|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
12-11-2012, 10:24 | #1 |
|
İşçinin yaptığı iş nedeni ile uğradığı zararın tazmini
Merhaba
Bir şirkette çalışan işçi,çıkardığı işçiler tarafından iş çıkışı yani mesai saatleri dışında öldürülüyor. Sgk bunun iş kazası olmadığı yönünde rapor hazırlıyor. Ancak öldürülme nedeni yaptığı iş dolayısı ile gerçekleşiyor. Bu durumda işverenden tazminat talep etmemiz mümkün mü? Mümkünse hukuki dayanağı nedir? İlgili yargıtay kararı var mı? Görüş ve yardımlarınız için teşekkür ederim. |
12-11-2012, 10:28 | #2 |
|
bence de burada iş kazası yok. iş kazası olabilmesi için gerçekleşmesi gereken şartları araştırırsanız olmadığı kanaatine varabilirsiniz. bence olayda öldüren kişiler hakkında adam öldürmeden dolayı işveren hakkında da azmettiren veya olayın içeriğine göre dolaylı faillikten işlem yapılabilir.
|
12-11-2012, 10:51 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Fikir yürütmek adına;
5510 yasanın 13. maddesinin 1. fıkrası b) bendine göre, " işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle .. " meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedensel ya da ruhsal özre uğratan olay iş kazasıdır. Bu bent yürürlükten kaldırılan 506 sayılı yasanın 11/A-b maddesi karşılığıdır. Madde metninden < iş yeri dışında > sözcükleri çıkartılmıştır (17.04.2008 gün ve 5754 SK.md.8) Zira işyerinde meydana gelecek kazalar a) bendinde düzenlenmiştir. Bu b) fıkrası ile alakalı verilmiş birçok örnek Yargıtay Kararı mevcuttur. Şuan hatırladığım çok enteresan bir iki kararda mesela patrondan izin alarak lokantaya giden işçinin orada rahatsızlanıp ölmesi, malzeme almaya gönderilenin iş yeri dışında kaza geçirmesi, tanık ile birlikte duruşmaya giden işverenin kullandığı aracın kaza yapması nedeniyle işçinin yaralanması ya da iş nedeni ile işyeri dışında iken bomba patlaması nedeniyle işçinin vefatı olaylarını Yargıtay iş kazası saymıştır. Dikkat edilirse hemen hemen tamamında işyerinden görevli ayrılma ya da işveren izni ile ayrılma gibi görevli veya izinli olma durumu vardır. Ya da ben bu nedenler haricinde kararla karşılaşmadım. Sizin olayda her ne kadar görevli ya da izinli işyeri dışında bir kaza bulunmasa da, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle işçiniz haksız fiile uğramıştır. Sigortalı, yürütülen iş nedeniyle sonradan da olsa bir özre uğramıştır. Bu nedenle ben olaya Sosyal Güvenlik Hukuku kapsamında iş kazası kabul edilmelidir düşüncesi ile yaklaşıyorum. Ancak malum olduğu üzere iş kazalarını 2 farklı platformda düşünmek gerekir. SGK anlamında iş kazası kabul edilen her iş kazasında işverenden tazminat talebinde bulunulamaz. Nedensellik bağının bulunması şarttır. Olayda işverene atfedilecek bir kusurun bulunmadığı kabul edilirse (örneğin işveren haklı nedenlerle haksız fiili uygulayan işçilerin iş akitlerini feshetmişse) işverenden her hangi bir tazminat talep edilemez. Kaldı ki illiyet bağı 3. kişinin fiili ile kesilmiştir. Kısaca bana göre somut olay SGK nezdinde iş kazasıdır ancak işverenden azmettiren ya da adam çalıştıranın sorumluluğu gibi her hangi bir sebeple tazminat talep edilemez. Haksız fiil uygulayanlar hakkındaki hükümler saklıdır. Saygılar. |
12-11-2012, 17:23 | #4 |
|
Sayın sine;
İşverenin işinin yerine getirilmesi kapsamında yapılan işten çıkarma işleminin ardından, işlemin muhataplarınca öldürülmesi nedeniyle şahsın maruz kaldığı olayın "Sosyal Güvenlik Hukuku" bakımından iş kazası olduğu ve "Tazminat Hukuku" kapsamında işverenin sorumluluğunun kusur sorumluluğu olmasına binaen işverenin kusuru bulunmadığının ispatı durumunda olayın iş kazası olarak nitelendirilemeyeceği hususunda Sayın YİĞİT ile aynı fikirdeyim. Saygılarımla.. |
12-11-2012, 21:07 | #5 |
|
Ben bu olayda illiyet bağı olmasına çok ihtimal veremiyorum. İşverenin fesih kararını tebliğ eden bir işveren vekilinin öldürülmesi noktasında bir tahrik nasıl olabilir ki? Teşbihte hata olmazsa, haciz sırasında zarar gören meslektaşlarımızın bu zararlarının alacaklı müvekkilleriyle ilişkilendirilememesi gibi geldi bana.
|
13-11-2012, 11:57 | #6 | |||||||||||||||||||
|
Öldürülen işçi, işyerinde veya dışarıda, kendisini öldüren işçilerle işin gerekleri dışında girmiş olduğu herhangi bir tartışmada hayatını kaybetmiş/yaralanmış vs. olsa idi illiyet bağının gerçekleşmediği çok açık olacaktı. Ancak somut durumda "işten çıkarılma" gibi, halk arasında "ekmeğimle oynadı" şeklinde ziyadesiyle ciddiye alınarak yaklaşılan, tamamen işveren tarafından yürütülen iş çerçevesinde değerlendirilebilecek bir durum söz konusudur ve işten çıkaran işçi, tamamen işyerindeki çalışması kapsamında kendisine verilen bir yetkiyi kullanmıştır. Ayrıca verdiğiniz avukat-müvekkil örneğinde -her ne kadar teşbihte hata olmaz demiş olsanız da- malumunuz bir iş akdinden söz etmek mümkün olmayıp hizmet akdi söz konusudur ve işçi-işveren ilişkilerinin sonucunda ortaya çıkabilecek hukuki ihtilaflarla mukayese edilebilmesi/atıfta bulunulabilmesi kanaatimce mümkün değildir. Saygılarımla.. |
13-11-2012, 12:31 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Engin Bey; İşveren, işçiye hukuka aykırı bir talimat verdiyse ve işçi bu talimata uyduysa, uymaması gerekirdi. Bizde teşbite hata olmaz gibi, bir de elçiye zeval olmaz diye bir söz vardır. İşverenin aldığı kararı tebliğ eden bir başka işçiye husumet beslenmesi, benim bakış açıma göre hayatın olağan akışına aykırıdır. Elbette ki somut olayın özelliklerini bilmiyorum ve genel geçer bir kural olduğunu iddia etmiyorum ifadelerimin. Ancak -yine tabiri caizse- "kraldan çok kralcı" olan birinin, tahrikkar sözlerle vs bir fesih bildirimi yapmış olması ihtimalinde de, işin gereğinden bahsedilememesi gerekir düşüncesindeyim. |
13-11-2012, 12:57 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
İşten çıkaran ve hayatını kaybeden işçinin kraldan çok kralcı davranıp davranmadığı hususu ise, kendisine koşulsuz işten çıkarma yetkisi verilmiş ise mümkün olabilecek bir durumdur ve koşulsuz yetkisi olmayıp işverenin onayının gerektiği bir işten çıkarma söz konusu ise kraldan çok kralcı olarak değerlendirilmesi de doğru olmayacaktır. Elbette ki sayın soru sahibinin vermiş olduğu bilgiler başlı başına konu hakkında kesin bir yargıya varmamızı sağlayacak boyutta değildir ancak şahıs, diğer işçileri işten çıkardığı için öldürülmüş ise burada işvereni ilgilendirecek ve hukuken -cezaen mümkün değil- sorumlu kılacak bir illiyet bağının olduğu konusunda tereddüt etmemek gerektiği inancındayım. |
13-11-2012, 13:41 | #9 |
|
Bence somut olayda iş kazasından bahsetmek biraz zorlama olur gibi geliyor.
İşten çıkarılan işçilerin böyle bir eyleminden dolayı işvereni sorumlu tutmak pek mantıklı gelmedi bana. |
13-11-2012, 13:57 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Ekici; Olay işyerinde meydana gelmemiş. Mesai saatleri içinde meydana gelmemiş. Olay sırasında, işçi işverenin verdiği bir talimatı yerine getiriyor değil. Sonrasında kişisel bir husumetten dolayı olay meydana geliyor. Kişisel husumetin doğmasının altında, o işyerinde yaşanan olaylar olması, sonucu değiştirmez. "Yaptığı iş dolayısıyla" kavramını bu kadar geniş yorumlayamayacağımız düşüncesindeyim. |
13-11-2012, 14:06 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Meydana gelen olayın, ölen işçinin sırf işten çıkarması nedenine dayanması ve işten çıkarmanın işveren adına bir yetkinin gereği olması durumunda "kişisel husumet" olarak nitelendirilemeyeceği ve iş kazası olması için mutlaka işyerinde, mesai saatleri içinde ve bir talimatın yerine getirilmesi sırasında gerçekleşmesi gerekmediğini düşünüyorum. |
13-11-2012, 16:58 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Meslektaşım; Yargıtay'ımız her olayı iş kazası saymakta pek istekli. Bu olayı da sayabilir, ona bir şey diyemem. Yasa iş kazasının şartlarını saymış. Bu şartlardan sadece "işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle" bendi var tartışılabilecek olan. Ben işveren tarafından yürütülen işin böyle bir riski ihtiva eden bir iş olabileceğine çok ihtimal vermiyorum. |
13-11-2012, 17:50 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben daha soruyu anlamadım. İşçinin yaptığı iş nedir ki öldürülme ile iş kazasından işveren sorumlu olsun? |
13-11-2012, 17:57 | #14 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|
13-11-2012, 18:28 | #15 |
|
[quote=Av.Selim Balku]Ben daha soruyu anlamadım.
İşçinin yaptığı iş nedir ki öldürülme ile iş kazasından işveren sorumlu olsun?[quote] işverenin sorumlu olacağını tartışmadığımızı umuyorum. işverenin sorumlu olması ayrı, olayın iş kazası olması ayrı. biz iş kazası olur mu, onu tartışıyoruz. |
14-11-2012, 13:59 | #16 |
|
3. kişinin kasti davranışıyla meydana gelen ölüm, hiçbir şekilde iş kazası değildir.
Çok iddialı bir cevap oldu ama bende soruyu soran gibi lafı ortaya atarım, bidaha bu foruma uğramam... |
14-11-2012, 15:39 | #17 |
|
İşçi diğer işçiler tarafından öldürülmeden önce tehdit edilmiş midir? Bir tehdit var ise iş verene durumu bildirmiş midir? Bence bu sorulara verilecek cevaplarda oldukça önemlidir.
|
16-11-2012, 10:53 | #18 |
|
İlginize teşekkür ederim. Öldürülen işçi, insan kaynaklarında çalışıyor ve fesih bildirimlerini işverenin talimatıyla kendisi yapıyor. Güvenlik nedeni ile işyerine silah geçiremediklerinden olsa gerek, işyerinin dışında bekleyerek mesai çıkışında öldürüyorlar. Mütevaffanın ailesi daha önce tehdit edildiğini savcılık aşamasında da söylüyor ancak kanıt bulunamıyor. İşveren cezai anlamda sorumlu değil tabi ama işçiye verilen iş nedeni ile zarara uğraması durumunda sorumlu olabileceğini düşünerek soru sormuştum. Bu arada 4 gündür siteye uğrayamadığım için yorum ve cevaplarınızı okuyamadıysam da amacım ortaya laf atıp kimseyi meşgul etmek değildir. Bir daha foruma uğrayıp uğramayacağınız da benim inisiyatifimde değildir. Ciddiye alarak cevap veren ve yardımcı olmaya çalışan meslektaşlarıma tekrar teşekkür ederim.
|
16-11-2012, 14:17 | #19 |
|
Bence de bu durumun iş kazası olarak nitelendirilmesi zorlama olacaktır, belirgin bir şekilde illiyet bağı kurmak çok zor. İşten çıkarılmanın tebliğ edilmesi riskli bir iş! olsa da bunu karşı tarafın ne şekilde algılayacağını hangi saikle hareket edeceğini bir işveren nasıl hesap etsin?
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Ehliyetsiz araç sürücüsünün uğradığı zararın tazmini.. | Av.Hatice Sarıbardak | Meslektaşların Soruları | 7 | 23-09-2011 16:55 |
Belediyenin yaptığı yıkım nedeniyle komşu dairede meydana gelen zararın tazmini için açılacak davada belediyenin sorumluluğu nedir? | av.Tuğba Yazıcı Özbunar | Meslektaşların Soruları | 1 | 12-08-2011 09:32 |
Yedieminin Uğradığı Zararın Adalet Bakanlığından talebi | _.hatice._ | Meslektaşların Soruları | 2 | 19-01-2010 12:18 |
haksız fiil nedeni ile oluşan zararın tazmini,sorumlular ve tespit | avukat 77 | Meslektaşların Soruları | 0 | 05-07-2007 11:16 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |