|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
12-03-2007, 17:04 | #1 |
|
Limited şirketi devralanın devredene davayı ihbar etmemesi
Arkadaşlar,
Bir konuda görüşünüzü almak isterim... Bir limited şirket var. ...Temmuz 2004 tarihinde bir devir sözleşmesiyle tüm hakları ve borçlarıyla birlikte B'ye devredilmiş. Ancak sözleşmeye "...Mart 2004 tarihinden önce "gerçekleşmiş" ve vade tarihleri ...Temmuz 2004'ten sonra sonra olan XYZ Ltd ve buna bağlı KLM restorant borç ve ödemeleri doğrudan A'ya aittir." hükmü eklenmiş ("A" devreden asıl paydaşlardan büyük olanı) Daha sonra söz konusu şirkete 3. Şahıs bir firma tarafından, devir tarihinden önce (03.07.2003) te imzalanmış bir sözleşmesindeki taahhütleri ihlal ettiği için bir eda davası açılıyor ve davalı şirket bu davaya katılmıyor. Gıyaben yapılan yargılama sonucu verilen kararda şirket 40.000 YTL ve 13.000 ABD Doları ödemeye mahkum ediliyor. Karar icraya konuyor ve davalı şirkette hacizler yapılıyor. XYZ Ltd.in yeni sahipleri bu durumu "A"ya ancak yeni haber veriyor. Sorum şu: " Davayı tebellüğ ettiği halde davaya katılmayan XYZ Ltd.nin üstüne üstlük bu davayı HUMK madde 49.vd. ve madde 53 vd. hükümleri çerçevesinde ihbar etmemesi rücu ilişkisini etkiler mi?" Söz konusu şirket tüm aktif ve pasifleriyle ve yüklendiği akdi taahhütlerle birlikte devralınmıştır. Sözleşmeyi devam ettirmek de yeni yönetimin ve paydaşların sorumluluğundadır. HUMK madde 49-53 vd. gereğince davayı ihbar davalının isteğine bırakılmış durumda...Ancak davayı ihbar etmesi gerekip de bunu ihbar etmeyen davalının "A"ya rücu ilişkisi bakımından durumu sizce ne şekilde değerlendirilir? Saygılarımla... |
13-03-2007, 11:06 | #2 | |||||||||||||||||||
|
Sorulu katkı
Sayın Kurt
Aramıza hoşgeldiniz
Talep var mı, yok mu? Varsa nedir? Saygılar |
13-03-2007, 11:28 | #3 |
|
Hulusi Bey,
Öncelikle teşekkür ederim...hoşbulduk... Şirket söz konusu sözleşme maddesini de içeren bir yazı göndermiş "A"ya ve rücu ilişkisi nedeniyle dosyaların muhatabının A olduğunu belirtiyor...Ancak bir rücu davası ya da icra takibi yok...Çünkü söz konusu alacak henüz ödenmemiş anladığımız kadarıyla.. İlamların icrası çerçevesinde XYZ Ltd. nezdinde borca yeter miktarda haciz yapılmış... İyi çalışmalar.. Ümit Kurt |
13-03-2007, 11:36 | #4 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Merhaba Sayın Kurt, Sorularımızı ayrıntılı yazabilirsek sağlıklı cevap alma imkanımız artar.
Bildiğimiz gibi limited şirketlerde ortaklar ile şirket tüzel kişiliği, iki ayrı hukuki kişiliktr. Bahsettiğiniz olayda, Limited şirkette eski hissedarların hissesi devredilmiş olmalıdır. Dolayısıyla devreden hisse sahibi ile devralan hisse sahibi arasındaki hisse devri sözleşmesi bu kişiler arasında alacak-borç ilişkisini tanzim eder. Pay defterine hisse devrinin işlenmesini şirketten talep etmek dışında bu ilişkiye "şirket" taraf olamaz. Yine bildiğiniz gibi Limited şirket hissedarları şirket borçlarından dolayı "koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı" olarak sorumlu olabilirler. Başka bir ifade ile ve bildiğiniz gibi hissedar sermaye borcunu ödemişse şirket borcundan dolayı şahsen sorumlu tutulamaz. Sizin bahsettiğiniz olayda borç şirketin borcudur. Bu bağlamda şirket, bu borcu ödemek zorunda kalırsa bahsedilen "hissedarlar arasındaki devir sözleşmesine dayanarak değil" , TTK' nin 556. maddesinin atfı temelinde TTK. 336 vd hükümler dairesinde şirketin eski müdür ya da müdürlerinin şirketin kötü yönetimi temelinde tazminat sorumluluğuna gidebilir. Devralan hissedar, hisse devir sözleşmesi kapsamında devredenin üstlendiği "şirket" borçlarının devreden tarafından ödenmemesi nedeniyle şirkete ek sermaye koymak zorunda kalırsa, bu tutarları, faizi ile devredenden şahsen talep edebilir. Bu ayrı bir durumdur. Davanın ihbar edilmemesi yukarıda bahsedilen nedenlerle TTK. 336 vd. hükümler temelinde şirketin eski müdürlerine karşı şirketin sorumluluk davası açmasına engel değildir. Hisse devir sözleşmesi kapsamında açılacak rücu davası için devralan ortağın dava açması lazımdır ancak bunun için bu borç nedeniyle devralan hissedarın doğrudan zararının doğması icap eder. Biraz ayrıntı verebilirseniz cevaplar daha sağlıklı verilebilir. Saygılarımla. |
13-03-2007, 11:55 | #5 |
|
Katkı 2
Bilindiği gibi, rücu davaları; kanundan doğan ve temelinde geri alma hakkı bulunan ve kendine özgü nitelikte haleflik hukuksal temeline dayanır.
Olayda bu koşullar var mı? Saygılar |
13-03-2007, 12:16 | #6 | |||||||||||||||||||
|
Arkadaşlar,
Devirden kastım: Limited şirket payları tamamen yeni paydaşlara devredilmiş...Ancak devir tarihinden yaklaşık bir yıl kadart önce eski paydaşlarca imzalanmış ( büyük paydaş "A" aynı zamanda şirket müdürü) bir sözleşme var... Bu sözleşmeye göre yine devir tarihinden önce kesilmiş bir fatura var...Ltd. şirket bunu ödememiş ancak devir tarihinde bu şirket kayıtlarında görünüyor.... Aynı sözleşmede cezi şart hükmü de var ve yeni devralan yönetim bu sözleşmeyi ihmal ediyor ve neticede 3. şahıs tarafından açılan davada hem fatura alacağı hem de cezai şarta hükmediliyor...karar kesinleşiyor... Dava dosyasına göre XYZ Ltd.e usulüne uygun tebligat yapılmış...buna rağmen ne davaya cevap vermişler ne de duruşmalara katılmışlar... Burada şirketi devralanın eski alacaklardan sorumlu olduğu ve önceki sözleşmelerden de sorumlu olduğu aşikar...Ancak salt rücu ilişkisinin varlığına dayanarak, yani hisse devir sözleşmesindeki bu rücu kaydına
dayanarak davayı ihmal etmesi, bırakın ihbarı, davaya kendisinin dahi katılmaması ağır bir ihmal değil midir? en azından cezai şartın rücu edilmesi bu anlamda hakkaniyete aykırı olmaz mı? fikir yürütüyorum.. İlginiz için teşekkürler.. Ümit Kurt |
13-03-2007, 12:24 | #7 |
|
Sayın Kurt,
Dikkat ederseniz hem ben hem de Sayın Metin bir hususa vurgu yapmaya çalışıyoruz. Rücu ilişkisinin temelinde ya yasal bir dayanak olur (yasadan dolayı rücu) yahut sözleşmesel ilişkiden dolayı sözleşmeye dayalı bir dayanak olur. Sizin olayınızda hisse devir sözleşemesi vardır. Ancak bu sözleşmenin tarafları eski hissedarlarla yeni hissedarlardır. Borç ise, şirketin borcudur ve şirket bu hisse sözleşemsne taraf değildir. Şirket için sadece TTK 336 vd hükümlere dayalı sorumluluk temelinde eski hissedar ve müdür A ya başvuru mümkün olabilir. |
13-03-2007, 14:02 | #8 |
|
Anlıyorum,
Yani yeni hissedar eski hissedara rücu eder mi değil de şirket, eski hissedar ve müdüre rücu eder mi meselesi davaya usulüne uygun tebligata rağmen katılmamak ve ihbar etmemek ağır ihmal sayılır mı sizce? belki de ihbar edilseydi ya da dava takip edilseydi o fatura alacağı da cezai şart da söz konusu olmayacaktı? Sonuçta devirden önceki davaya konu sözleşme şirketin mutad işleriyle ilgili ve hatta olmazsa olmaz bir sözleşmedir (söz konusu işletme bir restoran ve sözleşme içecek meşrubat konusunda) devralan yöneticilerin de bunu devam ettrimesi ya da usulüne uygun ve en az zararla sona erdirmesi gerekmez miydi? Bu sözleşme ve faturlardan haberleri olmadığını ve bunları devralmadıklarını iddia edemezler... dolayısıyla kendilerine usulünce tebliğ edilmiş davaya katılmamaları ve davayı ihbar etmemeleri ne anlama geliyor sizce? |
13-03-2007, 14:09 | #9 |
|
Olasılık
Bir "muvazaa" olabilir mi?
|
13-03-2007, 14:12 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Kurt, Davacı, şirketten alacaklı olan 3. kişi Davalı, şirket... Olay böyle değil mi? Böyle ise, (somut olayda kel alaka durumundaki) şirket ortağına davanın ihbar edilmesi için sebep nedir? Borcun doğumuna sebep sözleşmeye imza koyan şirketin müdürü (aynı zamanda eski ortağı) bu sözleşmeye şahsen kefil olmamışsa ya da sözleşmede şahsen borç üstlenmemişse, borç şirketin borcudur. Yani Davalı borçlu şirkettir. |
13-03-2007, 15:01 | #11 |
|
Evet aynen anladığınız gibi...
Ancak limited şirketin eski hakim paydaşı için, hisselerinin tamamını şimdiki paydaşlara devrederken "devir tarihinden önce "gerçekleşmiş" borçlarından sorumludur" şeklinde bir ibare konmuş devir protokolünde...buna göre devirden sonra ortaya çıkacak ancak devirden önceki bir hukuki işleme dayanan borçlardan eski paydaş sorumlu olarak kararlaştırılmış... sonuçta payların tamamının ünvan ve bağlı ticari işletmeyle birlikte devralınması halinde de akdi yükümlülükler devam edecektir... akdi yükümlülüklerini yerine getirmeyen yeni paydaşlar/yönetim şirkete bu şekilde dava açılmasına neden olmuş ve hatta üzerine bu davayı da takip etmeyerek şirkette kasten ya da ağır ihmal ile zarara neden olmuş sayılmaz mı? bu da rücu ilişkisini etkilemez mi? sorunun özü bu |
13-03-2007, 15:05 | #12 |
|
BK.179 da düzenlenen "işletme devri" ile TTK dairesinde şirket hisse devri farklı farklı sonuçlara hitap eder. Bu anlamda ben daha önce yazdıklarımla yetiniyorum.
Başarılar, kolay gelsin. |
13-03-2007, 15:08 | #13 |
|
Bu arada devri sözleşmesinde kesinlikle kefalet sözcüğü geçmiyor.. sadece "....sorumludur. ...rücu edebilir" gibi ifadeler kullanılmış..bir kefalet kaydı yok
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Dini İnanç Nedeniyle Doktorun Hastaya Müdahale Etmemesi - Uzuv Kaybı | GLocher | Hasta Hakları Çalışma Grubu | 30 | 16-10-2007 23:41 |
kiracının zapta karşı tekeffülde davayı ihbar borcu | ilhan13 | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 24-02-2007 14:08 |
Hakimin feragati havale etmemesi | ares139 | Meslektaşların Soruları | 5 | 17-01-2007 13:19 |
Dernek,Vakıf, Limited Şirketi, Kollektif Şirketi, ve Anonim Şirketleri | Noter44 | Meslektaşların Soruları | 2 | 06-12-2006 18:45 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |