|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
27-05-2013, 17:21 | #1 |
|
Avukata Hakaret ve Hakarete Uğrayan Avukata Suçu Uydurduğunu İma Eden İddia Makamı
Bir ay önce bana ve nişanlıma hakarette bulunan, Emniyet Müdürü hakkında şikayette bulunmuştuk.Bugün dosyam hakkında bilgi almak üzere Cumhuriyet Savcılığına gittiğimde Sayın Savcımız, lütfedip beni odasına çağırarak, önünde açık olan dosyayı benimle istişare etti. Kendimi müdafaa etmeme gerek kalmayacağını düşündüğüm oda, bir anda duruşma salonuna dönüştü ve kapalı yargılamaya başlanıldı. Savcı Bey, karşı tarafın suçlamayı inkar ettiğinden; hakaret unsuru taşıyan ibarenin kullanılmadığına dair şüpheli tanığının beyanı bulunduğundan bahisle takipsizlik kararı vereceğini belirtti. Emniyet Müdürünün gerçekleştirdiği hakaret bile bu kadar ağır gelmemişti.Avukatın samimiyeti, doğruluğu, dürüstlüğü konusunda şüphe duyulmuş ve bu şüphe bir avukatı sanık konumuna düşürmüştü.Avukatlık mesleğinin değerlerinden ve bu değerlerden şüphe duyulamayacağından bahsederken yine bir tokat daha hazırlanmıştı suratıma vurulmak için. Son tokat daha da sert geldi.Savcı Bey; "tezahür eden bu basit olaydan dolayı EMNİYET MÜDÜRÜNÜ keşke şikayet etmeseydiniz" dedi.
Akabinde Savcı Bey, takipsizlik kararına karşı itirazımın reddedilmesi halinde ise " Suçu Uydurma Suçu"ndan dolayı hakkımda ceza soruşturması yapılacağını da tarafıma bildirmiştir... , , Yorumlarınızı beklemekteyim. |
27-05-2013, 17:35 | #2 |
|
Suç uydurmaya nasıl sokulacak ki, herkes yasal haklarını özgürce arar, şikayet hakkı ve dilekçe hakkı Anayasa ile güvence altına alınan bir hak değil mi?
|
27-05-2013, 17:59 | #3 |
|
Sayın meslektaşım,suçu uydurma suçunun maddi unsurları zaten gerçekleşmemiştir. Savcı Bey' e takipsizlik kararının sebebinin bu durumda, delil yetersizliği olduğunu; yeterli delil elde edilememesinin benim suçu uydurduğum sonucunu ortaya koyamayacağını belirtmeme rağmen, aldığım cevap daha da vahimdi. Dosya kapsamında şüpheli tanığının, zuhur eden hakaretin gerçekleşmediğini beyan etmiş olması maalesef ki benim suçu uydurduğum sonucunu ortaya çıkarıyormuş.
|
27-05-2013, 18:20 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Sizin bir deliliniz yok muydu? |
27-05-2013, 19:15 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Erkek arkadaşım yaşananlara tanık olmuştur.Ancak kendisine de hakaret edildiğinden, birlikte şikayette bulunduk. Beni üzen,avukatın dürüstlüğünden şüphe duyularak onu, düşünceleriyle yargılayan tutum ve iradedir. Biz avukatlar, her zaman birilerinin insiyatifine bırakılmadık mı? Yargının kurucu unsurlarından biri olamamıza rağmen, her zaman 3. sırada yer almadık mı? Aynı olaya maruz kalan savcı ya da hakim olsaydı, tanığa gerek kalır mıydı? |
27-05-2013, 19:35 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
"Masumiyet karinesi" gereği delil olmadan, sadece iddia ile kimse suçlu sayılamaz. Tanık bulamamanız kötü olmuş. Geçmiş olsun. |
27-05-2013, 20:06 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Tanığımız olmadığı için iddiamızın soyut olduğunu kabul ediyorum. Ancak, iddianın delille ispat edilememiş olması, bu suçun uydurulduğu sonucunu ortaya koymamaktadır. |
27-05-2013, 22:55 | #8 |
|
Suç Uydurma vs. Hakaret
Madde 271 - (1) İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Yani buradaki kasıt, örneğin; bir trafik kazası oluyor, şoför ve yanındaki kazayı yapıyor. gerçek şoforün ehliyeti yok, ama yanındakinin var. Bu durumda şoför hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan, yanında bulunana ise suç uydurma suçundan dava açılabiliyor. Bu bakımdan, sabaha kadar suç uydurmadan dava açsın, sorun yok bana göre. |
28-05-2013, 07:57 | #9 |
|
Öncelikle geçmiş olsun!
Yaşanan olayda şikayetçi kim olursa olsun (avukat, hakim, savcı, emniyet müdürü, cumhurbaşkanı vs.) delil/tanık olmadan dava açılmasını mümkün ve doğru görmüyorum. Bu bakımdan takipsizlik kararı bence de doğrudur, Sayın Av.Cengiz Aladağ'a katılıyorum. Öte yandan yasal mercilere şikayet hakkını kullanan bir kişiye karşı da soruşturma takipsizlikle sonuçlandı diye "suç uydurma" veya "iftira" suçuyla işlem yapılması mümkün değildir ve hak arama özgürlüğüne tecavüz niteliğindedir. Yargıtay'ın özellikle iftira suçuyla ilgili bu doğrultuda yüzlerce içtihatı var. Sayın Savcıya şunu da sormak gerek: Hergün önüne yüzlerce suç duyurusu geliyor ve bunlarla ilgili yüzlerce soruşturma yapıyor. Hiç şüphesiz pekçok dosyada da delil/tanık olmadığı için takipsizlik kararı veriyor. Bu dosyaların bugüne kadar kaç tanesinde şikayetçi için suç uydurma suçuyla soruşturma açtığını ciddi olarak merak ediyorum. Eğer delil yetersizliği nedeniyle takipsizlikle sonuçlanan her dosyasında suç uydurma suçu için ceza soruşturması yapıyorsa ne ala, yok eğer bu dosyaların içlerinden sanığın, şikayetçinin mesleklerine göre seçim yapıp bu soruşturmayı keyfi bir baskı ve cezalandırma aracı olarak kullanıyorsa, o zaman da savcının eyleminin TCK'da düzenlenen hangi suça girdiğini irdelemek gerekebilir. Eğer hakkınızda suç uydurma suçundan ceza soruşturması başlatılırsa, bence HSYK'na gidip, bu savcının takipsizlik kararları sonrasında şikayetçi hakkında koğuşturma istatistiklerinin incelenmesini ve neden bazı dosyalarda bu işlemi yapıp, çoğunda yapmadığının araştırılmasını talep edin. |
28-05-2013, 09:32 | #10 |
|
Sayın Admin çok teşekkür ediyorum.
Ben de takipsizlik kararını yerinde buluyorum.Ancak,bu takipsizlik kararı adeta "Suçu Uydurma Suçu"nun maddi unsuru haline getirilmeye çalışılmaktadır. Takipsizlik kararı sonucunda kişiler böyle bir yola itilmezken salt avukata bunun yükletilmesi adaletsizliğin ta kendisidir. |
28-05-2013, 09:51 | #11 |
|
Hakim ve savcılardan aşağıda görülmemizle beraber meslektaşımın suçlu konumuna getirilmesiyle, demek ki polisten de aşağıda olduğumuzun yüzümüze vurulduğu bir olay. Takipsizlik verebilirsiniz fakat hak arayanı baskıyla hak aramaktan vazgeçirme çabası nedir? Geçmiş olsun.
|
28-05-2013, 10:50 | #12 |
|
Sayın Ahmetochi, teşekkür ederim. Dediğiniz üzere mesleğimiz örselenmeye ve avukatlar birilerinin insiyatifine bırakılmaya çalışılmaktadır.Herkes gibi ben de meşru vasıta yollarıyla yargılanmaya hazırım.Ancak beni üzen, yargılanmak değil; avukatı küçük düşürmeye matuf tavrın teamül haline getirilmeye çalışılmasıdır.
|
28-05-2013, 11:13 | #13 |
|
Emniyet müdürünü idari olarak şikayet ettiniz mi? Hakkınızda dava açıldığında beraatle sonuçlanacağı ihtimali yüksek. Bu halde savcıyı da hem şikayet edebilir hem de tazminat davası açabilirsiniz. Siz şikayet ederken ispatı düşünmek durumunda değilsiniz, bu savcının görevi. Bu olay tüm avukatları ilgilendiren bir olaydır.Davanızdaki gelişmeleri bizimle paylaşırsanız sevinirim.
|
28-05-2013, 12:15 | #14 |
|
Sayın Feyzaday,idari olarak şikayet yoluna gitmedim. Bugün, bir türlü okutulmayan şüpheli ifadesinin örneğini, almak için adliyeye gideceğim. Zira, şüphelinin ifadesine göre dosyaya sunacağım bir delilim bulunmaktadır.
Hiçbir şeyden çekinmiyorum.Yargılama başlatılmış olması da beni yıldırmayacaktır.İnsan kırıntılarına basmadan yürümeye çalışanlardan değilim. |
08-06-2013, 11:12 | #15 |
|
Henüz takipsizlik kararı tarafıma tebliğ edilmedi.. Takipsizlik kararını müteakip, itirazımın reddedilmesi halinde hakkımda "Suçu Uydurma Suçu"ndan dolayı soruşturma başlatacağını söyleyen Cumhuriyet Savcısı' nın görev yeri değiştirildi. Dosya, kendisine tevdi edilecek Savcı da aynı hal ve tutum içerinde olur mu bilmiyorum. Ama Savcı Bey'in gidişi beni sevindirmedi, aksine üzdü. Zira, salt avukata yükletilen bu hal karşısında mücadele etmek isterdim.
|
20-06-2013, 15:18 | #16 |
|
Hukuka uygun ve adilane olan " Koğuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar" tarafıma tebliğ edildi. Savcı Bey, hakkımda "Suçu Uydurma Suçu"ndan dolayı soruşturma başlatacağını şifahen söylemesine rağmen, kararında şikayet ettiğimiz şüphelinin iftira iddiası hakkında, müşteki olarak benim, yasal müracaat hakkımı kullandığımı ve be sebepten mütevellit iftira suçunun maddi unsurlarının oluşmadığını belirtmiştir.
Bu süre zarfında, hukuki ve mesleki dayanışma içerisinde benimle yorumlarını paylaşan meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum. |
20-06-2013, 16:09 | #17 |
|
Geçmiş olsun.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukata hakaret davası | üye18721 | Avukatlık Hukuku Çalışma Grubu | 51 | 18-04-2014 13:49 |
avukata telefonla tehdit hakaret | av.nesrinzeyneb | Meslektaşların Soruları | 4 | 16-11-2013 19:13 |
Avukata Hakaret, Tehdit | avukat83 | Meslektaşların Soruları | 17 | 22-09-2012 10:51 |
Avukata “heyete Hakaret Davasi” | Admin | Hukuk Haberleri | 175 | 11-09-2011 15:36 |
Polİs Tarafindan Avukata Hakaret | Avanıl | Hukuk Sohbetleri | 6 | 12-02-2011 21:39 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |