|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
15-03-2013, 14:04 | #1 |
|
Kredİ Dosya Masrafi DoĞrudan İcra Takİbİ
Değerli meslektaşlarım merhaba,
Son dönemde tüketici davalarında önemli bir artış oldu, buna bağlı olarak mahkeme veya hakem heyeti karar alma süreleri de çok uzadı. Benim aklıma şöyle bir çözüm geldi. Biz alınan dosya masrafı vs. için doğrudan ilamsız icra takibi başlatsak olur mu acaba ? Banka itiraz etmezse zaten tahsil ederiz. İtiraz ederse sanırım Tüketici ( asliye ) mahkemesinde itirazın iptali davası açmamız gerekiyor. Eğer dava olumlu sonuçlanırda icra inkar tazminatı verilir mi? Genel süreç hakkında görüşlerinizi bekliyorum. Saygılarımla... |
15-03-2013, 14:31 | #2 |
|
Onur Bey,
İcra takibi yapmadan önce talep edilen miktara bakmanızı öneririm. Zira, söz konusu miktar 1.191,52 TL sınırında aşağıda ise "Hakem Heyetince" verilen karar ilam hükmünde. Bu durumda takibi buna göre yapabilirsiniz. Miktar olarak bundan fazlaysa, hakem heyetinin kararı delil niteliğinde olacak. Bu durumda ya direk tüketici mahkemesinde alacak (istirdat) davası açabilirsiniz, ya da dediğiniz gibi ilamsız takip yapıp, bankanın nasıl hareket edeceğini bekleyebilirsiniz. Hiç hakem heyetine uğramadan direk ilamsız takip yapılabilir. Bu durumda, itiraz edilirse itirazın iptali yoluna gidilecektir. İcra inkar tazminatı için, söz konusu bedelin likit olması gerekiyor. Yani, banka söz konusu borcu ve miktarını önceden öngörmeli ve buna rağmen kötüniyetle itiraz etmiş olmalı. 2012 yılı Yargıtay kararlarının çoğu, bankanın sadece kredi verilmesi için zorunlu masrafları isteyebileceği yönünde. Ancak, Yargıtay kararları bu konuda değişken ve bu konuda bir görüş birliği bana göre yok. Bu nedenle banka aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği kanaatindeyim. İyi çalışmalar. |
15-03-2013, 14:42 | #3 |
|
İtiraz etmesi halinde tek taraf tüketici olduğundan görevli mahkeme Tüketici MAhkemesi olacak.
Haksız şart sebebiyle alanan paranın iadesi için yorum gerekecek başka bir ifade ile yargılamayı gerektiren bir durum sözkonusu. Bu durumda alacağın likit olmayacağını düşünüyorum bu sebepten inkar tazminatı olmamalı. Miktar mahkeme- hakem heyeti sınırı altındaysa itirazın iptali için hakem heyetine başvurmanız gerekecek. |
15-03-2013, 14:46 | #4 |
|
İlk başvuruda bir görev sınırı var. Ancak itirazın iptali davasında her durumda Tüketici Mahkemesi görevlidir diye düşünüyorum. Hakem heyetine itirazın iptali başvurusu yapılabileceğini sanmıyorum.
|
15-03-2013, 14:48 | #5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Birçok kişi öyle düşünüyor, banka vekiliyken güzel vekalet ücreti almıştık dava şartı yokluğundan ilk celsede red çıkıyordu
|
15-03-2013, 14:52 | #6 |
|
Değerli paylaşımınız için teşekkürler. Son derece yol gösterici bir karar oldu.
Ancak yargı sistemine bir eleştiri yapacak olursam, sürecin bu kadar uzun olması bankaların pervasızlığını artırıyor. Artık çok daha net bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var. |
15-03-2013, 14:53 | #7 |
|
Taslak üzerinde son rötüşlar yapılıyor ancak alt komisyona sevki henüz gerçekleşmedi. Yasalaşması 2 yıldan önce olacağını sanmıyorum.
|
19-03-2013, 17:24 | #8 |
|
Sayın Av. OnurERSEN, bir arkadaşımın 2 adet sizin bahsettiğiniz gibi İlamsız Alacak-İtirazın İptali yolu ile Ankara 7. Tüketici Mahkemesi önüne gelen dosyada, Sayın Hakim icra takibindeki dosya masrafı kesintisinin sebepsiz zenginleşme olarak niteleyerek kesinti tarihinden itibaren avans faizi ile beraber iadesine ve alacağın likit olması sebebiyle de %20 icra inkar tazminatına hükmetti. Biri yüze karşı kesin bir karardı. Diğeri şuan Yargıtay'da onanırsa bu Tüketici açısından çok iyi olacak. Kanımca, Ankara 7. Tüketici Mahkemesi hakimi, çok değerli ve yerinde bir karara imza atmıştır.
Saygılarımla, iyi günler. |
30-04-2013, 01:18 | #9 |
|
T.C.
ANKARA 7. TÜKETİCİ MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2012/808 KARAR NO : 2012/1370 HAKİM : İLHAN KARA 34610 KATİP : HAKKI ÜNAL 127087 Yapılan yargılama sonucunda ; İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde: Müvekkilinin davalı bankadan konut kredisi kullandığını, banka tarafından müvekkilinden dosya, komisyon ve masraf adı altında 2.455,00-TL bedel tahsil edildiğini, alınan bu bedelin haksız olduğunu, bu bedelin tahlili için Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2012/6325 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, haksız itirazın iptali ile % 40 'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili savunmalarında: dava konusu miktarın haklı ya da haksız olduğuna dair ortada herhangi bir mahkeme kararının bulunmadığını, açılan davanın haksız olduğunu, Tüketici Mahkemesi nezdinde dava açmak yerine genel haciz yoluyla icra takibi başlatılmasının hukuki dayanaktan yoksun, usul ve yasaya aykırı okluğunu belirterek davanın reddini, %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep emiştir. YARGILAMA GEREKÇE: Dava, tüketici kredisi sözleşmesinde banka tarafından alınan komisyon ve masrafların tahsili için tüketici tarafından başlatılan icra takibinde itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. (4077 S.K. 10/B, 23,30, İİK. 67) Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2012/6325 Esas sayılı icra dosyası, Kredi sözleşmesi örneği, yapılan kesintilere ilişkin dekont örnekleri, bankadan gelen yazı cevabı, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur. Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2012/6325 E sayılı icra dosyasının incelemesinde, alacaklının C.K. (Davacı) borçlunun Yapı Kredi Bankası (Davalı) olduğu, 2455.00 – TL asıl alacak, 587,93-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3312,93-TL için 05.05.2012 tarihinde icra takibi başlatıldığı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Dava, İİK. 67. Maddede öngörülen yasal 1 yıllık süresinde açılmıştır. 6352 Sayılı Kanun madde 11 ile değişik İİK. 67/2 fıkrasında yer alan icra inkar tazminatının %40 olacağına ilişkin ibare %20 olarak değiştirilmiştir. Değişiklik 05.07.2012 Tarih ve 28344 Sayılı RG’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 05.07.2012 Tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde icra inkar tazminatı %40’tan az olmamak üzere uygulanır. Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiler tüketicidir. (4077 S.K. m.3/e) Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzelkişileri de satıcı sayılır. (4077 S.K. m.3/g) Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem tüketici işlemi sayılır. (4077 S.K. m.3/h) Mevcut davada taraflar arasındaki ihtilaf, Tüketici Kredisi Sözleşmesinden (4077 S.K. m.10, 10/B) kaynaklanmakta olup, Tüketici mahkemesi bu tür ihtilaflarda görevlidir. (4077 S.K. m.23) Taraflar arasında yapılan sözleşme, kullanılan kredi miktarı, sözleşmedeki hükme dayanak alınan dosya gideri, komisyon ve diğer masraflar konusunda uyuşmazlık yoktur. İhtilaf bankanın sözleşmedeki bu hükme dayanarak makul olmayan veya belgelendirilemeyen giderleri talep etmekte haklı olup olmadığı konusundadır. Satıcı veya sağlayıcının (Bankanın) tüketici ile müzakere etmeden tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kurallarına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşmede koşulları haksız şart sayılır. Sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketiciyi bağlamaz. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve özellikle standart sözleşme niteliğinde ise bu sözleşmenin tüketici ile müzakere edilmediği kabul edilir. (4077 S.K. m.6) Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden standart sözleşme olduğu sonucuna ulaşılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının müzakere edilmiş olması, kalan kısmına 4077 S.K. 6. madde hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez. Yapılan sözleşme ve alınan dosya ücreti ve komisyon ücreti konusunda ihtilaf yoktur, uyuşmazlık banka tarafından sözleşmedeki hükme dayanarak bu ücretin tüketiciden talep edilip edilemeyeceği konusundadır. Taraflar arasında yapılan Tüketici Kredi Sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen ve karşılıklı edimleri ihtiva eden bir sözleşmedir. (TKHK m.10, 10/B) Kural olarak banka bu sözleşme nedeniyle yaptığı bütün masrafları tüketiciden talep edebilir. Çünkü yapılan sözleşme daha çok tüketici lehinedir. Ancak bankanın tüketiciden yapılan giderleri talep edebilmesi için bunların haklı, makul ve aynı zamanda belgelendirilmesi zorunludur. Banka yapılan sözleşme nedeniyle mutad giderler dışında tüketiciden sözleşmedeki hükme dayanarak herhangi bir ücret talep edemez. Taraflar arasında yapılan sözleşmede bankanın alabileceği bu ücrete ilişkin düzenleme haksız şart niteliğindedir ve tüketiciyi bağlamaz. Yerleşik Yüksek Yargıtay uygulaması ve mahkememiz uygulamasına göre banka sözleşmede hüküm bulunsa dahi kredi verdiğinde veya yapılandırma yaptığında ancak haklı, makul ve belgelendirdiği giderleri talep edebilir. Aksine yapılan uygulamalar haksız şart niteliğindedir ve bu nedenle alınan bedelin iadesi gerekir. (Yargıtay 13. HD. 27.06.2011, 3576/10221; 13 HD. 10.02.2011, 2010/11726, 2011/1870) Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup, bilirkişi kurulu raporlarında: Taraflar arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, 15.09.2009 Tarihinde ve 11.08.2010 Tarihinde yeniden yapılandırma yapıldığını, banka tarafından yapılandırma ücreti adı altında 2455, 00 - TL ücret alındığını, bu şekilde ücret alınmasının mümkün olmadığını belirterek iadesi gerektiğini bildirmişlerdir. Bilirkişi raporu, dosya kapsamı ve delil durumuna uygun bulunmuş olup, davalı taraf itirazları bu nedenle reddedilmiştir. Somut olayda davacı taraf ödeme tarihinden itibaren avans faiz talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği talep edilecek faizin türü ve faizin hangi tarihten itibaren istenebileceğini açıklığa kavuşturmak zorunludur. Taraflar arasındaki tüketici işlemi tüketici kredisi sözleşmesi mahiyetindedir. Yapılan sözleşmede banka kredi veren tüketici kredi alan konumundadır. Yeni TTK 19. madde hükmü ve Eski TTK 21. madde hükmü uyarınca tacir olan bankanın borçlarının ticari olması asıldır. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğer taraf için de ticari iş sayılır. Buna göre yapılan sözleşme banka yönünden ticari iş niteliğindedir. Bu nedenle yapılan sözleşme tüketici yönünden de ticari sayılır. Ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler de taraflar 3095 Sayılı Kanun 2/2. madde hükmü uyarınca avans faiz talep edebilir. Bu nedenle başlatılan icra takibinde tüketicinin avans faiz talebinde bulunması usul ve yasaya uygundur. Aksine uygulama yani yapılan işi sadece banka yönünden ticari iş kabul ederek tüketicinin açacağı davalarda avans faiz talep edemeyeceği sadece yasal faiz talep edilebileceğini kabul etmek Tüketici Kanunu'nun temel ilkelerine ve hukukun temel ilkelerine ayrıca hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına açıkça aykırılık oluşturur. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğundan bu sözleşmeye dayalı olarak haksız verilen paranın iadesi Eski BK 125, Yeni TBK 146. madde uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Yüksek Yargıtay Yerleşik uygulaması da bu yöndedir. (HGK 17.02.2010, 2010/13-93 E., 2010/88 K.; 13 HD. 18.07.2011 2011/4736 E., 2011/11579 K.) Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması durumunda hiçbir şekilde Eski BK. 66. maddede öngörülen 1 yıllık, Yeni TBK 82. maddede öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi uygulanamaz. Zamanaşımı sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle on yıldır. Kural olarak muaccel bir borcun borçlusu karşı tarafının yani alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. (Eski BK.m.101, Yeni TBK m.117) Ancak borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş ise bu tarihte, haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmakla birlikte banka tarafından alınan bedelin sözleşmedeki haksız şart niteliğinde olan hükümlere dayanılarak alındığı sözleşmenin bu hükümlerinin geçersiz olduğu açıktır. Bankalar mevzuatları gereği anonim şirket statüsünde olup, kredi sağlama, kredi verme ve topladıkları kredilerin değerlendirme gibi bir çok işlemi gerçekleştirirler. Bankalar esas faaliyet alanları itibariyle sürekli para ile iştigal eden kurumlardır. Kural olarak temerrüt Eski BK m.101, Yeni BK 107. madde hükmü uyarınca alacaklının ihtarı ile gerçekleşir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi mevcuttur. Bu sözleşme nedeniyle haksız şekilde tahsil edilen bedelin Yeni TBK 77 vd. Eski BK. 61. madde hükmünde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri kıyasen uygulanarak yapılması zorunludur. TBK 79. madde hükmü uyarınca sebepsiz zenginleşen zenginleşmenin geri istendiği sırada elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür. Bunun için sebepsiz zenginleşen tarafın iyi niyetli olması zorunludur. Aksi halde iade borçlusunun kötü niyetli olması durumunda elden çıkardığı miktarı da iade etmek zorundadır. (Yeni TBK m.79, Eski BK m.63). Somut olayda banka iyi niyetlidir. Bu nedenle haksız şekilde aldığı bedeli aldığı tarihten itibaren nemaları ile birlikte iade etmek zorundadır. Bu nemanın asgari tutarı en az avans faiz tutarıdır. Bu nedenle davacı taraf ödeme tarihinden itibaren avans faiz talep edebilir. Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, sözleşme, yapılan ödeme, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan, ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edilebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu, bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı itirazının iptaline, toplam 3312, 93- TL için icra takibinin devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanan %40 icra inkar tazminatının (icra takibi 05.07.2012 tarihinden önce başlatıldığından) davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Anlatılan nedenlerle, HÜKÜM: 1- DAVANIN KABULÜNE, 2- Ankara 29. İcra Müdürlüğü'nün 2012/6325 E. sayılı icra dosyasında davalı tarafın (borçlu) itirazının İPTALİNE, İcra takip tarihi itibariyle 2455,00 - TL asıl alacak, 857, 93 - TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3312, 93 - TL için icra takibinin DEVAMINA, Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık değişen oranlarla avans faiz UYGULANMASINA, 3- Asıl alacağın 40'ı olan 985, 00 - TL'nin davalı taraftan tahsiline, davacı tarafa ödenmesine, 4- Davacı taraf kendisini bir vekil marifetiyle temsil ettirdiğinden AAÜT 3.12. maddeleri uyarınca hesaplanan takdiren 600, 00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline, 5- Davacı tarafça yapıldığı anlaşılan 41,00 - TL tebligat gideri, 400, 00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamı 441, 00- TL'nin davalı taraftan tahsiline, davacı tarafa ödenmesine, gider avansından arta kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesi, 6- Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 21, 15 TL başvuru 169, 79 TL nispi karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 217, 94 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine'ye irat kaydedilmesine, Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı taraf yokluğunda gerekçeli karar tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04.12.2012 |
04-05-2013, 23:37 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Mahkeme yolu
|
06-06-2013, 13:10 | #11 |
|
Ankara 7.Tüketici mahkemesi icra inkar tazminatı vermektedir , diğer bazı mahkemelerde verilmediğini de gördüm
|
03-10-2013, 13:57 | #12 |
|
Sayın av.ömer07 Bey,
Paylaştığınız mahkeme kararı Yargıtay incelemesinden geçti mi acaba |
03-10-2013, 14:39 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Banka takip veya dava ile temerrüde düşmüştür, avans istemesinin yasal veya sözleşmesel bir hüküm yoktur. gerekçeli başka bir yerel mahkeme kararıda gerekçesiz onanmıştır. |
22-01-2014, 11:41 | #14 |
|
Aynı şekilde dosya masrafları dekontlarını icraya koyduk çoğu ödendi ancak itiraz edilenlerde var ve ben itirazın iptali için değeri 1.272 TL altında olduğundan hakem heyetlerine dilekçeleri gönderdim ancak Gümüşhane Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı böyle bir şeye karar vermeye yetkilerinin olmadığını söylediği telefonda defalarca anlattım ama anlamadılar. Ne yapsam bilmiyorum yardımcı odu yazılanlar ama daha güncel bilgi varsa elinizde yardımcı olursanız sevinirim ...
|
22-01-2014, 16:54 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
5 numaralı mesajda paylaştığım kararı kullanabilirsiniz. Hakem heyeti reddettiyse 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine başvuracaksınız. Red kararın iptalini talep edeceğinizden mahkeme dava değerine bakmayacaktır. |
07-03-2014, 11:52 | #16 |
|
icra inkar tazminatı hakkında
merhaba. bugun ankara 11.tüketici mahkemesinde bir duruşmaya girdim. durşma beklerken hakim benden önceki duruşma avukatlarından birine artık dosya masraflarının iadesinin icrası nedeniyle açılan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı verdiklerini söyledi. Dün yargıtaydan bir kararımız düzeltilerek onandı o yüzden tazminata karar veriyoruz dedi. ilgililere duyurulur
|
15-03-2014, 15:11 | #17 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşım Yavuz Bey, Yargıtayın kararı aşağıdadır.
Yargıtay bu ve benzer içtihatlarında ödeme tarihinden itibaren avans faizi talep edilebilebileceğine hükmetti. Temerrüdün olmaması nedeniyle bu kararından dönebilir zannımca. Bu nedenle eğer takip öncesi çok faiz işlememiş ise takip öncesi avans faiz talep etmiyorum. Nitekim aksi bir kararda karşı vekalet ödeyebiliriz |
20-03-2014, 22:30 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
|
20-03-2014, 22:47 | #19 |
|
Sayin meslektaşlarım banka masraf dekontlarinin doğrudan icraya koyabilirsiniz ve itiraz halinde tuketci mahkemelerinin miktara bakmaksizin görevli olduğuna dair kararlar var mi
elinizde |
21-03-2014, 14:33 | #20 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Meslektaşım, Yürülükteki 4077 THHK Tüketici Sorunları Hakem Heyeti
25 Aralık 2013'te yayımlanan 2014 Yılı Hakem Heyetleri Parasal Sınırları
Tebliğde yayımlanan parasal sınırın altındaki uyuşmazlıklarda hakem heyetlerine başvuru zorunlu. Takibin iptali ile karşılaşmamak için sınırın altındakileri hiç takibe koymadım. Bu yolu deneyen meslektaşlarımız varsa tecrübelerini bizlerle paylaşırlarsa sorunuza cevap bulabiliriz. 28 Mayısta yürülüğe girecek yeni TKHK'da
Maddenin Gerekçesi ise;
Yeni kanunun yürürlüğü ile birlikte hakem heyetine zorunlu başvuru sınırı 2.000,00 TL'ye çıkacak,yeni kanunda sınırın altında kalan uyuşmazlıklar açısından hakem heyetlerine başvuruyu zorunlu tutuyor. Bu aralar Tüketici Mahkemeleri derdest dosya sayılarının fazlalığından şikayet etmekteler, şimdiki sınırın üstünde kalıpta, doğrudan tüketici mahkemelerinde açılan dosyalar açısından; yeni kanunun yürürlüğü ile yeni sınır 2.000,00'in altında kalan dosyalara görevsizlik kararı verebilirler, bekleyip görelim |
23-03-2014, 18:42 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
Öyle şey olmaz. Önemli olan davanın açıldığı tarihte hangi kanunun yürüklükte olduğudur. Yeni kanun yürürlüğe girmekle beraber yeni açılan davalara uygulanır. Yürürlük tarihinden önce ki açılmış davalara eski kanun uygulanmaya devam eder. |
23-03-2014, 18:51 | #22 |
|
6502 sayılı yasanın geçici 1. Maddesini okumanızı öneririm.
|
23-03-2014, 19:14 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder. Bu değil mi? |
23-03-2014, 19:21 | #24 | |||||||||||||||||||||||
|
Mahkemeler 2000 tl nin altındaki uyuşmazlıklara görevsizlik veremeyecek. |
25-03-2014, 09:26 | #25 | |||||||||||||||||||||||
|
|
15-04-2014, 14:47 | #26 |
|
Sayın Meslektaşlarım merhaba,
Daha önce hakem heyeti yahut dava yoluyla masraflarını tahsil etmiş meslektaşlarıma bir sorum olacaktı. Banka BSMV, ekspertiz ücreti ve kullandırım komisyonu adı altlarında müvekkilden tahsilat yapmıştır. Bildiğim üzere BSMV ve ekspertiz ücretinin iadesi mümkün değildir. Bunun dışında 250-TL olarak tahsil edilen komisyon ücreti makul sayılır mı? Bu ücretin iadesi için heyete başvurunun sonucu nasıl olur? |
15-04-2014, 15:10 | #27 | |||||||||||||||||||||||
|
Bankaca yapılan masrafın iadesi olmuyor. Örneğin banka ekspertiz ücreti vermişse bu para sarf edilmişse bu paranın iadesi olmaz. Ancak dosya masrafı, proje masrafı gibi adı var ama varlığı olmayan, bir yere sarf edilmeyen masraflar geri alınabiliyor. Yargılamada Hakimler alınan bu paranın nereye sarf edildiğini araştırıyorlar. Ben kendim iki kere kredi çekmiştim dosya masrafı adı altında ödeme almışlardı. Birisini aldım diğerinin yargılaması devam ediyor. |
15-04-2014, 15:23 | #28 |
|
Meslektaşım,
Cevabınızdan ""komisyon masrafı" nın adı var ama varlığı yok, nereye sarfedildiği belli değil; bu masraf geri alınıyor."" sonucunu mu çıkarmalıyım. Esasen banka yargılaması devam eden meslektaşlarıma sormak istiyorum, bilirkişiler "komisyon masraf"ını nasıl değerlendiriyor?? |
15-04-2014, 15:31 | #29 | |||||||||||||||||||||||
|
Aynen öyle. Bir yere sarf edilmeyen masrafları geri alabileceğinizi düşünüyorum. Alacak rakamı 1320 TL olması lazım. 1320 TL nin altındaysa mutlaka ilk önce Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapmanız gerekir. Zaten sınırın altına kalan rakamlar için tüketici hakem heyetine başvuru yapmak zorunludur ; direk Tüketici Mahkemesinde dava açarsanız davanız usulden ret edilir. |
17-04-2014, 00:33 | #30 |
|
Hakem sınırı 1270 ama mayısta 2000 olacak malum. Bu arada ekspertiz ucretini hiçbir kilde alamayız kanısına kapılmayın. Baktığım davalarda şunu öğrendim ki banka ekspere ödeme yaptığını iddia ediyor ama bunu makbuz ile ispatlayamiyorsa o parayı da iade alabiliyorsunuz. Bu da genelde 2010dan önce çekilen krediler için geçerli. Benim aldığım birçok eksper ücreti mevcut. Yapılan bilirkişi incelemesi ile ekspere gerçekten ödeme yapılmış mi yapıldıysa hepsini ekspere vermişler mi yoksa yarısını bankanın kasasına mi atmışlar hepsi belli oluyor. O yüzden dava açarken kısmıden açıp bilirkişi raporundan sonra ıslahla talebi artırmak en sağlam usül. Bu dediklerim ipotek tesis ve fek ücretleri içinde geçerli.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İlamli İcra Takİbİnden VazgeÇtİkten Sonra Ayni İlami Dayali Olarak Yenİden İcra Takİbİ AÇmak | AVUKAT DENİZ | Meslektaşların Soruları | 1 | 14-03-2012 14:30 |
Dosya Borçlusunun İcra Dosyasına Taahhütte Bulunması İcra Kefiline İcra Emri Göndermeyi Engeller mi? | limonkabuğu | Meslektaşların Soruları | 2 | 17-06-2011 10:34 |
Taraf Sifati Eksİk GÖsterİlen İcra Takİbİn Ayri Bİr İcra Takİbİ Yapilabİlİrmİ | Av.Gök | Meslektaşların Soruları | 1 | 29-10-2009 14:44 |
Yabanci Ülkede Kullanilan Kredİ Borcunun TÜrkİyede Takİbİ | edemir | Meslektaşların Soruları | 4 | 27-10-2008 17:23 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |