|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
14-03-2007, 17:17 | #1 |
|
ecrimisil- görevli mahkeme
Boşanma davası devam ederken eşlerden biri diğerine ecrimisil davası açmak istiyor. görevli mahkeme aile mahkemesi mi yoksa asliye-sulh mahkemesi mi ? yanıtlayan meslektaşlara şimdiden teşekkürler.
|
14-03-2007, 19:00 | #2 |
|
Ecrimisil davalarının konusu, para ile ölçülebilen bir değeri içerdiğinden görevli mahkeme, dava konusu taşınmazın değerine göre asliye veya sulh hukuk mahkemesi olacaktır, kanaatindeyim.Ancak Hazineye ait taşınmazlar bakımından idari yargının görevli olduğuna dair bir istisna bulunmakta olup, başka bir ayrık durum söz konusu değil.Dolayısıyla davanızı, dava değerine göre asliye veya sulh hukuk mahkemesinde açmanız gerekir.....
İyi çalışmalar |
14-03-2007, 22:11 | #3 |
|
Açacağınız dava, dava değerine göre değişir.Ancak davanızın ecrimisil mi veya edinilmiş mal rejimine göre alacak davası mı ona dikkat edin. Zira eşler arasında ecrimisil olmaz.Davanızın edinilmiş mal rejmine dayalı alacak davası olacağını düşünüyorum.
|
14-03-2007, 23:02 | #4 |
|
Görev değere göre belirlenir.(Duruma göre Asliye ya da Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.)
|
14-03-2007, 23:07 | #5 |
|
Eşler arasında ecrimislil söz konusu olmamalı.
Ecrimsil,hazineye ait tapulu taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerleri izinsiz olarak kullananlardan istenip alınan paradır.Yani bir nevi kira bedelidir.
Ecrimisilin tahsil yetkisi kaymakamlık(Malmüdürlüğü) yada valiliklere(Defterdarlık) aittir.İşte adı geçen kuruluşların ecrimisil tarh,tahakkuk ve tahsil etmek amacıyla tesis ettikleri idari işlemlere karşı başvurulacak yargı yeri, işlemi tesis eden birimin bulunduğu yer İDARE MAHKEMESİDİR: Eşler arsındaki ecrmisilin neden kaynaklandığını açıklarsanız memnun olurum.Sevgi ve saygılarımla. |
14-03-2007, 23:51 | #6 |
|
Sayın İrfan Aydın,
İdari yargı hakimliği yaptığınız için; ecrimisili sadece hazinenin taşınmazlarının kullanmasından doğan bir kira bedeli olarak algılamışınız.Ancak, özel hukukta kötüniyetli zilyetin eşyayı kullanmasından kaynaklanan ve malı iade borcu kapsamında yer alan tazminat ya da kira bedeline ecri misil denmektedir.Boşanma kapsamında düşünüldüğüne göre bu hazinenin aldığı ecrimisil değildir. Ancak,gerçekten bir eşin nasıl olupta kötüniyetli zilyet olabileceğini düşünemiyorum ama bir bildikleri vardır herhalde... |
15-03-2007, 00:34 | #7 |
|
Biraz Daha Özen Lutfen
Sn.KORAYAD,
Ben, İdari yargının görev alanına giren ecrimisilden bahsetim bu doğru.Çünkü bu konu yıllarca vergi mahkemeleri ile idare mahkemeleri arasında görev uyuşmazlığına sebep oldu. Yazım da da ifade ettiğim gibi bu neviden davalara şimdilerde idare mahkemeleri bakmaktadır. İkinci hususa gelince,soru sahibinden ecrimisil olarak nitelediği hususu yani maddi olayı açıklamasını istedim. Bu konudaki görüşümü ondan sonra ifade edeceğimi belirttim. Galiba bir yanlış anlaşılma oldu. Sevgi ve saygılarımla. |
15-03-2007, 08:07 | #8 |
|
Eşler arasında ecr-i misil talep etme nedeni açıklanırsa tartışma daha sağlıklı olabilir.
|
15-03-2007, 16:11 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
1/2 hisseli taşınmaz üzerindeki bir hoteli bir eş tek taraflı olarak kiraya veriyor. boşanma davası içinde alacak olarak talep edilmişti, ama dava açıldıktan sonra alınan kira bedelleri var. bunlar için genel mahkemede dava açmıştım görevsizlik kararı verildi. aila mahkemesine gönderildi. |
15-03-2007, 16:49 | #10 |
|
Kanatimce görevsizlik kararı yanlış. 1/2 tapu paylı taşınmaz nedeniyle adi bir alacak. görevli mahkeme geneldir kanımca.
|
15-03-2007, 17:23 | #11 | |||||||||||||||||||
|
Kanaatimce görevsizlik kararı doğrudur. Saygılarımla |
15-03-2007, 20:01 | #12 |
|
Bilindiği gibi; "ecri misil" deyimi, eski hukukumuzdan (Mecelleden) gelme bir alışkanlıkla bu gün de bazı yasalarda (492 sayılı Yasanın 16., 2490 sayılı Yasanın 67., 2886 sayılı Yasanın 75. ve 5516 sayılı Yasanın 10.maddelerinde), öğretide ve yargı kararlarında kullanılmakta olan bir kavramdır. gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında ".......fuzuli işgalin kiraya benzetilemeyeceği; ........haksız bir eylem sayılması gerektiği......bir zarar meydana gelirse bunun tazmin ettirileceği, ..... Medeni Kanunun (eski) 908 inci maddesi anlamında zilyedin faydalanmasından doğan bir istem olduğu....." vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. ecrimisilin kapsamı şöyle belirlenir.
a) Haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklindeki olumlu zarar, b) Kullanmadan doğan olumlu zarar, c) Malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) (HGK 2004/1-120E, 2004/96K) "Haksız kullanma karşılığı" ya da "haksız işgal tazminatı" anlamına gelen ecri misilin yasal dayanağını -genel olarak- 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 995. (önceki 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi 908.) maddesi ile Türk Borçlar Yasasının 41. ve izleyen (42- 44). Maddeleri oluşturmaktadır. Türk Medeni Kanununun 995. maddesi hükmüne göre, bir taşınmaz malı haksız işgal eden şagil, mal sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır. Yine, geçerli bir hukuki işleme dayanmaksızın başkasının malını haksız olarak elinde bulundurup kullanmak, Türk Borçlar Yasasının haksız fiilden doğan borçlara ilişkin hükümlerine bağlı haksız bir eylem olup; bu yasanın 41.maddesi uyarınca gerek kasten, gerek ihmal veya tedbirsizlik ile haksız bir biçimde bir kimseyi zarar uğratan kişi, o zararı gidermekle (tazminle) yükümlüdür. Anılan Yasa maddeleri, kötü niyetli zilyedin haksız işgal tazminatı (ecri misil) ile sorumlu tutulabilmesini, malikin bu yüzden bir zarara uğramış olması koşuluna bağlamış bulunmaktadır. Genel kural böyle olmakla, aile mahkemelerinin kuruluşu ve görevleri hakkında kanunun 4.maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "Üçüncü Kısım hariç olmak üzere" İkinci Kitabı ile 3.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemesinde görülür" hükmünün burada uygulanma yeri yoktur. Zira dava Medeni Kanunun 2. kitabından doğmamakta yukarda açıklandığı gibi MK 995 ve BK 41.maddelerinden kaynaklanmaktadır. O halde görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Davanın eşler arasında olması mutlaka aile mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Önemli olan davanın yasal dayanağının ne olduğudur. Saygıyle arz ederim. |
15-03-2007, 20:11 | #13 |
|
Aile mahkemesi Görevli Olmalıdır.
Bu olayda,hangi mahkemenin görevli olması gerektiği yolundaki doğru düşünceyi oluşturabilmek için,
a)4721 Sayılı Türk Medeni kanununun İkincı Kitabı(Üçüncü kısım hariç); b)4722 Sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun; Hükümleri incelenmeli ve kira alacağının boşanmanın tarafları arasındaki bir alacak niteliğinde olduğu kabul edilirse(bana göre kabul edilmelidir.)o takdirde bu davaya Aile Mahkemesi bakmalıdır. Bu düşüceyle bana göre de Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı yerindedir.Çünkü Medeni Kanunun ikinci kitabında yer alan kurallar söz konusu kira alacağını da kapsar niteliktedir.Bakalım Aile Mahkemesi Sn.yargıcı nasıl bir hüküm kuracaktır. Sevgi ve Saygılarımla. |
15-03-2007, 21:28 | #14 |
|
Ecrimisil davalarında görevli mahkeme dava değerine göre (Asliye veya Sulh)belirlenir. Aile mahkemesinin görev alanına girmediği kanaatindeyim.
|
15-03-2007, 21:46 | #15 |
|
Görevsizlik kararı doğru.Zira eşler arasındaki mal rejimine dayalı bir davadır.Mal ayrılığı veya edinilmiş mal rejimi olması önemli değildir.01,01,2002 den sonraki tüm bu davalarda görevli mahkeme aile mahkemesidir.
Ancak burada eşler dava tarihine kadar ki hak ve alacakları talep edebilir. Dava açıldıktan sonra bir mal edinilmesi veya gelirinin olması halinde diğer eş mal rejimine dayalı olarak talepte bulunamaz. Olayınızda karşı tarafın davadan sonra kira geliri almış olması bu konuda bir hak doğurmaz sizin için.Talepler dava tarihine kadardır. Yani davadan sonra kira geliri almış diye dava açarsanız davayı kaybedersiniz. |
15-03-2007, 23:16 | #16 |
|
Sayın Üyeler
Davadaki olayı doğru anladıysam: Yarı hissesi olan boşanma davası açmış/açılmış eşin taşınmazı kiraya vermesi ve sonra da kira parasını diğer hissedar olan eş ile paylaşmaması dava nedenidir. Bu durumda bence ecrimisil istenemez. Kiralayan eş fuzuli şagil değildir. Ve bu alacak mal rejimine dayalı olarak istenmemekte; eş taşınmazda hissedar olduğu için istenmektedir. Saygılarımla |
15-03-2007, 23:36 | #17 | |||||||||||||||||||
|
Olaydaki tek doğruyu ortaya koyduğunuz için teşekkürler. Saygılarımla. |
16-03-2007, 10:22 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Talebin hukuki niteliği ne olursa olsun, neticede Sayın Turan'ın belirttiği gibi genel mahkemelerin görevli olduğu sonucuna ulaşabilir miyiz? Saygılar... |
16-03-2007, 10:29 | #19 |
|
Tabi ki sayın Turan en ince ayrıntısına kadar olayı gayet güzel özetlemiştir.
1/2 eşit hisseli bir taşınmaz var ve bu taşınmazın kira getirisi var. Boşanma davası devam ediyor. Dava içinde mahkeme karar verirken malvarlığının da tasfiyesini yapmayacak mıdır? Tasfiye yapılırken tarafların hakları, alacakları ve borçları da kalem kalem ortaya dökülmeyecek midir? Ben bu anlamda Aile mahkemesinin olaya bakabileceğini düşünüyorum. Olaya ecrimisil olarak yaklaşıldığı için genel mahkeme akla getirildi oysa kanımca ecrimisil değil eşlere ait hisseli bir malvarlığı var ve bu taşınmazın ortak bir kira geliri söz konusu... ayrı bir dava açmaya gerek var mı? Saygılarımla. |
16-03-2007, 11:26 | #20 |
|
Değerli meslektaşlarım yanıtlar ve yorumlarınız için teşekkür ederim. konunun kendi açımdan netleşmediğini itiraf etmek zorundayım. ecrimisil demekle hukuki nitelemede bir yanlışlık yapmış olabilirim, benim amacım davadan sonra ortaya çıkan bir kişisel alacağı telep etmekti.
öncelikle boşanma davası açılmakla mal rejimi sone ermiyor mu? ben sona erer diye biliyorum. bu durumda aile mahkemesi nasıl tasfiyeye bu alacağı konu edecek?. ayrıca her ne kadar taraflar evli de olsa alacağın hukuki dayanağı gereği aile mahkemesi görevli olmaması gerekir. aile mahkemesi görevli ise bu dava kendi halinde mi devam edecek, boşanma davasının kesinleşmesi mi gerekecek? boşanma davasının kesinleşmesi neye yarar, yani eşler birbirlerinden olan alacaklarını ödemeyecekler mi? diğer yandan eşler arasında cebri icra yasağı yok, zamanaşımı işleyecek. sanırım aile mahkemesinin bu konudaki kararını burada yayınlamam gerekecek. herkese iyi çalışmalar, iyi günler. |
16-03-2007, 11:33 | #21 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Saadet, Dava açılmakla mal rejimi sona ermez. Dava sonucunda boşanmaya karar verildiği takdirde dava tarihi itibariyle mal rejimi sona erer. (TMK.225/II)
Bildiğimiz gibi her dava açıldığı tarihteki durum ve koşullara göre değerlendirilir. Dava tarihinden sonra işleyen kira haklarınız için sadece soruyu soruyorsanız, bu anlamda haklı olabilirsiniz. Sizden bir istirhamda bulunmamız gerekiyor. Lütfen soruyu sorarken biraz daha net ve anlaşılabilir şekilde soralım. Ecrimisil ile başlanmış, herkes zaman ayırıp görüşlerini yazmış, emek harcamış. Bir noktada olayın ecrimisil olamayacağı fark edilmiş bu defa da dava öncesindeki kira alacağı mı yoksa dava açıldıktan sonraki kira alacağı mı soruluyor bunu ancak son mesajınızdan çıkarmak mümkün olabilmiştir. |
16-03-2007, 11:46 | #22 | |||||||||||||||||||
|
sayın meslektaşım haklı olabilirsiniz , aslında ben uzun sorularla üyelerin zamanı çok almamak için basit bir şekilde yazmıştım ,bu şekilde daha çok zamanlarını almış oldum, üyelerden ve sizden özür diler, ilginize teşekkür ederim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
itirazın iptalinde görevli mahkeme | Av.Zeynep | Meslektaşların Soruları | 5 | 07-11-2008 14:10 |
Soybağının Reddine İlişkin Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması - Görevli Mahkeme | seyitsonmez | Meslektaşların Soruları | 3 | 05-01-2007 10:22 |
ticari iş,görevli mahkeme | Av.mdogan | Meslektaşların Soruları | 3 | 28-12-2006 10:57 |
İİK 331 / İİK 346 Görevli mahkeme | avunzilekucukoner | Meslektaşların Soruları | 3 | 21-04-2006 23:05 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |