|
Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz. |
13-07-2013, 01:30 | #1 |
|
Cinsel Tacize Karşı Adam Öldürme
Merhabalar,
Cinsel saldırıya uğrayan bir kişi kendisini savunmak için faili öldürmesi meşru müdafaa dahilinde kabul edilebilir mi? Meşru müdafaanın orantı şartına uygun mudur? Ben herhalde bayan olduğum için orantılı olarak gördüm. Ancak 2. sınıf öğrencisi olarak bunun cevabını kafamda net olarak oturtamadım. Düşüncelerinizi alabilir miyim? Teşekkürler. |
13-07-2013, 10:53 | #2 |
|
Cinsel tacize uğrayan bir kişinin faili öldürmesi meşru müdafaa sınırını aşar diye düşünüyorum. Şayet kastınız cinsel saldırı ise her olay kendi içinde değerlendirilir ve meşru müdafaa kapsamında da değerlendirilebilir.
|
13-07-2013, 14:35 | #3 |
|
Malumunuz olduğu üzere meşru müdafaa (savunma) ve zorunluluk hali TCK 25 de düzenlenmiş olup
var olan, başlaması muhakkak olan veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıya karşı hal ve koşullara göre ORANTILI bir karşılıkla saldırıya karşı koymayı,uzaklaştırmayı içerir. Bence burada korunan değerle zarar verilen değere bakmak gerekir. Sorunuzda cinsel taciz diyorsunuz, TCK 105 de ifadesini bulan şekliyle bir sarkıntılık, el hareketi, laf atma,elle temas gibi cinsel içerikli bir hareket sözkonusu ise burada orantı olmadığı açıktır. Ancak cinsel saldırı TCK 102 anlamında bir saldırı varsa hele de tecavüz sözkonusu ise meşru müdafa düşünülebilir. Duyulan korku, şok hali, heyacandan dolayı oranın aşılması sözkonusu olabilir.Ancak sözlü bir sarkıntıda bu düşünülemez. |
13-07-2013, 17:41 | #4 |
|
Sormak istediğim aslında cinsel saldırıydı ancak dalgınlıkla taciz yazmışım. Cevabını almış oldum. Teşekkür ederim.
|
15-07-2013, 01:17 | #5 |
|
Cinsel dokunulmazlığın ihlali cinsel saldırı fiiline dayanıyorsa 27/2'ye dayanılarak ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilebilir.Cinsel dokunulmazlığın ihlali cinsel tacize dayanıyor ise bu durumda artık 27/2'nin değil haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekir.
|
15-07-2013, 13:19 | #6 |
|
cinsel saldırıda olsa cinsel taciz de olsa TCK'nun 25. maddesinde ki meşru müdafaa şartları varsa olaya uygulanabilir. Zira kanunun burada aradığı şart suçun konusu değildir. gerek kendisine gerek başkasına yönelik bir hakka yönelmiş gerçekleşen veya gerçekleşmesi muhakkak olan bir hakka yönelmiş haksız bir saldırıyı defetmek zorunluluğunun bulunması yeterlidir. Burada ki kriter şudur; saldırı ile savunma arasında orantının bulunmasıdır. Şayet kaçarak saldırıdan kurtulabilecek veya başka vasıtalar ile öldürme gerçekleşmeden saldırı bertaraf edilebilecek ise buna rağmen öldürme gerçekleşmişse artık meşru müdafaadan yaralanamayacaktır. Fakat başka türlüde saldırı engellenemiyorsa ölüm vaki olursa meşru müdafaadan yararlanabilecektir. Zira; hukuk hiç kimseye haksız bir saldırıya katlanma zorunluluğunu yüklememektedir.
|
16-07-2013, 09:45 | #7 |
|
Cinsel taciz suçu karşısında yaşam hakkını ihlal eden adam öldürme suçu...Meşru müdafaa olarak kabul edilemez bence fakat indirim sebebi sayılabilir.
|
16-07-2013, 10:14 | #8 |
|
Cinsel Taciz x Adam Öldürme = Meşru Müdafa olmaz diye bu konunun formüle edilmesi mümkün değildir.
Cinsel saldırı bir kişinin vücut bütünlüğüne yönelik en ağır ihlaldir. Bu ağır ihlalle karşı karşıya kalan kişinin o an korunan değerler arasındaki dengeyi düşünebilecek halde olmadığı muhakkaktır. Sadece korunan değerler arasındaki denge değil. Somut olayın özellikleri de etkilidir. Mağdur ateşli silah doğrultarak faile uzaklaşmasını söyler faiL geri çekilmeye başlamışken ateş edip öldürürse meşru müdafa olmaz. Fail eyleme geçerek mağdurla boğuşmaya başladığı sırada mağdurun eline geçirdiği bıçakla faili ölümcül olabileceğini gözetmeksizin bıçaklaması durumunda meşru müdafa vardır. |
16-07-2013, 23:00 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Söylediklerinize genel olarak katılmakla birlikte cinsel taciz suçunun maddi unsurunu oluşturan bir fiile karşı kasten öldürme suçunun meşru müdafaa kapsamında değerlendirilemeyeceğini düşünüyorum. |
12-08-2013, 13:30 | #10 |
|
Cinsel saldırı sırasında tehlikenin varlığı ile bunu önlemek için yapılan eylem arasında orantı bulunmak zorundadır.Bana kalırsa,kişi cinsel saldırıyı defetmek için ve o an ki korku,heyecandan dolayı adam öldürme suçunu gerçekleştirmişse ve orantı mevcutsa meşru müdafaa vardır diyebiliriz.Ancak cinsel saldırı gerçekleştikten sonra kişi,duyduğu öfke,üzüntü neticesinde adam öldürmüşse haksız tahrik hükümleri uygulanır.
|
12-08-2013, 19:16 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Öncelikle orantı varsa zaten meşru müdafaa olur.Hem korku ve heyecan hemde orantılılık aynı anda olmaz.Korku ve heyecan nedeniyle eğer sınır aşılırsa bu meşru müdafaa olmaz.Çünkü eğer olayda meşru müdafaa var denir ise bu durumda suçtan bahsedilemeyecek dolayısıyla beraat kararı verilmesi gerekecektir.Ancak cmk 223/3 bu konuda çok açık bir düzenleme.Meşru müdafaanın sınırının dışında kalan alan suç teşkil etmektedir.Yasa koyucu suç politikası olarak meşru müdafaanın korku heyecan nedeniyle aşılan kısmını suç olarak görmüş ancak bunun cezalandırılmaması gerektiğini düzenlemiştir.Bu nedenle korku ve heyecan nedeniyle meşru müdafaanın sınırı aşılırsa olayda bir beraat kararından değil ceza verilmesine yer olmadığı kararından bahsedilir. |
24-09-2013, 12:49 | #12 |
|
Öncelikle herkese iyi çalışmalar.
Ceza Hukukuna dahil olan konular, kendi başlarına ayrıca incelenmesi gerektiğinden; cinsel saldırıya maruz kalan bir kadının suça teşebbüste bulunan kişiyi öldürmesi ancak somut olaya bakılarak değerlendirilebilir. Amiyane tabirle tecavüze uğramak üzere olan kadının can havliyle "başkaca seçeneği olmaksızın" kafasına sert bir cisimle vurarak öldürmesi durumunun meşru müdafaa sayılacağı kanaatindeyim. Bu durumu yaşayan bir insanın karşıdakini öldürmemeye çalışmak gibi bir güdüsü olduğuna katılmasam da öldürmeme kastıyla sadece vakıadan kurtulma kastıyla hareket etmiş olması halinde cezada ciddi derecede indirim yapılacağı görüşündeyim, hatta ceza verilmeyebilir. Erkeğin ki hayat ise kadının da cinsel özgürlüğü yadsınamayacak derecede hayati önem arz etmektedir. |
26-09-2013, 16:52 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Arkadaşıma katılıyorum. Meşru müdafaa hükümlerinin uygulanabilmesi için en başta haklar arasında bir orantı bulunmalıdır. Şüphesiz ki cinsel taciz de cinsel saldırı da cinsel dokunulmazlığa halel getiren fiillerdir ancak cinsel saldırı neticesinde cinsel tacize göre çok daha ağır sonuçların ortaya çıkabileceği, cinsel saldırı neticesinde kişinin hayatını dahi kaybedebileceği açıktır. Bu sebepten cinsel tacizin meşru müdafaa sınırlarını aşacağını, ancak cinsel saldırı karşısında somut olayın diğer özellikleri de el veriyorsa meşru müdafaa hükümlerinin uygulanabileceğini düşünüyorum. |
27-01-2014, 10:47 | #14 |
|
merhaba,
Burada öncelikle dikkat edilmesi gereken TCK'nın aradığı meşru savunmada oran ilkesidir.Ve bu da her somut olaya göre farklılık arz eder. Ancak sizin konunuza benzer bir yargıtay kararı okumuştum. Orada da yapıca ince cılız bir kıza saldıran oldukça iri yarı bir adamın kıza cinsel saldırıda bulunması neticesinde , kızın kendine ait silahla onu vurması durumunda , yargıtay burada mesru savunmada oran aşılmamıştır diyerek meşru savunma kapsamında hüküm tesis etmiştir. yani oran kapsamından anlamamız gereken salt , bıçakla saldırtıyorsa bıçakla, sopayla saldırtıyorsa sopayla, silahla saldırıyorsa silahla şeklinde anlaşılmamalıdır. Her somut olaya göre farlı yorumlanmalıdır. |
22-02-2014, 20:18 | #15 |
|
Öncelikle meşru müdafaa Türk ceza kanunumuzun 25. Maddesinde düzenlenmiştir ve bizim önce bu maddeyi iyi bilmemiz gerekir.TCK madde 25 1)Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş,gerçekleşen,gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez 2)Gerek kendisine gerek bi başkasına ait hakka yönelik olup ,bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez. Bu madde de var olan ,başlaması muhakkak olan veya tekrarı muhakkak olan haksız bi saldıraya karşı hal ve koşullara göre ORANTILI bir karşılıkla saldırıya karşıkoymayı ,uzaklaştırmayı içerir. Bu yüzden burda korunan değerle zarar verilen değere bakmamız gerekir.sorunuzda cinsel saldırı halinde demişsiniz bu hal TCK102 de düzenlenmiştir.şayet TCK102 kapsamında bir saldırı söz konusu ise mağdurenin sanığı öldürmesinde TCK25 /1 deki orantı esasının gerçekleşmiş olduğunu varsayılıp meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmelidir . Saygılarımla.
|
15-03-2014, 19:53 | #16 |
|
Somut olayı bilmeden bu konuya ilişkin bütün yorumlarımız havada kalacaktır.
Ancak yukarıda bazı meslektaşlarımızın da belirttiği üzere failin kastı ve somut olayın şartları gibi hususlar ele alındığı zaman meşru müdafaa açısından orantılı bir fiil ölüme neden olabilir. |
29-03-2014, 14:27 | #17 |
|
Sayın Meslektaşım;
Cinsel Taciz suçundan bahsediyorsanız meşru müdafaa hükümlerinden yararlanılması çok güç olacağından hakimin öncelikle haksız tahrik hükümlerini uygulayacağı aşikardır. Eğer durum cinsel saldırı olsaydı eğer bu durumda hakim öncelikle olayın seyir şekli nasıl idi ise gerekli araştırmayı yapar ona göre bir yol tayin ederdi. Burada yine haksız tahrik hükümlerinin uygulanacağı muhakkak ancak durum eğer farklı boyuttaysa ancak bu durumda meşru müdafaa hükümlerine başvuracaktır. Saygılarımla ... |
13-05-2014, 08:33 | #18 |
|
meşru müdafaa da olaylara bakılarak yorum yapılmalı. şayet kişinin cinsel saldırıdan öldürmeden kurtulma ihtimali varsa meşru müdafaa değil haksız tahrik hükümleri uygulanır. ancak bu şekilde kurtulma imkanı yok ise meşru müdafaa hükümleri uygulanır.
|
14-05-2014, 08:46 | #19 | |||||||||||||||||||
|
Bu karar çerçevesinde konudaki soruyu tekrar değerlendirmek gerekebilir diye düşündüm.
okulda kaçan bir insana panik halinde dahi olsa arkadan ateş etmenin meşru müdafaa kapsamına girmeyeceği anlatılırken, kararda meşru müdafaa diye olabileceği kabul edilmiş...
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Taammüden Adam Öldürme | preator44 | Meslektaşların Soruları | 3 | 19-08-2010 12:27 |
yabacı uyruklunun yabancı uyrukluya karşı işlediği taksirle adam öldürme | idris sağlam | Meslektaşların Soruları | 2 | 14-09-2008 09:15 |
taksirle adam öldürme | hırs | Meslektaşların Soruları | 2 | 30-06-2008 15:45 |
Kasten adam öldürme | arzaplı | Hukuk Soruları | 10 | 15-08-2007 16:15 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |