|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
11-05-2010, 18:22 | #1 |
|
Temerrüt Nedeniyle Tahliye - icraya itiraza rağmen 30 günlük süre beklenmeli mi?
Merhabalar,
Kira alacağı nedeniyle icra takibi başlattık ve ödeme emrinde temerrüt için 30 günlük süre tanıdık. Temerrüdün oluşması için bu 30 gün içerisinde ödeme olmaması gerekiyor. Ancak, borçlu süresinde borcun tamamına itiraz ederse, bu bir bakıma borcunu ödemeyeceği anlamına gelmez mi? Yani böyle bir itiraz yapıldığında, borçlu itirazla beraber temerrüde düşmüş sayılır mı? Bu konuda sizler ne düşünüyorsunuz? |
11-05-2010, 19:07 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Daha önce benzer şekilde bir soru sorulmuştu ve ben 30 günlük sürenin geçmesi gerektiğini yazmıştım. Çünkü, kiracı itirazdan sonra 30 günlük süre içinde borcunu ödeyebilir. Ancak bazı meslektaşlarımın tersini savunduğunu yani itiraz edildiğine göre dava açılabileceğini yazdıklarını anımsıyorum. |
11-05-2010, 19:21 | #3 |
|
İcra takibine itirazın hukuki dayanağı İİK'dır, 30 günlük temerrüt süresinin ise BK. İcra takibine itiraz eden borçlunun bu 30 gün içinde fikrini değiştirip borcunu ödemesi her zaman mümkündür, bu durumda BK gereğince temerrüt oluşmayacağından bu süre dolmadan temerrüt olgusuna dayalı olarak işlem yapılamayacağı kanaatindeyim.
Örnekten gidelim: Siz icra takibi yaptınız, borçlu ikinci gün icra dosyasına sadece "itiraz ediyorum" şeklinde beyanda bulundu. Siz üçüncü gün buna dayalı temerrüt nedeniyle tahliye davası açtınız, borçlu dördüncü gün borcunu banka kanalıyla size gönderdi. Davanın duruşmasına girdiğinizde BK 260.'ın şartları oluşmuştur, mecurun tahliyesi gerekir demek mümkün olabilir mi? BK 260.ın şartı kendisine ihtarat yapıldıktan sonra 30 gün içinde borcunu ödememek ve bu gerçekleşmemiş. İcra dosyasında beyan bana göre icra hukuku yönünden bir değer ifade eder, temerrüt olgusunun sabit olması için BK gereğince otuz gün beklemek ve ödeme olmadığını teyit etmek gerekir diye düşünüyorum. |
12-05-2010, 07:39 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Tamamen katılıyorum. İtiraz olsa bile, kesinlikle, temerrüdün oluşup oluşmadığının tesbiti için 30 günlük sürenin beklenmesi şarttır. |
12-05-2010, 13:59 | #5 |
|
Yargıtay'ın görüşleri de bu yönde. İtirazın iptali davası açarken, temerrütten bahsedilmeden, sadece tahliye talep edilmesi gerekecek.Temerrüt için 30 günün dolması zorunlu.
|
23-09-2011, 13:53 | #6 |
|
Aceleci alacaklı...
Peki bir başka yönden örnek vermek istiyorum:
Kiracı 7 günlük süre içinde borca itiraz etti diyelim. Aceleci alacaklı (Hocam Serozan'a sevgi ve saygılarımla... ), 30 günlük süreyi beklemeden itirazın kaldırılması/iptali ve akdin feshi istemli olarak dava açtı. Dava devam ederken bu arada 30 günlük süre de doldu ve hâla ödeme yok... Mahkeme davayı "Evet 30 gün içinde ödeme yok ama sen davanı erken açtın" diye reddedebilecek midir? Ne dersiniz? |
23-09-2011, 13:59 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Reddetmelidir. Her dava açıldığı andaki koşullara göre değerlendirileceğine göre, davanın açıldığı anda 30 günlük süre dolmamış(dolayısıyla temerrüd gerçekleşmemiş) ve hukuki yarar oluşmamıştır. Ama siz ben tam aksi yönde karar aldım(buldum) derseniz, artık bir yaşıma daha girmeyeceğim. Yeter artık. |
23-09-2011, 15:10 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
"Her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre görüleceği" ilkesi doğrudur, vardır. Ancak özellikle yargısal görüşlerde, "davanın başında eksik olan (bazı) şartların davanın devamı esnasında tamamlanması halinde davanın sırf baştaki eksiklik nedeniyle reddedilmemesi gerektiği" ilkesi de yer alabilmektedir. Hele bunu davacıyı, 2. kez bir dava açmak zorunda bırakmamak adına "usul ekonomisi" ilkesi yönünden de irdelersek...Üstadımızın yaşına bir yaş da biz ilave edebiliriz! Ben bulamadım ama THS geniş ve bilgili bir camiadır; belki bir karar çıkar? (Karar bulan varsa, foruma yazmasın özelden göndersin, Suat Abimizin canını sıkmayalım ) Üstadıma sevgi ve saygılarımla... |
23-09-2011, 18:28 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Suat abiyi bir yıl yaşlanmaktan kurtarmak bana büyük haz verecektir. "Dava şartı" ile "ön şart" kavramlarını birbirinden ayırmak gerekir. Aciz vesikası İİK 277 vd. maddeleri gereği açılacak tasarrufun iptali davalarında dava şartı olup, Yargıtay bozmasından sonra dahi tamamlanabilir. Ancak dava tarihi itibarı ile borca batıklık, iflasın ertelenmesi talebi için ön şart olup, dava tarihi itibarı ile borca batık olmayan şirketin dava süreci içinde borca batık hale gelmesi davanın devamı için gerekçe olamaz. Kaldı ki, yeni iktisap nedeniyle tahliye davasının 6 aylık süre dolmadan önce açan davacının davasının, "ön şart" olan süre dolmadan davanın açılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini içtihat eden yargıtay dairesi, aynı kararında "ancak, işbu davanın usulden reddinden sonra, 6 aylık sürenin geçmiş olması halinde davacının aynı gerekçeye dayanarak yeniden talepte bulunabileceğini" belirtmiştir. Bu düşünceler ışığında Suat abinin yanında yer aldığımı belirtmek istiyorum. Saygılarımla. |
07-06-2012, 15:35 | #10 |
|
Mesleğin ilk yıllarında benim de başıma geldi, borçlu 7 gün içinde itiraz etti ve ben 30 günlük süreyi beklemeden temerrüde dayalı tahliye davası açmıştım ve davam reddedilmişti. O tarihte bir daha anlamıştım ki; "Acele işe şeytan karışırmış... " İcrada yaptığınız Eksikliğin sonradan tamamlanması sözkonusu olmuyor"
|
27-12-2014, 11:24 | #11 |
|
Yeni bir başlık açmadan buradan sormak istedim. 7 gün içinde borca itiraz eden kiracıya henüz tebligat yapılamadı, yaptığımız tebligatlar iade geldi.O bir şekilde öğrenip itiraz etmiş. Ben itirazın kaldırılması ve tahliyesi davası açıcam. Fakat emin olmak için (30 günlük süre hesabı için) icra müdürüne yeniden mernise tebliğ yapalım 21 e göre dedim, ama gerek yok itiraz tarihinde öğrenmiş sayılır, buna göre sürenizi hesaplayıp dava açarsınız dedi. Doğrumudur sizce, tebligat yapmalımıyım?
|
27-12-2014, 18:11 | #12 |
|
Eğer itiraz dilekçesinde tebliğ tarihi bildirmişse bu tarih, eğer bir tarih bildirmemişse itiraz tarihi hesaplamada esas alınır.
|
28-02-2015, 13:37 | #13 |
|
İtiraz tarihinden itibaren 30 gün bekleyip itirazın kaldırılması ve tahliye davası açtım. Fakat mahkeme 13 örnek ödeme emri tebliğ edilmediğinden tahliye talebimi redetti, itirazın ise kaldırılmasına karar verdi.
|
23-11-2017, 18:41 | #14 |
|
( yargıtay dairesi, aynı kararında "ancak, işbu Kaldı ki, yeni iktisap nedeniyle tahliye davasının 6 aylık süre dolmadan önce açan davacının davasının, "ön şart" olan süre dolmadan davanın açılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini içtihat ededavanın usulden reddinden sonra, 6 aylık sürenin geçmiş olması halinde davacının aynı gerekçeye dayanarak yeniden talepte bulunabileceğini" belirtmiştir. ) Sayın meslektaşım Av. İbrahim YİĞİT; Bu kararı paylaşırsanız çok sevinirim...
|
24-11-2017, 09:18 | #15 |
|
Borçlunun takibe itirazının ardından 30 günlük süreyi beklemeden açtığım itirazın kaldırılması ve tahliye davasında itirazın kaldırılmasına, tahliyeye ve %20 tazminata hükmedildi.
|
24-11-2017, 09:23 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
|
24-11-2017, 09:32 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Bildiğim kadarıyla icra mahkemesinden önce ceza mahkemesinde görev yapan bir hakim |
24-11-2017, 09:47 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
|
11-07-2018, 10:13 | #19 |
|
Merhabalar, aceleci bir alacaklı gibi bizde tahliye istemli yaptığımız icra takibine gelen "borcumuz yoktur" itirazı üzerine 30 günlük süreyi beklemeden tahliye davası açmışız ve davamızın kısmen kabulü ile bir kısım kira alacağı ile icra inkar tazminatına ve tahliye talebinin reddine karar verildi.
Henüz gerekçeli karar yazılmadı. Sormak istediğim, bu dosyanın kesinleşmesini beklemeden hemen yeniden bir tahliye davası açıp açamayacağım. Karşı taraf zaten icra inkar tazminatı açısından filan üst mahkemeye gidecek ama tahliye davası devam ederken bile bir buçuk yıldır kira ödemediler. İnşallah beklememiz gerekmiyordur. Bu yönde bir karar bulamadım. Yardımlarınız için teşekkürler. |
28-09-2018, 16:47 | #20 |
|
Duygu Hanım konuya ilişkin olarak nasıl bir sonuca vardınız?
|
03-10-2018, 15:01 | #21 |
|
Sonuçta icraya konması için kesinleşmesi gerekmeyen bir karar olmakla birlikte bir dava olduğu ve henüz kesinlesmedigi için dava derdest durumdadır. Bu durumda kesinleşmesi gerekir diye düşünüyorum.
|
03-12-2019, 08:16 | #22 |
|
T.C.
YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E. 2015/10497 K. 2016/2720 T. 4.4.2016 • KİRA ALACAĞININ TAHSİLİ İÇİN BAŞLATILAN İCRA TAKİBİNE İTİRAZIN KALDIRILMASI VE TAHLİYE DAVASI ( Kira Bedelinin Eksik Ödenmesi Nedeniyle İtirazın Tümden Kaldırılmış Olmasının Hatalı Olduğu - Kira Alacağından Kalan Kısım Üzerinden İtirazın Kaldırılması Gerektiği/Temerrüt/Kira Parasının Eksik Yatırılması ) • İTİRAZIN TÜMDEN KALDIRILMASININ HATALI OLDUĞU ( Kira Miktarı Toplamının İtiraz Dilekçesine Ekli Bankamatik Çıktısından Eksik Olduğunun Anlaşıldığı - Dolayısıyla Temerrüt Olgusunun Gerçekleştiği/Ancak Yatırılan Paranın Mahsubu ile Miktar Dışında Kalan Kısım Üzerinden İtirazın Kaldırılması Gerektiği ) • 30 GÜNLÜK ÖDEME SÜRESİ DOLMADAN YAPILAN TAHLİYE TALEBİNİN REDDİ ( Ödeme Süresinin Dolmasının Beklenmesi Gereği - Alacaklının İcra Mahkemesinden Tahliye İsteminin Erken Olduğu/Tahliye Talebinin Reddi/Kira Alacağının Tahsili İçin Başlatılan İcra Takibine İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davası/Kira Alacağı ) 6098/m.315 2004/m.269/4 ÖZET : Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, ödenmesi gereken iki aylık kira miktarı toplamının itiraz dilekçesine ekli bankamatik çıktısından eksik olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla temerrüt olgusunun gerçekleşmiş olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davalının itirazının kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Anlatılanlar ışığında mahkemenin de kabulünde olan ödemenin mahsubu ile bu miktar dışında kalan kısım üzerinden itirazın kaldırılması gerekirken, itirazın tümden kaldırılması doğru değildir. Ayrıca, Ödeme emri ile borçluya 30 günlük ödeme süresi verildiği anlaşılmıştır.Bu 30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamaz.Alacaklı tarafından 30 günlük ödeme süresi dolmadan icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulmuştur.Tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekir. DAVA : İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, davalının itirazının kaldırılmasına ve davaya konu taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- )Davalı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Takipte dayanılan ve karara esas alınan 12.9.2013 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı, 7.5.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 825,00 TL'den 2014 yılı Nisan ve Mayıs ayları kira bedeli 1.650,00 TL'nin işlemiş faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Ödeme emri borçluya 29.5.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, borçlu süresinde yaptığı itirazında; alacaklı tarafın babaları ile 12.9.2013 tarihinde kira sözleşmesi akdettiklerini, ancak kiralayanın vefatından sonra mirasçılarının kendi aralarında anlaşamadıkların, icra takibine konu kira alacağının ise 12.5.2014 tarihinde alacaklılar vekili hesabına ödendiğini, buna göre kira borcu bulunmadığını belirtmiştir. İtiraz dilekçesine ekli dekonttan İş Bankası hesabına 12.5.2014 tarihinde “... kira ödemesi” açıklaması ile 1.645,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. İtiraz üzerine açılan davada davacı vekili, davalının icra takibinden sonra 12.5.2014 tarihinde 2 aylık kira bedeli olarak 1.645,00 TL ödeme yaptığını, iki aylık kira bedelinin 1.650,00 TL olmasına rağmen bankaya yatan kira bedelinin 5,00 TL eksik olarak yatırıldığını, ayrıca davalının yaptığı ödemenin öncelikle bugüne kadar işlemiş faiz, masraf ve vekalet ücretine mahsup edileceğini, davalının itirazının haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek davalının itirazının kaldırılmasına ve kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ödemeye dair dekontu dosyaya sunduklarını belirtmekle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ödenmesi gereken iki aylık kira miktarı toplamının 1.650 TL olmasına karşın, itiraz dilekçesine ekli 12.5.2014 tarihli bankamatik çıktısından ödemenin 1.645,00 TL olduğunun anlaşıldığı, yani ödemenin eksik olduğu, dolayısıyla temerrüt olgusunun gerçekleşmiş olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davalının itirazının kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Anlatılanlar ışığında mahkemenin de kabulünde olan 1.645,00 TL'lik ödemenin mahsubu ile bu miktar dışında kalan kısım üzerinden itirazın kaldırılması gerekirken, itirazın tümden kaldırılmasına karar verilmesi ve 1.650,00 TL üzerinden icra-inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değildir. 2- )Davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı alacaklı 12.9.2013 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 7.5.2014 tarihinde tahliye talepli olarak icra takibi başlatmış, ödeme emri davalı borçluya 29.5.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ödeme emri ile borçluya 30 günlük ödeme süresi verildiği anlaşılmıştır. İ.İ.K.269/1 maddesi göndermesi ile uygulanması gereken TBK'nun 315. ( BK 260. ) maddesi gereğince 30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamaz. Alacaklı vekili tarafından 30 günlük ödeme süresi dolmadan 19.6.2014 tarihinde icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulmuştur. Bu sebeple tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi de doğru değildir. Karar bu sebeplerle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda 1 ve 2. bentlerde açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istenmesi halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Temerrüt nedeniyle tahliye davasında usulsüz tebligat | Hukuka Saygı | Meslektaşların Soruları | 26 | 13-08-2017 13:39 |
Temerrüt Nedeniyle Tahliye Davasi Açabilir Miyim? | ayrıntıcı | Meslektaşların Soruları | 2 | 11-11-2009 19:32 |
Temerrüt Nedeniyle Tahliye | Av. Hikmet | Meslektaşların Soruları | 4 | 27-10-2009 13:42 |
Temerrüt Nedeniyle Tahliye, İtİrazin İptalİ-kefİl? | Semanur | Meslektaşların Soruları | 6 | 24-02-2009 12:59 |
Temerrüt Nedeniyle Tahliye | Av.Kadir Altunbas | Meslektaşların Soruları | 1 | 02-07-2008 09:32 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |