bulunması gereken unsurların niteliği itibariyle belirleyici bir dava dilekçesidir ve yargılamanın muhtevasını tespit ederek çerçevesini çizer. Dava dilekçesinde tarafların açık ve doğru bir şekilde belirtilmesi bütün usul kanunlarında aranılan bir unsurdur. Alman Usul Kanunu'nun 253.paragrafına göre, davacı dava dilekçesinde tarafları açıkça belirtmelidir. İsviçre Usul Hukuku'nda da davada tarafların açıkça gösterilmesi bu davayı diğerlerinden ayıran, davanın kimliğini, mahiyetini, ayırıcı özelliğini, bu ihtilafı hayattaki diğer ihtilaf ve yargılamalardan ayıran en önemli unsurlardan biridir. Davada taraflar şimdiye kadar hep hukuk doktrin ve uygulamasında davanın ve dilekçenin zorunlu unsuru olarak kabul edilmiştir ( Prof.Dr.Abdurrahim Karslı, Medeni Muhakeme Hukuku Ders Kitabı 2.Baskı, İstanbul 2011, Sh.414-415 ). Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; davacı vekili dava dilekçesinde davalıların isim ve adresleri ile birlikte TC kimlik numaralarını bildirmiş, davalıların açık adreslerini bildirmemiştir. Mahkemece davalıların açık adreslerinin bildirilmesi için yedi günlük kesin süre verildiğine ilişkin olarak HMK'nın 119/2.maddesi uyarınca davacı vekiline muhtıra tebliğ edilmiş, davacı vekili mahkemeye hitaben yazdığı dilekçede davalıların adreslerinin bilinmediğini açıklamıştır. Davalıların mernis adreslerinin de bulunmadığı dosyadaki resmi yazı cevabından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, HMK'nın 119/1-b maddesinde zorunlu unsur olarak belirtilen davalıların açık adresleri aynı yasanın 119/2.maddesi uyarınca verilen kesin süreye rağmen mahkemeye bildirilmediğinden emredici nitelikteki anılan yasa hükmüne göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Yüksek Özel Daire'nin bozma gerekçeleri, dava dilekçesinde davalıların adreslerinin bildirilmiş olmasına rağmen bu adreslere tebligat yapılamaması hallerinde uygulanacak usuli işlemler yönünden isabetli kabul edilebilirse de, dava dilekçesinde hiç adres bildirilmemesi halinde isabetli olmayacağı düşünülmektedir. Zira, aksi düşüncenin kabulü, yargılamanın hızlı ve adil biçimde yürütülmesi, davaların sürüncemede bırakılmasının önlenmesi amacıyla getirilen HMK.nın 119/2.maddesindeki usul kuralının hiçbir zaman uygulanamayacağı sonucunu doğurur ki bu da yasanın temel amacına ve ruhuna ters düşer. HMK'nın 33.maddesine göre; “Hakim, Türk Hukuku'nu re'sen uygular”. Bu uygulama sırasında hakim, yoruma açık olan hukuk kuralları ile ilgili olarak yorum yoluna da gidebilir. Ancak, yorumu gerektirmeyecek kadar açık ve emredici nitelikteki hukuk kurallarını olduğu gibi uygulamak zorundadır. İşte HMK'nın 119/2.maddesi hükmü uygulanması zorunlu, kamu düzenine ilişkin emredici nitelikte bir usul kuralı olup, somut olay bakımından yerel mahkemece bu usul kuralı çerçevesinde işlem yapılıp yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığından hükmün onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılamıyoruz. |
11-02-2016, 14:56 | #49 | |||||||||||||||||||
|
Forumdaki Üstadların değerli görüşlerinden istifade ile aşağıdaki gibi bir dilekçe hazırlayıp Mahkemeye sundum;
|
11-02-2016, 18:02 | #50 |
|
Y9HD
Esas : 2014/26024 Karar : 2014/25800 Tarih : 09.09.2014 DAVALI ADRESİ MAHKEMENİN İZLEYECEĞİ YOL Davalının adresinin hiç bildirilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmelidir. Ticaret sicili kayıtları ibraz edildiğine göre bu kayıtlara istinat edilerek davaya devam edilmelidir.jib HMK.119 DAVA VE KARAR: YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ KARARI: Somut olayda davacı, dava dilekçesinde davalıların adresini belirtmiş, bu adrese gönderilen davetiyeler bila tebliğ dönmüş, mahkemece davacıya tebligata yarar adresleri bildirmesi için kesin süre verilmiş, davacı, davalıların başka bir adresini tespit edip mahkemeye bildirmiştir. Mahkemece, yeni adrese çıkartılan davetiyelerin de teblig edilememesi sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK.`nın 119/2.maddesindeki, dava dilekçesinde davalının adresinin belirtilmemesi durumunda mahkemece, davacıya 1 hafta kesin süre verileceğine ve adres bildirilmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına ilişkin hüküm, davacının dilekçesinde hiç bildirilmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına ilişkin hüküm, davacının dilekçesinde hiç adres göstermemesi ve kesin süreye rağmen bu konuda hareketsiz kalması halinde uygulanabilir. Davacı, dava dilekçesinde davalıların bulunabileceği adresi göstermiş, mahkemece verilen kesin süre içinde davalıların yeni adresini bildirmiş ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği gün ticaret sicil kayıtlarını da ibraz etmiş, üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiştir. Mahkemece, usul ekonomisi ilkesi ve taraf teşkilinin kamu düzenine ilişkin oluşu dikkate alınarak, ticaret sicil kayıtları getirtilip davalı Şirketlere 7201 sayılı Yasaya uygun tebligat yapılması yerine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, sair yönleri incelenmeksizin yukarıda yazılı nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, oybirliği ile karar verildi. Y9HD 09.09.2014 - K.2014/25800 |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
MÜracaata Kalan Dosyanin Yenİlenmesİ | Nil Şeker | Meslektaşların Soruları | 5 | 29-08-2013 13:49 |
Benim Hattimla Esim Beni Aldatiyo Ve Tel numarasini Televizyona Vererek Arkadasliklar Kuruyorr | deniz52 | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 15-07-2011 10:37 |
İŞlemden Kaldirilan Dosyanin Yenİlenmesİ | Av.TYILMAZ | Meslektaşların Soruları | 5 | 02-04-2009 16:27 |
İcra Hukukunda Dosyanin DÜŞmesİ | aslıav | Meslektaşların Soruları | 1 | 04-12-2008 10:20 |
Örnek No 13 Ve Mal Beyaninda Bulunma İhtari | AV.SERTANn | Meslektaşların Soruları | 7 | 18-07-2007 16:49 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |